• 146
    gün galatasarayın bizi göreve çağırdığı gündü.liverpool maçıydı benim için son buluşma ve epey zaman geçmişti bu görüşten beri.özlemiştim çok. haftasonunu hasta olarak evde geçirmiştim ama maç saati gelmiş çatmıştı.bu sevda hastalık mı dinlerdi orda gidip buluşmak varken.neyse fazla duygusala bağladık konuya geçelim.ankaragücü yönetiminin son yıllardaki vukuatlarından dolayı (bu daha gökçekle alakalı bir durum) stada daha erken girdim bu kez.ama baktım çoğunluk benle aynı şeyi düşünmüş erken falan dinlememiş yerlerini almıştı çoktan.kale arkası ev sahibine ayrılan bölümün kapıları açılıp bizim tarafa bir geliş süreci başladı bilet bulamayıp oraya giren cimbomlulardan.bunu maratondaki kadın ve çocukların maraton koşusunu andırır gelişi izledi yine bizim tribüne.resmen 1000 kişilik yerde 2000 kişi olmuştuk.ne kadar sığmıyoruz tezahüratları yapılsa da elden bişey gelmedi.ama aslında iyi de olmuştu sıkışıktı dardı falan ama inletiyorduk ankarayı.sevmiştim bu ortamı.arenada bile böyle olmuyordu.derken maç başladı ve tabi bizde.maç sonuna kadar hiç durmadan avaz avaz bağırdık.hani hasta olan bu çocuk varya canavar kesilmişti stadda.goller de ardı ardına gelince tadından yenilmedi.devre arası ilaç gibi geldi.2. yarı mı? yine aynı güzel futbol şarkılar türküler.ama 2.yarıya damgasını basketbol takımı vurdu.euroleague haberi gelince ortam daha da şenlendi basket tezahüratlarıyla inledi ankara.oktay mahmuti reyis yine yapmıştı yapacağını bizi futbol maçında da kendini bağırttırdı ya daha nası adam olunabilirdi ki.barosun penaltısı 3.gol derken maç bitti.oyun mu? ne kadar zor günlerde olsa da ankaragücü oynadığımız futbol beni tatmin etti.deplasmanda kazanmak da önemliydi.son deplasman galibiyetini geçen sene yine ankarada almamız ilginç bir tesadüf oldu.şimdi bir ara var,tam yeni yeni ritim tutmuştuk ama sağlık olsun.bursa maçıyla arenadaki galibiyetler serisi devam eder inşallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın