• 3701
    öncelikle belirteyim, kendilerine bizi dursun özbek yönetimi gibi bir beladan kurtardığı için minnetarım.

    şimdi gelelim eleştirilerimize;

    ffp kuralını bahane üretmek için kullanmak yerine kulübün ekonomik yapılanması için bir fırsat olarak kullanmalıydı. ozan kabak satıldığında, marcao ve luyindama alındığında gerçekten böyle yapacaklarını düşünmüştüm. fakat diagne transferinde, belhanda - feghouli gibi 30'una merdiven dayamış insanları satamadıklarında, babel gibi 33 yaşındaki futbolcuya 3 sene sözleşme bağladıklarında anladım ki türk tipi yöneticiliğe büründüler. artık hiç umudum yok kendilerinden, keşke bir an önce silkelenip kendilerine gelseler.

    iyi niyetlerini anlıyorum, men yememek için sattıkları kadar almalarını falan anlıyorum. ama diyelim ki ceza bitti, bana direkt yine bir sürü parayı anlamsız topçulara bağlayacaklar gibi bir izlenim uyandırıyorlar.

    bir kere ffp, bizim gibi kulüpler için bir nimet. bizim bu yönetimle yapacağımız en güzel şey ffp'yi bir fırsat haline getirmekti. ffp bittikten sonra bu kulübün kendi içerisinde bir ffp oluşturması gerekiyordu, amaç bu olmalıydı.

    neden?

    zira adam sana alma demiyor. adam sana al diyor, al ama bi yandan da sat diyor. yoksa bu iş yürümez diyor ki hiçbir ekonomik sistemde satmadan almak gibi bir süreklilik söz konusu olamaz. yani aslında adam sana alışverişin en temel mantığını öğretiyor. sen ne yapıyorsun? almaya devam ediyorsun ama satmayı asla öğrenmeyeceğim diyorsun.

    ozan'ı sat abi. dert değil sat. yani değerinin çok altına sattın zaten de, satman gerek sat yani. belhanda'yı (bence faydasız ama) ne kadar faydalı olursa olsun, geçen sene satman gerekiyordu. sözleşmesi bitiyor çünkü, belli, bu sene adamın elinde koz olacak artık. gitse bile sana bi faydası olmadan gidecek, yahut da kalıp sözleşmesinin bitmesini bekleyecek. aynı şekilde feghouli.

    şimdi yapman gereken acilen, kimseden teklif gelmeden, hiç istemesem de bu ikisini ucuz sözleşmelerle 2 sene daha takıma bağlamak ve ocak'ta ya da gelecek yaz birilerine satmak. bunu yapamıyoruz, oyuncu kabul etmiyor diyorsan, kusura bakma zaten bunu yapmak için oradasın, yapamazsan başarısızsın.

    ffp'yi kulübe futbolcu satma-alma ve scouting kültürü yerleştirmek için pekala kullanabilirdiniz sevgili yönetim. elinizde hayvan gibi marcao örneği var, o kadar ucuza almış olduğunuz ve sözleşmesi de oldukça kabul edilir rakamlarda olan arkadaşımız için şu an 15m euro'yu beğenmiyoruz. 20 civarına satma ihtimalimiz var. yani ne yaptık, 1.5 senede 4m'a aldığımız adamın fiyatını 5'e katladık. peki bunu ne zaman yapabildik? fatih terim serdar aziz'i kadro dışı bıraktığında.

    işte keşke bunun yerine, serdar aziz'i 5 6 milyon euro'ya satsaydık mesela. o zaman iyice kara geçmiş olurduk. yani ne gerekiyordu, senin futbolcunu olabilecek ilk fırsatta, değer miktarda teklif geliyorsa satman gerekiyordu. aynı zamanda da senin scouting'ini gerektiğinde yapman değil, yani 6 ay forvet arayıp gidip diagne'yi alman değil, sürekli aktif tutman gerekiyordu. bu sayede de marcao'nun forvet versiyonunun farkında olman, gomis'i sattığın an gidip o farkında olduğun forveti getirmen gerekiyordu.

    falan filan. yani sen ffp'yi yok şurasından dolansak olur mu acaba, yok ffp dolayısıyla bütçemiz yok diye bahane üretme noktası olarak kullanmak yerine, hakikaten bu kuralı işletip mantıklı kararlar alsan, şimdi hem takım başarısı, hem de ekonomik gelecek adına çok başka yerlerde olurduk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın