resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 11276
    kendisinin azılı savunucularından birisiyim hala sevgim büyük ama adamcıdır dünya futbolunun gerisinde bir futbol aklı vardır.

    geri dönüşü ile ilgili bir tespitim var;

    bu sefer sağlam rezil rüsva olacaktır çünkü diğer gelişlerinden farklı olarak kulüp mali olarak kötü durumda.

    ayrıca kadro 4-4-2 oynamaya müsait değil. büyük bir revizyon yapacak bütçe yok.
  • 11277
    serdar aziz'in transferi, sneijder'in takımdan ayrılma ihtimali, danimarka kampında manchester united ile hazırlık maçı yapılacak olması(mourinho-terim dostlugu) ve son olarak alp yalman'ın istifası..

    şu olayları alt alta yazsan takımın hocası terim sanarsın.

    önümüzdeki günler ne gösterir bilemem ama sanki hocayla anlaşıldı gibi geliyor. tamamen hissiyat.
  • 11285
    salt kendisini kötülemek adına ne idüğü belirsiz yazıları paylaşmamak gerek di mi ama?

    "bu sürede dikkat ettiği bir şey vardı. mustafa denizli ve şenol güneş’le köşe kapmaca oynamak. ikiliyle ligde karşı karşıya gelmemek içindi bu köşe kapmaca. galatasaray’a üçüncü gelişinde başka bir yerli hoca aykut kocaman’la karşı karşıya geldi. ama orada da zamanlamayı çok iyi seçmişti. fenerbahçe şike soruşturmasıyla boğuşuyordu ve aykut hoca’nın elindeki kadronun yarısından fazlası dağılmıştı. yine de galatasaray son maçta zar zor şampiyon olabildi."

    -yine de galatasaray son maçta zar zor şampiyon olabildi.

    -zar zor şampiyon olabildi.

    linkteki yazıda geçen bir bölüm. galatasaray ezikliğinden muzdarip bir fenerli yahut tinerci şerefsizin birinin elinden çıkma olduğu ne kadar da belli. sırf terim'e çatıyor diye şu lümpenlerin yazılarını görmek zorunda mıyız? adam dosya haber yapmış ama ne hikmetse rezil olmamak için adını bile yazmamış.
  • 11286
    fenerlilerin ve besiktaslilarin korkulu ruyasi. ama gelgelelim galatasaray taraftari icinde belli bir kesim de tipki bu fenerliler ve besiktaslilar gibi kendisinden korkuyor. bakin nefret etmiyorlar, korkuyorlar. basarili olmasindan. basari basarisizlik onemli degil, yeter ki fatih terim olmasin. hadi rakiplerin got acisi var, sizin ne aciniz var be?

    ama yok kulubu sneijder'in uzerine yapalim deseler kabul eder bu kitle. elmander'i baskan yapalim deseler tamam derler. sneijder'i de elmander'i de seviyorum yanlis anlasilmasin ama fatih terim'in galatasaray'a katkisinin yuzde 5'ini vermeyen adamlara bu denli yagcilik varken fatih terim soz konusu olunca bahaneleri cok.

    gel hocam. lutfen gel. yak gel. messi gelecek deseler bu kadar umutlanmam. kimseye guvenilmiyor. sen de basini alip gitme.
  • 11287
    ben fatih terim ile galatasaray ilişkisine farklı bir açıdan bakmak istiyorum:

    14 sene futbolcuk ve kaptanlık döneminde şampiyon olamıyorsun ve ister istemez içinde bir başarısızlık algısı yer ediyor. ardından 14 sene emek verdiğin camiaya seneler sonra teknik direktör olarak dönüyorsun ve 4 sene üst üste şampiyonluk, uefa kupası gibi başarılar elde edip ansızın bir gece - anlık heveslere, kariyer isteğine ve egona yenilip- gidiyorsun.

    öyle başarılı oluyorsun ki (hani ne yaparsan yap sevgilin sana bağlı kalacakmış gibi bir his) galatasaray'ın başında kim olursa olsun, sen dönmek istediğin an dönebiliyorsun. ben yapamadım demenle lucescu'yu kovuyorlar örneğin. ben dönmek istiyorum dediğinde evinden arabayla getiriyorlar florya'ya seni.

    bu garanti hissiyatı, nasıl olsa galatasaray bana her zaman kapısını açar düşüncesi 2005'li yıllara kadar sürdü. terim yıllarca milli takımı çalıştırdı. galatasray'dan yaklaşık 10 sene ayrı kaldı. onu destekleyen tek kitle olan galatasaraylılar da ortada olmayınca imparator yine sıkıldı, gelmek istedi ve geldi. ancak 3. dönemi başladığında gerçekten bu camiayı özlemiş bir fatih terim vardı herkesin karşısında. çocuk gibi mutlu, huzurluydu bu camiaya döndüğünde. ikinci döneminin aksine sayısız başarıya imza attı tekrardan. kareografilere taşındı sıfatı. tribünlerde yine imparator fatih terim sesleri yükseliyordu.

    ama o da ne? ne yazık ki imparator ünal aysal ile tartışma içine girdi ve kendini 3. kez florya dışında buldu. kim haklı kim haksız orasına hiç girmeyeceğim. ancak bir gerçek var ki terim ilk kez böylesine vuruldu, ilk kez tam anlamıyla aşık oldu. hep çok sevdi belki ama en çok 3. döneminde sevdi. ondandır şimdi bunca çaba. ondandır euro 2016 gündeminden bir şekilde sıyrılıp sözü galatasaray'a getirmeler.

    hocanın içi gidiyor bu takımda değil diye. hani deseler ki gel bize diye sanki koşa koşa gelecek. ben öyle gözlemliyorum. euro 2016'yı bile göz görmeyecek kadar aklı burada. bir şeylerin yarım kaldığını biliyor. zamanın beklemeksizin geçip gittiğini de... terim yaşlanıyor, allah uzun ömürler versin ancak galatasaray'a tekrar gelişi için geniş bir zaman yok. tren kalktı mı ancak bakarsın arkasından. elden de bir şey gelmez.

    fatih terim'in aklında sarı kırmızı ile kaldırılacak kupalar var.

    keşke ayrılıklar hiç yaşanmasaydı, terim'in kariyerinden bahsederken 1996- 2016 arası galatasaray'ı çalıştırdı, denebilseydi. ehh olan oldu.

    gelmekler gitmek içindir, gitmekler gelmek. ama aslında ne gelmek vardır ne de gitmek. gidişinin dönüşü var biliyoruz. günahınla sevabınla da seni seviyoruz.
  • 11290
    kendisi bugün fenerbahçe veya beşiktaş'ta aynı başarıları kazansa ilahlaştırılıp kahraman ilan edilip dillerden düşürülmeyecekken, suan galatasarayli oldugunu iddia edenlerce bu denli yerin dibine sokulup çıkarıldığını görmek vefasızlık değil de nedir?

    edit: hocayı sevmek için iktidar partisi sempatizanı olmak gerekmiyor. ki degilim zaten. bu ikisi arasinda bi mantik da yok zaten. bizim sevgimiz, onun galatasaray kulübüne kattıklarından dolayıdır.
  • 11292
    galatasaray sözlük'te fatih terim'le ilgili bir yazıya link veriliyor. yazıda şu cümleler geçiyor: "... (terim) orada da zamanlamayı çok iyi seçmişti. fenerbahçe şike soruşturmasıyla boğuşuyordu ve aykut hoca’nın elindeki kadronun yarısından fazlası dağılmıştı. yine de galatasaray son maçta zar zor şampiyon olabildi"

    açık bir yalanolan bu cümleyi yazan haysiyetsiz, yediği haltı bildiğinden kendi adını yazmaya bile cesaret edememiş. yalan ve iftiralarını yazmış da yazmış, buna rağmen yazının sonuna iki kelimelik bir imza atamamış. ama ben ona kızmıyorum, haysiyetsiz insanlar zaten ülkemiz medyasının genel çoğunluğunu oluşturuyorlar. onlara alıştık zaten. fakat bu ahlaksızın yazısı galatasaray sözlük'te galatasaraylılar tarafından paylaşılıyor. gerçekten çok enteresan bir şey, yakında terim'e çakmak için "zaten aziz yıldırım da uefa kupası tesadüftü demişti abi, ta o zamandan söylemişti adam" diyenleri görürüz muhtemelen.

    bugüne kadar bu sitede bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. kötü bir söz söylememek için gerçekten ciddi bir çaba sarf ediyorum şu an. umarım böyle yazılar bir daha paylaşılmaz, paylaşılsa da moderasyon buna seyirci kalmaz. yoksa siteyi kapatıp gidelim, boşu boşuna kendimizi yormayalım.
  • 11293
    hipotetik bir argümanla beşiktaş ya da fener'in başında olsa kahraman olurdu şeklinde savunulan kişi.
    öncelikle hipoteze antitez ile yanıt vereyim ki temelde ne kadar anlamsız olduğu anlaşılsın; galatasaray'da değil de fener ya da bjk'de olsaydı elde ettiği başarıların yarısını bile elde edemezdi. hadi buyurun sayfalarca tartışalım :)
    devamında ise gerçek olan bir olgu var ki evet galatasaray camiası, özellikle de taraftarı diğer büyüklere göre daha az bağnazdır ki bu noktada kendisini camiadan büyük gören herhangi birisinin belli bir kesim tarafından eleştirilmesi bir olumsuzluk değil bilakis çok değerli bir özelliktir. bundan şikayet etmektense, ben karşıt görüşte yer alsaydım, sebepleri anlamaya ve varsa eksik veya yanlış veya her ikisini de kapsayan görüşlerimi sorgulardım. bu bir şanstır. terim'de bu yetenek yoktur. çünkü kendisi ders almaz ders verir. her ne kadar kullanılabilirlikleri geçmiş olsa dahi.
  • 11294
    http://gss.gs/lLi

    şu yazıyı okudun, yetmedi inandın, yetmedi paylaşmaya karar verdin, o da yetmedi, galatasaray sözlük'e kopyaladın. çılgınca, avuçlarım patlarcasına alkışlıyorum.

    "terim yeniden yurduna dönmek durumunda kaldı. ancak iki yıl boş bekledi. milan’la imzaladığı ballı sözleşmede yazan tutarı tahsil edebilmek için “iki yıl işsiz kalma” şartı mevcuttu. terim, durumu hiç problem etmedi, ‘kariyerime yakışmaz’ demedi. iki yıl evinde paşa paşa oturup milan’dan yüksek maaşını tahsil etti."

    kasım 2001 ile mayıs 2002 arasında iki yıl olduğunu yeni öğrenmiş olduk. adam yalanı uyduruyor, ardından bir şahsın karakter analizini bu yalanın üzerine inşa ediyor.

    "terim ilk galatasaray döneminde şampiyonlar ligi’nde sadece bir defa hariç grup sonuncusu oldu. hakan, okan, emre, hagi gibi as oyuncular gitmiş olmasına rağmen kendisinden sonra gelen hocalar, yarısını kaybetmiş takımı 2 sene içinde 3 defa şampiyonlar liginde gruplardan çıkardı ve çeyrek final oynattı."

    98-99'da son maçta bilbao'ya deplasmanda yenilip 8 puanlı juventus'un ardindan averajla ikinci olup elenen fenerbahçe miydi? 99-2000'i zaten söylemeye bile gerek yok. okan, emre, hagi 2000-2001'de de vardı. fatih terim'den sonra takım sadece iki yıl lucescu'yla* çalıştı. hangi 3 yıl? ha pardon terim, milan'dan gelen paraları cukkalarken geçmişti değil mi o 3 yıl!

    "milan sonrası iki sene yatan terim, tekrar galatasaray’ın başına döndüğünde medya daha büyük başarılar bekledi. terim’e sınırsız transfer yetkisi verildi. istediği oyuncuları aldı. kendisinin olmadığı 2 senede şampiyonlar ligi’nde gruplardan çıkmayı başarmış galatasaray’ı grup sonuncusu yaptı."

    hem yalana devam ediyor, hem bir önceki paragrafta kendini yalancı çıkarıyor. ulan hani 3 sene gruptan çıkmıştık o yokken? bu adam 2 sene yattıysa fiorentina nerede? fiorentina'ya gittiyse milan nerede? sınırsız transfer yetkisi nerede? en önemlisi sahip som nerede?

    "aynı sistem sorunu milli takım’da da kendini gösterdi. bir sistem ve planlama eseri olan 1992 şampiyonasının kadrosu, 96’da avrupa şampiyonası’na gidebilmişti. planlamanın devamı olarak türk milli takımı 2002’de şenol güneş’in teknik direktörlüğünde dünya üçüncüsü oldu. 10 yıllık emekti bu ve şenol güneş de bu emeğe vurgu yaptı."

    ümit milli takım hocası o zaman kimdi? akdeniz oyunlarını hangi hoca aldı? 96 avrupa şampiyonası'na kim götürdü? madem bunların hepsini sistem yapıyordu, 98 fransa'ya neden gidemedik? cevap ver bre dürzü.

    2008'e giderken berabere kalınan malta maçından "facia" olarak bahsediyorsun da euro 2008'de neler oldu neden tek kelime etmiyorsun kifayetsiz şerefsiz? kimseye hakaret etmiyorum bakın, yazıda isim yok, ortaya yazılmış, ben de ortaya söylüyorum.

    yazıya alaçatı-köpek muhabbetine kadar tahammül edebildim. sonra döndüm dedim ki, "gaz abi gaz, adam gaz vermeyi biliyor, başka bir şeyi yok.
  • 11300
    nokta dergisi'ndeki yanlış bilgilerle kendisini eleştiren imzasız yazı barış atay'ın başının altından çıkmaymış.

    bülent timurlenk de dayanamayıp ağzına yüzüne patlatmış gebeşin.

    https://eksisozluk.com/...nk-atismasi--5146290

    bu yazıyı bir süredir aralara girme yöntemiyle çürütüp çöp haline getirmeyi düşünüyordum ama çok gereksiz ve vakit kaybı olacağını düşündüğüm bu eylemi hayata geçirmedim. ancak iş galatasaray'ın başarılarına gölge düşürmeye gelince yine bir iki şey yazmak istedim.

    bir kere yazı mersin iy maçındaki olaylarla başlıyor. olayların kökeni orduspor maçına kadar gittiğinden herkes fatih terim neden böyle patladı acaba diye düşündü. halbuki terim o maçta kendi oyuncusuna kızarak topu yere vurduğu için sarı kart görmüştü. böyle saçma bir hakem kararı nedeniyle zıvanadan çıkmıştı. kabul edilebilir bir durum değil ama orduspor maçından beri süregelen bir pislik vardı ortada.

    sonra gelmiş milan baros ve pirlo'nun terim hakkındaki açıklamalarını kullanmış. bir kere pirlo'ya milan'ın o dönemki kaptanı diyen adam mümkünse futbolla alakalı yazı yazmasın. ayrıca baros'un terim'e buradayken tek kelime etmeyip ülkesine gider gitmez neden kin kustuğunu da biliyoruz. drogba geleceği için baros'u kadroda düşünmeyen terim'e düşman olan bir futbolcunun açıklamaları ne kadar ciddiye alınabilir? bir de işin diğer tarafına bakmak lazım. bu iki oyuncu terim'i kötüledi diye hoca cahil mi oldu? gel bakalım shevchenko ne demiş terim için.

    http://spor.milliyet.com.tr/.../1544065/default.htm

    yahu bu adam elit kategori teknik direktörler listesine girmedi mi? bak mesela mou ne demiş.

    http://www.cnnturk.com/.../627225.0/index.html

    bu da sir'den gelsin.

    http://www.goal.com/...erime-%C3%B6vg%C3%BC

    sonra mesela yazıyı yazan gebeş demiş ki terim 4 yıllık süreçte sadece 1 kez hariç grup sonuncusu oldu demiş. yalan hem de külliyen yalan. bir kere terim'in ilk sezonunda uefa'da mücadele ettik. psg'ye falan acemilikle elendik. sonraki sezon evet şl'de sonuncu olduk. ama ikinci şl macerasında juventus'la aynı puana sahipken 2. olduk ve o dönemki turnuva kuralları gereği elendik. bir sonraki sezonu anlatmaya gerek yok. grupta üçüncü olup uefa'yı aldık.

