10
galatasarayımı canlı olarak stadyumda izlediğim ilk maç olması dolayısıyla şahsım adına çok önemli bir maçtır. yeni açık alt tribünde zor yer bulmuştum bu maç için bileti.
6’da 6 parolasıyla çıkılan yoldaki ikinci mücadeleydi. 11 yerliyle çıkmıştık maça. maçın anıları içinde ise ilk olmasının verdiği heyecan en önde gelir. o zamanlar taraftarın sevdiği, şimdilerde futbolu bırakmış gibi görünen arda turan’ın 50. dakikada attığı gole sevincim ise ikinci sırada. atkı şovunun tüylerimi ürperttiğini hatırlamak içimi hala sevinçle dolduruyor. iki sınıf arkadaşımla girdiğim, ancak çıkarken 20 bin kardeş ve renktaş kazandığım fikri ise mutluluk düşürüyor içime.
galatasaray fikrinin zihnimde ve kalbimde görünür bir mahiyet kazanması ise tam bu maçın başlama vuruşuna tekabül eder. uzak bir ilçede seyirci olarak geçirdiğim çocukluk ve gençlik yıllarının bittiği, artık taraftar olduğum hissiyatının zihnimde yer ettiği o anın hakemin düdüğünü çaldığı ve taraftarın üçlüye başladığı dakika olması, 12 nisan 2008 tarihini belleğimde en müstesna yerlerden birine koymaya yeter de artar bile.
6’da 6 parolasıyla çıkılan yoldaki ikinci mücadeleydi. 11 yerliyle çıkmıştık maça. maçın anıları içinde ise ilk olmasının verdiği heyecan en önde gelir. o zamanlar taraftarın sevdiği, şimdilerde futbolu bırakmış gibi görünen arda turan’ın 50. dakikada attığı gole sevincim ise ikinci sırada. atkı şovunun tüylerimi ürperttiğini hatırlamak içimi hala sevinçle dolduruyor. iki sınıf arkadaşımla girdiğim, ancak çıkarken 20 bin kardeş ve renktaş kazandığım fikri ise mutluluk düşürüyor içime.
galatasaray fikrinin zihnimde ve kalbimde görünür bir mahiyet kazanması ise tam bu maçın başlama vuruşuna tekabül eder. uzak bir ilçede seyirci olarak geçirdiğim çocukluk ve gençlik yıllarının bittiği, artık taraftar olduğum hissiyatının zihnimde yer ettiği o anın hakemin düdüğünü çaldığı ve taraftarın üçlüye başladığı dakika olması, 12 nisan 2008 tarihini belleğimde en müstesna yerlerden birine koymaya yeter de artar bile.