503
2023-2024 sezonundaki şampiyonluğa rağmen, transferde yürütülmüş olan stratejinin 2023 yazından beri temelinin yanlış olduğunu düşünüyorum.
galatasaray'ın ilgilenebileceği, transfer edebileceği oyuncu düzeyi bellidir. ödeyebileceği bonservis ücreti, ilgili futbolcuya ödeyebileceği yıllık ücret bellidir. limitleri, sınırları belli olan bir kulübüz. biz bu sınırların, bu limitlerin çok üzerinde olan futbolcularla ilgilenmeyi tercih ediyoruz sürekli. bu noktada yetkili isim önemli değil; erden timur, ibrahim hatipoğlu, cenk ergün fark etmiyor. bu "bekle ve gör" diyebileceğimiz stratejimizin tek dayanak noktası icardi transferi; bu transferin dışında aynı strateji ile hareket ettiğimiz bütün isimlerde fiyasko yaşadık ve çaresiz kalarak ndombele benzeri tercihleri avunmak zorunda kaldık. ndombele transferinin tam olarak böyle yapıldığını fatih altaylı'nın programında bizzat erden timur ifade etti ama galatasaray'ın kurumsal zekası aynı yanlış stratejide ısrar ediyor. galatasaray sağ bek için aaron wan-bissaka'yı veya o düzeyde bir futbolcuyu, orta saha için de scott mctominay'ı veya o düzeyde bir futbolcuyu bekliyor ise, yanlış yapıyor demektir. bu futbolcuların maddi şartları galatasaray'ı aştığı gibi, bu futbolcular özelinde maddi şartlar sağlandığı takdirde dahi futbolcuların ilk tercihi biz olmayız. dolayısıyla bu düzeyde oyuncularda ısrar etmek bir vizyon göstergesi değil, sadece bir zaman kaybıdır. okan hocamızın da iki senedir ifade ettiği "fırsatlar çıkacaktır, beklemek lazım" cümlesinin bu stratejiye destek amaçlı olduğunu düşünüyorum ve yanlış buluyorum. bu gibi oyunculara takılı kalıp bir fırsat, bir imkan çıkacağı ümidi ile beklemek kumar oynamaktır. bu kumar sadece icardi'de tutmuştur ve başka hiçbir oyuncuda tutmamıştır. 12 temmuz itibariyle bu kumardan hala vazgeçilebilir. hiçbir şey için geç değil, vaktimiz var. ama temmuz, ağustos ayları bu yanlış stratejide diretilerek heba edilmemeli. limitimizi, sınırımızı dikkate alarak hareket etmeliyiz ve hayallerimizi bir nebze olsun bastırmayı başarabilmeliyiz kulüp olarak. transfer ve takım planlaması sadece hayaller, hülyalar üzerinde yapılmamalıdır.
galatasaray'ın ilgilenebileceği, transfer edebileceği oyuncu düzeyi bellidir. ödeyebileceği bonservis ücreti, ilgili futbolcuya ödeyebileceği yıllık ücret bellidir. limitleri, sınırları belli olan bir kulübüz. biz bu sınırların, bu limitlerin çok üzerinde olan futbolcularla ilgilenmeyi tercih ediyoruz sürekli. bu noktada yetkili isim önemli değil; erden timur, ibrahim hatipoğlu, cenk ergün fark etmiyor. bu "bekle ve gör" diyebileceğimiz stratejimizin tek dayanak noktası icardi transferi; bu transferin dışında aynı strateji ile hareket ettiğimiz bütün isimlerde fiyasko yaşadık ve çaresiz kalarak ndombele benzeri tercihleri avunmak zorunda kaldık. ndombele transferinin tam olarak böyle yapıldığını fatih altaylı'nın programında bizzat erden timur ifade etti ama galatasaray'ın kurumsal zekası aynı yanlış stratejide ısrar ediyor. galatasaray sağ bek için aaron wan-bissaka'yı veya o düzeyde bir futbolcuyu, orta saha için de scott mctominay'ı veya o düzeyde bir futbolcuyu bekliyor ise, yanlış yapıyor demektir. bu futbolcuların maddi şartları galatasaray'ı aştığı gibi, bu futbolcular özelinde maddi şartlar sağlandığı takdirde dahi futbolcuların ilk tercihi biz olmayız. dolayısıyla bu düzeyde oyuncularda ısrar etmek bir vizyon göstergesi değil, sadece bir zaman kaybıdır. okan hocamızın da iki senedir ifade ettiği "fırsatlar çıkacaktır, beklemek lazım" cümlesinin bu stratejiye destek amaçlı olduğunu düşünüyorum ve yanlış buluyorum. bu gibi oyunculara takılı kalıp bir fırsat, bir imkan çıkacağı ümidi ile beklemek kumar oynamaktır. bu kumar sadece icardi'de tutmuştur ve başka hiçbir oyuncuda tutmamıştır. 12 temmuz itibariyle bu kumardan hala vazgeçilebilir. hiçbir şey için geç değil, vaktimiz var. ama temmuz, ağustos ayları bu yanlış stratejide diretilerek heba edilmemeli. limitimizi, sınırımızı dikkate alarak hareket etmeliyiz ve hayallerimizi bir nebze olsun bastırmayı başarabilmeliyiz kulüp olarak. transfer ve takım planlaması sadece hayaller, hülyalar üzerinde yapılmamalıdır.
