7
trakyada müthiş bir futbol potansiyeli vardır. türkiye'de amatör maçların bile çim sahada oynandığı ilk bölgeydi zamanında. tabii bunda, keşanspor, uzunköprüspor gibi 3.lig, 2.lig görmüş kulüplerin sonradan amatör kümeye düşmeleri de etkendir. ama köy takımlarının sahaları çim değilse de, çimenliktir genellikle.
trakya tarım, hayvancılık ve sanayi sayesinde en gelişmiş bölgelerimizden biridir. insan kalitesi yüksektir. bunlar birleşince trakyalı hayatın keyfini çıkarmayı da sever. içinde birahane, meyhane olan köyler var, anadoluda bazı şehirlerde bile bulmak zorken. edirne'de içinde 24 tane kahvesi olan köy biliyorum.
şöyle bir durum var: genç erkeklerin evlenmesi için koşulan şartlardan biri bir işi olması, ailesinin zenginliği hiç önemli değil. özellikle devlet memuru olması evlenebilmek için büyük kolaylık. gerçi, aramızda kalsın, 1 ay sonra evlenecek nişanlı çiftler bile kaçıyorlar.
bu sebeple müessese kulüpleri bu amacı gerçekleştirmek için büyük fırsat. trakya futbolu için de en büyük düşman aslında.
eskiden böyle kpss falan yoktu tabii, çok daha kolaydı devlet memuru olmak. girersin dsi, köy hizmetleri (ki sanırım şimdiki adı özel idare oldu), trakya üniversitesi takımlarına. bir süre geçici işçi olarak, sonra da kadrolu olarak devlet memuru olursun. bu ismini saydığım kulüpler edirne futbolunun şampiyonluğa oynayan takımlarıydı.
ben genç milli olmuş oyuncular tanıyorum, bir kere bile profesyonel ligde oynamadan futbolu bırakan. amatör kümede müessese kulübüne kapağı atıp, evlenip futbol falan oynamıyorlar.
kadroya geçtiğinin ertesi günü idmana çıkmayan, ben futbolu bıraktım diyen adamlar tanıyorum.
ben bunların hepsini zamanında serpil hamdi tüzün'e de anlatmıştım bir edirne dönüşü. belki ben de sorumluyum trakya futbolunun gelişememesinden.**
trakya tarım, hayvancılık ve sanayi sayesinde en gelişmiş bölgelerimizden biridir. insan kalitesi yüksektir. bunlar birleşince trakyalı hayatın keyfini çıkarmayı da sever. içinde birahane, meyhane olan köyler var, anadoluda bazı şehirlerde bile bulmak zorken. edirne'de içinde 24 tane kahvesi olan köy biliyorum.
şöyle bir durum var: genç erkeklerin evlenmesi için koşulan şartlardan biri bir işi olması, ailesinin zenginliği hiç önemli değil. özellikle devlet memuru olması evlenebilmek için büyük kolaylık. gerçi, aramızda kalsın, 1 ay sonra evlenecek nişanlı çiftler bile kaçıyorlar.
bu sebeple müessese kulüpleri bu amacı gerçekleştirmek için büyük fırsat. trakya futbolu için de en büyük düşman aslında.
eskiden böyle kpss falan yoktu tabii, çok daha kolaydı devlet memuru olmak. girersin dsi, köy hizmetleri (ki sanırım şimdiki adı özel idare oldu), trakya üniversitesi takımlarına. bir süre geçici işçi olarak, sonra da kadrolu olarak devlet memuru olursun. bu ismini saydığım kulüpler edirne futbolunun şampiyonluğa oynayan takımlarıydı.
ben genç milli olmuş oyuncular tanıyorum, bir kere bile profesyonel ligde oynamadan futbolu bırakan. amatör kümede müessese kulübüne kapağı atıp, evlenip futbol falan oynamıyorlar.
kadroya geçtiğinin ertesi günü idmana çıkmayan, ben futbolu bıraktım diyen adamlar tanıyorum.
ben bunların hepsini zamanında serpil hamdi tüzün'e de anlatmıştım bir edirne dönüşü. belki ben de sorumluyum trakya futbolunun gelişememesinden.**