resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 20076
    kendisi bu kulübün başına gelen en güzel şeylerden biridir.

    kendisini çekemeyenler takımı bağırarak, gazla oynattığını, taktik bilmeden habire hücum yaptırdığını, ileriye top şişirtip kaos futbolu oynattığını söyler. işin aslının öyle olmadığını da herkes bilir aslında. ben buradaki bazı kıymetli arkadaşlarımızın anladığı gibi analizden taktik inceliklerden falan çok anlamam. benim için göze hoş gelen diye tabir edilen futbol yeterlidir. bunun 3-5-2 ile mi 4-4-2 ile mi tek forvetle mi çift forvetle mi yapıldığına pek bakmam. çünkü o rakamlar bence maçtan önce tahtaya yazılan rakamlardır. önemli olan sahaya nasıl yerleştiğindir. işte fatih terim'in ustalığı da bana kalırsa burada çıkıyor ortaya. her maçtan önce kadrolar açıklandığında herkes başlar 4-4-2 oynuyoruz 4-1-4-1 oynuyoruz demeye. tamam rakamlarla ifade edilen taktik eyvallah. önemli olan onu nasıl oynadığın. fatih terimi tanıdığımız kadarıyla hücum eden ama hücum ederken bir yandan da defans yaptıran birisidir. kendisini tabiriyle en iyi defans hücum etmektir. real madridden içeride 6 yediğimiz maçı anlatır herkes ama ilk 30 dakikayı kimse konusmaz. çeyrek finalde deplasmanda 3 yerken aslında reali nasıl paspas ettiğimiz hatırlanmaz. hakemlerin yanlı tutumları da ayrı mesele tabi orda. hoca 4-1-4-1 mi oynayacak bunu orta sahada defansif adamlarla yapmak istemiyor işte. seri gibi pasörlerle yapacak. fernando-donk hadi bi de mehmet topal olsun, baktığın zaman yine 4-1-4-1 ama kaleye gidemezsin. keza 4-4-2. üçüncü döneminin ilk sezonunda oynattığı baktığınız zaman 4-4-2 evet ama sahadaki yerleşimi nasıldı asıl önemli olan o, elmander o sezon forvetmiydi orta sahamıydı sizce. oyuncu değiştirmeden taktik değiştirebilmek hocanın en önem verdiği şeylerden biri. o sene yaptığımız gibi emre çolak, engin baytar ya da bir sene sonraki hamit faktörü gibi.

    fatih hoca bence dünyada en iyi futbol mentalitesine sahip teknik direktörlerden birisi, maç öncesi tahtaya rakam yazıp 4-4-2 oynuyoruz diyecek sığlıkta birisi değil. kendisini çekemeyenler bunun farkında ve bu nedenle boş argümanlarla saldırıyorlar. 2000 yılındaki, fiorentinadaki, milli takımdaki maçları dikkatli gözlerle izleyenler aslında anlıyorlar. ümit davalanın milana attığı bir gol vardı o zamanlar, o golün benzerini nuno gomesten en az üç dört kere izlemiştim. şimdilerin moda tabiri gegenpressingi taa o zamanlar uygulattığını da es geçmeyelim. (bkz: kaideyi taciz eden istisna)

    birinci döneminin ikinci sezonunda, o meşhur 9 puan geriden gelip şampiyon olduğumuz sene çok gol yediğimiz için gelen eleştiriler üzerine kendisinin bir lafı vardı hiç unutmam.

