22257
bundan tam olarak 1 sene önce, yani 7 kasım 2018'de hakkında şu entry'i girmişim -sanırım yine bir şampiyonlar ligi maçı sonrasıydı-:
(bkz: fatih terim/#2538426)
bugün de söyleyecek pek farklı bir şeyim yok aslında. yukarıda bahsettiğim entry'den sonra gerçekten hiçbir şey değişmedi. ta ki 2018/19 sezonunun ara transfer dönemine kadar. gelgelelim bugünden geriye baktığımda, mentalitenin değişmediğini görüyorum. bu arada biz bir şampiyonluk kazandık. bu doğru. fakat o şampiyonluğu hangi oyunla kazandık?
ben neredeyse eminim ki -bu futbolla nasıl olacak bilmiyorum ya-, galatasaray ve fatih terim bu sene de şampiyon olacaktır. ama hangi cenderelerden geçmemiz gerekecek gerçekten bilmiyorum.
şu sözlüğe sanırım 6, 7 senedir yazıyorum. tek ofsayt girim şudur -harbi lan! gerçekten giri falan da silmedim ha! şey olmasın sonra-:
(bkz: 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı/#2790765)
hımm. hatırladım da, bir ara şener özbayraklı ile ilgili girim de ofsayttı. ama bir hatırsever biraderimiz on basmış olacak. olur öyle, olur öyle (:
neyse.
anlatamadık, anlatamayacağız belli. anlatmaya çalıştığımız sorunun minör değil, major olduğuydu. bireysel bazlı değil, kitlesel bazlı olduğuydu. ben demiştim demek için de yazmıyorum bunları. bazı şeyleri netleştirmek için yazıyorum.
bir takımın neredeyse tüm futbolcuları kötüyse, ortada kötü futbol varsa, bu teknik direktörün sorumluluk alanına girer. elbette, futbolcular da eleştirilir. 1'ini eleştirdin, 2'ncisini eleştirdin, 3'üncüsünü eleştirdin... 4, sonra 5... gider bu. nereye kadar?
ortada gecikmiş bir eleştiri ve hatta özeleştiri safhası var. atladık biz orayı. oysa eleştiri, gelişim için gereklidir. eksiğin üzerine gitmektense, yok saymayı ve zamanla olması için beklemeyi seçtik. eleştiriyi yergi kabul ettiğimiz sürece, uçlarda yaşamaya mahkum olacağız.
sonuç: değişen hiçbir şey yok. nasıl olmaz? neredeyse tüm takım değişti diyenler olacaktır.
hah, işte.
(bkz: fatih terim/#2538426)
bugün de söyleyecek pek farklı bir şeyim yok aslında. yukarıda bahsettiğim entry'den sonra gerçekten hiçbir şey değişmedi. ta ki 2018/19 sezonunun ara transfer dönemine kadar. gelgelelim bugünden geriye baktığımda, mentalitenin değişmediğini görüyorum. bu arada biz bir şampiyonluk kazandık. bu doğru. fakat o şampiyonluğu hangi oyunla kazandık?
ben neredeyse eminim ki -bu futbolla nasıl olacak bilmiyorum ya-, galatasaray ve fatih terim bu sene de şampiyon olacaktır. ama hangi cenderelerden geçmemiz gerekecek gerçekten bilmiyorum.
şu sözlüğe sanırım 6, 7 senedir yazıyorum. tek ofsayt girim şudur -harbi lan! gerçekten giri falan da silmedim ha! şey olmasın sonra-:
(bkz: 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı/#2790765)
hımm. hatırladım da, bir ara şener özbayraklı ile ilgili girim de ofsayttı. ama bir hatırsever biraderimiz on basmış olacak. olur öyle, olur öyle (:
neyse.
anlatamadık, anlatamayacağız belli. anlatmaya çalıştığımız sorunun minör değil, major olduğuydu. bireysel bazlı değil, kitlesel bazlı olduğuydu. ben demiştim demek için de yazmıyorum bunları. bazı şeyleri netleştirmek için yazıyorum.
bir takımın neredeyse tüm futbolcuları kötüyse, ortada kötü futbol varsa, bu teknik direktörün sorumluluk alanına girer. elbette, futbolcular da eleştirilir. 1'ini eleştirdin, 2'ncisini eleştirdin, 3'üncüsünü eleştirdin... 4, sonra 5... gider bu. nereye kadar?
ortada gecikmiş bir eleştiri ve hatta özeleştiri safhası var. atladık biz orayı. oysa eleştiri, gelişim için gereklidir. eksiğin üzerine gitmektense, yok saymayı ve zamanla olması için beklemeyi seçtik. eleştiriyi yergi kabul ettiğimiz sürece, uçlarda yaşamaya mahkum olacağız.
sonuç: değişen hiçbir şey yok. nasıl olmaz? neredeyse tüm takım değişti diyenler olacaktır.
hah, işte.
