31197
fatih terim’i benden çok destekleyen yazar yoktur demiyeceğim ama varsa da iki elin parmaklarını geçmez. eski entrylerim bunun delilidir.
geçen sezonun ortalarında fatih terim’den ümidimi kestim. ilk eleştirimi de “kendisini güncelleyemedi” şeklinde yaptım. benim yaptığım bu eleştiri özellikle fatih terim’den nefret eden fenerlilerin deniz feneri oldu.:)
neden yaptım bu eleştiriyi? daha doğrusu neden bu kadar geç yaptım. (hoca 3 sezondur takımın başındaydı.) çünkü hoca bir şeyleri değiştirir, iyi futbola kavuşuruz diye ümit ettim ama geçen sezonun ortasında bunun olmayacağı kanaatine vardım. çünkü yaptığı birçok hatanın üzerine gidip bir de arda turan’ı kurtarıcı olarak kadroya katmıştı. arda turan gelsin, bir yıl oynasın jübile yapsın diye düşünseydi yine mazur görürdüm ama değildi. hoca ciddi ciddi arda turan’dan yeniden yıldız taratmaya çalışıyordu ve bu imkansızdı. imkansızdı da hoca bunun farkında değildi. uzayda milyarlarca sönmüş yıldız var. onlar yeniden yıldız olmuyor ki arda turan da yıldız olsun. onlar artık cüce olarak başka yıldızların uydusuna dönüşüyor. sadece arda da değil. bir de ömer bayram var ki evlere şenlik. bütün rakipler ömer’i çözdü artık orta da yaptırmıyorlar. duran toplarda da sıfır çekiyor ama fatih hoca hala ümidini kesmiş değil ömer’den. ömer’in varlığı takımın enerjisini çok düşürüyor. hele bir de arda olunca resmen yanıyoruz.
geçen sezonun ortasından beri galatasaray’ın yanlışlarını yazıp durdum. hızlı tek pas yapamadığımızı, pres yapamadığımız gibi presten de çıkamadığımızı, mücadele gücümüz ve koşu mesafemizin içler acısı olduğunu, taktik gol atamadığımızı, duran toplardan ve kornerden gol bulamadığımızı ve daha birçok zaafımızı yazıp. hatta bazen beşer kez yazdım. nihayet bu sezonun başında anlaşılmış olacak ki takımın hızlı tek pas oyununa döndüğünü (yeterli olmamakla birlikte) pres yapmaya çalıştığını ve koşu mesafesini yükseltme eğiliminde olduğuna tanık oldum. fatih hoca’dan da bu yönde açıklamalar okudum. lakin bunları taraftar yazdığı için yapan hoca ne kadar başarılı olabilir ki? kendisi görmeli ve daha geldiği ilk günden itibaren uygulamalıydı.
bütün bunlar gösteriyor ki fatih hoca enerjisini kaybetmiş. artık mantığını değil duygularını kullanıyor. evlatlarından vaz geçemiyor. yani yeni beyin lobunu yeterince kullanamıyor. orta beyin lobuyla idare ediyor. (ne demek istediğimi anlayanlar vardır.:) bu nedenle de hep bahane üretiyor. yok transferdi, yok iç düşmandı, yok iklimdi, yok tahkimdi, yok ali koç’tu.
evet fatih terim’i çok severim, yaşayan efsanemizdir ama bütün bu sevgimin tek nedeni vardır o da galatasaray. galatasaray tek önceliğimdir.
yazılanlar, uyarılar fatih hoca’ya eski enerjisini kazandırır mı, hoca küllerinden yeniden doğar mı bilmiyorum. son üç avrupa maçında bunun sinyallerini aldığımı söyleyemem. son maçta biraz kıpırtı görmedim değil ama ikinci yarının hemen başında van aanholt ve babel’i çıkarıp arda ve ömer’i alması bütün taraftarın beynini yaktı. bu kadar ağır hata nasıl yapılır hala anlamış değilim. şunu da ifade edeyim, beni endişelendiren hata değil, fatih hoca’nın bunu hata olarak görmemesi. arda ve ömer’den hala yağ çıkarmaya çalışması ve de çıkaracağını düşünmesi. işte acı olan bu.
sezon ortasına kadar fatih hoca’ya sabredilmeli. eğer enerjisini toplayamazsa sportif direktörlüğe terfi ettirilip, yerine genç, enerjik, dinamik ve başarıya aç bir alman teknik direktör getirilmeli. şu anda alman teknik direktörlerin yıldızı parlıyor. evrenle inatlaşılmaz.
geçen sezonun ortalarında fatih terim’den ümidimi kestim. ilk eleştirimi de “kendisini güncelleyemedi” şeklinde yaptım. benim yaptığım bu eleştiri özellikle fatih terim’den nefret eden fenerlilerin deniz feneri oldu.:)
neden yaptım bu eleştiriyi? daha doğrusu neden bu kadar geç yaptım. (hoca 3 sezondur takımın başındaydı.) çünkü hoca bir şeyleri değiştirir, iyi futbola kavuşuruz diye ümit ettim ama geçen sezonun ortasında bunun olmayacağı kanaatine vardım. çünkü yaptığı birçok hatanın üzerine gidip bir de arda turan’ı kurtarıcı olarak kadroya katmıştı. arda turan gelsin, bir yıl oynasın jübile yapsın diye düşünseydi yine mazur görürdüm ama değildi. hoca ciddi ciddi arda turan’dan yeniden yıldız taratmaya çalışıyordu ve bu imkansızdı. imkansızdı da hoca bunun farkında değildi. uzayda milyarlarca sönmüş yıldız var. onlar yeniden yıldız olmuyor ki arda turan da yıldız olsun. onlar artık cüce olarak başka yıldızların uydusuna dönüşüyor. sadece arda da değil. bir de ömer bayram var ki evlere şenlik. bütün rakipler ömer’i çözdü artık orta da yaptırmıyorlar. duran toplarda da sıfır çekiyor ama fatih hoca hala ümidini kesmiş değil ömer’den. ömer’in varlığı takımın enerjisini çok düşürüyor. hele bir de arda olunca resmen yanıyoruz.
geçen sezonun ortasından beri galatasaray’ın yanlışlarını yazıp durdum. hızlı tek pas yapamadığımızı, pres yapamadığımız gibi presten de çıkamadığımızı, mücadele gücümüz ve koşu mesafemizin içler acısı olduğunu, taktik gol atamadığımızı, duran toplardan ve kornerden gol bulamadığımızı ve daha birçok zaafımızı yazıp. hatta bazen beşer kez yazdım. nihayet bu sezonun başında anlaşılmış olacak ki takımın hızlı tek pas oyununa döndüğünü (yeterli olmamakla birlikte) pres yapmaya çalıştığını ve koşu mesafesini yükseltme eğiliminde olduğuna tanık oldum. fatih hoca’dan da bu yönde açıklamalar okudum. lakin bunları taraftar yazdığı için yapan hoca ne kadar başarılı olabilir ki? kendisi görmeli ve daha geldiği ilk günden itibaren uygulamalıydı.
bütün bunlar gösteriyor ki fatih hoca enerjisini kaybetmiş. artık mantığını değil duygularını kullanıyor. evlatlarından vaz geçemiyor. yani yeni beyin lobunu yeterince kullanamıyor. orta beyin lobuyla idare ediyor. (ne demek istediğimi anlayanlar vardır.:) bu nedenle de hep bahane üretiyor. yok transferdi, yok iç düşmandı, yok iklimdi, yok tahkimdi, yok ali koç’tu.
evet fatih terim’i çok severim, yaşayan efsanemizdir ama bütün bu sevgimin tek nedeni vardır o da galatasaray. galatasaray tek önceliğimdir.
yazılanlar, uyarılar fatih hoca’ya eski enerjisini kazandırır mı, hoca küllerinden yeniden doğar mı bilmiyorum. son üç avrupa maçında bunun sinyallerini aldığımı söyleyemem. son maçta biraz kıpırtı görmedim değil ama ikinci yarının hemen başında van aanholt ve babel’i çıkarıp arda ve ömer’i alması bütün taraftarın beynini yaktı. bu kadar ağır hata nasıl yapılır hala anlamış değilim. şunu da ifade edeyim, beni endişelendiren hata değil, fatih hoca’nın bunu hata olarak görmemesi. arda ve ömer’den hala yağ çıkarmaya çalışması ve de çıkaracağını düşünmesi. işte acı olan bu.
sezon ortasına kadar fatih hoca’ya sabredilmeli. eğer enerjisini toplayamazsa sportif direktörlüğe terfi ettirilip, yerine genç, enerjik, dinamik ve başarıya aç bir alman teknik direktör getirilmeli. şu anda alman teknik direktörlerin yıldızı parlıyor. evrenle inatlaşılmaz.