resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 28926
    kendisinden umudu yitirmek şöyle dursun, asla şüphe duymadım. ancak hayatın da bazı dinamikleri var. hocanın yaşı itibariyle eski enerjisi yok.

    saçma sapan bir mağlubiyetten sonra böyle arabesk şeyler yazmak pek hoş değil biliyorum, ancak yine de taraftarı sağduyuya davet ediyorum. eleştiriye, hatta yerden yere vurmaya boynum kıldan ince, kimseye bir şey diyemem, ki bu konuda %100 haklısınız.

    ancak galatasaraylı fatih karşıdaki. sizin hayal kırıklığınızın bu denli büyük olmasının sebebi, hocanın bu denli büyüttüğü beklenti, vizyon ve geçmişteki referanslarıdır.

    saçma sapan şeyler görüyorum başlıklar arasında. değerlerimizi çok kolay harcıyoruz demiştim geçen hafta belhanda'nın sözleşme feshi sonrasında. şu an görüyorum ki millet babasını tanımayacak durumda.

    eleştiri ayrı, saçmalamak ayrı şeyler.

    (bkz: 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı)
  • 28927
    2020-21 sezonundaki gidişatını arsenal'in teknik direktörü arteta'ya benzetiyorum hocamızın.

    temeli pas olan bir oyun anlayışı var. elinde de ortalama / ortalama üstü stoperler var. ama abartılı paslaşma ve savunmada, stoperler üzerine kurulan oyun anlayışı nedeniyle hem takım hem oyuncular patlıyor. orada david luiz, bizde luyindama göze batıyor.

    neyse ki biz arsenal gibi, altıpasta başlamıyoruz pas yapmaya da daha fazla yüzümüze gözümüze bulaştırmıyoruz. onların durum çok daha kötü.
  • 28928
    kaybedilen her maçın sorumlusunu basın toplantısında hakeme, bir sonraki maçta da bi kaç futbolcuya çıkaran hocamız. onyekuru neden kesik yedi mesela, oğulcan çağlayan neden bir dakika bile süre alamıyor, ömer bayram sol bek yedeğinden başka orta sahada düşünülmüyor, arda kerem babel emre akbabadan daha mı kötü şu an. 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçında ki 4-4-2 sevdası yüzünden 21 mart 2021 beşiktaş fenerbahçe maçını rahat rahat izlemeyi bize çok gördü.
    hoca güç zehirlenmesi yaşıyor yine. 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçından sonra hoca yine kendini tanrı gibi hissetmeye başladı. ben ne yaparsam yapayım yanlış olmaz. 5 maçta 3 kez tokat yedi hala değişen bişey yok. 3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçında olası bi kötü sonuç sonrası bi 6 maçlık ceza daha görür. bu sezonu çöpe atarız.
  • 28929
    forma adaleti olmadığı benzeri söylemlere hiç katılmıyorum. hatta tam tersi. bir oyuncu bir maç iyi oynadıysa onu oynatmaya devam etmek istiyor. hatta bunun için oynattığı oyunu ve sistemi değiştirebiliyor. falcao son örneği. falcao iyi oynadı yedek bırakmayayım diye sistemini değiştirdi. oyundan çok, oyuncuların formuna önem veriyor ve takım iyi yaptığı bir çok şeyi kaybediyor. maalesef takımı çorba etti. çok değiştirdi çok kurcaladı. bir kaç oyuncunun dönemsel iyi veya kötü performansları, bir maçtaki kötü oyun gibi şeyler hocanın planlarını hep değiştirmesine sebeb oldu. maalesef gelinen nokta da suçlu.

    bir de tabi yenik duruma düştüğümüzde özellikle maçın sonlarında artık ayyuka çıkan kötü oyun var. bu konuda ya kafa olarak geride kaldı ya rakipleri çok küçümsüyor ben 2 forvet alırsam iyice yaslanırlar, psikolojik olarak daha da geriye çekilecekler diye düşünüyor. her halukarda yanlış. 1 değil 2 değil. kaçıncı oldu. hatalı.

    maç sonu niye hakem konuşuyormuş falan boş işler. kendisi yakın zamanda söyledi zaten bundan sonra kazansak da kaybetsek de konuşacağım diye. ben maç sonu açıklamalarına genel olarak takılmam. hoca mesaj vermeyi sever. bazen içeriye bazen dışarıya. oyunla ilgili olarak da; hoca, soyunma odasında takıma ne söylüyorsa dışarda basına da benzer şeyleri söyler. şu aşamada hocanın suçu üstlenmesi ve oyuncuları rahatlatması pek işe yaramaz. sorumluluğu herkes hissetmeli. hoca bu sezonun günahını sevabını sezon sonu verir. sezon sonu sorumluluk almazsa onu bende eleştiririm ama şu dakika hoca sorumluluk alıp oyuncuları arkada bıraksa ne işe yarayacak anlamadım. sezonun başı değil bir şey değil.

    kendisine art niyetli eleştiriler devam ediyor tabi ki. geçmişten dert taşıyanlar, yapılan tercihleri kötü niyetli yorumlayanlar. kendisinin sevmediği adam oynuyor veya sevdiği adam oynamıyor diye başka bir anlam ve empati aramayıp doğrudan hocanın kişiliğine saldırıyorlar. sizin dediğiniz tarzda bir adam olsa eldeki oyuncu grubunu 50 kere kaybederdi. bence tam tersi zaten.

    ligin ilk yarısındaki eleştirilere de çoğunlukla katılmıyordum ama şu an teknik eleştiriler haklı. ligin ilk yarısı onyekuru ve mostafa yoktu. muslera yoktu. sakatlık, covid falan hep ters ters şeyler oldu ama bugün için geçerli değil. takım doğruları yapmıyor.

