resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 20426
    2018-19 sezonunu 3 (üç) kupayla tamamlayan efsane teknik direktör.
    bunu türkiye'de en son kim yaptı hatırlayanınız var mı?
    fb'lisi, bjk'lısı, ts'lisi galatasaray'dan kim gitsin derseniz cevap olarak ne falcao der (gelmiş olsa bile), ne muslera, ne de feghouli...
    onların vereceği cevap fatih terim olacaktır.
    çünkü hangi futbolcu giderse gitsin yeri bir şekilde dolacaktır.
    ancak, 2000'lerden sonra fatih terim'in olmadığı sezonlara bakın, galatasaray çok iyi kadrolarla bile, çok sıkıntılı sezonlar geçirmiştir.
    maç maç değil, makro ölçekte bakarsanız; galatasaray'ın başarıları fatih terim'e bağımlı hâle gelmiştir.
    haa bu iyi bi' şey mi, kötü bi' şey mi tartışılır ama, gerçek budur.
    fb ve bjk ile aramızdaki makasın açılmasını sağlayan bizzat fatih terim'dir.
    17-18 sezonunda igor'un yerine fatih terim harici kim gelirse gelsin o takım şampiyon olamazdı.
    geçen sene açılan onca puan farkından sonra ft olmasa hepimiz havlu atacaktık.
    en iyi ihtimalle üçüncü olacaktık.
    ama, o, son ana kadar çalışan, vazgeçmeyen bir komutan. onun kariyeri hep böyle gelişti.
    galatasaray'ın başına geçtiği ilk yıl bile takımdan ayrılmanın eşiğinden dönüp, 4 yıl arka arkaya şampiyonluk getirdi.
    maçlar kaybedilebilir ancak, ft takımları en kritik zamanda ne yapacağını bilir.
    galatasaray yaş ortalaması yüksek bir kadroya sahip.
    sezon öncesi ciddi bir yükleme yapıldı.
    böyle kadrolar nispeten geç form tutarlar.
    daha durun bakalım falcao gelsin, zonzi ve seri işlemeye başlasın.
    takım hem iyi futbol oynayacaktır, hem de kupalar gelmeye devam edecektir.
  • 20427
    tabii ki eleştirilmez değildir.zaten burada selçuk inan 'ın neden oynadığını soran bir çok arkadaş gerçekten merak ediyor. hocanın düşündüğü birşeyler olduğunu da biliyoruz . keşke olması gerektiği gibi , bir basın mensubu saçma sorular sormak yerine taktiksel sorular sorsa da burda yok şundandır yok bundandır demesek.
    hocanın donk u ne kadar sevdiğini biliyoruz. selçuk u geçen sezon 11 de hiç görmedik neredeyse. yani evlatçılık yapmak için iyi oynayanı kesecek biri değil hocamız. bunu biliyoruz. yeni tanışmadık ki.
    (bkz: 18 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı) nin ilk 20 dakikası zaten fark acabileceğimiz bir 20 dakikaydı. uzun zamandır deplasmanda bu kadar iyi başlangıç görmedim.
    bir de şunu düşünüyorum. bartali muhtemelen kondisyon programını ekim ayında top yapacak seviyede ayarladı şampiyonlar ligi oynayacağımız için. sahada bir çok oyuncumuzun yürüyecek hali yokmuş gibi takılmasını buna bağlıyorum. ki bence büyük takımların sezon başı kayıplarının en büyük sebebi (buyuk takim dedigim türkiyedeki kuşlar degil tabii ki) konsantrasyon eksikliği ile beraber bu söylediğim kondisyon meselesi.
    fatih hocamız kulübedeki biz. yıllarca tekrar tekrar tekrar kanıtladı. onun için burda birbirimizi ya fatih terim sever , ya fatih terim düşmanı diye ikiye bölmeyelim . bu hocamiza da zarar verir. çünkü 96-00 dönemi gibi bir ivme yakalamak üzereyiz. bunu diğer takımlar da görüyor. onun için tüm arkadaşlardan ricam ; eleştirirken kullandığımız dil suçlayıcı , niyet okuyucu , ötekileştirici olmasın. tam tersi eleştiren her arkadaşı da hoca veya galatasaray düşmanı gibi görmeyelim.

    galatasaray taraftarı ve fatih terim birlestigi zaman neler olduğunu çok iyi biliyorlar arkadaşlar...
  • 20428
    duyduğuma göre milli maç dönüşüne kadar 2 maç daha takımın başında bulunamayacak türk futbolunun imparatoru. allah acil şifalar versin.

    bence hocam şu dönemi keyifle izliyordur. ortalık yangın yeri, gelmesi beklenen transferler var, kötü futbol var,istifa edenler var, var oğlu var ve hocam ortalarda yok. tahminin cl kurası, transferlerin bitmesi ve en önemlisi de kendi sağlığına kavuşmasının ardından içeride çok baskın bir oyunla kazanacağımız maçtan sonra sözü alacak ve camiaya gerekli mesajları göndererek hepimizi şampiyonlar ligine motive edecektir. bu anlar için yaşayan bir adam sonuçta, biz de bunu seviyoruz.
  • 20430
    kendisinin çok baskın bir karakter olmasından ötürü eleştirilerin de, savunmaların da çok kutuplaşmış olarak yapıldığı hocamız. fatih terim’e yönelik savunmaların da, eleştirilerin de genelde ciddi şekilde önyargı içerdiğini düşünüyorum.

    fatih hoca’yı tanımlayacak ilk söz herhalde yaptığı işe saygı, çalışkanlıktır. bel fıtığı ameliyatı olduktan 96 saat sonra işbaşı yapan, antrenmanda 2 saat takımın başında ayakta duran dünya üzerinde teknik direktör olmadığını geçtim, bunu yapacak masabaşında çalışan beya yakalı yönetici bulamazsınız (hocanın yaşına değinmiyorum bile). tam da bu sebeple hocanın serdar aziz, eren gibi çıtkırıldım oyunculara tahammülü olmaz. hocasının ameliyatından 96 saat sonra işbaşı yaptığını gören oyuncuların da antrenmanlarda kaytarmaları, işlerini sahiplenmemeleri mümkün değildir.

    hocanın baskın ve güçlü karakterinin artıları da, eksileri de mevcuttur. mesela tam da bu sayede kazanma arzusu, heyecanı asla azalmaz. ama mesela hocanın kafasında düşündüğü birşeyi denemek için kendi pozisyonunda dünya çapında kariyer yapmış bazı oyuncuları farklı yerlerde oynatır, verim alamasa da bir süre ısrar eder. bu oyuncunun adı bugün seri, ilk döneminde transfer edildiği sene ilk 5-6 hafta önliberoda her yere koşuşturmaya çalışıp etkisiz kalan popescu’ydu, 3.döneminde de ilk 3-4 hafta sol açıkta oynayan eboue’ydi. ha, hoca hatasından döner ama, birkaç hafta sonra taşları yerine oturtacaktır.

    hocanın bir negatif yönü de transfer sezonu kapanmadığı sürece her sorunu transfer ile çözmeyi düşünmesidir. bu da yeni değildir, eskiden de böyleydi. mesela uefa’yı kazandığımız sene şampiyonlar ligi’nden elenmemizin en önemli sebebi ilk 2 maçta ilk yarılarda ön liberoda sadece avrupa maçları için transfer edilen bruno quadros’u oynatmasıdır. ilk hertha berlin maçının ilk yarısını içeride 2-0 mağlup tamamlamış, quadros çıkınca maçı ikinci yarıda 2-2’ye getirmiştik. 2.maçta milan deplasmanında da ilk yarı 2-0 bitmiş, quadros çıkınca 2.yarı oyun olarak ezmiş ama sadece 2-1’i bulup 2.’yi milan kalecisinin harika oyunu sebebiyle bulamamıştık. o maçlarda quadros oynarken yedekler kimlerdi? suat, tugay, ergün vs... oysa hocayı en özel kılan şey, beraber çalıştığı oyuncuları bu süreç içinde eskisinden daha iyi oyuncu haline getirmesidir. bunun da transfer sezonu bitince normale döneceğini düşünüyorum.

    uzun lafın kısası, hoca artısıyla eksisiyle budur. “kafasındaki oyun demode” ise en boş ve ezber eleştiridir, onun 2000’de oynattığını 15 sene sonra klopp oynatınca “geggenpressing” adıyla literatüre soktu. taşlar oturana kadar biraz saçımızı başımızı yolarız ama sonrasında her şey oturur. kendisi dünyanın en iyi teknik direktörü olmayabilir ama eşit koşullarda galatasaray’da kendisinden daha başarılı olabilecek bir hocanın var olduğunu sanmıyorum.
  • 20431
    uçurulmayacaksam eğer kendisinin oynattığı futbolu çok uzun süredir beğenmediğimi belirtmek. beğenmiyorum çünkü takım üretken değil. çok zayıf rakipler karşısında bile gol atmakta, gol pozisyonu bulmakta zorlanıyoruz. belki oyuncuların yetersizliğinden kaynaklanan bir durumdur bu, öyle olduğunu düşünüyorum ama falcao gibi bir dünya yıldızı gelir de aynı sorun devam ederse hocanın sezonu bitiremeyeceğini ön görüyorum.

    fatih hoca, galatasaray ve galatasaray taraftarı için teknik direktörten fazlasıdır. benim futbolu anlayarak izlemeye başladığım dönemde fatih hocalı galatasaray avrupada zaferden zafere koşuyordu. ondan başka başarılı lucescuları, geretsleri gördük. onlar da saman alevi gibi, yaz yağmuru gibiydi. kendisi galatasaray'ın en büyük efsanesidir. bunu inkar etmek için kör olmaktan fazlası lazım ama hoca oyun düzenine çeki düzen vermezse kendi sonunu kendi hazırlamış olur. takımın başında fatih hoca olsun da 2. olalım 3. olalım yeter demez galatasaray taraftarı.
  • 20432
    kendisinin de herkes gibi eleştirilmeye hakkı vardır. çünkü o da bir insan hata yapacak, yapması da olağan. sonuçta kusursuz değil. ama bizim kaçırdığımız bir nokta var. biz direkt adam harcıyoruz. fatih hoca değil miydi en boktan zamanlarda hızır gibi yetişen. gel hocam ocağına düştük diye yalvarılan. adamlar iki günlük başarılarının ardına sığınıp kendilerine kahraman yaratmaya çalışıyor biz kendi kahramanlarımızı göz göre göre harcıyoruz. yazıktır günahtır. tekrardan söylüyorum kimse körü körüne bağlanmasın ama kimse de boş boş yorum yapmasın. herkes hocaya takıma inanıp destek versin. bu kadro şampiyon olacak!
  • 20433
    istifasını isteyen varsa net bir şekilde galatasaray’ın başarısız olmasını istiyordur. başka bir şey olamaz.

    babamız gibi sevdiğimiz efsanemizdir. bir maç kaybetti diye yedirmeyi bırak tarihimizin en rezil sezonunu geçirse bile kurda kuşa yem etmeyiz. eleştirmek başka bir şey istifa istemek başka bir şey.

    sezon sonunda yine ellerinde kupayı kaldıracak ve tüm galatasaray düşmanlarına koskocaman bir geçmiş olsun diyecektir.
  • 20434
    kendisi hakkında her daim sıkıntım şu oldu; çok yetenekli olmadıkları için, mücadele eden oyuncularını kullanmıyor.

    mesela selçuk yerine ömer bayram, mariano yerine linnes, nagatomo yerine de emre taşdemir ile başlamış olsa, taraftar sahada en azından savaşan bir takım izleyecek.

    artık 65 yaşına geldi, şunun farkına varmalı: fiziksel olarak kangren oyuncular diğer oyuncularımızın da motivasyonlarını ve konsantrasyonlarını düşürüyorlar.

    eee sahada bir melo yok ki kulak çeksin.
    ah ulan melo. sen ne biçim oyuncuydun be.
  • 20435
    benim için dünyanın en büyük teknik direktörü.

    bundan bir hafta önce kendisinin eleştirilmemesi gerektiğini belirtmiştim daha da ileri gidiyorum kendisi 14 yabancı kuralına uymayıp 15 yabancıyla kadro kursa ve 3 puanımız silinse ağzımızı açmamız lazım. neden mi ?

    sosyal medyaya bir bakın şu an inanılmaz derecede fenerbahçeli ahmak troller tarafından takım eleştiriliyor. tribündeki antrenöre kimlikleri belli olan (adam beşiktaş kongre üyesi çıktı) kişiler sözlü tacizde bulundu. sizin bundan böyle yapacağınız her türlü eleştiri bu mahlukatlara koz olarak geri dönecek. belki çoğunuza mantıksız gelecek ama ben bu oyunun farkındayım ve bu sezon boyunca fatih terim ve teknik ekibine ağzımı açmama kararı verdim. bu sene susalım zaten sene sonu ligin juventusu bayern münihi olacağız.

    2013 de düştüğümüz tuzağa bu sefer düşmeyip hocayı istese de göndermiyoruz takımdan.
  • 20436
    benim kendisinde tek beğenmediğim yön iyi yardımcı antrenörler seçmemesi veya yetiştirmemesi. gençlere de daha fazla şans verebilir. ( bu konuda tek suçlunun kendisi olmadığını düşünüyorum.)
    türkiye'nin en iyisi, avrupa' nın sayılı teknik direktörlerinden. allah başımızdan eksik etmesin. sonunda kazanacağını hepimiz biliyoruz.
    ancak ondan beklenti artık sadece başarı değil. artık geleceğimizi inşa etmesini bekliyoruz. kendisinin olmadığı bir geleceğe galatasaray'ı hazırlamalı. ne yazık ki bizde sürdürülebilir bir yapılanma yok. bunu oluşturacak bir yönetim de yok.bu konuda şu anda önderlik edebilecek tek kişi o.
    artık doğru ve sürekli bir transfer politikası , verimli bir altyapı, iyi bir mali tablo istiyoruz. galatasaray belki de reel anlamda dünyanın en büyük taraftar kitlesine sahip kulübü. bu potansiyel daha iyi değerlendirilmeli.
  • 20437
    ne yapar ne eder bilmiyorum ama bu sene ceza almamalı. takım geçtiğimiz yıldan bu sezon başına kadar hocanın ligde cezasını çektiği 9 maçta sadece 3 galibiyet alabilmiş. korkunç bir durum.

    üzerine basa basa söylüyorum; 7 düvel karşısına geçse galatasaray'ın menfaatleri gereği sakin kalmak zorunda. taraftar gerek sosyal medyada gerek tribünde hiç olmadığı kadar güçlü artık.

    tepki işini onlara bırakacak, başka yolu yok.
  • 20438
    galatasaray ile bir sürü başarılar yakalayan yakalayacak olan efsanemiz imparatorumuz teknik direktörümüz. açıkçası dünyada eleştirilmemiş teknik direktör yoktur herhalde. alex ferguson jurgen klopp pep guardiola mourinho ancelotti vs bir sürü üst düzey ve elit teknik direktör sayabiliriz. futbolun doğasında eleştiri vardır zaten olmak zorunda, başarılı olmak için de şartlardan birisi bu. benim de geçen sezona dair eleştirilerim var mesela biz neden avrupa arenasında başarısız olduk neden bazı maçlarda kötü oynadık ? bunda elbette yapılamayan forvet transferleri takımda genel olarak oyuncuların performans düşüklüğü form tutamaması etkiliydi ve ayrıca galatasaray düşmanı medya tff ve kulüpler de galatasaray'a cephe almıştı lig maçlarımızda olanlar malum. ama şu da varki nasıl ki dünya üzerinde ülkelerinin en büyük kulüpleri sevilmiyor ve aleyhine algı yaratılıyorsa bizim de öyle olacak çünkü bizim başarılı olmamızı kimse istemez istemeyecek avrupa'da da başarılı olmamızı istemiyorlar bakmayın türk futbolu türk futbolu dediklerine. bizim buna alışık olmamız lazım paniklemememiz lazım biz tarihimiz boyunca bunlarla yaşayacağız bu sene de muhtemelen aynı algılar yapılacaktır. biz futbolumuzu nasıl geliştiririz onu düşünmemiz gerek. geçen sene devre arasında çeşitli değişimler yaşadık devre arasında ve şampiyon olduk gayet yerinde değişimlerdi.diagne-mitroğlu ikilisi hariç hepsi tuttu ki diagne'nin geçen sene faydalı olduğu maçlar da oldu bana göre. 2019-2020 sezonunda lige kötü başladık oynanan futbol iyi değildi. aslında penaltıya kadar fena bir futbol da oynamadık ama penaltıdan sonra takım ciddi düşüş yaşadı bu da irdelenmesi gereken bir konu. selçuk tercihi oynanan futbol gayet de eleştiriye açık şeylerdi. zaten futbolda 0 eleştiri diye bir şey yok hoca da eminim oynanan futboldan memnun değildir. ama öyle şeyler yazılmaya başlandı ki bir anda sosyal medyadan buradan vs insan şaşırıyor gerçekten. bir anda hocanın taktik falan bilmediği sadece gaz verdiği hocanın futboldan anlamadığı ünal aysal ile şunları yaşamıştı (ünal aysal ve mancini-prandelli eleştirildiği zaman da siz terimsporlusunuz onlar asla eleştirilemez siz şusunuz busunuz diyen insanlar da oldu) yok geçmiş dönemde şunları yaşamıştı yok kazandığı başarılarda kendisinin hiçbir payı yok tamamen oyuncularına ait olduğu falan yazılmaya başlandı. fatih terim eleştirilemez değil tamam mı biz fatih terim'i eleştiriyoruz tamam mı kompleksine giren insanlar bile oldu. illa belirtmenize gerek yok arkadaşlar zaten eleştiri yapmak herkesin en doğal hakkıdır. bir anda olay oynanan futboldan çıkmaya başladı alakasız bir şekilde. ben kendi adıma konuşursam bu tarz şeyleri tamamen kişisel sevmemezlikle olduğunu düşünüyorum. insanların zaten kişisel tercihidir birisini sevip sevmemek de siz sadece gaz veriyor yok taktik bilmiyor dediğiniz için yok şans dediğiniz için de o başarıların da hocanın taktik bilgisinin de olmadığı anlamına gelmiyor. siz nasıl terimsporlu terim'in biatçıları diye o insanları yargılamaya kalkıyorsanız o insanların da sizi eleştirme hakkı var gayet kendi adıma bir şey diyemem buna benim gözlemlerim sadece bunlar 2 tarafta da gördüğüm kadarıyla. kişisel hırslarla yazılmış futbolla alakalı olmayan tamamen düşmanlık içeren eleştiriler açıkçası okunabilir de olmuyor bu benim kendi görüşüm. hiç kimse eleştirilemez değildir yazımın başında de belirttiğim gibi hatasız değildir. kişisel hırs olmayan tamamen futbol odaklı eleştiriler de bana göre yapılması lazımdır ve bizi geliştirecek olan da budur. oynanan futbol eleştirildi diye oyuncu tercihleri eleştirildi diye de kimse fatih terim düşmanı değildir. ama dediğim gibi kişisel hırslarla yazılmış tamamen fatih terim başarısız olsun da biz sevinelim hemen pirlo ne yazmış ünal aysal ile ne yaşamış özhan canaydın faruk süren ne olmuş tarzı geçmişte yaşanan ve faydası olmayan tarzda eleştirileri de kendi adıma pek okunabilir bulmuyorum. herkesin kendi fikridir hakaret içermediği sürece sunabilir ama benim kendi görüşlerim de bunlardır. bu sene bir taraftar olarak başarılı olacağımıza da inanıyorum ve imparatorumuzla da nice kupalar kaldıracağız. bu takıma falcao gelecek nzonzi gelecek oynanan futbolun giderek iyiye gideceğini de düşünüyorum.
  • 20439
    biri ermeni, biri kürt, diğeri türk üç arkadaş yolda giderken susamış; o sırada gözlerine bir bağ ilişmiş. salkım salkım üzümler... "girelim bahçeye, sahibi varsa parasını verir afiyetle yeriz. yoksa, bir iki salkım üzümden ne çıkar" diye düşünmüşler. üzümleri tam yemeğe başlamışlar ki, bağın sahibi gelmiş. ermeni'nin üzerinde papaz kıyafeti varmış. onun, farklı bir dinden olduğu anlamış bağ sahibi; diğer ikisine sormuş: "siz kimsiniz, nesiniz?" biri kürt, diğeri türk olduğunu söyleyince, üçüyle bir arada başa çıkamayacağı için, basmış papaza dayağı. "bunlar benim din kardeşim. ya sana ne oluyor?" papaz, "parasını ödeyecektim" dese de, bağcının sopası sırtına inip duruyormuş. kürt ve türk, tepki vermeden bu dayağı seyretmiş. papaz yere yıkılınca, bağcı bu defa kürt adama dönmüş: "sen benim din kardeşimsin ama, gene de kuyumuzu kazarsın. arkadaşınla aynı ırktanız. benim kanımdandır. yesin malımı, helâli hoş olsun." bu defa kürt'ü dövmeye başlamış, türk'ün sesi çıkmamış. onu da hakladıktan sonra, bağcı, türk'e yönelmiş: "tamam anladık, türksün, aynı kandanız, aynı dindeniz fakat, sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diye sormuş; bu defa ona vurmaya başlamış. türk, bir yumrukla yere yuvarlanınca kürt'e dönmüş ve "biz" demiş "ilk başta, papazı dövdürmeyecektik."

    ........

    imparator yılların tecrübesi ile kimin hangi amaçla kulüp ve profesyonelleri hakkındaki demeçler verdiğinin farkında. papazı dövdürüp zevkle izleyecek kadar da karaktersiz değil. köprünün karşı tarafından olmadığı için ne kadar şanslı olduğumuzun farkındayızdır umarım...
  • 20440
    hiç bir lidere, hiç bir siyasiye, hiç bir kanaat önderine, ne bileyim bir türk büyüğüne bugüne kadar sonsuz sevgi beslemedim, insan üstü bir seviyeye yerleştiremedim. çok minnettar olduğum, arkasından dualarla andığım çok insan var ama arabamın arkasına imzasını dövme yaptıracak kadar bağlandığım, sosyal medya hesabımda ismimin arkasına hashtag ile adını yazabileceğim tek bir kişi bile yok. bunun hiç eksikliğini de hissetmedim. tam tersi bu hep bana kendi doğrularımın, değerli bulduğum birinin yanlışlarına göre şekillenmemesini sağladı. bir insanın adil olması, hak yememesi, haksızlığa karşı ses çıkarabilmesi benim için fazlasıyla yeterli. bu onu zaten benim için en üst noktaya taşıyor.

    bugün fatih terim üzerinden yapılan gereksiz sansüre anlam verememem de bu yüzden. açıkçası hem anlam veremiyorum, hem de samimi bulmuyorum. hedef göstermek gibi olmasın ama bugün kaideyi taciz eden istisna nickli kardeşim bile "hoca artık kendine gel nolur" diyebilmek için adeta dünyanın sayılı dergilerinde yayınlanabilecek bir makale ile giriş yapmış. eğer eleştirmek için yeni uslüp bu olacaksa hepimiz gidip bir spor okulundan sertifikamızı alıp da gelelim. (bkz: #2737016)

    bugün fatih terim'in 2 senedir şampiyon olması, 3. döneminden sonra milli takıma gitmesini unutturur mu? ve ya tersten sorayım. 3. döneminde takımı bırakıp gitmesi, 4 yıl üst üste şampiyon olup, sadece 4 yabancı futbolcuyla uefa kupasını kazanmasını gölgeleyebilir mi? mükemmel işlere imza atmış ama bazen de büyük yanlışları olan insan.

    eğer buna kovulmak deniyorsa, benim nazarımda 3. dönemi sonunda yaşattıkları ile galatasaray tarihinde kovulmayı en çok hakeden isimdir. ünal aysal beğen ve ya beğenme galatasaray başkanıdır. fatih hoca'dan yaklaşık 20 yaş büyük, türkiye'de binlerce insan iş veren, ekmek yediren bir iş adamı. kısacası hem galatasaray'daki pozisyonu, hem yaşı hem de iş hayatındaki başarıları ile saygı göstermen gereken birisi. sırf kendisi için "galatasaray'ın bir elemanıdır" dediği için telefonlarına dönmemesi, ünal aysal'ın hiç gerekmediği halde alttan alıp "art niyetle söylemedim. cımbızla çekilmiş bir söz. kendisi benim iyi dostumdur." açıklamalarını tınlamaması, çeşit çeşit triplere girmesi, yıldırım demirören ile flörtleşmesi koskocaman bir yanlıştı. o dönem bir saniye olsun kendisine hak vermedim. galatasaray'ın elemanısın işte hocam. kötü bir şey mi galatasaray'ın elemanı olmak. bugün de öylesin. bu platformda karın tokluğuna galatasaray'ın elemanı olmak için herşeyi geride bırakabilecek insanlar var. muhterem fatih terim imparator hazretleri diye takdim edilmek miydi derdin? şimdi aysalcı demeyin kalbinizi kırarım. zaten o yıllardaki entrylere bakarsanız da moderasyonundan, yazarına sözlüğün verdiği haklı tepki ortada. (bkz: #2737084)

    ikinci büyük yanlışı bu alaçatı'daki kavga mevzusu. arda turan önderliğinde milli takımın başarısız performansı hem otoritesini hem de psikolojisini çok sarstı. mekan basma olayı da buna tüy dikti. milli takıma gidişi olaylı olduğundan, henüz her şey unutulmadığından galatasaray camiasından yeterli destek bulamadı. o dönem yapayalnız kaldı. aslında 4. dönem kapısını açan da buydu. nerede kalmıştık tweetine kadar baya sessizliğe gömülmüştü. yukarıda dediğim gibi unutmamıştım, ama bu yanlışları geçmişi gölgeleyebilir miydi? tabi ki hayır. yapıştırım fav'ı, retweeti nerede kalmıştık tweetinin gözüne gözüne.

    gelelim bugüne, galatasaray sözlüğümüze. geçmişte o buhranlı dönemde en sert eleştirmiş, hakaret etmiş yazarlar şimdi bugünkü durumu eleştirenleri, daha doğrusu kendisinin belirlediği çerçeve ve uslube sokmadan eleştirenleri sözlükten uzaklaştırılmasını talep ediyor. ben eminim bugün yapılan sert eleştiriler dikkate alınmayıp, elimizde bulunan ligin çok üstündeki kadro iş yapamaz ise aynı yazarlar hocaya sallamak için yönetimden caps lock açın en çok ben sövmek istiyorum diye talepte bulunacaklar.

    ben forma adaleti olan, sahada dinamik, oyun planı olan, hırslı, aradaki kadro farkını göz önünde bulundurduğumda da baskılı bir oyun oynayan galatasaray istiyorum ve uzun zamandır bunu da görememekten dolayı kahroluyorum. bunun bir numaralı sorumlusu olarak da fatih terim'i görüyorum. hocanın kendine ve takıma acilen çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. bu kadar kardeşim bu kadar. nokta.

    bir insanın yanlışlarını dile getirmek size bir şey kaybettirmez. tam tersi muhatabına katkı sağlar. kimsenin piyonu, trolü, oyuncağı da olmazsınız. geçmişte kötü gününde "fire at will" modunda kendisine hakaret edilmesi ne kadar yanlış ise, bugün de kendisini eleştirenlere bir kulp bulayım da saplayım diye ceza vermek o kadar yanlıştır.
  • 20441
    kimsenin üzerinden ünal aysal düşmanlığı yapmadığı hocamız. çok kalp kırılmak isteniyorsa da baştan söyleyeyim evet aysalcısın mesele buysa. yok kalbinizi kırarım yok şöyle olur yok böyle olur herkesin geçmesi gereken boş şeyler bunlar. önceki yazımda öyle kalpler kırardım ki öyle şeyler yazıp. ama biz burada yazarken özellikle kalbini kırmak için yazmıyoruz. galatasaray taraftarıyız ve fatih terim hakkında da fikirlerimizi söylüyoruz. buralarda yazanlar insanların şahsi görüşleridir. ayrıca belirteyim ki ünal aysal en başarılı galatasaray başkanlarındandır hatta. ama kendisi de eleştirilemez değildir hataları vardır dünya üzerindeki herkeste olduğu gibi. ben kendi adıma söyleyeyim hiçbir zaman galatasaray'ın sporcusuna yöneticisine başkanına geçmişte oynamış kişilere üslubumu bozup da yazmadım ne başarısızlık olursa olsun ama eleştirilerimi de başarısız bulduklarıma sonuna kadar yaparım. prandelli var mesela nerdeyse 0 çektiriyordu bize ha eleştirdim mi evet sonuna kadar ama küfür hakaret etmeden üslup bozmadan. galatasaray taraftarına da üslup bozmanın yakışmayacağını düşünüyorum. ayrıca üslup bozulmadan ne güzel eleştiriler yapılabilir gayet. ben her zaman doğru bildiklerimi de yazmaya devam edeceğim ne olursa olsun.önceki yazımda da belirttiğim gibi futbol zaten eleştiri olmadan olmaz bana göre ama o eleştirinin ne bağlamlarda nasıl üslupla yapıldığıdır önemli olan.
  • 20442
    sadece sözlükte değil, medyada da hakkında soru sormanın, kendisini eleştirmenin yazılı olmayan bir kural olarak 'kaka' olduğu, (demirören'le gülücükler saçarak poz vermediyse tabi. ancak o zaman eleştirilebilir çünkü) 9 yılda 8 şampiyonluk yaşamış, uefa kupası kazanmış, galatasaray tarihinin en başarılı teknik direktörü.

    yine yazılı olmayan bir kural olarak eğer kötü oynuyorsak, ya da kaybediyorsak sorumlu olan asla fatih terim hocamız değildir. bunun sorumlusu galatasaray başkanıdır, yönetimidir, futbolcularıdır, taraftarlarıdır, hatta scout ekibidir, ama hocamız değildir. tersini iddia etmek galatasaray düşmanlığıdır, trollüktür hatta ve hatta fenerli olmaktır.

    sözlükte ya da medyada galatasaray futbol takımının teknik analizleri yapılırken bile, subliminal mesajlar verilir: hoca bir şeyler deniyor. ama geçmişte şöyle şöyle başlayıp, şöyle değiştirmişti ve başarılı olmuştu. şu tarihte, şu maçtaki galatasaray gibi olmalıyız ama hoca zaten bunu görecektir. çünkü biz anlamasak da, göremesek de vardır hocamızın bir bildiği.

    elbette hocamızın sayısız bildiği şeyler vardır. belki söylendiği gibi bir futbol dahisidir de, bilmiyorum. bildiğim, iki sezondur oyun namına ortaya bir şey koyamadığımız gerçeği. kabul, kötü oyunumuzun birden fazla sebebi var, dış mihraklar var, mecburiyetler var vs. ama kötü oyunun sorumluluğunda aslan payı fatih terim'indir. mesele de tam bu noktada başlıyor işte: hocaya bunu soran ne kendi ekibinden biri var, (16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçında selçuk inan'ın 90 dakika oyunda kalmasına teknik ekipten karşı çıkan oldu mu, çok merak ediyorum mesela. sepp piontek'in yardımcısıyken, fatih terim'in olumlu manada onunla çatıştığını biliyorum. bu yüzden fatih terim oldu zaten. bakın burası çokomelli: eleştirdiği, anlamaya çalıştığı, gerekirse çatıştığı için fatih terim oldu) ne de medyadan sorabilen biri. çünkü 'galatasaray futbol takımı neden kötü futbol oynuyor?' sorusunu soranlar mesleklerinden, sözlüklerinden olabilir, galatasaray düşmanı olarak ilan edilebilirler. ama geçenlerde sözlükte 'fatih terim bana koysa, kupa doğurtur' diyenlere pek bir şey olmaz. tıpkı gezi zamanı 'bilmem kimin, bilmem neresinin kılıyım' diyen teyzeye bir şey olmadığı gibi. bir insan kupa doğurmak istiyorsa, ve bunun yolunun ne olduğuna dair kafasında belli bir fikir varsa, doğurabilir. bir başkası da, birilerinin bir yer yerlerinin kılı olmak istiyorsa, olabilir. benim açımdan hiçbir sorun yok. sadece bu bizi bir yere götürmez. ne o teyzenin kafa yapısının ülkemize en ufak bir faydası olabilir, ne de kupa doğururum diyen kafa yapısının galatasaray'a ve sözlüğüne. eğer sözlük yönetimi, galatasaray sözlük'ün seviyesinden endişe duyuyorsa, naçizane tavsiyem, hakaret etmeden eleştiri yapanlara değil, bu kafa yapısına sahip kişilere dikkat kesilmeli.

    bir kimsenin başına gelebilecek en kötü ikilemlerden biri, sadakati ve onuru arasında kalacağı ikilemdir. hangisi seçilirse seçilsin, zor bir karar. eğer 'fatih terim eleştirisi' meselesi sadakatsizlik noktasına indirgeniyorsa, kendi adıma cevabım nettir: benim sadakatim galatasarayadır. yaftalanan diğer arkadaşlarım için de bu cevabın geçerli olduğuna inanıyorum.

    galatasaray'ı ve bu adı güzel sözlüğü sevenleri, onları yaftalayıp üzmeyin.

    hep çok sevmekten çünkü.
  • 20443
    galatasaray'ın yaşayan efsanesi. kendisi zamanında yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. futbol adına en büyük mutlulukları onun döneminde yaşadım. kenarda onu görünce rahatlıyor, olmadığında eksik hissediyorum. yerine şu anda jürgen klop'u falan almayacaksak yokluğunda gelebilecek teknik direktörleri de gördük. en kariyerlilerinden mancini yönetiminde dahi bundan çok daha fazlasını oynamıyorduk.

    açıkçası avrupa'da milyar euroluk bütçeli rakiplerle bu aşamada baş edeceğimizi düşünmüyorum. olursa da yine hocamız sayesinde ve ancak birkaç sene birlikte oynadıkça olur. ama ligimizi hakeminden stadına, iç dinamiğinden psikolojik harbine kadar kendisinden daha iyi bilen biri yoktur.

    nedense kendisini eleştirenlerin oynanan oyunla alakaları olduğunu da düşünmüyorum. dillerinin altında ya da bilinç altlarında farklı duygular olduğunu anlamak zor olmuyor.

    kendisini ben de eleştireceğim fakat eleştirmek ayrı şey hakaret ayrı şey.
    (bkz: fatih terim/#2737016) böyle elştirirsin, hayran hayran okurum. yıllarını bu işe vermiş biri eleştirecekse böyle eleştirilir (ki böyle usturuplu eleştiri bile eleştirilmiş). ama tutup "bay ego", gibi yakıştırmalar yaparsan bu ayıp olur, nankörlük olur. hem o zaman senin "sokak kabadayısı" yakıştırması yapan azgınlardan ne farkın kalır.

    ayrıca daha lig başlamadan bu yangını anlamakta da acayip zorlanıyorum. ister topa sahip olma, ister geçiş oyunu, ister defans oyunu ne oynarsan oyna tüm oyunlarda merkez orta saha en önemli bölgedir. ki biz fernando, n'diaye ikilisini gönderip yerine daha yeni transfer yaptık. kimsenin giden ve gelene kağıt üzerinde itirazı yok sanırım. daha yerine aldığın oyuncular birlikte maç yapmamış, geçen yıl seni taşıyan oyuncular kampa sonradan gelmişler, takım fizik yüklemeden çıkmış, ne oyunu bekleniyor ilk haftadan anlamış değilim. ben bu yönetime de teknik ekibe de, kurulan kadroya da güveniyorum. hepsinin kılı kırk yardığına, bu kulübe zarar vereceklerini düşünmüyorum. gazozuna maçta bile mağlubiyete tahammülü olmayan hocamız başarısız olduğunu gördüğünde bize yük olmadan kendi zaten gider ona da eminim.

    herkes bu senenin ne kadar kritik olduğunu biliyor. o yüzden federasyonundan kulüpler birliğine, yayıncı kuruluştan medyaya herkes bize ve temsilen hocaya bilenmiş durumda. 300 spartalı gibi safları sık tutmamız gerekirken enerjimizi birbirimize sarf etmeyelim.
  • 20444
    süper lig 2018-2019 sezonu devam ederken gelecek yıllar ile ilgili planını değistirmiş olan teknik direktör.

    geçen sene çok önemli ve benim de çok beğendim iki sözü vardı hocanın, üstelik de zaten bunlar da birbiri ile bağlantılıydı. geleceğin galatasaray'ını oluşturmak ve kısa vadede yardımcı olabilecek oyuncular da bir kaç tane olabilecek olmasına rağmen, genelde parayı geri döndürecek oyuncular ile takımı donatmak.

    peki sorarım size, 2019 yazındaki hangi transfer bu sözlere uyuyor? siz vermeden cevabı, ben vereyim; hiçbiri. tamam, hadi ryan babel ve jean michael seri o bir kaç kısa vadelik oyuncu olsun da gerisi ne olacak? o halde ne oldu da fikir değişti? bir anda tamamen kısa vadede şampiyonluk kovalayan bir takıma nasıl dönüştük? mbaye diagne'nin satılamaması mı problem oldu? yönetim ile arasında fikir uyuşmazlığı mı var? yoksa tamamen hocanın kararı ile mi plan değişti? bunun sebebini cidden merak ediyorum.

    kendisi plan değiştirdi, demek ki sabit görüşlü biri değil ki ben genel kanının aksine zaten öyle olmadığını düşünüyorum. o zaman oyun planı da değişebilir ki değişmeli. yavaş ve temposuz oynuyoruz, oyunu geniş alana açamıyoruz, ceza sahasında çoğalamıyoruz. birşeyleri değiştir artık hoca, şampiyon olamasak da olur, sadece değiştiğini görelim.
  • 20445
    25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçında takımımızın başında yerini alacaktır.
    her şeyden çok kendisine ihtiyacımız var. müthiş mesajlar, kapaklar içeren son bir instagram videosu sonrası hiç ama hiç konuşmadı sanırım. bu durumu kabullenmemekle beraber pazar günü oynayacağımız maç öncesi ve sonrası söyleyeceklerini çok ama çok merak ediyorum.
  • 20447
    kendisi için bu sezon tek kelime eleştiri entrysi girmeyeceğime söz veriyorum. bu adam da insan yapması gereken dışında bir ton şey bırakılıyor kucağına. hocam diagne'yi adam eder, hocam emre'yi adam eder hocam taraftarı bir araya getirir. hocam takımın eksiğini kendi içerisinde kapatır. hocam şöyle hocam böyle. yeter artık hocadan yük alacağınıza hocaya kendi yükünüzü bırakıyorsunuz.
  • 20448
    2019-20 sezonuna tek forvet opsiyonu olarak diagne ile girerse kendisini zor bir dönem bekliyor. bu kadar transfer konusunda tecrübeleri olan bir adamın bu kadar amatörce davranması çok ilginç geliyor.eren ve geçen seneki şampiyonlar ligi rezaletinden ders alınmadıysa daha da bir şey olmaz, yani para yok ne yapsın diyen olabilir diagne'yi ederinden aza satıp dünyadaki tek forvet olmayan falcao dışında birini alabilirdik ama fatih hoca kendi kendine mücadele veriyor.

    not: teknik direktör ve transfer ne alaka diyen olabilir ama kendisi bir teknik direktörden daha fazlası ben diagne konusunda yönetimi pek suçlayamıyorum hoca böyle olmaz demedikçe yönetim adım atmaz diagne yeter derse suçlusu terimdir.
  • 20449
    kendisinin takımdan ayrı kalmasını hocamız olmamasını dusunemiyorum. çünkü nerden baksanız kaç haftadır cezası nedeniyle açıklama yapamıyor ve ortam resmen boş bırakılmış gibi bir moral motivasyon kaybı oldu biz taraftarda. önümüzde oynayacağımız ilk maçtan sonra sadece futbola dair konuşmalar yapsa bile huzura ereceğiz bence.

    düşündüm de başımızda olmasa resmen diri diri yerdiler bizi.
  • 20450
    --- alıntı ---

    "emre kaplan, volkan kılıç ve beyaz tv muhabirlerii fatih terim kararı ile galatasaray antrenmanlarına alınmayacak. ayrıca imparator fatih terim, söz konusu muhabirlerin sorularına da yanıt vermeme kararı aldı."

    https://twitter.com/.../1165009737290854406

    --- alıntı ---

    transferlerin bu kadar çok gecikmesi, kuşkusuz en çok bu ve bunun gibilere yarıyor. her transfer döneminde akbaba gibi galatasaray'ın etrafında dolananlara karşı fatih önlem alıp vermiş küsküyü. darısı diğer yalancılara.
App Store'dan indirin Google Play'den alın