31404
fatih terim, teknik direktörlük hayatında kısıtlı kadroyla büyük başarılar kazanayım düşüncesinde biri olmadı. yakın dönemde galatasara'da neredeyse bedavaya kurulan kadroyla avrupaya kafa tutan bir lucescu vardı. victoria, perez, fleurquin gibi futbolcularla avrupaya kafa tutmuştu. onun haricinde zaten az maliyetle, yüksek başarıyı ne yazık ki elde edemedik. zaten en son mancini döneminde avrupa devlerine kafa tuttuk. orada da dünya yıldızlarımız vardı. ve ondan sonra "makas açıldı" özellikle tırnak içine aldım. çünkü, makasın açıldığı söylemi tamamiyle başarısızlığa uydurulan bir kılıftır. bunu diyen zaten daha maça başlamadan kaybediyor. uygun maliyetle, gayet iyi takımlar kurulabilir.
fatih terim, geldiği her dönem mutlaka belli bir harcama kriterinde futbolcular aldırmıştır. o sebeple gençlere yatırım yapacağız, 3 sene planlamamız var söylemi, tamamiyle felsefesine ters bir olay. tıpkı fatih terim'i fatih terim yapan ani pres ve topu ileriye hemen taşıma felsefesini bırakarak, pas oyunuyla kaleye aheste gidiş taktiğini uygulamaya çalışması gibi.
eğer başarılı olmak istiyorsa, bu saçma sapan pas taktiğini bir kenara bırakıp, mücadele eden bir genç takım yapmalı. ani pres ve ani ileri çıkışları modern futbola uydurarak başarılı olabilir. örneğin pasta yapmakta çok usta olan birinin, ben artık pasta yapmayacağım, araba üreteceğim demesi gibi alakasız bir taktikle, neredeyse 3 sezonu kaybetti. kaybetti derken şampiyonluk vb bahsetmiyorum. galatasaray'ın başında kim olursa olsun her sezon ligde zirveye oynar zaten. önemli olan izleyenlerin, "şu takıma 1-2 futbolcu alsak, seneye tozu dumana katarız" diyebilmesidir. 3 sezondur bunu hangi sezonda dedik? hatta bu sezonu da katalım. bu takıma 1-2 futbolcu alsak, ligi ve avrupayı tozu dumana katarız diyebilen var mı?
mesela mostafa mohamed'i kafasındaki hücum oyuncusu formatına koymaya çalışmaktan vazgeçmeli. adam mücadele edip, kafayla ve ayakla zımba gibi vuruşlar yaparken, adama neredeyse defanda gel pas oyununa katıl, sonra git ileri gol at diyecek. dünyada artık yaşlı teknik direktörler barınamıyor. bu tesadüf olamaz. gelişen teknolojik ortamda yaşlı teknik direktörler ne yazık ki zamana uyum sağlayamıyor. bizim efsanemiz de olsa, bu gerçek değişmiyor.
fatih terim, geldiği her dönem mutlaka belli bir harcama kriterinde futbolcular aldırmıştır. o sebeple gençlere yatırım yapacağız, 3 sene planlamamız var söylemi, tamamiyle felsefesine ters bir olay. tıpkı fatih terim'i fatih terim yapan ani pres ve topu ileriye hemen taşıma felsefesini bırakarak, pas oyunuyla kaleye aheste gidiş taktiğini uygulamaya çalışması gibi.
eğer başarılı olmak istiyorsa, bu saçma sapan pas taktiğini bir kenara bırakıp, mücadele eden bir genç takım yapmalı. ani pres ve ani ileri çıkışları modern futbola uydurarak başarılı olabilir. örneğin pasta yapmakta çok usta olan birinin, ben artık pasta yapmayacağım, araba üreteceğim demesi gibi alakasız bir taktikle, neredeyse 3 sezonu kaybetti. kaybetti derken şampiyonluk vb bahsetmiyorum. galatasaray'ın başında kim olursa olsun her sezon ligde zirveye oynar zaten. önemli olan izleyenlerin, "şu takıma 1-2 futbolcu alsak, seneye tozu dumana katarız" diyebilmesidir. 3 sezondur bunu hangi sezonda dedik? hatta bu sezonu da katalım. bu takıma 1-2 futbolcu alsak, ligi ve avrupayı tozu dumana katarız diyebilen var mı?
mesela mostafa mohamed'i kafasındaki hücum oyuncusu formatına koymaya çalışmaktan vazgeçmeli. adam mücadele edip, kafayla ve ayakla zımba gibi vuruşlar yaparken, adama neredeyse defanda gel pas oyununa katıl, sonra git ileri gol at diyecek. dünyada artık yaşlı teknik direktörler barınamıyor. bu tesadüf olamaz. gelişen teknolojik ortamda yaşlı teknik direktörler ne yazık ki zamana uyum sağlayamıyor. bizim efsanemiz de olsa, bu gerçek değişmiyor.