    " ben bilmiyormuyum sanki, ben bülent, popescu, vedat'ın önüne bir de ergünü koyarsam bu takımı kimse açamaz" o hiçbir zaman bunu seçmedi. işte bu yüzden imparator oldu işte bu yüzden onlarca kupası var.
  • 20077
    1996-2000 seneleri arası dünyada hakim olan 3-5-2 sisteminin panzehiri olan 4-4-2 sistemini ülkede ve uluslararası arenada uygulayarak başarıya ulaşan teknik direktörümüz. belki de çocukluğumuzun övünç kaynağı olan 4 sene üst üste şampiyonluk ve uefa kupası zaferimizin temel mimarı. türkiye cumhuriyeti içerisinde çapına ve vizyonuna yetişebilecek teknik adam sayısı yok. sadece başarılarının bir kısmını kazansa bile efsane sayılabilecek isimler var. bazen içimden geçen his tam olarak 'aslolan galatasaray' sözünü tam anlamıyla yaşayan ve bize yaşatan kulübün yaşayan tek efsanesi.
  • 20081
    benim gözümde tartışmasız türk futbol tarihinin en büyük insanı kendisi. bana futbolu sevdiren, galatasaray'ı en çok sevdiren nedenlerden birisidir aynı zamanda. 2002 ya da 2003 yılında florya ormanında piknik yaparken kendisine ve eşine rastlamıştık, ben daha ilkokula yeni başlamış ufacık bir velettim. aa fatih terim değil mi bu baba diye bi tepki verdim, kendisi bunu duydu ve eliyle gel işareti yaptı, koşup sanki yıllardır tanıdığım biriymiş gibi sarılmıştım. ayak üstü babamla 2 dakika sohbet etmişti, giderken bide elimi sıkmıştı sanki çok büyük biriyim gibi :) seni çok seviyorum hocam, bugün yazarlığımın ilk günü ve ilk entryi sana yazmak istedim. inşallah senin hayallerinde, bizim hayallerimizde ilerleyen süreçte gerçek olur. iyi ki varsın imparator!
  • 20082
    kendisi hakkında takımdaki maaş dengesini gözeterek falcao'yu istemez yorumları yapılıyor.

    didier drogba'ya 1.5 yılda 10 m euro ödendiği dönemde de teknik direktör kendisiydi.

    zamanında hagi gelsin diye maaşından feragat etmeyi teklif eden de...

    fatih terim yıldızları çok sever ve onlardan da inanılmaz verim alır.

    radamel falcao veya bir başkası.

    hoca her transferi hem saha içi hem saha dışı yararı ile hesaplayabilecek bir vizyona sahip.

    felipe melo, didier drogba,wesley sneijder vs her yıldızdan sonuna kadar faydalandı, faydalanır.

    bu konuda dünya markasıdır.
  • 20085
    forvet konusunda umarım geçen seneki gibi sıkıntılar çektirilmeyecek yaşayan efsanemiz. transfer sezonunun açılmasıyla birlikte önceden çalışması belliki yapılmış olan bütün rotasyon transferlerinin tamamlamasıyla eli biraz rahatlamıştır. ama kafasındaki orta saha ve forvet transferleri umarım son dakikaya bırakılmaz. fırsat transferi kovalamak da tabiki yönetimin hakkıdır ama bu sene üzerimize biraz fazla oyun oynanacak hocamızın kafasını tamamen sahaya verebileceği bir çalışma ortamı sağlanmalı ve futbolcu grubunun biraz daha erken toplarlanması gerekli.
  • 20087
    geçen sene tam bu zamanlar, ortalık transfersizlikten yanarken kişisel hesabımdan bir tivit atmıştım.

    ortalık yangın yeriyken, içimiz bu kadar rahatsa sebebi sensin.

    diye.

    içimiz çok rahat, çünkü biliyoruz ki; galatasaray’ı en az bizim kadar düşünen biri var.

    annelerimizin gençlik yıllarımızda çokça söylediği, “aman oğlum bir maç için bu kadar üzülme, galatasaray’dakiler üzülmüyordur senin kadar.” tezinin, anti tezi olan biri var.

    sana bir çok arkadaşımdan, dostumdan çok güveniyorum hocam.

    allah kerim, fatih terim!
  • 20088
    neden bu kadar abartıldığını anlamıyorum. alt tarafı teknik direktör. her takımda var.

    bakınız alberto bartali gibi. o da kondisyoner işte alt tarafı. her takımda var. sakın sevmeyin. takip etmeyin. çok ayıp. her takımda var bunlar. profesyonel takımların bir kısmında ceo falan da var hatta.

    yüzlercesi gibi teknik direktördür. önemini, duygusal olarak önemini, faydalarını geçin. her takımda var.
  • 20090
    türk spor tarihinin en büyük teknik direktörüdür. kendisini eleştirirsiniz futbol düşüncesi ahlaki yönü yaptığı hatalar sayısızdır ama o robot değil o da insan. guardiola bile hatalar yaparken terim yapmayacak mı? asıl soru terim yeniliğe açık mı? bence değil futbol gelişiyor takımlar artık basketbol stillerine yöneliyor. şunu şöyle açıklamak lazım;

    bir basketbol takımının 10-15 özel seti vardır, set işaret edilir ve ona göre hareket eder sahadakiler. ya futbol... günümüz futbolunda özellikle guardiola sarri gibi taktisyenlerin takımlarını izlerseniz her 2-3 maçta bir tekrar eden hucüm setleri var. bunlara çalışıyorlar. hatta sarri napoli’deyken takımına taçtan nasıl hızlı çıkılarak hucüm edilir diye set oluşturuyordu

    ya biz ne yapıyoruz ? sistemlerin aslında kaybolduğu futbolda terim ve ekibi 4-2-3-1 sistemine full bağlı kalarak iç sahada full tempo dış sahada seti açamayan takım olarak kalıyoruz. sıkıntı nerde mi?

    bizim hiç oyun setimiz yok.
  • 20092
    kendisine insanların söylediği gazla iş yapan adam tabirinin cahilliğin nedenli kötü bir şey olduğunu her sezon gözlerini sokarcasina alaşağı etmesine rağmen hâlâ anlamamalarindan anlıyoruz. italya gibi futbolun satranç gibi oynandığı taktik yaratıcılığın nirvanasi olmuş bir ligde yılın teknik direktörü seçilen bir insan ülkemizde maalesef futboldan anlamıyor sözlerine maruz kalıyor. bu yıl oynatmaya çalıştığı rakibin 2. bölgede bekleyip bizim topa sahip olmamıza izin verdiği bizimde rahat rahat pas yapip oyunun kontrolünü sağladığımız oyun varyantlarimizdan sadece bir tanesi. her halükarda oyunu biz kontrol ediyoruz. bizim istediğimiz şekilde oynanıyor.rakip ne yapmaya çalışırsa çalışsın tüm kilitlerin anahtarı bizde. bu büyük bir özgüven ve oyun akıcılığı sağlıyor. ezcümle kıymetini futbol dehası geçinenler asla anlamayacak.
  • 20093
    2018-19 sezonunda puan kaybı yaşadığımız maçlarda oyuncu seçimleri, taktik vb konularda kendisini çok eleştirdim ki şu an bile haklı olduğumu düşünüyorum. bir yandan da şunu düşünüyorum. özellikle ligin ilk yarısında hakem hataları, federasyon tarafından verilen cezalar, basındaki yıpratma kampanyası vs. dört koldan saldırılar karşısında başımızda fatih terim dışında hangi hoca olursa olsun dağılır ve toparlayamazdık. 2018-19 sezonu lig şampiyonluğunun en büyük mimarıdır. 2019-20 sezonunda inşallah gelecek olan 23. şampiyonluk konusunda da en büyük güvencemizdir. allah başımızdan eksik etmesin.

    düzenleme : imla
  • 20094
    ben hayatımda kimseyi hoca'yı beklediğim kadar beklemedim. 2013'ten sonra o lanet dönemde her teknik direktör değişikliği söz konusu olduğunda heyecanla beklerdim. 21 aralık 2017 günü de evde öyle bir bağırdım ki komşular annem hasta olduğu için bir şey oldu sanıp eve doluşmuştular.

    diyeceğim odur ki ben hocayı yerde bulmadım. çok hayalini kurdum tekrar gelir mi acaba diye, sağolsun geldi. bundan sonra da yok oyuncu değiştirmemiş, yok bu nasıl kadro falan diye de eleştirip kendisine saydıracak değilim. fikrimi tabii ki yazıyorum ama her zaman sonuna hocam benden daha iyi bilir diye de ekliyorum. bundan sonra da böyle devam edeceğim. çünkü beni bu hayatta en çok mutlu eden insanların başında kendisi gelir.

    edit: tarih hatası.
  • 20095
    her sene bizleri öyle bir kavgaya sokuyor ki, sezonun sonuna doğru yaşanılan duygu yoğunluğu ile mutlaka ve mutlaka “bu sene ki şampiyonluk bir başka arkadaş, mutlaka biz olmalıyız, abi bu senenin anlamı bir başka, en önemli şampiyonluk bu olacak” dedirtiyor.

    dikkat ettim son on yılda yaşadığımız en anlamsız şampiyonluk hamza hamzaoğlu ile yaşanılan. sebep? fatih terim yok, havaya giremedik.*
  • 20096
    öyle bir iz bıraktı ki bizlere ve rakiplere... o geldi mi ağır favoriyiz.. o geldi mi kafamız rahat , o varsa hallolur hocam adam eder diyoruz... o varsa oyuncularda yerli yabancı olmaz, grup çete mete kalmaz, o varsa florya cennet o varsa muhabirler öyle sallayamaz kafadan şeyler uydurup ahkam kesemez, o varsa galatasarayın hakkı yenemez yense bile sene sonu cezayı keser hocam... sahi ya günün birinde bırakınca nolcaz biz... şu an varken öyle bir lüks ki.. kıymetini bilmek gerek.
  • 20097
    şu günlerde fatih hoca’nın aklından geçenleri okumaya çalışıyorum. aklında seri-fred ikilisinden bir orta saha, banega’dan on numara geçiyor. ve, ve, ve.... neyse gerisini şu anda okumayacağım.

    seri-fred olur mu dersiniz? olursa buralar bayram olur. ikisi de hızlı, teknik, çabuk, rakipleri nefessiz bırakacak türden. fredi verirler mi iki milyon euro’ya bilmiyorum ama benden izin 2,5 m teklif etsinler. kendisine de aynen manu’da aldığını takdim etsinler. tahminim orada da 3,2 falan alıyordur.

    seri-fred ikilisini orta sahaya kondurursak şampiyonlar liginde gerçekçi hayaller kurabilirim. fatih hocamın bu ikiliyi çok istediğinden şüphem yok.

    hocam sen nasıl bir adamsın. ne düşündüğünü bile anlayamıyor çoğunluk. başta da hıncal zavallısı. anlamadıkları gibi bir de şiddetle eleştirmezler mi o üzüyor insanı. tekraren diyorum ki; türkiye’de fatih hoca’nın neyi ne için yaptığını, ne düşündüğünü anlayabilecek spor yorumcusu yok. maçlarda oynattığı futbolu, zamanlamalarını, motivasyon ve güven aşılamasını, strateji ve planlarını tahmin bile edemiyorlar. edemedikleri için de karanlıkta el yordamıyla yollarını arıyorlar, bir şeyler bulup yorumlamaya (pardon saldırmaya) çalışıyorlar.

    fatih sultan mehmet, istanbul’u fethedeceği zaman, yavuz sultan selim şimdiki iranı ve mısır’ı fethe çıktığı zaman hiç kimsenin haberi yoktu gerçek hedeflerinden. istanbul’un fethedileceğini anladığında, papalığın gücünü öne sürüp vazgeçirmeye çalışan sadrazam çandarlı halil paşa’yı fetihten sonra idam ettirmişti fatih. yavuz da seferleri sırasında üç-dört sadrazamı ve vezirini ümitsizlik pompaladıkları için bizzat öldürmüştü. tabi şu anda bunların olmasını kimse istemez ve olmasın da zaten. zaman değişti, demokrasi ve kollektif akıl çağı başladı. şimdi fetihler yeşil sahalarda yapılıyor:)

    şimdi soruyorum, fatih terim’in hedeflerini bilen var mı? nasıl bir takım kurmak istediğini, neyi amaçladığını, neleri hayal ettiğini, hayallerini ve hedeflerini ordusuna nasıl dikte ettiğini, onları neye nasıl inandırdığını bilen var mı? bence yok.

    unutmayın zafer için önce fatih terim’in inanması gerekiyor. inanmazsa takımını inandıramaz. takımını inandıramazsa, yönetimini, taraftarını da inandıramaz. yani inancınız öyle güçlü olacak ki, milyonları yerinden hoplatacak. işte bu inanca sahip olmak kolay değil. oturduğunuz yerde bu inanca sahip olamazsınız. bunun için bilgi ve birikim, tecrübe ve sabır, yürek ve de ciğer gerekir. şimdi soruyorum bunlar fatih terim’den başka hangi teknik adamda var?

    yani diyorum ki fatih terim’e destek olun, onu can kulağıyla dinleyin, konuştuklarından çok sustuklarına odaklanın, satır aralarını okumaya çalışın. 65 yaşındaki adamın inancına ortak olun, motivasyonuna, tecrübesine ve bilgisine güvenin. hedefe vardığınız zaman da döner hayretler içinde yüzüne bakarsınız hoca’nın. ben şahsen fatih hoca ile aynı frekanslara sahip olduğumu ifade edeyim. inanırsanız elde edemeyeceğiniz hiçbir zafer yoktur.
  • 20098
    2013 eylül'ünde kendisine yapılan mesnetsiz suçlamalar nedeniyle kendi kendimi pilot etmiştim. o günden aralık 2017'ye kadar burası hariç her mecrada hocayı savundum ve şu anki durumda galatasaray'da bir sistem oluşturabilecek ve bu sistemi kurarken de şampiyonluk kazandıracak yegane isim olduğunu defalarca kez söyledim. çok şükür yüzümü kara çıkarmadı. galatasaray'a kattıkların için teşekkür ederim hoca. çok büyüksün çok.
  • 20099
    dört dönemini de aklım başında olarak yaşadığım, çoçukluk kahramanlarımızın en önde gelenlerinden. candan erçetin'in elbette şarkısıyla giderken de biliyordum bu hikayenin devam edeceğini ama üç defa gideceğini hiç tahmin etmezdim. o tatsız, saçma sapan, olimpiyat stadlı ikinci dönem bile en ufak bir şey eksiltmedi değerinden. aslında futbol bu kadar vefalı bir şey değildir ama konu fatih hoca olunca hep aynı heyecan hep aynı sevgi ortaya çıktı.

    bir sürü skandaldan, kırgınlıktan sonra atılan nerede kalmıştık twitiyle evin içinde koca adamın ''geldi, geldi'' diye bağırarak koşması mantıkla açıklanabilecek bir şey olmasa gerek.

    bu güzel hikayenin çok güzel bir sonla biteceğinden hiç şüphem yok. bu sonun en az beşinci yıldızımız olacağını düşünüyorum.
  • 20100
    yazar olup hakkında bir iki kelam da ben etmek istemiştim hep.
    öncelikle hakkımda neredeyse galatasaray'lı değil de fatih terimspor'lu denebilecek kadar kendisini çok seviyorum, bunu saklama ihtiyacı duymuyorum. hiçbir figür, hiçbir efsane, hiçbir futbolcu galatasaray'ın kendisinden büyük değildir fakat; en güzel heyecanlarımın, en mutlu anlarımın, en mutsuz anlarımın, gururumun, dik duran başımın, güvenimin, "galatasaray için yapılacak bir şey varsa mutlaka yapıyordur" düşüncemin sahibi ve bunca acı tatlı anıyı bize yaşatan canım hocam...

    galatasaray'dan büyük değilsin ama galatasaray'ın en büyüğüsün. allah seni başımızdan eksik etmesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın