74
zagreb radyosundan lili marlen türküsü dinledik. ve anladık ki bizim takımımızda çok sayıda bi bok sandıklarımız varmış. ömer toprak diye birini izledim, hangi takımda oynadığını bilmiyorum, yolda görsem tanımayacağım futbolculardan biri. ne yazık ki şimdiye kadar kazmaları seyretmişiz onların yerine. sümüklü galatasaray'dan atılmamış, cam gökhan kırılmamış, giray sakatlanmasaymış yine seyredemeyecekmişiz. gökhan töre, 10 sabri'yi, 10 emre'yi cebinden çıkartırmış meğer. mağara adamından küfür yemeseymişiz, dün marş söyleyemeyecekmişiz. sinan gibi bir kalecimiz varken, tolga 10 aydır panter kesilmişken follaş, fener medyası kakalaması fred çakmaktaş'ı seyretmişiz yıllarca. helyum gazlı balon ilk maçta maymuna dönmeseydi, sabri çetenin emrinı dinlemeyip sarı kart almasaydı gecikmiş adeletin tecellisine de şahit olmayacaktık. bu ülkenin en formda, en iyi sağ beki pek de iyi bir sezon geçirmediği bir anda apar topar uçağa yetiştirildi. gördük ki fazlası var eksiği yokmuş. şu hırvatları da izlemiş olduk dün gece, en kralı şu galatasaray'da limon taşıyamaz. biz turnuvada yokuz, bizi bu turnuvadan mahrum edenler şebeke reisi futbolculardır. başta arda turan olmak üzere, mevcut kadrodan hiç biri ulus takımı formasına layık değildir. ayrıca gerek te yoktur, kendilerinden çok daha iyi futbol oynayan türk pasaportu taşıyan futbolcular vardır. dehrin cefasını çekenler sefasını sürecek. savuldu dönem, savuldu çapulcu futbolcular, savuldu hiddink, savuldu oğuz. marş söylemeden ölmek bize yakışmaz.