• 551
    sevgili hocam,

    disiplin her alanda olduğu gibi futbolunda temelidir. maalesef takımımızda disiplinden hâlâ eser yok. dünkü maçta da gördüğümüz gibi golden sonra maçı bıraktık. tüm oyuncularımız oyundan düştü sonucunda da seri'yi ve 2 puanı kaybettik. bu disiplinsizliği sizin takımınızda 2 yıldır görmek beni çok şaşırtıyor. umarım kısa sürede buna bir çözüm bulursunuz. tabi oyun anlayışında da reformlara gitmek gerekiyor ama ilk önce bu sorun üzerinde durulmalı. bir taraftar olarak, bir futbol sevdalısı olarak ben golden sonra oyunu bırakan, geri çekilen, oyunu soğutan korkak bir takım izlemek istemiyorum. gerekirse almanlar gibi acımasız olalım!

    saygılarımla...

    (bkz: 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçı)
  • 552
    değerli hocam;

    biz seni en çok kötü günde seviyoruz. her puan kaybı sonrası ortaya çıkan akbabalara aldırış etme. iki maçta seni harcamaya çalışan bir kitle var. galatasaray için elinden geleni yaptığını ve bundan sonra da yapacağını çok iyi biliyoruz. sana güvenmeyip her fırsatta saldıranları yine utandıracaksın bundan hiç kuşkumuz yok. sezona kötü başladık illaki hatalar olacak. sen ısrarla birleşmeliyiz derken birileri istifa etmeni bekliyor olacak her zaman. kimseye kulak asma hocam sana güveniyoruz...
  • 553
    saygıdeğer hocam;

    kader sana bir yol gösterdiğinde onu görecek ve uygulayacaksın. anlamaz direnirsen allah ile savaşır ve kaybedersin bu kadar basit. yapman gereken sadece kaderin seni nereye yönlendirdiğini anlayabilmektir.

    allah seni seviyor bu çok net ama sen bazen onu anlamıyorsun. küçük bir operasyon geçiriyorsun denizli maçına gidemiyorsun. orada yaşanan nahoş olaylar sonucu, takıma kardan çok zarar veren, hırsı nedeniyle sürekli arıza çıkaran hasan şaş kardeşimiz istifa ediyor. onu altyapıda ya da başka bir yerde değerlendirmen mümkünken sen inat ediyorsun, allah’ın sana altın tepside sunduğu bu fırsatı elinin tersi ile itiyorsun.

    sayın hocam; hasan şaş ile ümit davala’nın bu takıma en ufak bir faydalarının olmadığı çok net gözüküyor. bunun için onları suçlamıyorum. kapasiteleri bu kadar. ümit kardeşimiz zaten alkol sorunuyla muzdarip. hasan kardeşimiz çok öfkeli ki bunun nedeni de büyük oranda kendisine yapılan saldırılar bunu da kabul ediyorum. ancak yükseklerde rüzgarlar sert olur, dayanamayan kasırgalarda yok olur bu kainatın kuralıdır. hasan şaş dayanamıyor bu rüzgarlara ve takıma da kendisine de zarar veriyor. onu takımda tutmakla hem takıma hem de bizzat kendisine zarar veriyorsun.

    senin yaşın artık 70’e dayandı. yanına, modern futbolu bilen, zeka seviyesi yüksek, takip yeteneğine sahip öğrenme kabiliyeti olan iki yeni yardımcı al ve yetiştir onları. senin zamanın şurada taş patlasa beş yıl. senden sonra gönül rahatlığıyla takımı teslim edebileceğin iki-üç kişilik bir ekip yetiştir. (levent şahin hocamız da bunun için yeterli gözükmüyor bilmelisin.) sen yönetime geçtiğinde takımı teslim et. gönül rahatlığı içinde maçlarını izle. böyle giderse leş kargaları peşini bırakmayacak ve seni zayıf düşürmek için her türlü komployu kuracaklar.

    tekrar ediyorum hocam; ekibin çok ama çok zayıf. iyi niyetlerinden hiç şüphem yok ama hasan şaş ve ümit davala çok hafif kalıyorlar. yapma hocam etme hocam, kuru inat kimseye bir şey kazandırmaz, al elmander’i ya da onun benzeri bir yabancı futbolcumuzu, al necati ateş’i ya da bir başkasını yanına teslim et onlara takımı, sen sadece çayını yudumla ve son kararları ver.

    başarılar dilerim hocam.
  • 556
    sayın hocam,

    madem mevcut yabancılardan birini keseceğiz, ver elini gel mariano'yu kenara alalım. portekiz'de arjantin'de transfer sezonu daha 20 gün devam ediyor. o yolunu bulur. martin'imize linnes'imize kıyma.

    diğer yandan mariano da selçuk gibi artık cumhurbaşkanından gelecek eyt haberlerini takip etmeye başladı. eski halinin yerinde yeller esiyor. onun atacağı pası, kuracağı oyunu inan linnes de kurar, şener de kurar. konyaspor maçında skubic bile mariano yanında javier zanetti gibi geldi.

    mariano ve nagatomo'nun ayrıca sözleşmelerinin de son yılı. 6 ay sonra biri japonya diğeri brezilya'daki baba ocaklarına dönmenin hesabına başlarlar. en az 3 sene daha bizimle olacak linnes'i futbola küstürmeyelim.
  • 557
    sayın hocam,

    mariano ve nagatomo'nun takım kimyamıza önemli katkılar verdiğini düşündüğünüzü biliyorum. yine de mariano ve nagatomo'nun artık eskisi kadar iyi olmadığını ve linnes'in büyük bir profesyonel olduğunu düşündüğümüzde kadromuzda dışarda bırakılması gereken oyuncunun linnes olmadığına inanıyorum. eğer mümkünse mariano'ya yol vermenizin en mantıklı tercih olduğuna inanıyorum.

    martin linnes kalmalı...
  • 558
    canım hocam,

    nasılsın, keyfin nasıl? umarım iyisindir. burayı okuduğunu düşünüyorum. okuyorsan bil ki senin daima arkandayız. yanındayız da diyebilirdim lakin sen harika bir lidersin ve liderlerin arkasında durulur.

    umarım transfer döneminde yapılan hamlelerden memnunsundur. zira biz taraftarlar olarak çok memnun kaldık. çok motiveyiz, birliğiz, gençliğimiz var gençliğimiz. bu güzel takıma güzel bir futbol ve sonunda şampiyonluk yaraşır. sana kimsenin akıl vermesine gerek yok çünkü sen zaten gerekli tüm donanımlara sahipsin. bunu da allah'ın izniyle hem seni sevenlere hem de senden nefret edenlere tekrar tekrar göstereceksin.

    bir entry'de senden " galatasaray'dan büyük değilsin ama galatasaray'ın en büyüğüsün " diye bahsetmiştim. sonuna kadar arkasindayım. mayıs'ta görüşmek üzere, kal sağlıcakla canım hocam.
  • 561
    biricik hocamız;

    dışarıdaki ve içerideki adilere karşı tekiz, biriz, her zaman senleyiz.

    sizin de kabul edeceğinizi düşündüğüm saha içinde, özellikle hücumda büyük yapısal sorunlarımız var. savunmadan çıkarken olsun, paslaşırken olsun bunları o kadar kötü yapıyoruz ki; gözlerimiz kanıyor. oyuncular çok hareketsiz, toptan saklanan oyuncular çıkmaya başladı.

    biliyorum elinde tam istediğin kadro yok ama bu kadroya daha iyisini oynatırsın be hocam. değiştir artık bir şeyleri, olmuyor işte. organize çeteyi en rezil edeceğin yer saha içi, güçlü oyun. enerjini buraya harca, konsantrasyonunu oyuna ver. iyi oynadık mı hepsi dut yemiş bülbül olur.

    17/18 yaz transferine kadar, 18/19 devre arasına kadar , 18/19 sezon sonu, yaz sonuna kadar dedin, sabrettik, çünkü kredin sonsuz, bunu da kendin yarattın. sana gönül de koyamıyorum, o kadar devasa gönlüm yok. şu oyunu geliştir, skorda gözüm varsa namerdim, güçlü oynayan, fatih terim takımı görelim artık.
  • 567
    sayın hocam;

    28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı için stratejimiz tam olarak neydi?

    --sahasında derbi oynayan takımın oyunu ileriye itmek için bir planı var mıydı?
    -emre ve gustavo ile oyunu tutacağı belli, sol beki olmayan, orijin kanat oyuncuları bulunmaya fenerbahçe'ye karşı neden üstünlük kuramadık size göre?
    -rakibin kanattaki zaafları için top bizdeyken oyunu genişleterek, çizgiye basarak oynayacağımız kanat oyunları çizildi mi?
    -topu rakibe verdiğimizde orta alanda sayısal üstünlüğü kurmak için nasıl bir hamle düşündünüz?
    -topu oyuna sokma konusundaki beceriksizliğimiz ortadayken hangi geçiş varyasyonları çalıştırdınız takıma?
    -neredeyse 90 dakika muslera ile oyun kurma düşüncesi ile tam olarak neyi amaçladık?
    -defans çizgimiz bu kadar geride kuruluyken, bloklarımız arasındaki uçurumları gidermek için hafta boyu nasıl bir çalışma yaptık?
    -isabetli orta konusunda sıkıntımız ortadayken bu maçta da 11 ortada 1 isabet bulmamızın nedeni sizce nedir?
    -90 dakika boyunca en basit ikili oyunları bile uygulayamamız, küçük üçgenler dahi kuramamızın sebebi nedir?

    teşekkür ederim.
  • 568
    mariano, belhanda ve nagatomo'yu al, bir de sen otur masaya güzel bir okey atın. zira bu adamlar futbol oynamıyor. bunlar futbol oynamıyor ama sürekli her maç on birde. neden bu adamlar sürekli on birde hoca? selçuk'tan sonra artık yabancı oyuncularda da mı evlatçılığa başladın?

    taraftarın önünde hesap zamanı geldi bence. biraz sorayım bakalım; mesela seri ve ilk maçında hiç de kötü olmadığını gördüğümüz andone 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı'nda neden tribünde? sonra her haliyle mariano ve nagatomo'dan daha fazla katkı vereceğine emin olduğum linnes'in neden kadro dışı kaldığının hesabı ne olacak? aslında kötü futbolun da hesabını sormak istiyorum ama onun sebebini sen de bilmiyorsun zaten.

    takımla birlikte uçuruma doğru son sürat gidiyorsun hoca, haberin olsun.
    saygılar.
  • 571
    hocam 3. döneminde bi söz vermiştin bize. şampiyonluk sözü değildi bu. kupa sözü de değildi. demiştin ki 'galatasaraylilarin başını öne eğdirmeyecek, kaybettiğimizde bile takımlarıyla gurur duyacak bir takım yaratacağız'. öyle de olmuştu. hatırlar mısın hocam bu 6222ler play-off diye bişey icat etmişti önümüzü kesmek için. o play-offta 2-1 yenilmistik kendi sahamızda bu koçlara. o gün zerre üzülmemiştim hocam. inan bir gram üzülmemiştim. keşke bu gece de böyle 0-0 berabere kalcağımıza öyle 2-1 yenilseydik.
    'bazen cesur mağlubiyetler korkak zaferlerden daha iyidir.' bu söz de senin hocam. hatırla lütfen. ellerinden öpüyorum hocam.
  • 572
    ben 1988 doğumluyum. bir insanın kişiliğinin, karakterinin temellerinin atıldığı çocukluk yaşlarında rakip kim olursa olsun sahanın her yerinde koşan, basan, tam saha pres yapan, sağdan soldan yaldır yaldır atak yapan/deneyen bir takım gördüm ben. katıldığı her turnuvada şampiyonluğu hedefleyen, geriye düşse bile pes etmeyen, son dakikaya kadar amacını kovalayan, disiplini elden bırakmayan bir takım gördüm ben.

    seni ilk defa eleştiriyorum, kusura bakma buna sen sebep oldun. milyonlarca çocuk asla pes etmemeyi, ona zor/imkansız dense bile aldırış etmeden en tepeyi hedeflemeyi, işini hırsla ve disiplinle yapmayı, kaybetmekten korkmamayı, dinamizmi, takım halinde top yekün amacı kovalamayı senden öğrendi.

    dün akşam oynanan futboldan utanç duydum. kendine gel hocam. bunu söyleme haddini kendimde bir hak olarak görüyorum. kendine gel.

    (bkz: 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 574
    sayın hocam;

    -emre mor’u gelecek seneye saklamak ve bonservisini ucuza almak gibi bir niyet seziyorum ama doğru değil bu. emre’nin kaybolmasına neden olabilir bu tutum. onu hata yapsa da ısrarla oynatarak kazanabilirsin ancak. tıpkı ozan kabak’ta olduğu gibi. avrupalıların yapamayacağı şey bu zaten. bu kadar hataya katlanamadıkları için emre’yi kazanamaz avrupalılar.

    -kaleye uzak frikikler de tek kişilik de olsa baraj kurdurmamak büyük hata. bu fikir kimin bilmiyorum ama çok yanlış olduğunu anlamak için ne bekliyoruz. malatyaspor maçında son dakika golünü bu yüzden yedik. yetmedi dünkü maçta emre belözoğlu’nun ortasına ozan tufan biraz düzgün vurabilse golü yememiz kaçınılmazdı. baraj en azından rakibin görüş açısını kapatır ve isabetli ortayı önler.

    -babel pas vermesi gereken birçok pozisyonda şut atarken, dünkü maçta (bkz: 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı) şut atması gereken yerde üç kişinin arasındaki falcao’ya pas atmaya kalktı. üstelik feghouli pas için çok daha müsait pozisyonda iken. neler oluyor allah aşkına. sanki biraz lakaytlık var takımda. tamam çok sert olmanı, bağırıp çağırmanı istemem ama hep gülerek de olmaz bu iş. siz çok ciddi olmalısınız ki takım da motive olsun. sürekli sert ve asık suratlı olun demiyorum ama bunun dozunu iyi ayarlamalısınız. (neler söylüyorum size hocam farkındayım ama dayanamadım işte)

    -babel ve feghouli milli takımlarından yorgun döndüler. onları bence lig maçlarında dinlendirmeliydin. şimdi önümüzde psg maçı var. o maçta dinlendirmeye kalkarsan yanlış olur. ancak sonraki lig maçlarında yerlerine emre mor ve adem büyük’ü çekinmeden oynatmalısın.

    -sağ bek mariano ve nagatomo’nun formları çok düşük. nagatomo’nun yerine adam yok. devre arasında linnes ile yer değiştirmelisin onları. sağ bekte ise mariano’ya sadece avrupa’da şans vermeli, ligde şener’i tercih etmelisin.

    -tüm takımın form durumunu salı gününden itibaren iki tık yukarı çekmelisin aksi halde taraftarın desteği azalacak.

    -bütün bunlara rağmen, orta sahaya nzonzi-lemina-belhanda mükemmel oldu. fener maçında en iyisi onlardı. eğer böyle devam ederlerse harika bir orta sahamız olur.

    -endone’nin lig maçlarında tribünde kalması yanlış bence. donk ile seri’nin kalması daha mantıklı. sıkışan maçların son yarım saatinde falcao-endone-emre mor üçlüsü mükemmel iş yapar. çünkü endone’nin presleri mükemmel. rakipler yorulduktan sonra yapacağı presle rakip defansı dağıtarak, emre mor da rakip defansın dengesini bozarak falcao’yu pozisyona sokabilirler.

    -taylan antalyalı ve atalay babacan’ı da lig maçlarında, kupa maçlarında değil hocam lig maçlarında oynat lütfen. takımın yaş ortalaması çok yükseldi. bu çocuklara 2000 ruhunu kazandır. hatta altyapı’dan altı genci (ki bence çok potansiyelli ve yetenekli futbolcular var) cesaretle ve sık sık koy takıma hocam. dört yesen bile ağzımı açarsam ne olayım.

    -takımın form durumunun yavaş yavaş yükseldiği kanaatindeyim. kaldı ki milli takımlar ve geç transferler nedeniyle henüz yeni uyum sağlamaya başladılar. bu konuda sana tamamen hak veriyorum. yalnız takımı bir tık daha hızlı pas yapmaya zorlamalısın. bunu aslında yardımcıların yapmalı ama maalesef hocam güncel futbol bilgilerine sahip bir yardımcın yok.

    -lütfen ingilizceyi çok iyi bilen eski futbolcularımızdan birisini yardımcı olarak al. bu elmander olabilir, sneijder olabilir, drogba olabilir, herry kewell olabilir ne bileyim benim aklıma gelmeyen birisi olabilir. bunların hiçbiri sana saygıda kusur etmezler hocam. lütfen bunlardan yararlan. geçmişte yaşanmış ufak tefek problemler sana engel olmasın. takımın nerdeyse tamamı ingilizce biliyor. antremanlar öncesi planlamanı daha iyi yaparsın ve bu planı takıma aktarmakta sana çok büyük kolaylık sağlar bu yardımcı. üstelik güncel futbol bilgileri ve futbolculara verecekleri güven ile senin işini kolaylaştırırlar.

    umarım ve dilerim 2000 yılındaki ruhu ve başarıyı yakalar ve daha büyük zaferler elde edersin. allah yardımcın olsun.

    ekleme: en önemli şeyi yazmayı unutmuşum. hocam pres yapmayı unuttuk. pres istiyoruz, pres istiyoruz, pres istiyoruz. korkudan geri kaçan değil sürekli saldıran, öne hamle yapan takım istiyoruz. pres, pres, pres, hücum, hücum, hücum.
  • 575
    sevgili hocam,

    jean michael seri sakat ve cezalı olmadığı takdirde bu sezon mutlaka ilk 11de olmalı, tamam belhanda’yı seviyorsun özverisine hayransın falan da takımdaki en iyi pasör seri, takımın en zeki oyuncusu, hem de çalışkan. bir de lütfen şu lanet 4-1-4-1 dizilişinden vazgeç, en azından maç içinde oyuncu değişiklikleriyle 4-4-2, 4-2-3-1 gibi taktikleri dene, bu takım öyle ya da böyle falcao’yu rakip ceza sahasında topla buluşturmalı. yenilirken bile savaşan, koşan, önde basan, bizi gururlandıran, kaliteli bir futbol oynayan galatasaray izlemek istiyoruz.

    saygılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın