• 140
    olaylar şöyle gelişir..
    - terim 2 sene önce tudor’dan “tabanca gibi ama hocasının toyluğu yüzünden büyük maçlarda ezilen bir takım” devralır..
    - tabanca gibi takım terim’in kurtluğu ile de birleşince ligde şampiyonluklar gelir; lakin özellikle deplasman maçlarında ve avrupa maçlarındaki kişiliksiz futbol can sıkmaktadır..
    - işte bu noktada terim dönem dönem herşeyin farkında olduğunu belirten açıklamalar yapar; “devre arası değişiklikler olacak” “sezon sonu bir çok sıkıntı giderilecek” gibi açıklamalardır bunlar..
    - buradan hareketle galatasaray taraftarı bir yerde sistemli hücum edip sistemli savunma yapan; yani net bir oyun şablonu olan bir takım göreceğini düşünmektedir.
    - ama o da nesi aradan geçen 2 seneden sonra hala elimizde bayık yan pas ve bireysele dayalı kaos futbolundan başka birşey yoktur..
    - ve malumun ilanı olan soru gelir; “hoca bu takım neden oynamıyor?”
    cevap her ne kadar cevap sayılmasa da hocamızdan değil; kraldan çok kralcılardan gelir;
    “sizi gidi fatih terim düşmanları!”
  • 407
    fatih terim'in yanlışlarını "eski şampiyonluklar, xg, gol kaçtı, hakem faul vermedi"den başka mantıklı argümanla savunamayınca ortaya çıkan, belden aşağı vuran abuk söylem. çünkü savunacak bir şey yok. son üç sezonda koskoca bir başarısızlık var.

    her şeyi geçtim, bu kulüp mali olarak berbat durumda. bu kadar kötü mali yapısı olan bir kulübün başarıyı tamamen bir yana bırakarak geleceği planlama şansı yok. bu tür bir plan yapıldıysa en baştan zaten saçmalanmış. başarı kazanarak gelişmek durumundaydı galatasaray. bu iş için en çok kredisi olan kişi fatih terim'di, denendi ve olmadı. çok basit. bunu söyleyince fatih terim düşmanı olmaz kimse.

    sırf şu sebepler bile bu ayrılığın yaşanmasına yeterdi:

    - istisnasız her sene ocak ve haziran transfer dönemlerinin işaret edilmesi ama sonucunda üç sezondur kötü duran başarı tablosu.

    - "planlama" ile sezona başlayıp süre istenmesi, daha sonra "ben lig için hiçbir zaman süre istemedim." denmesi ama ligdeki saçma sapan konumdan dolayı yine daha önce lig için bahane olarak sunulmayacağı söylenen planlamanın bahane olarak önümüze gelmesi.

    - "ocak ayında oyunumuz çok iyi olacak, söz veriyorum" denmesi ancak oyunun her gün daha da kötüye gitmesi, buna rağmen hocanın sırf "sözünü tutamadı" demesinler diye "ligin en iyi oynayan takımlarından biriyiz"e sığınması. yok eğer gerçekten bunun böyle olduğunu düşünüyorsa çok daha vahim bir tabloyla karşı karşıyayız zaten.

    - "çalışarak gelişemiyorsak değişerek gelişiriz" gibi alenen transferi işaret eden bir söylem ve sonradan "ya aslında öyle değil..." diye kurtarma yazılıları.

    - fatih öztürk transferi. bence şu yukarıdaki tutarsızlıklardan çok daha büyük bir falso.

    - performansı artan 2 oyuncuya karşılık performansı gitrgide kötüleşen 12 topçu.

    ha, bana kalırsa 25 milyon harcanıp, zaten kendi takımlarında sürekli oynayan 21-25 yaş arası topçuların satın alınmasını "geleceğe yatırım" olarak sunup başarısızlıkları buna bağlamak komik ama işte, yapan fatih terim olunca herkes katlandı.

    elhasıl, yönetimin doğrudan yollayamaması ve bu son dönemde çıkan yardımcı hoca geyikleri, hocanın yollanma şekli kötü, süreç berbat yönetilmiş olsa da fatih terim'in son üç sezonu rezalet. uefa ligi'nde gruptan çıkmak tek başına bu tabloyu kurtarmaz. ligde küme düşme potasına avrupa bileti potasından daha yakın olmak da eklenince gitmesi normaldi. ben her şeye rağmen sezon sonuna kadar kalmasını daha doğru buluyordum ama erken gitti.

    fatih terim'in galatasaraylıları oyaladığını düşünüyorum ve şu şartlarda gittiği için de hatayı kendinde de aramalı. bunu söyledim diye biri beni "fatih terim düşmanı" ilan edecekse kendi halt yemesi olur. ben fatih terim'den önce galatasaraylı oldum. en büyük başarıları onunla yaşamış olmak, ondan önce zaten galatasaray yenildiğinde hafta içi okula üzgün üzgün giden bir çocukluk yaşamış olanları ona bağlı kılmaz.
  • 1
    son zamanlarda epey çoğaldı bu güzel akım. iyi ki varsınız. galiba fatih terim bunları arada sırada cepten arayıp, sayıp sövüp kapatıyor telefonu.

    yani başka açıklaması yok. kimse kusura bakmasın ama bu adam fatih terim arkadaşım. senin göğsünü gere gere galatasaraylıyım demendeki en büyük paydaşlardan biri.

    pardon ya, zoruna mı gitti yoksa?

    hiçkimse eleştirilemez değil. peygamberler de eleştirilir, devlet adamları da eleştirilir, teknik direktörler de eleştirililir vs. ama eleştirmek ile bok atmak aynı şey değil.

    galatasaray taraftarı son yıllarda o kadar rezil bir durumda ki, yıllar önce kalecisini döven fenerbahçe taraftarıyla yarışır duruma geldi bence.

    galatasaray'ı kendi hırsları ve egoları doğrultusunda seven insanlar, ben galatasaraylıyım diye dolaşıyorlar ortalıkta.

    özellikle galatasaray sözlükte bu saçma taraftar profili, rezalet seviyesinde.

    galatasaray sözlükte yazmaya 3 yıl önce başladım, 2009'da. o zaman sözlükte vakit geçirmekten işime gücüme, okuluma geç kaldığım, uyumayı unuttuğum oluyordu. çok şükür, çok güzel insanlar da tanıdım.

    ama gün geçtikçe, bu yeni taraftar profili o kadar tiksindirdi ki kendisinden, artık midem bulanacak diye tıklamaya korkuyorum başlıklara.

    oğlum fatih terim lan. siz nankör müsünüz? tamam, hata yapar eleştirirsin ama senin bu adamla taşak geçebilmek için değil 40 fırın ekmek, buğday tarlası yemen bile yeterli olmayabilir. ama sen şımarık, sen vefasız, sen sabırsız insan; ilk zelzelede yıkıyorsun bütün binaları.

    gerçekten tiksiniyorum artık. gerçekten midem bulanıyor artık sizden. mecaz değil bu söylediğim, gerçekten kusacak gibi oluyorum. üzülüyorum, kızıyorum, nereye isyan edeceğimi bilemiyorum.

    ama ben sizinle aynı galatasaray'ı tuttuğum için üzülüyorum en çok da.

    16-17 yaşında çocuklar, 20-30 yaşında gençler fatih terim'le taşşak geçiyor abi.

    (bkz: fatih terim'le taşak geçmek)

    yazarken bile insan utanıyor, siz taşak geçerken utanmıyorsunuz.

    çok klişe olacak ama; 14 sene şampiyon olamayan takımın zamanında yaşasaydınız demek ki derwall'in anasını, mustafa denizli'nin bacısını sikecektiniz. prekazi'nin allahına sövecektiniz. cüneyt tanman'a siktir çekecetktiniz lan. eminim bundan.

    fatih terim çok sevildiği için, onunla taşak geçerek sivrilmeye çalışmanız boşuna. ama bu adam bir galatasaray efsanesi ve senin buna hakkın yok kardeşim.

    sizler, iyi gün dostlarısınız. herkes gider biz kalırız'daki herkes'siniz siz.

    sözlükte zaten son zamanlarda eskisi kadar yazmıyordum, şimdi çok daha az bakacağım buraya. elbette bu güzel platformu rezillere emanet edecek değiliz. eminim benim gibi düşünen yüzlerce galatasaraylı vardır. ama sizinle aynı yerde yazıyor olmak, artık bir utanç kaynağıdır.

    selametle..

    sen tarih yaz, biz seni yazalım!
  • 141
    saçmalıktır. fatih terim'e en ufak bir eleştiri karşısında papağan gibi bunu söylüyorlar. yahu kim niye düşman olsun hocaya? bozuk plak gibi fatih terim düşmanı da düşmanı. tudor'un zamanında büyük maçlar haricinde fişek gibi bir takımımız vardı ve de büyük maçlarda rezalet bir durumla karşı karşıya kalıyorduk.

    hoca geldi büyük maç da kazandık fener dışında. e peki lig sonuncularına yenilmeyi, çoğu maçta gram zevk vermemeyi nasıl açıklayacaksınız?

    asıl bu lafı en çok kullananlar galatasaray düşmanlarıdır.
  • 408
    dakika başı aynı şeyi ısıtıp ısıtıp bu camianın, taraftarın önüne koyanlar, yaftalayanlar aslında "galatasaray düşmanları" nın ekmeğine yağ sürdüğünün, değirmenine su taşıdığının farkında değiller. ee tabii, konumuz galatasaray değil, o sadece bir araç! camia da tabii ki hocayı sevmeyen vardır, olacaktır da. kimse kimseyi sevmek zorunda da değil ayrıca. hoca da hiç kolay bir karakter değil. fakat camia içinde dillendirildiği kadar düşmanı olsaydı hocanın dört kez giremezdi bu kapıdan. son yıllardaki onca başarısızlığa rağmen alleme-i cihan olsa kimse üç yıl sabır etmezdi. yeter artık böldüğünüz, birbirimize düşman ettiğiniz. bitti, gitti yeter da! evet bir sizsiniz galatasaraylı anladık...
  • 300
    bu başlığa bugün yazıp hemen sildim. çünkü uğraşmak zor geldi ve boşa kürek çektiğimi de hissettim. galatasaray sözlük, içinde yeterli miktarda galatasaray taraftarının bulunduğu sanal ve reel oluşumlarda fatih terim'den en fazla nefret edilen yer. bu bir kere kesin. başarılı zamanlarda çokça baskılanıyor- ki bu olduğu çoğu zamana tekabül ediyor- başarısı sürüncemede olduğu anda bir nefret seli yağıyor. daha dün şöyle bir entry yazdım

    --- alıntı ---

    ama her zaman dediğim gibi, savunanların büyük bir bölümü hocanın olduğu galatasaraylardaki yönetimlere başka bir güç payesi verme derdinde oldukları için savunuyorlar zaten. bunun doğruluğuna inanmayan, bu entryi favorilere eklesim ve 4. hafta lütfen baksın bu emtrye. transferler gelmemiş ve ilk 3 hafta+ avrupayı kötü geçtiysek , transfeler konusulmayacak hoca şampiyon olurken bile kötü oynatıyordu artık emekli ol denecek.
    --- alıntı ---

    ama o kadar iyimserim ki kendime bile şaşırdım. boktan hazırlık maçının 45 dakikası kadar bile sabredemedi bu nefret. ya ucunda puan olmayan, takımı izleyebildiğimiz ilk lig maçında; hocanın en sevmeyeninden en sevenine kadar herkesin orta saha transferini beklediği günde, fatih terim başlığına bakın. bu takıma okan buruk lazım diyeni mi yok, hocaya transfer mi bırakılır diyeni mi yok. aga adam önce diyor ki feghouli oynayacağına oğulcan oynasın ne kaybederiz. bak 15 dakika sonra da bu sefer şey yazıyor: muğdat, jimmy, oğulcan her sene bir fatih terim takıntı transferi.

    aramızdaki genç ya da unutkan arkadaşlara sesleniyorum. bakın arkadaşlar, kötü futbolla bunalıyorsunuz, ligin bitmesi de yakın olduğu için travmaları atlatamamışken doğal olarak kızıyorsunuz, biliyorum. ama cidden bazılarının amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. dikkat edin bence. bugün 'yeter hoca bıktırdın' diyenler iyi oynarken 'helal' demiyordu hatta 3 sene önce 'parator' 'kebapçı selo ehe' diyordu.

    hafızası 2 günlük olmayan 2013-2017 arasını hatırlar. bakın aynı bugün yangın yapan tayfa o gün de bunu diyordu: https://twitter.com/...587532727926784?s=20
    aynı kibirle, aynı manasız özgüvenle yargılar kesiyordu. hocaya neler neler aldık diyenler mancini yenilmeye başladığında kadro yetersiz diyordu.

    bu terim düşmalığı da değil, bir zihniyet kavgası. adam 'fatih terim' gibi birinin başarılı olmasını yediremiyor. o yüzden gaz diyor, o yüzden pirlo'ya sığınıyor. bu profil birinin analitik bir kazanım getiremeyeceğini anca duygularla bir şeyler başarabileceğine inanmak istiyor. ve bunların çoğunluğu da galatasaraylı.

    bu takım eksik. burda 1.5 ay yönetimi savunmak için 'yıllar sonra ilk defa tam kadro idman yapıyoruz,ligin en iyi takımı biziz, yangın yapmayın' geyiği yapanlar şimdi ' yine mi feghouli' diyor. kim olacaktı adam mı geldi? sekidika oynasın diyor. sana avrupa'da kupa kalmış, 8 şampiyonluk ve aslan gibi itibar bırakmış hocanı bi hatasında itin götüne sokuyorsun, ne sekidika'sı be abicim... çocuk penaltı yaptığında afrika ve zeka korelasyonu esprilerinizi ben reportluyordum...

    bu düşmanlık bir kere kazandı. daha da galatasarayın yıllarından çalamayacak. hoş 2020 ocak'ta da neler dendi, 23 şubat'ta entry silmeye yetişilemedi sonra. 5 maçlık seriye bakar. şimdi girin tudor başlığına...
  • 355
    fatih terim'in her tercihini ben de beğenmiyorum. aynı şekilde beğenmediği şeyleri kendi üslubuyla dili döndüğünce anlatan, gerek taktiksel derin analiz gerekse daha düz futbol izleyicisi gözüyle yazan hemen hemen her yazara da anında on veriyorum yazar ismine bakmaksızın. ben de mesela futbolu profesyonel düzeyde bakış açısıyla izleyip derin analizler yapan biri değilim. birşeyi eleştirebilmek için o mesleği yapıyor olmak gerekir kafasında da değilim ayrıca. sadece; göz var izan var, adam beğenmediği bir duruma bile kafa yormuş, sözlüğe içerik üretmiş, ne yapılsa daha iyi olur kısmını laf sokmadan/ofansif cümleler kullanmadan anlatmış. eleştiri budur ve böylesi birine de teşekkür etmekten başka tavır takınılamaz.

    kafa yormuş ile kafayı takmış arasındaki ince ama aynı zamanda kalın olan çizgiyi kavrayabildiğimiz vakit her şey daha güzel olacaktır.
  • 259
    galatasaray'da olmayandır. ama fatih terim'e toz kondurmayan bir biat kültürü olduğu için başkan ve teknik direktör ayrımını yapamıyor bazı arkadaşlarımız. sorun bundan kaynaklanıyor. başkan bir transferi veto etmiş, sonra da medyaya haberi salmış, aman ne büyük olay. diğer takımlar teknik direktörün her istediği oyuncuyu alıyor sanki.
  • 423
    öncelikle şunu demek isterim ki fatih terim düşmanı galatasaraylı değildir.
    sevmeyebilirsiniz, görevde iken gitmesini de isteyebilirsiniz bunlar en doğal haklarınızdır lakin saygı duymak zorundasınız.
    amacınız fatih terim düşmanlığını kullanarak pr kasmaksa sizin sevdanız galatasaray'a değil kendinizedir. bu tarz kendi adını duyurmak için galatasaray'a zarar verme yolunu seçen insanlara istediğini vermemek yine biz galatasaraylıların görevidir. bu insanlar sizin galatasaray'a olan sevginizi kullanarak isim yapma peşindeler, nitekim de başarılı oldular galatasaray sözlükte profilleri paylaşıldı. bi dahaki sefere bu insanların profilini paylaşmak yerine engelleyin geçin rica ederim.
  • 135
    bir "galatasaray taraftarına" yapılacak en kötü yakıştırmadır.

    arkadaşlar 96-19 yılları bizlere gösterdi ki fatih terim eleştirilemez. gelecek reaksiyonları göğüslemeye hazırım ama veriler bunu gösteriyor.

    o şaşalı 2012 sezonu başlangıcında başakşehire 2-0 yenilmişken hocaya söylenmeyen söz kalmadı. kendisi siz 4-4-2 oynayalım hocam dediniz diye değil deneyerek yanılarak bu taktiği benimsedi ve unutulmaz bir sezon yaşattı.

    2017-2018 sezonunda da donk-fernando oynar mı hocamcılar ortalığı velveleye verdikten sonra mayıs ayında soluğu şampiyonluk kutlamalarında aldılar.

    geçen sene de buz gibi hakkımız yenirken yapılanlara isyan ettiği için yalandan ceza alan hocamıza "sayın fatih terim iyisin hoşsun ama sezonun yarısını cezalı geçirmenden sıkıldık" minvalinde birşeyler okuduk yine mayıs ayında takımı hayallerinin bulunduğu yere kavuşturdu.

    sizlere yemin ederim içim o kadar rahat ki ne olursa olsun bu takım bu sene yine başarılı olacak. yönetimden tek beklentim hocamızın hayallerini birazcık ciddiye almak,siz üstünüze düşeni yapın kendisi zaten yapılmayanları yapma konusunda yeterince mahirdir.
  • 309
    eleştiriden beri olan, puta tapar gibi sorgusuz sualsiz teslim olan bir kısım galatasaray taraftarını dengede tutan olgu ve unsurdur. iyi ki de var diyebilirim. bütün ipleri eline bıraktığınızda; oyun aklı olarak geçmişte fabio pintoları, bugün ise futboldan emekli olmuş arda turan'ı seçip manasız bir özgüvenle her şeyi alaşağı edebilme potansiyeline sahip olmasına rağmen, eleştirildiğinde geçmişte leeds united'tan, bugün yirmi senelik kadıköy deplasmanı travmasından rahatça çıkabilmektedir.

    çünkü; fatih terim gerçek bir challengerdır ve onu ateşleyen, ortaya çıkaran şey her defasında ispat ve iddia etme inadıdır.

    yüzde yüz teslimiyet, biatçılık ve teneke misali romantizm bittiği gün; bu başlık ve konu muhtemeldir ki tarihe karışacak, karışmasa da gülerek karşılanacaktır.
  • 252
    12 şampiyonlar ligi maçı, tek bir galibiyet... büyükler liginin en tartışılan ikilisinin biri sana beş atmış, diğeri altı. işin en acı tarafı, bunu da üçüncü viteste yapmış. süper lig zaten ortada. küme düşme potansındaki on kişilik takımlara bile diş geçiremiyor, 2-0 dan maç veriyorsun. galatasaray'ı, taraftarı gram düşünen yok, ama varsa yoksa terim düşmanları. evet!
  • 147
    16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçındaki oyunu beğenmediğim, selçuk inan'ın neden 11 başladığını ve neden kendisi dururken seri'nin çıktığını anlayamadığım ve hocayı bu sebeplerden dolayı eleştirdiğim için olup olmadığımı merak ettiğim şey. umarım değilimdir çünkü bu mantıkla maçı izlerken yediğim yemek acı olduğu için eleştirdiğim anneme de düşmanım artık.
  • 190
    birey olamamış, ait olduğu gruptan(aşiret,kabile vs) kendini ayıramamış doğu toplumlarında hep aynı ve benzer bir mit vardır. sorunlar karşısında bir güç çıkacak her şeyi o çözecek. ve sadece o çözebilir. edebiyattan dine, sanattan siyasete kadar hep bu mit vardır.

    -mehdi gelecek ve deccalı yenecek
    -koç yiğit köroğlu zalim bolu beyini titretti
    -çare sarıgül

    gibi bir sürü arkeik anlamda bu miti görebiliriz.

    aynı terane futbolda da ortaya çıkıyor. bazı arkadaşlar allah korusun fatih terim hayatını kaybetse bir daha şampiyon olamayacağımızı filan düşünüyor sanırım. çünkü başarı güç ve mücadele tek bir figürle özdeşleştirilmiş.

    taraflaşmak kutuplaşmak, belli kişiler etrafında toplanıp kendi sembollerimize simgelerimize asla toz kondurmamak mayamız da var. bu durum; o abartılı anlamlar yüklediğimiz kişilerde de bir zaman sonra güç zehirlenmesine yol açıyor.

    birilerini düşman ilan etmeden önce var olduğumuz kültüre bir bakmak gerekiyor; toplumsal ve tarihsel anlamda yerinizi görürseniz; en azından burada mantıklı eleştiri getirenleri düşman ilan etmezsiniz.
  • 146
    bu takim ne oynuyor ya da bu takimin ne oynadigi neden belli olmuyor sorularini sormanin; deplasmanda neden bu kadar başarisiz bir takimiz sorusuna cevap aramanin ya da bunlarin gercege donüşmesini hoca'dan beklemenin (nafile bir çaba olsa da) bir hak degil de düşmanlik olduğu kac platform vardir gibisinden deli sorularla hasır neşir olmama sebep başlık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın