365
dünyanın en iyi atmosfere sahip statları' listesinde ali sami yen 13., şükrü saracoğlu ise 28. sırada yer aldı. maçlarda yapılan şovlarla dikkat çeken bjk inönü stadı ise ilk 50 stat arasında kendine yer bulamadı.
ingiliz basını, türkiye'de çok tartışılacak bir liste daha yayınladı... 'bir stattan daha çok mabedi andıran' başlığıyla yayınlanan ve yaptıkları listeyle 'dünyanın en iyi atmosfere sahip 50 stadı'nı belirleyen ingilizler'in, geçmişte ali sami yen stadı'nda gördükleri ortamın etkisinden kurtulamadığı açıkça ortaya çıktı. milliyet.
tapınak; en ürkütücü stadyumlarda yerini almış. yani stadyum olarak çok kötü olmasına karşın babaocağı dillere destan olmaya devam edecek. kolay değildi, yıllara yayılan büyük mücadelelerden, devrilip giden nice takımlardan, tribünlere akıtılmış göz yaşlarından, kanlardan serpilip gelişerek büyütmüşüz tapınağı. avrupa da ismini söyleyemeyen yok. maç be maç ibadete gider gibi gittik. ne var ki 11.12.2010 tarihinde, çimlerinde son lig maçına çıkıyoruz. biz de gelişen teknolojiye, endüstriye feda ediyoruz tapınağımızı. bizim ömrümüz, sami yen'in adını dünya'ya duyurmaya yetti, görev sizin çocuklar, artık aslantepe'nin adını sanını en azından sami yen'in yarısı kadar duyurmamıza ömrünüz yeter mi bilinmez.
ne kadar duygu katılacak yeni stadyuma, mabetten stadyumda oynamak nasıl bir şey. tapınak ta bağırmakla, ağlamakla stadyumda bağırmak, ağlamak aynı mı? kimler gelecek aramıza, biz 20.000 kişiydik bu takımın dünya üzerindeki öncü birliğiydik. kontenjan arttı iki misli taraftara daha ihtiyaç var. gelenlerin asimile olması ne kadar zaman alacak. kaç ömür geçecek, kaç nesil bitecek aslantepe efsanesinin dünya'ya yayılması için. sadece galibiyet yetermi? o tribünlere duyguları, desibel desibel gırtlakları kimler yırtacak. haykıranlar seslerini duyurabilecekler mi?
ali sami yen'den uzaklaşma menzili yaklaştıkça, takımla aram açıldı çocuklar. nerde o eski şevk o heyecan, sıradan maçlara bakar gibi bakıyorum artık maçlarımıza. hiç şüphem yok ki yeni stadyumda eski ben olamayacağım. bunu olimpiyat stadında 1 sene boyunca yaşadım. o stadyumda dolu dolu hiç bağıramadım. ne kadar görkemli olursa olsun yeni stadyuma benim alışmam çok zor. yıllarını geçirdiği gecekondusunu müteahhite vermiş de modern bir binaya taşınmış bir baba gibi olurum herhalde.
ben kapalının koltuklarının yaslandığımız incecik plastiklerinde omuz omuza çekmeyi çok ararım. elveda sami yen diyen en son galatasaray'lı ben olmak istiyorum.
ingiliz basını, türkiye'de çok tartışılacak bir liste daha yayınladı... 'bir stattan daha çok mabedi andıran' başlığıyla yayınlanan ve yaptıkları listeyle 'dünyanın en iyi atmosfere sahip 50 stadı'nı belirleyen ingilizler'in, geçmişte ali sami yen stadı'nda gördükleri ortamın etkisinden kurtulamadığı açıkça ortaya çıktı. milliyet.
tapınak; en ürkütücü stadyumlarda yerini almış. yani stadyum olarak çok kötü olmasına karşın babaocağı dillere destan olmaya devam edecek. kolay değildi, yıllara yayılan büyük mücadelelerden, devrilip giden nice takımlardan, tribünlere akıtılmış göz yaşlarından, kanlardan serpilip gelişerek büyütmüşüz tapınağı. avrupa da ismini söyleyemeyen yok. maç be maç ibadete gider gibi gittik. ne var ki 11.12.2010 tarihinde, çimlerinde son lig maçına çıkıyoruz. biz de gelişen teknolojiye, endüstriye feda ediyoruz tapınağımızı. bizim ömrümüz, sami yen'in adını dünya'ya duyurmaya yetti, görev sizin çocuklar, artık aslantepe'nin adını sanını en azından sami yen'in yarısı kadar duyurmamıza ömrünüz yeter mi bilinmez.
ne kadar duygu katılacak yeni stadyuma, mabetten stadyumda oynamak nasıl bir şey. tapınak ta bağırmakla, ağlamakla stadyumda bağırmak, ağlamak aynı mı? kimler gelecek aramıza, biz 20.000 kişiydik bu takımın dünya üzerindeki öncü birliğiydik. kontenjan arttı iki misli taraftara daha ihtiyaç var. gelenlerin asimile olması ne kadar zaman alacak. kaç ömür geçecek, kaç nesil bitecek aslantepe efsanesinin dünya'ya yayılması için. sadece galibiyet yetermi? o tribünlere duyguları, desibel desibel gırtlakları kimler yırtacak. haykıranlar seslerini duyurabilecekler mi?
ali sami yen'den uzaklaşma menzili yaklaştıkça, takımla aram açıldı çocuklar. nerde o eski şevk o heyecan, sıradan maçlara bakar gibi bakıyorum artık maçlarımıza. hiç şüphem yok ki yeni stadyumda eski ben olamayacağım. bunu olimpiyat stadında 1 sene boyunca yaşadım. o stadyumda dolu dolu hiç bağıramadım. ne kadar görkemli olursa olsun yeni stadyuma benim alışmam çok zor. yıllarını geçirdiği gecekondusunu müteahhite vermiş de modern bir binaya taşınmış bir baba gibi olurum herhalde.
ben kapalının koltuklarının yaslandığımız incecik plastiklerinde omuz omuza çekmeyi çok ararım. elveda sami yen diyen en son galatasaray'lı ben olmak istiyorum.