    benim hala umudum var bu arada. taraftarlık ve taraf olmak da biraz bununla ilgilidir sürekli negatiflik pompalayıp bununla övünen tipler falan var aynı zamanda galatasaray'ı şampiyon yaptıklarını iddia edebiliyor bunlar, ben onlardan değilim. 5 hafta değil 10 hafta var. her şey olur. ben son 10 haftayı görmeden hoca hakkında olumlu olumsuz kesin şeyler söylemem. bu yanlışları devam ederse bıraksın diyeceğim tabi ki. ama o, sezon sonunun konusu. sezonda 10 hafta sonra mı 3 hafta sonra mı biter bilemem tabi en azından bugün bitmiş değil.
  • 28930
    eğer bir mucize olmazsa iki sezon üst üste şampiyonluk hedefinden uzak kalacak olan hocamız. 2019-20 ve 20-21 sezonlarındaki performansı ile ismi fatih terim olmasa gönderilirdi dersek itiraz eden çıkmaz herhalde. fakat başarıları ve efsane statüsünün sağladığı kredi kendisini koruyor. elbette bu kredi sonuna kadar hak edilmiş bir kredi. ancak 90'lı yıllardan bu yana şampiyonluğa en fazla 3 sezon ara vermiş olan galatasaray'da hocanın sınırda dolaştığını belirtmek gerek. eğer önümüzdeki sene takımın başında olacaksa (ki şok bir emeklilik kararı almasa olacak gibi görünüyor) mutlaka özlediğimiz noktaya dönmemiz gerek. aksi takdirde belki de buruk bir ayrılık yaşayacağız ki bunu galatasaray'a gönül vermiş kimse görmek istemez herhalde. ümit ederim ki büyük efsane kariyerinin son bir kaç sezonunu adına yakışır bir şekilde bitirebilir.
  • 28932
    geçen seneyi* verdiği gibi bu seneyi* de elleriyle vermiştir. dünya'da kayserispor maçından sonra çift santrforlu sistemin iyi geldiğini iddia eden 1 kişi bulup getirirseniz ben de eleştirmeyeceğim kendisini.

    4. döneminde 4. yılını doldurdu. oynattığı galatasaray senede ortalama 5 ila 10 maç arası performans veriyor. bu 10 maça yaklaşırsa kaos, kavga dövüş, konsantrasyon diye diye son güne getirip şampiyon oluyoruz. yok 5 maç civarıysa bu sene olduğu gibi yerlerde sürünüyoruz.

    yahu ben istemiyorum artık böyle bir performans. 0-0 ken veya öndeyken rahat izlenen maç sayısı kaç? veya gerideyken bu maçı çeviririz diyebilen var mı ki bu sene hiç yaşanmamış. rakibi boğup attığımız 1 maç var mı? aklıma iç sahadaki göztepe ve kasımpaşa maçının ilk 10 dakikası geliyor. onlarda da 10dk boğduk atamadık. o kadar.

    her sene saçma şapan kenetlendik, konsantrasyon, biz bize yeteriz, başbayız vs. motivasyon mesajları...amk gören de premier ligde oynuyoruz sanacak. lige göre hayvan gibi kadron, bütçen var, basıp geçeceksin işte. adamlar bugün beşiktaş'ın maçı var deyip geçiyor işte. oynayınca böyle anlamsız hareketlere gerek kalmıyor. ligdeki takımların yarısının zaten dünya ile işi yok ama her maç kurtuluş savaşı tadında. benim bu ligde böyle rezil futbol oynayıp saçmalıklar yaşamak için terim'e ihtiyacım yok ki, son 2 senedir takımın başında sen ben olsak da bu kadar olurdu. şekil 1.a erol bulut. karbonat erol ile imparator aynı puanda. erol'un takımına 23 tane de yeni oyuncu gelmiş. adamın dezavantajı da var.

    seneye devam edecekse kendisine yedek kaleci, ömer bayram, oğulcan, kerem, emre taşdemir dahil max. eli ayağı tutan 15 oyuncu verilmeli. diğerleri altyapıdan vs. çünkü 2 senedir seçenek artınca gerçekten komik duruma düşürüyor kendini. arda, oğulcan, babel ile mis gibi takılan adam falcao, mohammed, gedson gelince saçmaladı. eğer transfer dönemi oyuncum yok diye sitem ederse falan "he la he" deyip geçin itibar etmeyin. max. 15 oyuncu, 16.yı alan vatan hainidir.

    ha bana kalırsa; kesinlikle ama kesinlikle, ama gerçekten kesinlikle seneye geçiş sürecine geçmeliyiz. ferguson'un son dönemi gibi okan gibi, bülent kaptan gibi başka bir hocaya yardımcı olabilir, arkasında durup adapte olmasını sağlayabilir veya kulüpte daha yetkili bir pozisyonda görev alabilir. ama kesinlikle saha kenarında olmamalı. bunun için de ne hocaya teklif götürülmeli, ne de hoca görevden alınmalı. bunu artık hoca kendisi idrak edip, kimse birşey demeden gereken adımları atmalı. hocaya yakışan da budur. yaşayan en büyük efsane olarak herhalde kovulmayı beklemez diye düşünüyorum.
  • 28933
    hocanin bütün sezonlarini izledim, 2002-03 performansi bence iyi degildi, daha beteri ise 2003-2004'te çok kötü bir kadro kurdu ve sonunda zaten kendi de dayanamadi.

    gelelim bugüne. 2020-21'de maça çikardigi kadro ve oyun esnasindaki müdaheleleri çerçevesinde en kötü sezonunu yasiyor. hocadaki düsüsü milli takimdaki son dönemine ve 2015 civarina da götürebiliriz, keza 2018 ve 2019 sampiyonluklarini da uçarak kazanmadik. yine de buradaki dip nokta 2020-21 sezonu oldu.

    hoca hatalarindan ders çikaracak ve seneye bize bekledigimiz galatasaray'i izlettirecektir.
  • 28934
    galatasaray taraftarına söz verdiğini söyleyen efsane teknik direktör. hocam bazı şeyler olmuyorsa artık, söz vs. çokta anlam ifade etmez. özellikle de galatasaray iddiasız kalırsa ki şu anda çok bariz bu durumdayız. o takdirde sezonun sonuna kadar takımın başında kalması sözünün pekte bir önemi kalmıyor çünkü. ben kendi adıma hocam ben sizden yana kefilim, sözünüzü tutmuşsunuzdur benim kanımca, bu söz muhabbetini daha da romantik bir duruma sokmaya gerek yok. bence ya çıkıp istifasını vermeli ya da sezon sonu bir şekilde bırakacağını şimdiden ifade etmeli. galatasaray'da her sene bu vesayet rejimi gibi sürüp giden durum da ortadan kalsın artık. sonuçta galatasaray'da önüne bakmalı önümüzdeki sezon için, planlarını ona göre yapmalı herkes.
  • 28935
    bazen bazı konularda o kadar inatçı ki, bana emekli albayları anımsatıyor. onlar da böyle acayip inatçı oluyorlar. kafalarındaki neyse o, başka görüşleri asla kabul etmiyorlar.

    hocanın egosuna kesinlikle lafım yok. ben menajerlik oyunlarında bir tane kupa kazanınca bile evin içinde yürüyüşüm değişiyor.

    ama hocam kusura bakma da forma adaletinin olduğuna ben pek inanmıyorum. emre akbaba ne yapmış da bu takımın vazgeçilmez 11 oyuncusu olabiliyor?

    mesela senin elinde henry onyekuru-kerem aktürkoğlu kanatları varsa neden buna göre bir oyun planı kurgulamıyorsun? kerem ilk 11'de başlamak için daha ne yapmalı? çocuğun sahada yer aldığı süre boyunca sürekli olumlu yönde katkısı var.

    hocam madem sofiane feghouli sakatlıktan döndü, elinde böylesine bir beyin varken sanki basketbol oyuncusuymuş gibi sonradan hamle oyuncusu yapmanın anlamı var mı? onunla başla fişi çek işte. neden yapmıyorsun anlamıyorum?

    bu takım çift forvet oynamaz, ona göre oyuncu grubu yok dedim ama sen problem çift forvet de değil dedin. eyvallah, efsane imparator olan sensin ama 36'lık radamel falcao küsmesin diye, makine gibi işleyen galatasaray'ın geleceği mostafa mohamed'i neden bozdun ben bunu da anlamıyorum hocam?
  • 28936
    aklımda fatih terim için son bir şampiyonluk alıp zirvedeyken bıraksın gibi bir düşüncem vardı ama belli ki olmayacak. evet, terim bir galatasaray efsanesidir ama artık mızrak çuvala sığmıyor, futbolun gerçeklerinden koptu hocamız. maç sonu basın toplantılarından bile anlaşılıyor bu. sezon sonu artık görevi bırakmalıdır. başkan veya sportif direktör olarak da görev almasını istemem çünkü böyle bir ego mutlaka teknik direktöre de müdahale edecektir. düşünsenize, terim futbol direktörü, okan teknik direktör olmuş. sizce okan hocanın işine karışmadan durabilir mi, eğer karışmaz diyorsanız çok iyimsersiniz.
  • 28937
    yaşayan efsanemiz, değerli hocamız. muhakkak ki burada yazan herkesten ve ülkedeki hemen hemen her insandan daha iyi biliyor yaptığı işi. ancak hem geçen yıl pandemi dönüşü, hem bu yıl geçen 4 hafta gösterdi ki kendisi eskiden olduğu kadar konsantre değil. kendisi odaklanmadan takımdan bunu bekleyemeyiz.

    bir çok mazeret ve şanssızlık sayabiliriz, aynen dünkü maçta olanlar gibi. ama yapılan değişikliklerle orta sahayı boşaltmak, zaten 10 kişi kalmış olan takımın direncini tamamen kesti. normal şartlarda hocanın bunu görememesi mümkün değil. ama kendisi son zamanlarda maalesef çok dağınık.

    sinan yılmaz bu konuda bence çok iyi bir yorum yaptı. hoca çok sabırsız. hiç tahammülü kalmamış. bu yüzden kendi kurduğu muazzam düzeni bile bir kalemde yıkıyor. müthiş bir oyun gücü yakalamışız, yeni genç futbolcular çıkarmışız, herkes motive, enerjik. bir maçta skoru alamıyorsun hop sistem değiştir. yükselen oyuncuları oynatma vs.

    bu sezona dair ise henüz her şey bitmedi. rakipler daha çok puan kaybeder ama hocanın biraz daha sakin olması, o sakinliği ve kararlılığı takıma yansıtması lazım. bu ara iyi gelecektir biraz daha sakin kafayla düşünmek için. arka arkaya alınacak 2 3 galibiyet havaya sokar.

    hepimizin modu düştü ancak geminin kaptanına güveniyorum. bizi buradan çıkaracak kişi kendisidir.
  • 28938
    emre akbaba’nın attığı golden sonra ki yürüyüşü, yüz ifadesi her şeyin özeti; bakın ben biliyorum da oynatıyorum. herkese inat, herşeye rağmen.

    -niye emre akbaba inadı; çünkü herkesin eleştirdiği bir futbolcu ve ben fatih terim’im herkesten iyi bilirim ben kazanırım.

    -niye ilk başladığı 11 başarılı olmadığı halde hemen oyuncu değişikliği yapmıyor; çünkü son ana kadar haklılığını kanıtlamak adına bekliyor. kazanırsa ben bu kadroyu uygun gördüm ve siz de gördünüz ben haklı çıktım kazandık. kötü futbol oynamışız önemi yok. ille başımıza felaket gelecek ki, o oyuncu grubundan vazgeçecek.

    çok anlamsız kimsenin aklı sırrı ermeyen bir oyun, oyuncu değişiklikleri, bir karmaşıklık, kim nerde ne oynuyor, oyun planı ne, niye duran top atamıyoruz, bizim oyuncularımız niye disiplinsiz, her oyuncu niye formsuz, formunda olan niye formunu kaybediyor, niye taş gibi forvet bulmuşken dibe çekiliyor, niye her maç iyi oynadığımızı düşünmeler, niye kaybettiğimizde herkes suçlu da fatih hocam hep haklı. yaz yaz bitmiyor. olan biz taraftara oluyor. uyku uyuyamıyoruz kazandığımız maçlardan sonra bile mutsuzuz.

    gelelim fatih hocam verim alır genç oyuncu çıkarır mevzusuna. herkesten verim alır evet elinde dar bir oyuncu grubu varsa ve de birine mecbur kalmışsa oyuncu çıkarır. ozan gibi, taylan gibi. ama bu oyuncuları hoca farklı önde olduğumuz maçlarda bile mecbur kalmamışsa 85’den önce oyuna kesinlikle almaz. veyahut bu hafta rakip kolay deyip 11 başlatmaz. illa mecbur kalacak o oyuncuya.

    kazanan takım bozulmaz. ya her hafta aynı takımla oynamıyoruz. her hafta farklı takım ve farklı sistemlere karşı oynuyorsun. birinde daha defansif karakterli oyuncuyla oynaman gerekir birinde de devamlı atak yönü kuvvetli oyuncuları kullanman gerekir. niye bu inat.

    ne demiş imam-ı azam bilmediklerimi ayaklarımın altına alsaydım başım göğe değerdi herşey senin bildiğin, senin istediğin gibi olmayabilir hocam. önemli olan hatalarının farkına varmak. ama nerdeee; illa başımıza bir felaket gelecek veya koskaca sezon çöpe gidecek.

    hocam şimdi sen söyle hangi aya kadar sana süre verelim, yine hangi transfer sezonunu bekleyelim ve ya hocam hangi yönetici grubunu bu takımın başına getirelim. bu takımın iyi bir futbol oynaması için ne gerekiyor ne yapalım hocam. sonuçta takımların kötü futbol oynaması teknik heyetin suçu değildir herhalde!!! sorun ne hocam. söyle şimdiki isteklerini de yönetim yerine getirsin bir zahmet de bu takım futbol oynasın artık.

    hadi hocam son bir istek daha yine olmazsa nasıl olsa çoğu galatasaray taraftarı yine yönetimi istifaya davet edecektir. sen merak etme hiç. sana hiçbir şey olmaz hocam bu biat kültürüyle.
  • 28940
    yıllar evvel bir demecinde futbol yetenekli oyuncularla oynanır diyen hocamız. devamında da şunu eklemiştir, önemli olan yıldızları koşturmak (sneijder ve drogba' yı kastederek.). şimdi bakıyorum da topu orta sahada kaybeden olduğu yerde kalıyor, 34' lük arda olmasa top kazanamazdık son 20 dakika 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçında.
    hocamın eski anlayışına dönüp ve mevki oyuncusu projesinden sıyrılarak sahaya en yetenekli oyunculardan kurulu 11 ile başlaması lazım. bunun için de bütün oyuncuların fizik kondisyonunu yukarı çıkarması gerekiyor. onyekuru ve kerem olmadan rakip bekler üzerimize dalga dalga geliyor. bizim onları tehdit etmemiz lazım. oyunumuz hassas bir oyun ve sadece yetenekli oyuncularla oynanabilir.
  • 28941
    hocanın ne yaptığına inanamıyorum kafası hiç futbolda değil işin kötüsü iyi oynadığımızı falan düşünüyor. gerçekten fiyasko umarım en kısa zamanda gözündeki perde kalkar. amma velakin kendisi bırakana dek başımızın üstünde yeri vardır. galatasaray'a zarar vereceğini düşündüğü zaman zaten kendi bırakacaktır.

    i love you hocam. ama bizi üzüyorsun olmuyor böyle.
  • 28942
    vefasızların gömmeye çalıştığı imparator.

    galatasaray'ı 20-0 lık beşiktaş maçından sonra alıp şenol güneş''n elinden donkla iki şampiyonluk aldı.

    bu adam evet falcao, babel, ciguli ve ardaya süre verip hata yapabilir ama bizi sıfırdan zirveye taşıyan bir hocaya biz bir kere dahi yanındayız demeyecek miyiz?

    biz vefasız mıyız?

    ligin sonu gelsin zirvede değilsek hoca gereğini yapar.

    maalesef iki yıldır kadıköy galibiyetleri sonrası yaşanan konsantrasyon sorunu ve şımarıklığı yönetememekteyiz.

    toplama takım sorunumuzu ve gerçek bir tane orta saha oyuncumuzun olmadığını göremeyenler kadro harika hoca hatalı üzerinden hocayı gömmeye çalışıyorlar.

    fatih hocaya düştüğünde destek veremeyip istifasını isteyen bizden değildir. ligin sonunda hoca zirvede değilse müsade isteyecektir.
  • 28943
    öncelikle özür dilerim, uzun bir yazı olacak.

