• 72
    her sene galatasaray ile 1 kez kariyer yapıp sonrasında bıraktığım oyunun 2024 yılında çıkmış versiyonudur. birkaç gözlemimi paylaşmak istiyorum bununla ilgili.

    1) öncelikli ve en önemli tespitim galatasaray ile kariyer yaparken ligin aşırı kolay bir hale bürünmesi. toplam 4 sezon tamamladım. 4'ünde de avrupa maçları öncesi ve sonrası rotasyonla oynadığım ligi çok rahat koparttım. sadece bir sezon beşiktaş iyi kovaladı o da son 3 hafta kala havlu attı. maalesef ligde eğer iyi kötü bi oyun oturtabilirseniz sizi zorlayacak bir takım olmuyor. özellikle fenerbahçe zaten oyun başından beri yokları oynuyor.

    2) avrupa işi çok zor. ilk sezon tamamlandıktan sonra 2. sezonumda şampiyonlar liginin yeni formatı devreye girdi. bu formatta lig usulü sistemde bir şekilde playoff potasına girmeyi başardık her sezon. ama playoff potasında kimi çekersek çekelim ağır mağlubiyetlerle eleniyoruz maalesef. kulüp de bunun farkında ki her sene şampiyonlar liginde dişli olma hedefi koyuyor önümüze. playoff potasına girdiğimizde de yeterli buluyor.

    3) benim gibi oyuncu yetiştirme takıntısı olanlar için takımda çok iyi oyuncular var. ilk sezondan itibaren hazırladığım jankat, kazımcan, emin bayram, ali yeşilyurt, metehan baltacı, eyüp aydın, efe akman, baran demiroğlu gibi oyuncular yıllar içerisinde çok iyi gelişip harika rotasyon oyuncularına dönüşüyorlar. eyüp aydın ilk 11 dahi oynayabilecek bir seviyeye geliyor.

    ilk sezon sonunda takıma dönen yunus akgün ve barış alper yılmaz ise ilk 11'in değişmezi oluyor yıllar içerisinde. bu yüzden ne kadro kayıtlarında ne de yerli oyuncu konusunda hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım. hatta 4. sezonun başında ozan kabak'ı da takıma alarak ve yaşı ilerlemiş hakan çalhanoğlu'nu biraz kesenin ağzını açıp takıma katarak çoğunluğu yerli oyuncuların oluşturduğu bir kadro kurmayı başardım.

    milli takım ilk 11'inin çoğunluğunu bizim çocuklar oluşturuyor.

    4) halen daha 5. sezonun ortalarındayım. ligi daha çok potansiyeli yüksek oyuncularımı geliştirmek için kullanıyorum. şampiyonlar ligine as kadro lige ise genç oyuncu ağırlıklı bir kadro ile çıkıyorum. bu şekilde as takımdan yüksek bedellerle satış yapılan oyuncuların alternatifini hazırlayabiliyorum. gidenin yerini hemen arkasında gelişmekte olan potansiyelli genç oyuncu alıyor.

    gelen teklifleri değerlendirmeyip satmaya içimin el vermediği oyuncular ise kerem aktürkoğlu ve barış alper yılmaz oldu. bunları takımda bayrak adam olarak tuttum ve hala daha ilk 11'in değişmezi durumdalar.

    bonus edit: ilk sezon çılgın atıp toplam 62 tabela katkısı olan mauro icardi; sezon sonu arabistan'dan gelen teklifler sebebiyle mutsuz olup ayrılmak istiyor. onu takımda tutmak çok zor. ben de 35 milyon euro bedelle ilk sezon sonunda kendisini sattım ve arabistanda oynadığı çeşitli takımlarda ortalama 30 milyon euro gibi yıllık ücretlere oynadığı için asla geri alamadım. aşk adamıyla oyundaki hikayemiz maalesef kısa sürüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın