• 323
    atınç'ın gözümüzün önünde yaptığı penaltının verilmediği ama verilse, penaltıyı gol yapıp 1-0 öne geçsek dahi ligin sonucunun ve hatta maçın sonucunun değişmeyeceği bir müsabakaydı. beşiktaş muhtemelen yine maçı çevirirdi. o gün özellikle ikinci yarı bize top göstermemişlerdi ve biraz ciddi olsalar 2'yi, 3'ü de bulurlardı. biz o gün kötüydük. zaten o sezon teknik direktör fark etmeksizin genel anlamda kötüydük. takım hemen her pozisyonda eksikti, zayıftı, kötüydü.

    fenerbahçe'ye, trabzonspor'a, başakşehir'e içeride dışarıda yenilen bir takımın beşktaş maçında çalınmayan bir penaltı ile şampiyonluğu kaybettiğini söylemek fazla hayalperest bir yaklaşım olur. ligin son 4 haftasına 5 puan geride giren beşiktaş'ın "ahmet çakar olmasa fatih terim değil, rasim kara efsane olacaktı" masalına benzer bir tutumu ben bir galatasaraylıya yakıştıramam. 2016-2017 sezonu galatasaray futbol takımı ligi şampiyon bitiren beşiktaş'ı geçtim; ligde yarıştığı diğer üç rakibine 6 maçta da kaybeden bir takımdı. ne şampiyonluğundan, hangi şampiyonluktan bahsedebiliriz ki o sezon özelinde? yoktu zaten hiçbir zaman öyle bir iddiamız. içeride kayserispor'a dahi yenilen, kupada daha başakşehir'e elenen bir takımdık biz o sezon. riekerink de, tudor da o sezon bir çare üretememişti zaten üretilebilecek bir çare de ortada yoktu. o takımın alıp alabileceği en iyi netice dördüncülüktü, nitekim de dördüncü olabildi. sezon sonu sil baştan yapılması gerekiyordu ve yapıldı. o sil baştan hamlesinin doğruluğu da 2018 ve 2019 yıllarında kanıtlanmış oldu. bülent yıldırım'ın veya bir başkasının galatasaray'ı şampiyonluktan falan etmediği bir maçtır özetle. o sezonun galatasaray'ı ilk 3'e bile girebilecek durumda değildi. nitekim de giremedi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın