gabriel sara

	Gabriel Davi Gomes Sara
	Takım	:	Galatasaray
	Mevki	:	Merkez Orta Saha
	Yaş	:	25
	Boy	:	1.77
	Uyruk	:	Brezilya

• 1682

  sezonun en büyük transferi. victor osimhen'i kenara bırakıyorum çünkü o bambaşka bir olay ve kiralık. ama böyle bir adamı bonservisiyle çekebilmek müthiş bir olay ve yaşı 25.
• 1683

  bir kere kendisi merkez orta saha. kendisini izlerken yanıyoruz alev alev.
• 1684

  okan buruk'un, brezilya milli takımında oynamak istediğini söylediği oyuncu. bizim ligde oynarken bu mevzu zor alex de souza bile buraya geldikten sonra hiç çağrılmadı. 05-06 sezonunda 23 asist ile oynamış adamdan bahsediyoruz. hasan şaş 18 asiste rağmen asist kralı olamamıştı.
  
  bir de artık rica ediyorum gedson vs diye ağlamayın. adam fred, gedson ve bissouma'yı sırayla sahadan sildi bu sezon.
• 1685

  alex’in çağırılmadığı dönem brezilya kadrosunda prime kaka leite, juninho ve ze roberto vardı. türkiye’de oynadığı için davet almadı gibi bir şey yok yani. türkiye’de oynarken davet alan beşiktaşlı kleberson, ricardinho ve bizden elano’yu hatırlıyorum. gayet de davet alabilir.
  
  mevcut brezilya kadrosunda bruno guimaraes, lucas paqueta ve douglas luiz’den başka kendisinden daha iyi bir isim yok. bunlardan da sadece douglas luiz merkez orta saha zaten. sara’nın performansı devam ettiği sürece davet alma ihtimali var.
• 1686

  sezonun ilk haftalarında nasıl gömüldüğünü hatırlatmak istediğim maestro. adamın ne al verciliği kaldı, ne yan pas geri pası, ne ürkekliği, ne selçuk’un son yıllarının brezilyalı versiyonluğu. bunu hatırlamak lazım ki formsuz, etkisiz veya yetersiz görülen transferleri hatta topçuları ilk anda yemeyelim.
  
  “hoca küsmesin diye sokma şu adamı” batshuayi’nin ayağına bakacağız en az devre arasına kadar. verim alırsak belki de önceliği sağ beke* vereceğiz. tutmazsa bir de forvet bakacağız. demirbay ya da. gitse hayır demem; ama geçen sene böyle korkunç bir ilk yarı geçirip ikinci yarı prime döneminden esintilerle ligi süpürmemize yardımcı oldu.
  
  bizim herkese ihtiyacımız var. elbette ki vasat seviciliğe hayır. ama bu sene bizde vasat adam yok. kaldı ki iki maçla topçu, hoca vs yiyecek bütçe de yok. o büçteler city, real, psg’de var ancak. bence okan buruk da bunu kasetti; ama anlatamadı kendini yazın.
• 1687

  premier lig maçları falan izlerken milletin ne topçuları var ya! diye ekrana ekmek banmış olan bizler için tanrının bir kefareti gibi. top seviye bir orta saha gerçekten. umarım uzun yıllar bizde kalır.
• 1688

  sara'nın milli takımda oynamasını gerçek kılmak için birkaç koşul var.
  
  birincisi tabii ki iyi oynaması, performans vermesi.
  
  ikincisi brezilya gibi mainstream bir milli takımda, brezilya gibi futbolcu fabrikası bir futbol ülkesinde mevkisinin afili isimlerle doku olmaması.
  
  ne kadar büyük performanslar verirsen ver, mevkinde büyük isimler varsa, menecerlerin bile yiyemeyeceği o kadroya çaığırılmazsın.
  
  yukarıdaki tüm koşulları sağlıyorsanız başka olaylar devreye giriyor.
  
  brezilya iç pazarının kontenjanına takılmamanız mesela. ne olursa olsun liglerinden futbolcu illaki oynatıyorlar çünkü.
  
  bu yüzden kendi pozisyonu dışındaki pozisyonlar da önemli. mesela forvetleri uluslararası oyunculardan kuruluysa diğer pozisyonlar lig kontenjanı ile daralabiliyor.
  
  diyelim o konuda da sıkıntı yok. menejeriniz çok önemli. menejerinizin çok iyi çalışması gerekir. ya da belki de kulübünüzün lobi yapması gerekebilir.
  
  elano milli takıma nasıl çağırılıyordu? menejerinizin acayip çalışıyordu. bizle olan sözleşmesi dahi ona göre ayarlanmıştı. hatırlarsanız elano durup dururken maç kaçırırdı. sonra durup dururken bir sonraki maça çıkardı.
  
  yani kolay değil.
  
  bana sorarsanız oynar şu anki brezilya takımında. ama oynar mı orası meçhul.
• 1689

  çok kadife bilekli çok değişik topçu. hastasıyız.
  
  https://youtu.be/nkVosSA8gkg?t=213
  
  tam 3:33'de başlayan atakta; önce rakibinden güzelce topu kurtarıyor ve takımı atağa kaldırıyor. normalde başka oyuncu olsa solundaki yunus'a oynar ve koşuya devam eder.
  
  sara topla dribblinge devam edip 2. rakibini de geçiyor. yine başka oyuncu olsa garanti konumdaki mertens'e pas çıkarır. en olmadı güçlü ayağıyla icardi'ye pas dener. sara 2 tottenham'lı oyuncunun arasından sol ayağının dışıyla muazzam bir pas bırakıyor osimhen'e. öyle bir pas ki geliş açısı, geliş hızı, topun yavaşlamaya başladığı nokta tek kelimeyle kusursuz. osimhen tek vuruşla pozisyonu değerlendiremedi ama daha iyi vursa veya topu önüne alıp 1 adım sonra vursa gol.
  
  bu adam bizde fazla kalmaz beyler.
• 1690

  bazen çok iyi bir takımın muhteşem bir takım olması arasında ufacık bir detay vardır. bizim iki sezondur gerçekten çok iyi bir takımımız vardı ama herkesin bildiği, basit ufak tefek de eksikleri olan bir takımdı bu. iki adet iyi bek, bir ortasaha öncelikli olarak ve ikincil önemde de bir ön numara ile bu eksikleri kapatacağımızı biliyorduk. orta saha olarak öyle bir oyuncu geldi ki o açığı kapatmakla kalmadı takıma seviye de arttırdı. gabriel sara, son 25 sene içerisinde felipe melo ve mauro icardi ile birlikte galatasaray futbol takımının yapmış olduğu en büyük transferdir. direkt olarak eksik bölgeye gelmiş ve beklenenin çok ötesinde performans vermiştir. takımı muhteşem yapan büyük bir detaydır. osimhen ise bu muhteşemliğin üzerine gelen çilek olmuştur.