    yine demiş ki milan'dan sonra 2 sene yattı. bir kere adam fiorentina dönemlerini bilmiyor bile. sanıyor ki 2000'de milan'a gitti, 2 ay sonra kovuldu ve 2002'de tekrar galatasaray'a döndü. halbuki terim 2001 sonbaharında kovulup 2002 yazında bize geldi. bunu maçkolik gibi bir siteden rahatça bulabilecekken gelip sik kırığı gibi terim 2 yıl yattı demiş. yahu adama başarısız dersin, beğenmezsin eyvallah ama niye yalan bilgi veriyorsun. çünkü işine gelmiyor. fiorentina ile serie a'da neler yaptığını, milan'a 4 attıklarını, italya kupası'nda finale çıktıklarını anlatmaz. sorsan terim italya'ya gitti sonra kovuldu. he amk he.

    gelelim en alengirli konuya. terim ve ağar kankalığını galatasaray'ın 4 yıllık serisinin başarı kökeni olarak göstermiş. senin siktiriboktan takımın özal desteğiyle şampiyonlukları aldığında metin-ali-feyyaz romantizmi ile güzelce cambaza bak yaptınız. galatasaray altın kuşağıyla 4 yıllık seri yapınca derin devlet, mehmet ağar oldu. bir kere galatasaray'ın o 4 yıllık süreçte gösterebileceği bir avrupa kupası referansı var. senin takımında o bile yok. mit'çi seba sayesinde bir şeyler yapıp şampiyon olmuşsun ama avrupa nanay. hatta o dönem avrupa'da galatasaray fırtınası vardı. şl'de yarı final oynadığımız dönemdi.

    bir de demiş ki şenol güneş ile karşılaşmamak için köşe kapmaca oynadı. ulan insanda biraz utanma, biraz arlanma olur. süper final olduğu dönem şenol güneş trabzonspor'un başında değil miydi? adam zaten ilk kez bu sezon üç büyüklerden birini çalıştırdı. sanki her sene feneri, beşiktaşı çalıştırıyor da fatih terim tırsıp kaçıyormuş gibi yazıyor. tam bir tinerci kafası işte.

    "galatasaray’a üçüncü gelişinde başka bir yerli hoca aykut kocaman’la karşı karşıya geldi. ama orada da zamanlamayı çok iyi seçmişti. fenerbahçe şike soruşturmasıyla boğuşuyordu ve aykut hoca’nın elindeki kadronun yarısından fazlası dağılmıştı. yine de galatasaray son maçta zar zor şampiyon olabildi."

    osur osur ipe diz. yahu terim geldiğinde sıfırı tüketmiş, sezonu 8. bitirmiş bir galatasaray devraldı. aykut kocaman ise şampiyon takıma sahip, istim üstünde bir adamdı. en önemlisi terim geldiğinde mayıs sonu falandı ve ortada üç temmuz'dan eser yoktu. takımlar avrupa kamplarındayken 3 temmuz skandalı patlak verdi. ama tabi bu şerefsizlere göre terim üç temmuz'dan sonra gelip zar zor şampiyon oldu. çamur at izi kalsın, gelecek nesiller böyle bilsin. süper final neymiş, puanlar neden yarı yarıya silinip fenerbahçe'ye avantaj sağlanmış bunları hiç sorma. o sezon oynadığı 8 derbide sadece 1 kez kaybeden takım zar zor şampiyon olmuş. ha bir de hani şenol hocasını övüyor ya. 3 temmuz'da kimin şampiyonluğu çalınmış, hangi hocanın kadrosu dağıtılmış, kimin emekleri çöpe atılmış onu da bir zahmet yazsaydı çakma sosyalist.

    son dönemde hep bu solcu geçinen yeni dönem lümpenlerle ilgili yazıp duruyorum. normalde hepsi israf ama galatasaray'ın başarısına laf ettiklerinde dayanamıyorum. bunlar ki aziz yıldırım denen nato müteahhitini sol gazetelerde ilk sayfaya fotosunu verip direniyor diye manşet atan tipler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın