65
ekranların en mukaddes görevlerinden biri olan "hıncal abi'ye katılıyorum" vazifesini haşmet'ten devralmış ve bayrağı daha da yukarı taşımıştır. haşmet yalnızca "hıncal abi'ye katılıyorum" diyerek vazifesini çoğu zaman geçiştirirken bu arkadaş araya serpiştirdiği romantizm taneleriyle yamaklık seviyesini arşa çıkarmıştı. halefi haşmet bir üst seviyeye terfi etti, en son baktığımda türk dış politikasını dizayn etmekle meşguldü. mehmet arslan ise şerrini spor dünyasıyla sınırlı tutmayı tercih etti.
fatih hoca'nın, tarihe geçen ayarlarından bence en güzelini rüştü'ye verdiği cevapla vermişti:
"sevgili rüştü,
bugün hürriyet gazetesi’nde engin futbol bilgin ile vizyonun, kıymetli tespit ve yorumlarınla süslediğin köşeni okudum.
türkiye’nin amiral gemisi olan hürriyet’te köşe sahibi olmanın öncesinde seni yakinen tanıyan, özellikle futbolculuk ve sonrasındaki sürede gelişimini gayet iyi bilen biri olarak günlük hayatında kullandığın kelime sayısından fazlasını yazılarında kullanabiliyor olmana çok sevindim. sanırım bağlı olduğun yöneticilerin de bu akıcılıktan ve zengin ifade biçiminden memnundur."
rüştü, hoca'nın deyimiyle 'günlük hayatta kullandığından daha fazla" kelime sayısıyla hoca'ya çemkirirken ağzına verilen kelimelerin, eline tutuşturulan kalemin de sahibi, hoca'nın 'bağlı olduğun yöneticilerin' vurgusundan da anlaşılacağı üzere bu herifti. hoca'nın milli takımdan ve de sistemden dışarı atılması için başlatılan kampanyanın bayrak tutanlarındandı. bence o kampanyanın en önemli amaçlarından bir tanesi, hoca'nın kurguladığı ve türk futbolunda devrim niteliğinde işlere imza atılmasını sağlayan yeni yabancı düzenlemesinin geri alınarak eski, köhne düzenin geri getirilmesiydi.
şimdi artık yolun sonuna geldiler ve alacakları kararın gayriresmi açıklamasını yapma şerefini de bu arkadaşa bahşettiler.
https://twitter.com/.../1266138217872588801
düşmanın açık olanı insanda sadece öfke uyandırıyor. ama bunun gibi entelektüellik sosuna bulanarak düşmanlık eden cinsi insanda mide bulantısından başka bir şey uyandırmıyor.
fatih hoca'nın, tarihe geçen ayarlarından bence en güzelini rüştü'ye verdiği cevapla vermişti:
"sevgili rüştü,
bugün hürriyet gazetesi’nde engin futbol bilgin ile vizyonun, kıymetli tespit ve yorumlarınla süslediğin köşeni okudum.
türkiye’nin amiral gemisi olan hürriyet’te köşe sahibi olmanın öncesinde seni yakinen tanıyan, özellikle futbolculuk ve sonrasındaki sürede gelişimini gayet iyi bilen biri olarak günlük hayatında kullandığın kelime sayısından fazlasını yazılarında kullanabiliyor olmana çok sevindim. sanırım bağlı olduğun yöneticilerin de bu akıcılıktan ve zengin ifade biçiminden memnundur."
rüştü, hoca'nın deyimiyle 'günlük hayatta kullandığından daha fazla" kelime sayısıyla hoca'ya çemkirirken ağzına verilen kelimelerin, eline tutuşturulan kalemin de sahibi, hoca'nın 'bağlı olduğun yöneticilerin' vurgusundan da anlaşılacağı üzere bu herifti. hoca'nın milli takımdan ve de sistemden dışarı atılması için başlatılan kampanyanın bayrak tutanlarındandı. bence o kampanyanın en önemli amaçlarından bir tanesi, hoca'nın kurguladığı ve türk futbolunda devrim niteliğinde işlere imza atılmasını sağlayan yeni yabancı düzenlemesinin geri alınarak eski, köhne düzenin geri getirilmesiydi.
şimdi artık yolun sonuna geldiler ve alacakları kararın gayriresmi açıklamasını yapma şerefini de bu arkadaşa bahşettiler.
https://twitter.com/.../1266138217872588801
düşmanın açık olanı insanda sadece öfke uyandırıyor. ama bunun gibi entelektüellik sosuna bulanarak düşmanlık eden cinsi insanda mide bulantısından başka bir şey uyandırmıyor.