• 17
    arda turan bu belgeselde hatalarıyla, yanlışlarıyla ilgili yaptığı konuşmaları galatasaray'a gelmeden önce yapmış olsaydı gelmesine karşı olan çoğu taraftar fikrini değiştirirdi, hatta çoğu galatasaraylı kendisini kollarını açıp beklerdi. insanlar birini affetmeye çok daha yatkın oluyor genelde.

    not: belgeselde yaptığı hataların tamamı konuşulmamasına ve konuşulanların da tüm detaylarıyla işlenmemesine rağmen bunu yazıyorum.
  • 19
    ilgili belgeselin sonunda, kendisine sorulan "pişman mısın?" sorusuna "hayır" yanıtı verildiğini görünce 100 dk. çöp oldu dedim.

    son cb. seçimleri ülkenin değişen sosyolojisine ayak uyduramayan kişi ve kurumlara 5 yıl süre daha kazandırdı. herkes ona göre pr ve diğer tanıtım çalışmalarını yürütecek. buna da tamamım ama, başından sonuna kadar pişmanlık teması üzerinden giden bir belgeselde, pişman mısın sorusuna hayır değilim derseniz, tüm bu çabalarınız boşa düşer.

    ama belgesel çok iyi olmuş. uzatmadan net sorular sorulmuş, net cevaplar alınmış. arda turan aleyhinde ne kadar olay varsa içeriğinde var, insanların duygusal olarak arda'nın yanında olabileceği önemli mevzular, kişilerin hayatlarının etkilenebileceği sebebiyle alınmamış. objektif olmuş ama değişime ayak uydurabileceğini göstermek isteyen arda belgeselin sonunda gene yapıyor yapacağını. neyse canı sağolsun. bizler onu mlada boleslav maçındaki haliyle, o enerjisiyle, o saf temiz halleriyle görme umudumuzu yeşertmiş olduk. yolu bahtı açık olsun, sansasyondan ve özellikle siyasetten uzak olması dileğimizle.
  • 21
    kendisinin belgeseli güzel olmuş. mesela fatih terim'in belgeseli tamamen övgü üzerine ve sorulabilecek soruları soramayan bir türde yapımdı. burada eksik olan şey ise, arda turan'ın konuşmadığı insanlarla da röportaj yapılsa efsane olurmuş. ben bu belgesel de en çok takıldığım olay ise hayatın gerçeklerinin bir bir yüzüne vurulmasıydı.

    barcelona'da iken arda'nın evi büyükelçilik gibi herkesin ziyaret ettiği, kaldığı, yediği, içtiği bir yermiş. adamın prime döneminde! neyse annesi ve karısının en çok dikkat ettiği şey, o zaman da ben buna çok karşıydım diyor annesi, haliyle arda'ya çok söylermiş ama kendisi iplemezmiş. haliyle sen barça'nın oyuncususun, annen bayrampaşa'da , neden ipleyeyim, nasılsa etraftaki şakşakçılar gazlamaya devam ediyor! neyse futbol'da kendine bakmazsan, vücudun seni taşımaz kuralı ile, arda o partilerin gazıyla formdan düşünce ve şarkıcı berkay olayı ile de dibi görünce , etrafımızda kimse yoktu diyorlar ve ailece ona çok içerlediklerinin mesajını da bu belgesel ile ulaşması gerekenlere veriyorlar...

    aslında bu olay arda'nın kariyerinin neden bir anda düşüşe geçtiğinin ve futbolu neden erken bıraktığının da bir kanıtı. bu belgesel ile bu da netleşmiş oldu.

    bakın sevgili arda ve ailesi, hayat böyledir işte. zaten arda'yı o hale getirenler o evini ziyaret edip, sen böylesin, sen şöylesin diye tayfa. o sayede cristiano ronaldo yediklerine dikkat edip, sabah 6-7 de en erken idman sahasında olup, fitness çalışırken, sizin oğlan arkadaşlarıyla bol bol vakit geçiriyordu...hayatta kim gerçek dost kim gerçek arkadaş dibi görmeden anlaşılamıyor maalesef. siz de zamanında vermediğiniz eğitim ve uyarılar yüzünden bunu yaşayarak anlamışsınız, geçmiş olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın