214
tv karşısında maç öncesi koreografiye dalmışken kamera bir anda orta yuvarlağa döndüğünde heyecandan titriyorduk. hamburg maça çok hızlı başladı, ilk 10 dakika top göstermedi diyebiliriz. dakikalar 25'i gösterinceye kadar hamburg %62 lik bir topla oynama yüzdesine sahipti. savunma yapalım derken sağlı sollu hücumlar yiyoruz serkan ve sabri' nin tarafı aksıyordu. orta sahada ayhan' la top tutmaya çalışıyoruz o da topu arda'ya veriyor, rahatlıyorduk. cassio lincoln ortadan kaybolmuş, top göstermeyen rakip karşısında bocalıyordu. 30. dakikadan sonra galatasaray geriden kewell ve hakan balta' nın başlattığı ataklarla top tutmaya, pas yapmaya başladı. topla oynama yüzdemiz %47' ye kadar çıktı. dengelen oyun ileri çıkmamıza vesile oluyor bu ataklardan birinde arda' nın pasıyla topla buluşan baros ceza sahası içinde net bir şekilde boateng tarafından yere düşürülüyordu. karşılaşmanın 42. dakikasında kewell şahane bir penaltı vuruşuyla takımımızı 1-0 öne geçiriyor, biz de içimizden kadıköy' ü geçiriyorduk. bir taraftan da taraftarın coşkusu içimizi ısıtıyordu.
ikinci yarıda oyuna hızlı başlayan galatasaray hücumunda topu baros ayhan' a, ayhan da arda' ya uzatıyor çaprazdan lincoln rakibi perdeleyip baros' un önünü açıyor, baros da şık bir aşırtmayla takımızı 2-0 lık skora taşıyordu. tüm bunlar yaşanırken dakikalar 49' u gösteriyordu.
bu dakikadan sonra üçüncü golü kovalayan takımımız pozisyon yokken önü kapatılamayan guerrero' nun 57. dakikadaki uzaktan şutuna engel olamıyor iyi yer tutamayan de sanctis' in de hatasıyla kalesinde golü görüyor skor 2-1 e geliyordu. bizler ve tribünü dolduran seyirciler için azap dakikaları başlıyor derken 60. dakikada oliç' in topuyla buluşan guerrero, barış' ın malesef ki kendisine refakat etmesiyle sert bir vuruşla topu ağlarımıza gönderiyordu ve 2-2 eşitlik geliyordu maça.
bu dakikadan sonra serkan' ın yerine oyuna giren hasan şaş' la etkili olmaya çalışsak da yaptığı 8 ortadan 1 i isabetli olunca ve baros da oldukça müsait pozisyonu kaçırınca, dönen top ofsayt taktiğimiz ve de sanctis' in çıkmaması sonucu 90. dakikada oliç' in aşırtma golüne dönüşüyordu.
maçı 2-3 kaybediyorduk. uefa kupası çeyrek final umutlarımız tükeniyordu.
olsun, biz galatasaray' ı sevinmek için sevmemiştik.
not: işbu entry yazılırken "sereftir seni sevmek" dinleniyordu.
ikinci yarıda oyuna hızlı başlayan galatasaray hücumunda topu baros ayhan' a, ayhan da arda' ya uzatıyor çaprazdan lincoln rakibi perdeleyip baros' un önünü açıyor, baros da şık bir aşırtmayla takımızı 2-0 lık skora taşıyordu. tüm bunlar yaşanırken dakikalar 49' u gösteriyordu.
bu dakikadan sonra üçüncü golü kovalayan takımımız pozisyon yokken önü kapatılamayan guerrero' nun 57. dakikadaki uzaktan şutuna engel olamıyor iyi yer tutamayan de sanctis' in de hatasıyla kalesinde golü görüyor skor 2-1 e geliyordu. bizler ve tribünü dolduran seyirciler için azap dakikaları başlıyor derken 60. dakikada oliç' in topuyla buluşan guerrero, barış' ın malesef ki kendisine refakat etmesiyle sert bir vuruşla topu ağlarımıza gönderiyordu ve 2-2 eşitlik geliyordu maça.
bu dakikadan sonra serkan' ın yerine oyuna giren hasan şaş' la etkili olmaya çalışsak da yaptığı 8 ortadan 1 i isabetli olunca ve baros da oldukça müsait pozisyonu kaçırınca, dönen top ofsayt taktiğimiz ve de sanctis' in çıkmaması sonucu 90. dakikada oliç' in aşırtma golüne dönüşüyordu.
maçı 2-3 kaybediyorduk. uefa kupası çeyrek final umutlarımız tükeniyordu.
olsun, biz galatasaray' ı sevinmek için sevmemiştik.
not: işbu entry yazılırken "sereftir seni sevmek" dinleniyordu.