    - pas futbolu

    şunu çok net belirtmeliyim ki pas futbolu bu sporda seyretmeyi en çok sevdiğim oyun tercihi. pep'in olduğu barcelona ve yine modifiye edilmiş hali ile pep'in olduğu city'nin futbolunu izlemek beni mest etti, mest ediyor. bu iki takımın oynadığı pas futbolunu sabaha kadar izlerim. hocanin pas oyunu sevgisini ya da tercihini anlayabiliyorum, benim de en sevdiğim oyun bu fakat bizim son iki yıldır oynamaya çalıştığımız şey pas oyunu değil. pas yapmak ile pas oyunu oynamak farklı şeyler. savunma oyuncularının her maç yana ve geriye yüzer pas yaparak oynadığı şeyin, barcelona ya da city'nin oynadığı şey ile alakası yok. bizim oynadığımız şey pas futbolu falan değil. ama elindeki oyuncular yetersizdi, ama farklı sorunlar, hoca bunu son iki yılın genelinde beceremedi. becerememesi yine olagan bir şey, hayatın akışında var ancak bunda ısrarcı olması zamanla ona da takıma da zarar verdi.

    - futbolcu yapısına göre oyun tercih edilmemesi

    belli ki bizim elimizde hocanın hayalindeki o oyunu oynayacak bir oyuncu grubu yok. maalesef hoca burada bir esneklik gösteremedi. biraz daha pragmatist olmasını beklerdim. zidane'in üç defa cl şampiyonu olduğu o seride madrid muhteşem bir futbol mu oynuyordu? bence hayır. ondan çok daha iyi futbol oynayan takımlar vardı fakat sonucu alacak futbolu oynuyordu ve sonucu alıyordu. ya da çok geriye ve uzağa gitmeyelim. kalesinde ve sol belinde lise öğrencilerinin, savunmada alanyaspor'un vasat savunmacısının, orta sahasında 40 yaşında topcunun ve nerede eksik olsa yama olarak necip diye bir adamın konulduğu beşiktaş takımı çok mu muhteşem top oynuyor? hayır. sadece kazanacak futbolu oynuyor. sonucu elde edecek futbolu oynuyor. yetiyor.

    - sabırsızlık ve hatalı değişiklikler

    hocada enteresan bir sabırsızlık başladı. geride olduğu maçlarda orta sahayi bosaltip ileriye bir sürü hücumcu atıyor. az çok top oynamaya çalışan takımın gardı düşüyor, elli tane hücumcu ile oynasa da yaratıcılık azalıyor. hoca sanırım 20 sene öncenin futbolunda kalmış. bugün bazı takımlar forvetsiz sahaya çıkıp gol yağdırıyor. hocam ise o kadar sabırsız ki hemen bütün hucumculari sokayım, kaos futboluna döneyim, doldur boşalt yapayım derdinde.

    - kazanan kadro bozulmaz inadı

    bu da hocanın hayatımıza soktuğu bir garip inat. takım iyi oynamasa da o maçı kazanmissa ya da kazara iki maç üst üste kazanmissa, asla ama asla hataları görmüyor. kaybedene kadar aynı kadro ile devam ediyor. bunu kendisi de bir kaç kez kabul etti oyunculara güvendik kazanan kadroyu bozmak istemedik diye.

    - kötü oyunu kabul etmemek

    kabullenmek ile bir şeyin farkında olmak bence farklı şeyler. hoca kötü oyunu kabullensin, evet ya kotuyuz napalım desin demiyorum ama her maç sonu çıkıp da aslında çok iyiyiz, çok pozisyona girdik, topla çok oynadık diye sanki başka maçları izlemisiz gibi basın toplantısı yapması artık bana biraz itici gelmeye başladı. hocam bit kere de kabul et yahu hata yaptığını, oyun olarak kötü olduğumuzu kabul et. bir yerinden bir şey eksilmez.

    - forma adaleti

    son iki senedir böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. hocanın kendine göre bir inadı var ve bazı futbolculara takıntılı. ısrarla oynattığı ya da ısrarla oynatmadığı futbolcularda bu takintiyi çok rahat görürsünüz.

    - değişik taktisel denemeleri

    hocam, senin elinde pep'in city'si yok. kaldı ki sen de pep değilsin. maceraya giriyorsun, tuhaf şeyler deniyorsun. senin elinde kazanan daha doğrusu iyi kötü topunu oynayan ve alışılmış bir taktiğin var. iyi ya da kötü oyundan bağımsız sonuca ulaşıyorsun. ısrarla değişik şeyler deneme, değişik oyuncuları değişik rollerde oynatma cabasindasin. bu saatten sonra macera aramaya gerek yok. daha pragmatist olmaslisin.

    bir süre hocanın başlığına ilave bir şey yazmayı düşünmüyorum. umarım kendisine karşı daha fazla doldurmaz bizi. kendisinden artık tek beklentim ve ricam budur.
  • 28944
    19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı sonrası açıklamalarını da dinledikten sonra artık yolların ayrılması gerektiğinden iyice emin olduğum teknik direktörümüz. nedenlerini kısaca anlatmaya çalışayım. gördüğüm kadarıyla hoca, kendisinin ve ekibinin karar ve tercihlerinde bir hata olmadığı düşünüyor ciddi ciddi. yani teknik heyet olarak yapabileceklerinin sınırlı olduğunu ve bu sınırlar içinde yapılması gerekenleri yaptıklarını düşünüyor. o nedenle de kayıpların sorumluluğunu hep kendisi dışında arıyor; yeri geliyor oyunculara, yeri geliyor hakemlere, zaman zaman da yönetim ve saha zemini gibi etmenlere bağlıyor kötü sonuçları. hocaya göre; defans oyuncularının bireysel hatalarının, taç atışından topun rakibe kaptırılmasının oyuncu tercihleri, diziliş, taktik anlayış veya idmanlarda yeterince çalışmama gibi konularla bağlantısı yok, ya da olamaz. luyindama’ya baskı altında topu nasıl kullanması ya da saracchi’ye taçı nereye atması gerektiğini çalıştırmanın kendi işi olmadığını düşünüyor. bu düzeydeki oyuncuların bunları bildiklerini ve basit hatalar yapmadan oynayacaklarını varsayıyor. teknik direktörlüğü artık bu türden bir yaklaşıma evrildi ve bu konudaki yaklaşımını da kolay kolay değiştireceğe benzemiyor. tam da bu nedenle bundan sonrasında kendisinden başarı beklenmemesi gerekiyor. vakit kaybetmeden, kariyer hedefleri ve motivasyonu olan, öz eleştiri yapmayı ve hatalarından ders almayı bilen, sürekli transfer istemek yerinde elindeki oyunculardan da verim alabilen, teknik ve taktik bilgisi yüksek bir teknik direktör bulmak gerekiyor. ülke içinde bu profile uyan birisi yok, o nedenle adres yurt dışı olmalı. gerekirse iyi bir teknik direktöre görece yüksek maaş vermeyi göze almak lazım. elindeki oyuncuları verimli kullanmayı becerebilen bir hoca, gereksiz transferi önleyerek zaten maaşının bir kısmını kendisi çıkarıyor.
  • 28945
    19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçısonrası televizyonu derhal kapattığımdan maç sonu demeçlerini dinleyememiştim. maç sonu açıklamasında sürekli ceza sahasında gol aradığımızı, son maçlarda 15 bireysel hata yaptığımızı, kaç maçtır 10 kişi oynadığımızı belirtmiş. hepsini bir kenara koyuyorum. maç hakkındaki kilit ifadeleri:

    "bazı şeylerin, bazı oyuncular tarafından doğru yapılmadığı gün"
    "gol atmakta sorunumuz yok. mesele attığından fazla yiyen bir galatasaray olması"
    "bunun tek, çift santraforla alakası yok. genç ve kırılgan oyuncular olunca, skorun altından kalkması kolay değil."

    bizzat izlemesem, hocanın maçı böyle açıkladığına inanamazdım. oynanan oyuna hiçbir eleştirisi, nasıl düzeltileceğine dair hiçbir açıklaması yok hocanın. bireysel hatalarda, hakemlerde, pozisyonlarda kaybolmuş hoca. takımın futbol oynamadığının farkında değil. büyük resimden çok uzak. dilerim sadece toplantıda böyle gözükmüş, ya da kafasında planları söylememeyi tercih etmiştir.
  • 28946
    20-21 sezonunun ilk yarısında elinde forvet olarak, sahaya çıkmayan falcao ve diagne vardı. orta sahası yoktu, emre kılınç’ı iç ve taylan’ı da dos yaptı. hoca ilk yarı o yoklukta takıma top da oynattı, ocak ayına lider de soktu.

    gelgelelim hoca ocak ayında ortadan kayboldu. 3 aydır yok ortalıkta. biraz fenerbahçe maçında göründü o kadar. oyunumuz kötü, kadro tercihleri kötü, değişiklikler hem geç hem hatalı... her şeyi geçtim sadece akbaba’nın hala ilk 11 oynaması bile kabul edilemez zaten.

    yine de en kötüsü bunlar değil. en kötüsü dün maçtan* sonra yaptığı açıklamalar. hakemin adını anman hiç yakışmadı bu maçtan sonra hocam.

    kendi yarışta tuttuğu takımı kendi yarıştan koparmaya çalışıyor resmen. yine de sonuna kadar kovalayacaktır o ayrı. hayırlısı artık.
  • 28947
    2020-2021 sezonunda oynadığımız futbolu beğenen hocadır.

    hocayla ilgili en umutsuzluğa düşüren durum ise kötü oynadığımız maçlarının ardından iyi oynadık minvalinde açıklamalar yapmasıdır.

    bu açıklamalar ile hoca ya taraftarları kandırarak sevgimizi suistimal etmeye çalışıyor ya da gerçekten sahada oynadığımız bal yapmayan arı futbolumuzu beğeniyor ki bu en büyük problem.

    bunu yaparken genel olarak hoca'nın en büyük dayanakları ise;

    - 'rakip takımın gole kadar pozisyonu olmamasıdır.' bu doğru bile olsa özellikle iç sahada yaptığımız maçlarda rakip takımlar az pozisyona girerek genellikle kontra ataklar ile gol veya goller bulmaya çalışıyorlar. bu da çok normal bir durum ve takım oyunumuzun iyi olmasıyla bağdaştırılmamalıdır.

    - 'sürekli topu rakip sahada oynamamız ve topa sahip olmamız.' bir önceki konu ile aynı aslında. biz mi bu şekilde oynuyoruz yoksa rakip bu şekilde oynamamızı istediği için böyle oynuyoruz. bence ikinci şık. çünkü topu rakip sahada oynasak bile kısır bir döngünün içine girerek sadece rakibin istediği alanda pas yapıyoruz hepsi bu. ben topa sahip olan bir takım istemiyorum. ben mücadele eden ve efektif futbol oynayan bir takım istiyorum.

