20105
şu günlerde fatih hoca’nın aklından geçenleri okumaya çalışıyorum. aklında seri-fred ikilisinden bir orta saha, banega’dan on numara geçiyor. ve, ve, ve.... neyse gerisini şu anda okumayacağım.
seri-fred olur mu dersiniz? olursa buralar bayram olur. ikisi de hızlı, teknik, çabuk, rakipleri nefessiz bırakacak türden. fredi verirler mi iki milyon euro’ya bilmiyorum ama benden izin 2,5 m teklif etsinler. kendisine de aynen manu’da aldığını takdim etsinler. tahminim orada da 3,2 falan alıyordur.
seri-fred ikilisini orta sahaya kondurursak şampiyonlar liginde gerçekçi hayaller kurabilirim. fatih hocamın bu ikiliyi çok istediğinden şüphem yok.
hocam sen nasıl bir adamsın. ne düşündüğünü bile anlayamıyor çoğunluk. başta da hıncal zavallısı. anlamadıkları gibi bir de şiddetle eleştirmezler mi o üzüyor insanı. tekraren diyorum ki; türkiye’de fatih hoca’nın neyi ne için yaptığını, ne düşündüğünü anlayabilecek spor yorumcusu yok. maçlarda oynattığı futbolu, zamanlamalarını, motivasyon ve güven aşılamasını, strateji ve planlarını tahmin bile edemiyorlar. edemedikleri için de karanlıkta el yordamıyla yollarını arıyorlar, bir şeyler bulup yorumlamaya (pardon saldırmaya) çalışıyorlar.
fatih sultan mehmet, istanbul’u fethedeceği zaman, yavuz sultan selim şimdiki iranı ve mısır’ı fethe çıktığı zaman hiç kimsenin haberi yoktu gerçek hedeflerinden. istanbul’un fethedileceğini anladığında, papalığın gücünü öne sürüp vazgeçirmeye çalışan sadrazam çandarlı halil paşa’yı fetihten sonra idam ettirmişti fatih. yavuz da seferleri sırasında üç-dört sadrazamı ve vezirini ümitsizlik pompaladıkları için bizzat öldürmüştü. tabi şu anda bunların olmasını kimse istemez ve olmasın da zaten. zaman değişti, demokrasi ve kollektif akıl çağı başladı. şimdi fetihler yeşil sahalarda yapılıyor:)
şimdi soruyorum, fatih terim’in hedeflerini bilen var mı? nasıl bir takım kurmak istediğini, neyi amaçladığını, neleri hayal ettiğini, hayallerini ve hedeflerini ordusuna nasıl dikte ettiğini, onları neye nasıl inandırdığını bilen var mı? bence yok.
unutmayın zafer için önce fatih terim’in inanması gerekiyor. inanmazsa takımını inandıramaz. takımını inandıramazsa, yönetimini, taraftarını da inandıramaz. yani inancınız öyle güçlü olacak ki, milyonları yerinden hoplatacak. işte bu inanca sahip olmak kolay değil. oturduğunuz yerde bu inanca sahip olamazsınız. bunun için bilgi ve birikim, tecrübe ve sabır, yürek ve de ciğer gerekir. şimdi soruyorum bunlar fatih terim’den başka hangi teknik adamda var?
yani diyorum ki fatih terim’e destek olun, onu can kulağıyla dinleyin, konuştuklarından çok sustuklarına odaklanın, satır aralarını okumaya çalışın. 65 yaşındaki adamın inancına ortak olun, motivasyonuna, tecrübesine ve bilgisine güvenin. hedefe vardığınız zaman da döner hayretler içinde yüzüne bakarsınız hoca’nın. ben şahsen fatih hoca ile aynı frekanslara sahip olduğumu ifade edeyim. inanırsanız elde edemeyeceğiniz hiçbir zafer yoktur.
seri-fred olur mu dersiniz? olursa buralar bayram olur. ikisi de hızlı, teknik, çabuk, rakipleri nefessiz bırakacak türden. fredi verirler mi iki milyon euro’ya bilmiyorum ama benden izin 2,5 m teklif etsinler. kendisine de aynen manu’da aldığını takdim etsinler. tahminim orada da 3,2 falan alıyordur.
seri-fred ikilisini orta sahaya kondurursak şampiyonlar liginde gerçekçi hayaller kurabilirim. fatih hocamın bu ikiliyi çok istediğinden şüphem yok.
hocam sen nasıl bir adamsın. ne düşündüğünü bile anlayamıyor çoğunluk. başta da hıncal zavallısı. anlamadıkları gibi bir de şiddetle eleştirmezler mi o üzüyor insanı. tekraren diyorum ki; türkiye’de fatih hoca’nın neyi ne için yaptığını, ne düşündüğünü anlayabilecek spor yorumcusu yok. maçlarda oynattığı futbolu, zamanlamalarını, motivasyon ve güven aşılamasını, strateji ve planlarını tahmin bile edemiyorlar. edemedikleri için de karanlıkta el yordamıyla yollarını arıyorlar, bir şeyler bulup yorumlamaya (pardon saldırmaya) çalışıyorlar.
fatih sultan mehmet, istanbul’u fethedeceği zaman, yavuz sultan selim şimdiki iranı ve mısır’ı fethe çıktığı zaman hiç kimsenin haberi yoktu gerçek hedeflerinden. istanbul’un fethedileceğini anladığında, papalığın gücünü öne sürüp vazgeçirmeye çalışan sadrazam çandarlı halil paşa’yı fetihten sonra idam ettirmişti fatih. yavuz da seferleri sırasında üç-dört sadrazamı ve vezirini ümitsizlik pompaladıkları için bizzat öldürmüştü. tabi şu anda bunların olmasını kimse istemez ve olmasın da zaten. zaman değişti, demokrasi ve kollektif akıl çağı başladı. şimdi fetihler yeşil sahalarda yapılıyor:)
şimdi soruyorum, fatih terim’in hedeflerini bilen var mı? nasıl bir takım kurmak istediğini, neyi amaçladığını, neleri hayal ettiğini, hayallerini ve hedeflerini ordusuna nasıl dikte ettiğini, onları neye nasıl inandırdığını bilen var mı? bence yok.
unutmayın zafer için önce fatih terim’in inanması gerekiyor. inanmazsa takımını inandıramaz. takımını inandıramazsa, yönetimini, taraftarını da inandıramaz. yani inancınız öyle güçlü olacak ki, milyonları yerinden hoplatacak. işte bu inanca sahip olmak kolay değil. oturduğunuz yerde bu inanca sahip olamazsınız. bunun için bilgi ve birikim, tecrübe ve sabır, yürek ve de ciğer gerekir. şimdi soruyorum bunlar fatih terim’den başka hangi teknik adamda var?
yani diyorum ki fatih terim’e destek olun, onu can kulağıyla dinleyin, konuştuklarından çok sustuklarına odaklanın, satır aralarını okumaya çalışın. 65 yaşındaki adamın inancına ortak olun, motivasyonuna, tecrübesine ve bilgisine güvenin. hedefe vardığınız zaman da döner hayretler içinde yüzüne bakarsınız hoca’nın. ben şahsen fatih hoca ile aynı frekanslara sahip olduğumu ifade edeyim. inanırsanız elde edemeyeceğiniz hiçbir zafer yoktur.