509
19/20 sezonunda galatasaray'ın sahaya çıkması gereken diziliş.
evet diğer sistemler kadar modern değil ancak şu kadro yapısına açık ara en uygunu da bu. neden?
bir defa müthiş kaliteli bir orta sahamız olmasına rağmen bu bölgede pek skorer değiliz oyuncu yapısı olarak. yani seri, belhanda, nzonzi, lemina. bu 4'lü tek forvet oynayacaksak 20 gol üretmeli. üretebilme ihtimalleri malesef çok zayıf. o halde gol yükünü forvet hattımızın çekmesi daha doğru.
andone'nin çalışkan ve kirli işleri yapmayı seven yapısı el tigre'nin yeteneklerini sahaya daha rahat yansıtmasına neden olacaktır. bu sadece çıkıp 1 sezonda 100 gol atsın, rekorlar kırsın manasında değil, falcao'nun bunun için alındığını da sanmıyorum, zaten elde gol rekorları kıran bir forvetimiz vardı. biz 2. bölge ile 3. bölge bağlantısını kurarken en uçtaki oyuncumuzdan daha fazla destek bekliyoruz, zira el tigre tam anlamıyla bir playmaker. topla hakikaten çok yetenekli. evet müthiş driplingler yapamıyor ancak hücum noktasında istasyon olduğu anda o atağı en uygun noktaya taşıma kabiliyetine sahip.
burada kilit nokta beklerden birinin türk pasaportlu olması. yani fatih terim şener'in üzerine eğilmeli. bir diğer nokta seri ve belhanda ikilisini lille'de olduğuna yakın oynatmalı. daha doğrusu belhanda sol iç mevkiinde olmalı. fatih terim sever iç oyuncusu kullanmayı. bütün başarılı takımlarında iç oyuncusu vardır. belhanda da bu oyun yapısına çok uygun bir karakter. bundan faydalanmalıyız.
şener'e gelirsek hem elimizdeki en iyi orta yapan bek, hem de babel ve lemina'yı yedek kulübesine koyabilmemizi sağlıyor. ha bir diğer alternatif lemina'yı sağ bek oynatmak.
işin güzel yanı bu oyun formasyonu ile mariano ve nagatomo gibi iki bekimizin zayıf yönlerini de kapamış oluyoruz. yani aslında geniş kadronun avantajı burada başlıyor. biz her maça aynı 11 ile çıkmak zorunda değiliz. zaten bu kadar kaliteli kadro ile sürekli aynı oyuncuları yedek başlatırsak sorun yaşarız. tüm kiralık oyuncularımız büyük bir takımda çıkış yapmak için galatasaray'da. biz şu an geçen sezon onyekuru'ya, önceki sezon denayer'e yaptığımız katkının ekmeğini yiyoruz. buna devam etmeliyiz. buna devam edersek bir cazibe merkezi haline dönüşürüz. ileride genç potansiyelleri takımımıza katmamız mümkün olur. artık yoğun maç temposunda her oyuncumuzu dinlendirebiliriz. yani en önemli maçta şener'i, seri'yi, lemina'yı dinlendirmemiz mümkün. mariano'yu sol beke koyup andone'ye rakibin sağ bekine baskı yap dersen feghouli de zaten savunması güçlü bir isim, o kanatta savunma zaafiyeti yaşamazsın. ama oyuncunun bütün ofansif özelliklerinden faydalanırsın. andone'ye belhanda'ya istasyon ol dersen o bölgede nagatomo'nun ofansif zaafiyetini kapatırsın. şu sistem içerisinde falcao'nun dahi alternatifi var. zira babel, andone ikilisi de son derece uyumlu duruyorlar. babel bu takımda rahatlıkla necati ateş etkisi yaratacak meziyetlere sahip. yani geniş rotasyonumuzda tüm yeni transferlerimiz ligde en az 20 maç ilk 11 başlayacaktır. bu bize en iyi form durumundaki oyuncuyu oynatmak anlamında da büyük artı getirecek.
aslında bence burada fatih terim hatalı tercih yaptı. linnes bu takımda mutlaka olmalıydı. en iyi hücum eden bekimiz kendisiydi. solda ve sağda müthiş bir alternatif. ne emre taşdemir ne ömer bayram şu aşamada nagatomo'nun alternatifi değil. linnes ise bence değil alternatif olmak, sol bekte nagatomo'dan formayı kapabilirdi. sağda ise şener ve lemina gibi iki güçlü alternatif varken tercih kesinlikle linnes olmalıydı. yani sözleşmesi dondurulan oyuncu bana göre mariano olmalıydı. ben sol kanatta linnes ve belhanda'nın çok iyi bir ikili yaratacaklarına inanıyorum. neyse olmadı, kısmet değilmiş. burada oyun olarak en çok tıkanacağımız nokta sağ kanat hücumları olur. işte bu noktada seri performansı çok önemli. sağ hücumlarda belhanda'ya yanaşıp onunla yaratacağı varyasyonlar o bölgeden müthiş bir verim almamızı sağlayabilir. seri performansı yine belhanda - feghouli köprüsünü kurabilmemiz için çok önemli. çünkü ikisi de birbirlerinin performansını yukarı çeken oyuncular. az önce bahsettiğim gibi andone transferinin taktik anlayışımıza katacakları, nasıl bir çeşitlilik sağlayacağı da yavaş yavaş ortaya çıkıyor bana göre. maaşı biraz fazla olabilir oyuncunun ama eldeki kadroya yapabileceği katkı, futbolcu olarak sahip olduğu kaliteden daha fazla.
fatih terim seri ve andone'den bu verimi alırsa sezon boyu çok güzel top oynar, çok dominant bir takım haline dönüşürüz.
yine bu sistem eldeki çok yönlü oyuncularla maç içi taktik değişikliklerine çok müsait. taylan, babel, lemina, emre mor, jimmy gibi oyuncularla futbolda icad edilmiş her sisteme dönebilirsin.
fatih terim'in en iyi bildiği, sahaya en olgun taktik anlayış koyabildiği oyun 4-4-2. o yüzden 4-4-2. fatih terim 4-4-2'leri oldukça versatildir. bir bakmışsın 2-6-2 oynuyorsun, bir bakmışsın 3-5-2 şekline dönmüş takım. bu gün sahada gördüğümüz zayıf hücum aksiyonları da hızla gelişip, etkili varyasyonlar haline dönüşecektir. üstelik sistemi oturttuğunda ki bir kaç hafta içerisinde oturtacağına eminim, zira eldeki kadronun taktik kapasitesi önceki senelere göre yüksek, o zaman maç içerisinde pozisyon pozisyon içgüdü olarak sistem değiştiren müthiş bir takıma dönüşebiliriz. elmander'li takımı hatırlayın. selçuk hiç bir zaman dinamik bir oyuncu olmadı. ama taktik anlayışımız onun bütün zaaflarını ortadan kaldırdı. her iki kale önünde de etkili bir isim haline getirdi. emre ve engin baytar'ın sol ve sağ içlerde çok verimli pas istasyonları olması nedeniyle selçuk bol bol ileriye gidebildi, hücumlara katıldı, rakip ceza sahasına girdi, keza melo ve elmander'in pres gücü ki andone'de bu var selçuk'un zaaf yaşamadan defansta pozisyon almasına imkan tanıdı. tabi o dönemler gölge savunmadan fazlasını yapabiliyordu. izlediyseniz 96-00 dönemi galatasaray'ı hatırlayın. zaten fatih terim'in 4-4-2'yi bu denli efektif kullanmasını o takım sağladı. ilk sezon popescu yoktu. mert, bülent, vedat ile lige başlamıştık. 3'lü oynuyorduk. kabus gibi bir başlangıçtı. o zaman sol kanatta hakan ünsal oynuyordu. fatih terim top rakipteyken hakan'ı beke kaydırmaya başladı. daha rahat top kazanmaya başladık ve bir anda her maç 6-7 atan müthiş bir takım olduk. ligin ilk devresi böyle geçti. burada yine aynı dönemin devre arası transferi çok önemli. filipescu ve adrian ilie'yi transfer ettik. bu iki transfer olunca tam anlamıyla 4-4-2'ye döndük. fatih terim filipescu'yu sağa, hakan ünsal'ı da sola çekti defansta. ilie'yi forvete koydu arif'le dönüşümlü olarak. hatta o dönem papen mustafa da vardı elimizde. hagi'yi sol iç oynatmaya başladı ama tabi müthiş bir serbestiyle ve bizi avrupa kupalarına götürecek takımın iskeleti kuruldu. zamanla okan, suat, tugay, ümit davala mevkilerini buldular, emre takıma girmeye başladı. sonraki sezonlarda hasan şaş'ın takıma katılmasıyla 4-3-3, 4-2-3-1 gibi sistemler oynadık. işte 96'dan 2000'e kadar yaşanan kadro değişimleri nedenle fatih terim'in 4-4-2'leri bu derece geçişken ve verimlidir. evet başka sistemlerle de şampiyon oldu terim ama futbol olarak taraftarın aklında kalan oyunları hep 4-4-2 takımlarıdır. çünkü 4-4-2 oynarken fatih terim oyunları tıkanmaz. her sistemin ofansif avantajlarını hücum hücum sahaya yansıtabilir. bana göre en iyi sistem değil ama fatih terim için en iyi sistem 4-4-2.