    - 'gol pozisyonlarına giriyoruz.' bir maç içerisinde organize ataktan yarattığımız pozisyon sayısı bir elin parmaklarını bile geçmez. genel olarak bireysel beceri ile pozisyon bulabiliyoruz. halbuki 2 tane orta açabilen hızlı bekimiz, 2 tane kafa vurabilen forvetimiz olmasına rağmen bırakın gol bulmayı adam akıllı orta bile açamıyoruz.

    bu düşünceyle takımın şu anda oynadığı içler acısı futbol düzelmez ve takım iyiye gideceğine kötüye gider.

    görünen o ki fatih hoca tarzını ve bakış açısını değiştirmeyecek ve her mağlubiyetten sonra topu ya yönetime, ya hakemlere ya federasyona ya da zemine bağlayacaktır.

    bizde bu bahaneleri dinleyip kahrolacağız.
  • 28948
    canım hocam ciğerim hocam.

    vallahide billahide geriye düştüğümüz her maç panik ile orta sahayı boşaltıp bir sürü hücumcu ile sadece kaos futbolu oynamamızdan çok sıkıldım. bir de bunun eksik kalıp maç berabere giderken olan versiyonu var ki o daha da absürt. yaşayan efsanemiz, bizde kredisi sonsuz hocamız bu sezon şuursuzca hücum ederken 90+‘larda 3 puanı rakibe verdiğin bu 3. maç oldu. içeride alanya ve rize maçları, dışarıda karagümrük maçı. yahu yenemiyorsan yenilme hocam bu 3 maçta 1’er puanı almış olsak şu an yine liderdik. aynı hatayı en fazla iki kez yapar insan defalarca aynı şey oluyorsa o artık hata değildir hocam.

    daha sezonun 4. haftası ligin başı kasımpaşa deplasmanında devreye 1-0 geride giriyorsun allah ne verdiyse ikinci yarı bütün hücumcuları alıyorsun doğru düzgün pozisyona giremeden yeniliyoruz. sonra içeride alanya maçında 10 kişi kalıyoruz rakip gümbür gümbür geliyor orta sahayı boşaltıp hücumcu alıyorsun 90+da maçı veriyoruz 1-0’dan. karagümrük maçı yine geriye düşüyoruz yine bolaşan orta saha kaos futbolu ve 90+da kontra ataktan maçı yine kaybediyoruz. konya deplasmanında 2-1 geriye düştükten sonra emin’i alıp 3-5-2 ye dönüyorsun skor geliyor sonra yine geriye düşünce tekrar 4-4-2 ye dönüyorsun 4-3 kaybediyoruz. 90+7de kerem ile şener’i oyuna alıyorsun maça 7 dakika ilave edilmişken. kimse anlam bile veremiyor. beşiktaş deplasmanında 10 kişi kaldıktan sonra ardayla belhandayı çıkarıp donkla babeli alıyorsun 3-5-1e dönüp maçı yine kaybediyoruz. 8 haftalık seriden sonra ankaragücü deplasmanında hakem faktörü ile devreye geride giriyorsun 46’da 3 değişiklikle yine 4-4-2’ye dönüyorsun 2-0 olup 10 kişi kalınca bu sefer bir orta saha çıkarıp babeli alıyorsun yine yenik ayrılıyoruz sahadan doğru düzgün hücum bile edemeden. sonra birden kayseri maçıyla 4-4-2’ye dönüyorsun ki kimse bir şey diyemez iki forvetin de formda diye ama çarklar işlemeyince müdahale etmiyorsun ve rizespor’a 4-3 yeniliyoruz. evet sadece kaybettiğimiz maçlar üzerinden ilerledim kazandığımız bir çok maçta da uzun süre müdahale etmeden sinir stres harbi yaşadığımız da gerçek. sonra diyoruz ki hocam; biz bu sene geriye düştüğümüz hiç bir maçı çeviremedik. hiç senin takımlarında alışık olmadığımız şey bu istatistik hocam, ama maç maç inceleyince çevirebilmemizin gerçekten zor olduğunu görüyoruz böylesi müdahalelerle. istisnasız geriye düştüğümüz her maç bu sezon panikledik ve kaybettik bu durum elbette ki sana yazar hocam.

    şunu dersen ki, sadece sahayla uğraşamıyorum, yeri geliyor yönetici de ben oluyorum basın sözcüsü de ben oluyorum üstüne üstlük bana karşı da bir cephe alma durumu var, insanız nihayetinde an geliyor düşünemiyorum, hiç bir şey diyemem, o zaman da teknik ekibine göremediklerini gösteremedikleri için sitem ederim, tabi varsa eğer talepleri sen bunları gözardı eder misin onu hiç kimse gibi ben de bilemem.

    velhasıl hocam yine yere düştük, ayıklarsan da yine sen ayıklarsın bizi bu durumdan. artık tüm maçlarımızı kazansak bile şampiyon olamayacağımız düzene ve rutine döndük her şampiyon olduğumuz sezon gibi. geriye kalan haftalarda ne olursa olsun bize bu hırsı bu reaksiyonu ve özlediğimiz hocayı tekrar göster hocam, senden tek isteğim budur.
  • 28949
    kötü oynadığımız maçlardan sonra aksini iddia eden maç sonu açıklamalarını başka türlü okumamız gerektiğini düşünüyor. taraftarın %99'unun gördüğü kötü oyunu fatih hoca'nın göremeyeceğini düşünmek absürt. hoca bunu sık sık yapıyor, belli ki kötü geçen maçlardan sonra takımın ve kendisinin üstündeki baskıyı azaltmayı istiyor.

    tabii takımını da eleştirmiyor değil, ama basının önünde yaptığı bu eleştirileri bireysel hatalar ve yeterli mücadelenin edilmemesi konularında yapıyor. bunun sebebinin de tamamıyla psikolojik olduğunu düşünüyorum. hocanın inancına göre eğer oyuncu bireysel hatalarını düzeltip daha fazla mücadele ettiğinde bir sorun kalmayacağına ve parçası olduğu takımın oynanan turnuvanın en iyi takımı olduğuna inanırsa, bu inanç o takımı çok daha iyi noktalara taşır. hocanın bu inancına katılan olur, katılmayan olur ama apaçık ortada olan gerçek şu ki konu psikoloji yönetmekse, bir oyuncu grubunu bir hedefe kilitlemekse fatih terim bu konuda dünyanın en iyilerinden biri.

    hocanın süper lig 2020-2021 sezonu'nda da bu psikolojik farkı gösterip takımımızı şampiyonluğa ulaştıracağına inancım tam. dünkü felaketi hariç tutuyorum, istatistiklerin de desteklediği üzere ligin en üretken takımıyız ve en iyi savunmasına sahibiz zaten;

    https://twitter.com/.../1371125215493812229
    https://twitter.com/.../1372242035240005638

    şimdiye kadar kazanmayı hak ettiğimiz birçok maçı kazanamadık, çok fazla şanssızlık yaşadık. ligin ilk yarısında yarıyı en az 5 puan farkla lider bitirecek oyunu oynamışken şanssızlıklar eseri 2 rakibimizin 5'er puan arkasında kaldık. 8'de 8 döneminde şans gerçekten bizden yanaydı ama ankaragücü ve özellikle sivasspor maçlarında şans faktörü ciddi bir şekilde aleyhimizdeydi.

    toplam istatistiklere baktığımızda da bazı taraftarlarımızın iddia ettiğinin aksine şampiyonluk oyunundan çok uzak bir noktada değiliz. sadece vidaları biraz sıkmamız ve hocanın bizi ligin illk yarısında oyun olarak başarılı kılan orta sahada taylan ve feghouli'li, sağ kanatta oğulcan'lı 4-1-4-1'ine dönmesi gerekiyor. gerisi de yukarıda bahsettiğim üzere psikoloji ve inanç. biz inancımızı korur isek işlerin bir noktada tekrar terse döneceğini ve hakkımız olan şampiyonluğu mayıs'ta kazanacağımızı düşünüyorum.

    hakkımızda hayırlısı.
  • 28950
    süper lig 2020-2021 sezonu'nun 31. haftasında oynanan 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı'ndaki felaket oyun ve mağlubiyetten sonra bu sezonun galatasaray adına bittiği söyleniyor. hocanın galatasaray ve milli takım kariyerini göz önüne getirince bu düşünceye sahip olunmasını anlamıyorum. şöyle gitgelli bir zaman yolculuğuna çıkıp geçmişi irdelemek istiyorum.

    - fatih hoca 1997-1998 ve 2018-2019 sezonlarında bugünkü durumumuzdan çok daha kötü durumlardan dönüp şampiyon olmuş bir hoca.

    türkiye birinci ligi 1997-1998 sezonu: https://www.tff.org/...555&hafta=16#grp
    süper lig 2018-2019 sezonu: https://www.tff.org/...467&hafta=25#grp

    - süper lig 2019-2020 sezonu'nun felaket geçirdiği ilk yarısından sonra 20 gün içinde yakın tarihin açık ara en iyi galatasaray'ını yaratan hoca (maalesef 2 ay sürdü sadece ama ana fikir değişmiyor).

    - uefa şampiyonlar ligi 1999-2000 sezonu d grubunda 4 maçta 1 puan topladıktan sonra (ki o 4. maçta kendi evimizde chelsea'den 5 yedik) birçok avrupa deviyle karşılaştığı 11 maçta 7 galibiyet 4 beraberlik 0 mağlubiyet alarak bize uefa kupasını getiren hoca.

    - şampiyonlar ligi 2012-2013 sezonu h grubu'nda 2'si evimizde olan 3 maçta 1 puan toplayabildikten sonra 7 maçta 5 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet alarak hakem hataları olmasa galatasaray'ı belki de şampiyonlar ligi yarı finaline çıkartmış olacak hoca.

    - ve maç maç düşünecek olursak tek bir avrupa şampiyonasına 3 comeback sığdırmış bir hoca: (bkz: euro 2008)

    hoca benim olduğum yerde karamsarlığı kabul edemem diye boşuna demiyor. son 2 gündür yazılan her şeyi takip ediyorum; yazılan cümleleri, kullanılan kalıpları, genel umutsuzluk halini yukarıdaki bu geri dönüşlerin hemen öncesinde de kadar fazla gördük ki. yukarıdaki hikayelerin sonrası malum, 2019-2020 sezonu dışında (ki çok ekstrem bir virüs olayı yaşamasak şampiyon olurduk yine) hepsi çok güzel başarı hikayelerine dönüştü.

    tabii "hoca eski hoca değil" tarzı bir söylem de olabilir ama şahsen hocanın yukarıdaki sözünü destekleyen en önemli verilerden birinin süper lig 2019-2020 sezonu'ndaki hikayemiz olduğunu düşünüyorum. sonu kötü bitti ama o sezonun ilk yarısında yakın tarihin belki de en kötü galatasaray'ını izleten hoca, 2 transferle 20 gün içinde ve 2 ay boyunca yakın tarihimizin açık ara en iyi futbolunu oynattı (ocak 2020-mart 2020 arası galatasaray'ı). bunun bana verdiği güven şahsen milli ara dönüşünde bir anda 3 vites arttırabileceğimiz inancımı da korumamı sağlıyor.

    tabii ki başarı hikayesine dönüşmeyen sezonlarımız da oldu, hocayla sonu hüsranla biten sezonları da yaşadık. ama bence hoca taraftarın inancını kazandırdıklarıyla olduğu kadar yaptırdığı geri dönüşlerle de hak ediyor. o yüzden şahsen müsterihim ve fatih hoca teknik direktörümüz olduğu sürece geleceğe umutla bakıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın