41
eğer babanız ne kadar sinirlenirse sinirlensin, en kızgın anında bile küfür etmeyen, küfüre aşırı derecede karşı bir adamsa zordur dostlar, çok zordur. aslında ben de liseye başlayana kadar pek küfürbaz sayılmazdım da o tarihten itibaren ortalama türk genci kadar küfür kullanıyorum hayatımda. nice galatasaray maçlarında sinirlensem de, koltuğu ısırsam da küfür etmemeyi başarmıştım. ta ki;
sene 2002.. beşiktaş lucescu'yu bırakmamızı fırsat bilmiş, atlamış hemen romen hocanın üstüne. kadroları da sağlam hani, zago'su ronaldo'su sergen nouma vs. uefa kupası bilmem kaçıncı turunda dinamo kiev'le oynuyor beşiktaş.. ilk maç, inönü'de.. o zamanlar beşiktaş benim için gençlerbirliği'nden farksız, şampiyonlukta zerre iddiası yok, senede 2 kere fener'e takıyor, rahatca yeniyoruz adamları. e anne de bjk'li olunca, avrupa maçlarında tutuyordum yani bjk'yi ciddi ciddi.. eğer 2003 senesinde galatasaray'ın üzerine oynacak oyunları bilseydim tutarmıydım, tutmazdım elbet. ondan sonra tutmadığım gibi.
neyse efendim maç başlıyor ama bjk kötü, kiev çakıyor bi tane, baba ile çocuk tartışıyorlar aralarında, anne örgü örüyor.
- ya baba bu nouma'yı niye geri aldılar, baksana ayağıdanki topu tutamıyor.
+ sen pancu'ya bak nereden aldılarsa romen çingenesini.
- zago'ya bak her topu sektiriyor adam ya !
böyle sert ama düzeyli tartışmalarla ilerlerken maç, bjk çok önemli bir şansı kullanamıyor. pancu kaleciyle karşı karşıya durumda topu kalecinin kucağına bırakıyor. artık ben de nasıl gaza gelmişsem,
- ya sikeyim sizin oynayacağınız to....*
b* : hö ? *
a* : ha ?*
k* : puhhahahhahha *
b: ulan biz seni okula bunları öğren diye mi gönderiyoruz *
a: ah oğlum yakışıyo mu böyle kelimeler sana *
k: baba ne dedi ben anlamadım *
b:çık ulan odana yok sana maç falan , terbiyesiz, vesaire vesaire...
velhasıl kelam çıkıyorum odama nouma şu meşhur golunu atana kadar da çağırmıyor beni. inanır mısın sevgili sözlük, sigara içtiğimi, arkadaşlarla okuldan kaçtığımı bile babama rahatça söyleyebilen ben, şu yaşımda hala babamın yanında kasıyorum kendimi, aynı şehirde olmadığımız için sık izleyemesek bile. babayla maç izlemek iyidir, hoştur ,zevklidir, bilgi paylaşımı sağlar ama benim için maalesef nefsimi tutabilme savaşına dönüşmüş bir eylemdir. *
sene 2002.. beşiktaş lucescu'yu bırakmamızı fırsat bilmiş, atlamış hemen romen hocanın üstüne. kadroları da sağlam hani, zago'su ronaldo'su sergen nouma vs. uefa kupası bilmem kaçıncı turunda dinamo kiev'le oynuyor beşiktaş.. ilk maç, inönü'de.. o zamanlar beşiktaş benim için gençlerbirliği'nden farksız, şampiyonlukta zerre iddiası yok, senede 2 kere fener'e takıyor, rahatca yeniyoruz adamları. e anne de bjk'li olunca, avrupa maçlarında tutuyordum yani bjk'yi ciddi ciddi.. eğer 2003 senesinde galatasaray'ın üzerine oynacak oyunları bilseydim tutarmıydım, tutmazdım elbet. ondan sonra tutmadığım gibi.
neyse efendim maç başlıyor ama bjk kötü, kiev çakıyor bi tane, baba ile çocuk tartışıyorlar aralarında, anne örgü örüyor.
- ya baba bu nouma'yı niye geri aldılar, baksana ayağıdanki topu tutamıyor.
+ sen pancu'ya bak nereden aldılarsa romen çingenesini.
- zago'ya bak her topu sektiriyor adam ya !
böyle sert ama düzeyli tartışmalarla ilerlerken maç, bjk çok önemli bir şansı kullanamıyor. pancu kaleciyle karşı karşıya durumda topu kalecinin kucağına bırakıyor. artık ben de nasıl gaza gelmişsem,
- ya sikeyim sizin oynayacağınız to....*
b* : hö ? *
a* : ha ?*
k* : puhhahahhahha *
b: ulan biz seni okula bunları öğren diye mi gönderiyoruz *
a: ah oğlum yakışıyo mu böyle kelimeler sana *
k: baba ne dedi ben anlamadım *
b:çık ulan odana yok sana maç falan , terbiyesiz, vesaire vesaire...
velhasıl kelam çıkıyorum odama nouma şu meşhur golunu atana kadar da çağırmıyor beni. inanır mısın sevgili sözlük, sigara içtiğimi, arkadaşlarla okuldan kaçtığımı bile babama rahatça söyleyebilen ben, şu yaşımda hala babamın yanında kasıyorum kendimi, aynı şehirde olmadığımız için sık izleyemesek bile. babayla maç izlemek iyidir, hoştur ,zevklidir, bilgi paylaşımı sağlar ama benim için maalesef nefsimi tutabilme savaşına dönüşmüş bir eylemdir. *