işte bu yüzden seri ve andone'nin ki yazımda üzerlerinde çok durdum taktik anlamında galatasaray'a çok ciddi katkı yapacaklarına inanıyorum.
bu takımın artık dinamizm sorunu olacağını da düşünmüyorum. elde oyunu dinamik hale getirecek isimler var. andone dinamik oyuncu, lemina dinamik oyuncu, taylan antalyalı'yı 2 kere izledim o da dinamik oyuncu. nzonzi rakip ceza sahasına giren bir 6 numara. fransa milli takımında izlediğimden daha geniş bir alanda oynuyor o konuda izlediğim iki maçta şaşırttı beni. ömer bayram'ı yabana atmıyorum katkı yapacaktır, dinamik oyuncu. belhanda dinamik oyuncu. dinamik olmalarına rağmen hepsi pas oyununa yatkın.
elde un var, şeker var. helva için aşçı başının bildiği methodu uygulaması gerek diye düşünüyorum.
evet diğer sistemler kadar modern değil ancak şu kadro yapısına açık ara en uygunu da bu. neden?
bir defa müthiş kaliteli bir orta sahamız olmasına rağmen bu bölgede pek skorer değiliz oyuncu yapısı olarak. yani seri, belhanda, nzonzi, lemina. bu 4'lü tek forvet oynayacaksak 20 gol üretmeli. üretebilme ihtimalleri malesef çok zayıf. o halde gol yükünü forvet hattımızın çekmesi daha doğru.
andone'nin çalışkan ve kirli işleri yapmayı seven yapısı el tigre'nin yeteneklerini sahaya daha rahat yansıtmasına neden olacaktır. bu sadece çıkıp 1 sezonda 100 gol atsın, rekorlar kırsın manasında değil, falcao'nun bunun için alındığını da sanmıyorum, zaten elde gol rekorları kıran bir forvetimiz vardı. biz 2. bölge ile 3. bölge bağlantısını kurarken en uçtaki oyuncumuzdan daha fazla destek bekliyoruz, zira el tigre tam anlamıyla bir playmaker. topla hakikaten çok yetenekli. evet müthiş driplingler yapamıyor ancak hücum noktasında istasyon olduğu anda o atağı en uygun noktaya taşıma kabiliyetine sahip.
burada kilit nokta beklerden birinin türk pasaportlu olması. yani fatih terim şener'in üzerine eğilmeli. bir diğer nokta seri ve belhanda ikilisini lille'de olduğuna yakın oynatmalı. daha doğrusu belhanda sol iç mevkiinde olmalı. fatih terim sever iç oyuncusu kullanmayı. bütün başarılı takımlarında iç oyuncusu vardır. belhanda da bu oyun yapısına çok uygun bir karakter. bundan faydalanmalıyız.
şener'e gelirsek hem elimizdeki en iyi orta yapan bek, hem de babel ve lemina'yı yedek kulübesine koyabilmemizi sağlıyor. ha bir diğer alternatif lemina'yı sağ bek oynatmak.
işin güzel yanı bu oyun formasyonu ile mariano ve nagatomo gibi iki bekimizin zayıf yönlerini de kapamış oluyoruz. yani aslında geniş kadronun avantajı burada başlıyor. biz her maça aynı 11 ile çıkmak zorunda değiliz. zaten bu kadar kaliteli kadro ile sürekli aynı oyuncuları yedek başlatırsak sorun yaşarız. tüm kiralık oyuncularımız büyük bir takımda çıkış yapmak için galatasaray'da. biz şu an geçen sezon onyekuru'ya, önceki sezon denayer'e yaptığımız katkının ekmeğini yiyoruz. buna devam etmeliyiz. buna devam edersek bir cazibe merkezi haline dönüşürüz. ileride genç potansiyelleri takımımıza katmamız mümkün olur. artık yoğun maç temposunda her oyuncumuzu dinlendirebiliriz. yani en önemli maçta şener'i, seri'yi, lemina'yı dinlendirmemiz mümkün. mariano'yu sol beke koyup andone'ye rakibin sağ bekine baskı yap dersen feghouli de zaten savunması güçlü bir isim, o kanatta savunma zaafiyeti yaşamazsın. ama oyuncunun bütün ofansif özelliklerinden faydalanırsın. andone'ye belhanda'ya istasyon ol dersen o bölgede nagatomo'nun ofansif zaafiyetini kapatırsın. şu sistem içerisinde falcao'nun dahi alternatifi var. zira babel, andone ikilisi de son derece uyumlu duruyorlar. babel bu takımda rahatlıkla necati ateş etkisi yaratacak meziyetlere sahip. yani geniş rotasyonumuzda tüm yeni transferlerimiz ligde en az 20 maç ilk 11 başlayacaktır. bu bize en iyi form durumundaki oyuncuyu oynatmak anlamında da büyük artı getirecek.
aslında bence burada fatih terim hatalı tercih yaptı. linnes bu takımda mutlaka olmalıydı. en iyi hücum eden bekimiz kendisiydi. solda ve sağda müthiş bir alternatif. ne emre taşdemir ne ömer bayram şu aşamada nagatomo'nun alternatifi değil. linnes ise bence değil alternatif olmak, sol bekte nagatomo'dan formayı kapabilirdi. sağda ise şener ve lemina gibi iki güçlü alternatif varken tercih kesinlikle linnes olmalıydı. yani sözleşmesi dondurulan oyuncu bana göre mariano olmalıydı. ben sol kanatta linnes ve belhanda'nın çok iyi bir ikili yaratacaklarına inanıyorum. neyse olmadı, kısmet değilmiş. burada oyun olarak en çok tıkanacağımız nokta sağ kanat hücumları olur. işte bu noktada seri performansı çok önemli. sağ hücumlarda belhanda'ya yanaşıp onunla yaratacağı varyasyonlar o bölgeden müthiş bir verim almamızı sağlayabilir. seri performansı yine belhanda - feghouli köprüsünü kurabilmemiz için çok önemli. çünkü ikisi de birbirlerinin performansını yukarı çeken oyuncular. az önce bahsettiğim gibi andone transferinin taktik anlayışımıza katacakları, nasıl bir çeşitlilik sağlayacağı da yavaş yavaş ortaya çıkıyor bana göre. maaşı biraz fazla olabilir oyuncunun ama eldeki kadroya yapabileceği katkı, futbolcu olarak sahip olduğu kaliteden daha fazla.
fatih terim seri ve andone'den bu verimi alırsa sezon boyu çok güzel top oynar, çok dominant bir takım haline dönüşürüz.
yine bu sistem eldeki çok yönlü oyuncularla maç içi taktik değişikliklerine çok müsait. taylan, babel, lemina, emre mor, jimmy gibi oyuncularla futbolda icad edilmiş her sisteme dönebilirsin.
fatih terim'in en iyi bildiği, sahaya en olgun taktik anlayış koyabildiği oyun 4-4-2. o yüzden 4-4-2. fatih terim 4-4-2'leri oldukça versatildir. bir bakmışsın 2-6-2 oynuyorsun, bir bakmışsın 3-5-2 şekline dönmüş takım. bu gün sahada gördüğümüz zayıf hücum aksiyonları da hızla gelişip, etkili varyasyonlar haline dönüşecektir. üstelik sistemi oturttuğunda ki bir kaç hafta içerisinde oturtacağına eminim, zira eldeki kadronun taktik kapasitesi önceki senelere göre yüksek, o zaman maç içerisinde pozisyon pozisyon içgüdü olarak sistem değiştiren müthiş bir takıma dönüşebiliriz. elmander'li takımı hatırlayın. selçuk hiç bir zaman dinamik bir oyuncu olmadı. ama taktik anlayışımız onun bütün zaaflarını ortadan kaldırdı. her iki kale önünde de etkili bir isim haline getirdi. emre ve engin baytar'ın sol ve sağ içlerde çok verimli pas istasyonları olması nedeniyle selçuk bol bol ileriye gidebildi, hücumlara katıldı, rakip ceza sahasına girdi, keza melo ve elmander'in pres gücü ki andone'de bu var selçuk'un zaaf yaşamadan defansta pozisyon almasına imkan tanıdı. tabi o dönemler gölge savunmadan fazlasını yapabiliyordu. izlediyseniz 96-00 dönemi galatasaray'ı hatırlayın. zaten fatih terim'in 4-4-2'yi bu denli efektif kullanmasını o takım sağladı. ilk sezon popescu yoktu. mert, bülent, vedat ile lige başlamıştık. 3'lü oynuyorduk. kabus gibi bir başlangıçtı. o zaman sol kanatta hakan ünsal oynuyordu. fatih terim top rakipteyken hakan'ı beke kaydırmaya başladı. daha rahat top kazanmaya başladık ve bir anda her maç 6-7 atan müthiş bir takım olduk. ligin ilk devresi böyle geçti. burada yine aynı dönemin devre arası transferi çok önemli. filipescu ve adrian ilie'yi transfer ettik. bu iki transfer olunca tam anlamıyla 4-4-2'ye döndük. fatih terim filipescu'yu sağa, hakan ünsal'ı da sola çekti defansta. ilie'yi forvete koydu arif'le dönüşümlü olarak. hatta o dönem papen mustafa da vardı elimizde. hagi'yi sol iç oynatmaya başladı ama tabi müthiş bir serbestiyle ve bizi avrupa kupalarına götürecek takımın iskeleti kuruldu. zamanla okan, suat, tugay, ümit davala mevkilerini buldular, emre takıma girmeye başladı. sonraki sezonlarda hasan şaş'ın takıma katılmasıyla 4-3-3, 4-2-3-1 gibi sistemler oynadık. işte 96'dan 2000'e kadar yaşanan kadro değişimleri nedenle fatih terim'in 4-4-2'leri bu derece geçişken ve verimlidir. evet başka sistemlerle de şampiyon oldu terim ama futbol olarak taraftarın aklında kalan oyunları hep 4-4-2 takımlarıdır. çünkü 4-4-2 oynarken fatih terim oyunları tıkanmaz. her sistemin ofansif avantajlarını hücum hücum sahaya yansıtabilir. bana göre en iyi sistem değil ama fatih terim için en iyi sistem 4-4-2.
işte bu yüzden seri ve andone'nin ki yazımda üzerlerinde çok durdum taktik anlamında galatasaray'a çok ciddi katkı yapacaklarına inanıyorum.
bu takımın artık dinamizm sorunu olacağını da düşünmüyorum. elde oyunu dinamik hale getirecek isimler var. andone dinamik oyuncu, lemina dinamik oyuncu, taylan antalyalı'yı 2 kere izledim o da dinamik oyuncu. nzonzi rakip ceza sahasına giren bir 6 numara. fransa milli takımında izlediğimden daha geniş bir alanda oynuyor o konuda izlediğim iki maçta şaşırttı beni. ömer bayram'ı yabana atmıyorum katkı yapacaktır, dinamik oyuncu. belhanda dinamik oyuncu. dinamik olmalarına rağmen hepsi pas oyununa yatkın.
elde un var, şeker var. helva için aşçı başının bildiği methodu uygulaması gerek diye düşünüyorum.