• 508
    dizilişten ziyade anlayış olarak taraftarın benimsediğini düşünüyorum. zira bu dizilimle oynamak için önde baskı ve kompakt oyun anlayışı şart. üstelik orta saha 4'lüsünün hepsinin orta saha özellikli olması gerek ki, bu da topa hükmetmeyi sağlaması açısından elzem.

    bu dizilişin taktiksel olayı;
    4 orta saha merkez özellikli oyuncu,
    beklerin hücum beki olabilmesi (çünkü sol ve sağ kanat oyuncuları orta saha özellikli olduğundan kanat bindirmeleri yapacak bekler gerekir),
    santrfor ikilisinin en az birisinin daha pres özellikli olmasıdır.

    4-4-2 ile yıllardır dünya futbolunda bir yer edinmiş simeone'nin atletico'sunun yeni sezondaki kadrolarını inceleyelim (bu sezona diziliş olarak net bir 4-4-2 ile başlamamış olsalar da taktiksel anlayış olarak çok farklı değil).

    ligin ilk maçında* getafe karşısındaki onbirin sahaya yayılışı: https://gss.gs/vmB.png

    daha ziyade 4-1-2-1-2 gibi bir dizilim söz konusu. ön libero olarak partey oynadığı için bu tercih edilmiş. net bir 4-3-1-2 dizilişini ön libero partey'in yerine oynayan daha merkezi orta saha llorente sebebiyle eibar maçında* görebiliriz: https://gss.gs/LpR.png

    bu iki maçtaki dizilimin ortak özelliği orta sahada oynayan 4 oyuncunun da net orta saha özellikli olması (belki lemar biraz forvet özellikli. zaten simeone'nin net 4-4-2 oynamama sebebi lemar'dır. dikkat edilirse saul ve koke sağ ve sol iç olarak oynuyorlar. bu iki oyuncu geçen seneden beri orta sahanın sol ve sağında oynamaya devam ediyorlar.

    bu iki oyuncu da aslında merkez orta saha özellikli oyunculardır.

    bu iki maçın bir diğer ortak yönü beklerin kanat bek gibi oynayabiliyor oluşu. trippier ve lodi (kısmen de olsa) kanat bindirmeleri ile takımın oyununu enine genişletme ihtiyacını giderebiliyorlar.

    ve ileride joao felix. her yere basabilen, takım presini önde başlatabilen oyuncu.

    kabaca 4-4-2 oyununu oynayabilmek için barındırmanız gereken özellikler bunlar. üstelik bu özelliklere sahip bir takımsanız rahatlıkla 3-5-2'yi de oynayabilirsiniz. tıpkı atletico'nun leganes maçında* yaptığı gibi.

    https://gss.gs/HWq.png

    ilginçtir bu oyunda merkez orta saha olarak bildiğimiz saul 3-5-2' nin sol kanadı. lemar'ın da sola kaymasıyla orayı güzel idare edebildi.

    3-5-2 deyince akla barzagli chiellini bonucci savunmasına sahip juvesi geliyor elbette. ancak juve de son dönemde çift forvetini koruyarak 4-4-2 dizilimini tercih edebiliyor. örneğin son napoli maçındaki* diziliş şöyleydi.

    https://gss.gs/jCJ.png

    isimler değişse de roller değişmiyor görüldüğü gibi.

    matuidi kimdir? bildiğimiz defansif orta saha. olmadı 8 numara. peki 4-4-2'de ne oynuyor? sol kanat! yine 4 orta saha özellikli 4'lü orta saha hattı. bekler cancelo ve sandro biraz önceki tarife uyuyor. mandzukic tam 4-4-2'nin forveti ama biraz yaşlandı derseniz dybala oynayabilir.

    bakınız iki forvet özellikli kanat da kadronuzda yer alıyor ise 4-4-2'den kolayca 4-3-3'e dönebilirsiniz. zira beklerin felsefesi değişmiyor. 4-4-2'de iki kanatta oynayan orta sahalar sağ ve sol iç olarak konumlanıyor. bu sefer forveti 2 değil 3'e çıkarıyorsunuz (santrfor değil forvet bahsettiğim).

    örnekse juventus'un parma maçı*: https://gss.gs/ITx.png

    bakınız bekler hücumcu, 4-4-2'nin sol kanadı matuidi sol içe evrilmiş. forvet 3'lüsünün ikisi kanat özellikli (ronaldo ve douglas costa) birisi santrfor özellikli.

    yani demem o ki kadronuzda orta saha çokluğu ve biri forvet özellikli santrfor olmak üzere 2 iyi santrforunuz var ise 4-4-2 esnek bir oyundur. 4-3-3, 3-5-2 gibi dizilişlere de elverişlidir.

    bütün bu anlattıklarımın ışığında, andone ve lemina transferlerinin de gerçekleştiğini varsayarak, galatasaray için 4-4-2 olabilir mi diye beyin jimnastiği yapalım.

    orta saha 4 lüsünün belhanda-nzonzie-seri-lemina'dan oluştuğunu düşünelim.
    https://galatasaray11.com/53151

    belhanda favre'nin nice'inde sol kanat oynuyordu. oyunu da gayet sol içe uygun bir oyundu. lemina da sağ bek oynamışlığı olan orta 4'lünün sağ kanadını götürebilecek kapasitesi olan bir oyuncu. bu iki oyuncu içeriye devrildiğinde mariano ve nagatomo'nun kanatları etkin kullanması da olası. andone'nin pres özellikli santrfor olabileceğinden de kuşkum yok. adem'in andone'yi babel'in de falcao'yu yedekleyebileceğini düşünüyorum.

    üstelik meşhur 2011-2012 sezonu galatasaray'ın 4-4-2'sinin orta sahası emre çolak-melo-selçuk-engin olduğunu düşünürsek şu anki orta sahanın daha etkili olacağını düşünmek saçma değil. belki riera ve eboue gibi iki özel bek performansını almak güç olabilir. ancak denemeye değer olduğunu düşünüyorum.

    üstelik maç içerisinde emre mor ve babel gibi hamleler ile 4-3-3'e geçmek mümkün.
    https://galatasaray11.com/53152

    buradaki en büyük sorun takımın en önemli oyuncusu feghouli. onu harcamak imkansız. bu durumda da atletico'nun lamar'ı harcamadığı gibi bir 4-3-1-2 anlayışı düşünülebilir mi? sol iç seri, sağ iç lemina, ortada nzonzie ve önlerinde feghouli dizilimi ile tıpkı atletico'nun lamar'lı sistemi hayata geçirdiği model düşünülebilir.
    https://galatasaray11.com/53153

    dizilimleri değiştirebileceğimiz fakat önde baskılı anlayışın değişmediği bir takım olabilir galatasaray. 4-4-2 de bunun önemli bir parçası haline gelebilir. güzel bir hikaye olur.
  • 509
    andone ve falcao ikilisi için biçilmiş kaftan. falcao 4-4-2'ye alışık ve andone, elmander etkisi yapabilecek bir futbolcu. fatih hoca 2011-2012'de 4-4-2'ye dönüş yaptığında müthiş top oynamaya başlamıştık. hücumdayken genişçe yayilarak sahanın her yerini kullanacak şekilde, savunmada da defansı öne çıkartıp ileride geniş alanda yapılan pres ile rakibi bozup tekrar topu kaparak tekrarlı bir hücum.

    bu sistemi oynarken tek eksiğimiz kontra atakları savunmaktı. şampiyonlar ligi'nde can sıkabilir bu durum. ileride yaptığımız pres geçildiğinde hemen geriye koşup bu sefer birbirine yakın bir şekilde savunma yapmak da önemli.

    umarım andone transferi 4-4-2'ye dönüş hamlesi olur.
  • 511
    19/20 sezonunda galatasaray'ın sahaya çıkması gereken diziliş.

    evet diğer sistemler kadar modern değil ancak şu kadro yapısına açık ara en uygunu da bu. neden?

    bir defa müthiş kaliteli bir orta sahamız olmasına rağmen bu bölgede pek skorer değiliz oyuncu yapısı olarak. yani seri, belhanda, nzonzi, lemina. bu 4'lü tek forvet oynayacaksak 20 gol üretmeli. üretebilme ihtimalleri malesef çok zayıf. o halde gol yükünü forvet hattımızın çekmesi daha doğru.

    andone'nin çalışkan ve kirli işleri yapmayı seven yapısı el tigre'nin yeteneklerini sahaya daha rahat yansıtmasına neden olacaktır. bu sadece çıkıp 1 sezonda 100 gol atsın, rekorlar kırsın manasında değil, falcao'nun bunun için alındığını da sanmıyorum, zaten elde gol rekorları kıran bir forvetimiz vardı. biz 2. bölge ile 3. bölge bağlantısını kurarken en uçtaki oyuncumuzdan daha fazla destek bekliyoruz, zira el tigre tam anlamıyla bir playmaker. topla hakikaten çok yetenekli. evet müthiş driplingler yapamıyor ancak hücum noktasında istasyon olduğu anda o atağı en uygun noktaya taşıma kabiliyetine sahip.

    burada kilit nokta beklerden birinin türk pasaportlu olması. yani fatih terim şener'in üzerine eğilmeli. bir diğer nokta seri ve belhanda ikilisini lille'de olduğuna yakın oynatmalı. daha doğrusu belhanda sol iç mevkiinde olmalı. fatih terim sever iç oyuncusu kullanmayı. bütün başarılı takımlarında iç oyuncusu vardır. belhanda da bu oyun yapısına çok uygun bir karakter. bundan faydalanmalıyız.

    şener'e gelirsek hem elimizdeki en iyi orta yapan bek, hem de babel ve lemina'yı yedek kulübesine koyabilmemizi sağlıyor. ha bir diğer alternatif lemina'yı sağ bek oynatmak.

    işin güzel yanı bu oyun formasyonu ile mariano ve nagatomo gibi iki bekimizin zayıf yönlerini de kapamış oluyoruz. yani aslında geniş kadronun avantajı burada başlıyor. biz her maça aynı 11 ile çıkmak zorunda değiliz. zaten bu kadar kaliteli kadro ile sürekli aynı oyuncuları yedek başlatırsak sorun yaşarız. tüm kiralık oyuncularımız büyük bir takımda çıkış yapmak için galatasaray'da. biz şu an geçen sezon onyekuru'ya, önceki sezon denayer'e yaptığımız katkının ekmeğini yiyoruz. buna devam etmeliyiz. buna devam edersek bir cazibe merkezi haline dönüşürüz. ileride genç potansiyelleri takımımıza katmamız mümkün olur. artık yoğun maç temposunda her oyuncumuzu dinlendirebiliriz. yani en önemli maçta şener'i, seri'yi, lemina'yı dinlendirmemiz mümkün. mariano'yu sol beke koyup andone'ye rakibin sağ bekine baskı yap dersen feghouli de zaten savunması güçlü bir isim, o kanatta savunma zaafiyeti yaşamazsın. ama oyuncunun bütün ofansif özelliklerinden faydalanırsın. andone'ye belhanda'ya istasyon ol dersen o bölgede nagatomo'nun ofansif zaafiyetini kapatırsın. şu sistem içerisinde falcao'nun dahi alternatifi var. zira babel, andone ikilisi de son derece uyumlu duruyorlar. babel bu takımda rahatlıkla necati ateş etkisi yaratacak meziyetlere sahip. yani geniş rotasyonumuzda tüm yeni transferlerimiz ligde en az 20 maç ilk 11 başlayacaktır. bu bize en iyi form durumundaki oyuncuyu oynatmak anlamında da büyük artı getirecek.

    aslında bence burada fatih terim hatalı tercih yaptı. linnes bu takımda mutlaka olmalıydı. en iyi hücum eden bekimiz kendisiydi. solda ve sağda müthiş bir alternatif. ne emre taşdemir ne ömer bayram şu aşamada nagatomo'nun alternatifi değil. linnes ise bence değil alternatif olmak, sol bekte nagatomo'dan formayı kapabilirdi. sağda ise şener ve lemina gibi iki güçlü alternatif varken tercih kesinlikle linnes olmalıydı. yani sözleşmesi dondurulan oyuncu bana göre mariano olmalıydı. ben sol kanatta linnes ve belhanda'nın çok iyi bir ikili yaratacaklarına inanıyorum. neyse olmadı, kısmet değilmiş. burada oyun olarak en çok tıkanacağımız nokta sağ kanat hücumları olur. işte bu noktada seri performansı çok önemli. sağ hücumlarda belhanda'ya yanaşıp onunla yaratacağı varyasyonlar o bölgeden müthiş bir verim almamızı sağlayabilir. seri performansı yine belhanda - feghouli köprüsünü kurabilmemiz için çok önemli. çünkü ikisi de birbirlerinin performansını yukarı çeken oyuncular. az önce bahsettiğim gibi andone transferinin taktik anlayışımıza katacakları, nasıl bir çeşitlilik sağlayacağı da yavaş yavaş ortaya çıkıyor bana göre. maaşı biraz fazla olabilir oyuncunun ama eldeki kadroya yapabileceği katkı, futbolcu olarak sahip olduğu kaliteden daha fazla.

    fatih terim seri ve andone'den bu verimi alırsa sezon boyu çok güzel top oynar, çok dominant bir takım haline dönüşürüz.

    yine bu sistem eldeki çok yönlü oyuncularla maç içi taktik değişikliklerine çok müsait. taylan, babel, lemina, emre mor, jimmy gibi oyuncularla futbolda icad edilmiş her sisteme dönebilirsin.

    fatih terim'in en iyi bildiği, sahaya en olgun taktik anlayış koyabildiği oyun 4-4-2. o yüzden 4-4-2. fatih terim 4-4-2'leri oldukça versatildir. bir bakmışsın 2-6-2 oynuyorsun, bir bakmışsın 3-5-2 şekline dönmüş takım. bu gün sahada gördüğümüz zayıf hücum aksiyonları da hızla gelişip, etkili varyasyonlar haline dönüşecektir. üstelik sistemi oturttuğunda ki bir kaç hafta içerisinde oturtacağına eminim, zira eldeki kadronun taktik kapasitesi önceki senelere göre yüksek, o zaman maç içerisinde pozisyon pozisyon içgüdü olarak sistem değiştiren müthiş bir takıma dönüşebiliriz. elmander'li takımı hatırlayın. selçuk hiç bir zaman dinamik bir oyuncu olmadı. ama taktik anlayışımız onun bütün zaaflarını ortadan kaldırdı. her iki kale önünde de etkili bir isim haline getirdi. emre ve engin baytar'ın sol ve sağ içlerde çok verimli pas istasyonları olması nedeniyle selçuk bol bol ileriye gidebildi, hücumlara katıldı, rakip ceza sahasına girdi, keza melo ve elmander'in pres gücü ki andone'de bu var selçuk'un zaaf yaşamadan defansta pozisyon almasına imkan tanıdı. tabi o dönemler gölge savunmadan fazlasını yapabiliyordu. izlediyseniz 96-00 dönemi galatasaray'ı hatırlayın. zaten fatih terim'in 4-4-2'yi bu denli efektif kullanmasını o takım sağladı. ilk sezon popescu yoktu. mert, bülent, vedat ile lige başlamıştık. 3'lü oynuyorduk. kabus gibi bir başlangıçtı. o zaman sol kanatta hakan ünsal oynuyordu. fatih terim top rakipteyken hakan'ı beke kaydırmaya başladı. daha rahat top kazanmaya başladık ve bir anda her maç 6-7 atan müthiş bir takım olduk. ligin ilk devresi böyle geçti. burada yine aynı dönemin devre arası transferi çok önemli. filipescu ve adrian ilie'yi transfer ettik. bu iki transfer olunca tam anlamıyla 4-4-2'ye döndük. fatih terim filipescu'yu sağa, hakan ünsal'ı da sola çekti defansta. ilie'yi forvete koydu arif'le dönüşümlü olarak. hatta o dönem papen mustafa da vardı elimizde. hagi'yi sol iç oynatmaya başladı ama tabi müthiş bir serbestiyle ve bizi avrupa kupalarına götürecek takımın iskeleti kuruldu. zamanla okan, suat, tugay, ümit davala mevkilerini buldular, emre takıma girmeye başladı. sonraki sezonlarda hasan şaş'ın takıma katılmasıyla 4-3-3, 4-2-3-1 gibi sistemler oynadık. işte 96'dan 2000'e kadar yaşanan kadro değişimleri nedenle fatih terim'in 4-4-2'leri bu derece geçişken ve verimlidir. evet başka sistemlerle de şampiyon oldu terim ama futbol olarak taraftarın aklında kalan oyunları hep 4-4-2 takımlarıdır. çünkü 4-4-2 oynarken fatih terim oyunları tıkanmaz. her sistemin ofansif avantajlarını hücum hücum sahaya yansıtabilir. bana göre en iyi sistem değil ama fatih terim için en iyi sistem 4-4-2.

    işte bu yüzden seri ve andone'nin ki yazımda üzerlerinde çok durdum taktik anlamında galatasaray'a çok ciddi katkı yapacaklarına inanıyorum.

    bu takımın artık dinamizm sorunu olacağını da düşünmüyorum. elde oyunu dinamik hale getirecek isimler var. andone dinamik oyuncu, lemina dinamik oyuncu, taylan antalyalı'yı 2 kere izledim o da dinamik oyuncu. nzonzi rakip ceza sahasına giren bir 6 numara. fransa milli takımında izlediğimden daha geniş bir alanda oynuyor o konuda izlediğim iki maçta şaşırttı beni. ömer bayram'ı yabana atmıyorum katkı yapacaktır, dinamik oyuncu. belhanda dinamik oyuncu. dinamik olmalarına rağmen hepsi pas oyununa yatkın.

    elde un var, şeker var. helva için aşçı başının bildiği methodu uygulaması gerek diye düşünüyorum.
  • 512
    acilen geçmemiz gereken hede.

    ileride babel - falcao veya andone - falcao şeklinde oynamamız gereken sistem. kanat oyuncularımızdan biri istisnasız emre mor olmalı. her iki kanatta da topu ayağına isteyen, oyun kuran ve hareketsiz kanat oyuncularıyla, (babel - feghouli) oyun kurabilmemiz zor görünüyor.

    babel ve feghouli ağır şekilde topu rakip kaleye taşıyıp, topu ağır çevirdikleri için, rakip defans ve savunma bloğu yerleşme imkanı buluyor ve rakip savunmayı hazırlıksız bir şekilde dağınık halde yakalayamıyoruz maç içinde. bunu dengelemek için bir kanatta hızlı bir oyuncu, yani emre mor, diğer kanatta oyun kurucu bir kanat yani feghouli ile oynamalıyız. orta sahaya gelince nzonzi kesici rolünde ve uzun boyuyla hava toplarındaki kesiciliği ile ön liberoda olmazsa olmaz durumunda. onun yanına konabilecek çok sayıda alternatifte mevcut.

    falcao'yu 4 bekin kucağında bırakmaktansa o bölgede 2 kişi olmak, hem falcao'yu rahatlatır, hem de rakip stoperleri fazlasıyla rahatsız eder orada. ayrıca falcao'ya yapılabilecek 2li 3lü baskılarda, top almaması için, diğer santrforun çokça gol atabileceği boş alanlar bulmasına neden olacaktır.
  • 513
    lemina, seri, belhanda ve nzonzi 4'lüsünün 2'sinin yedek kalması gerekir, bu kadar iyi oyuncuları kenarda tutma lüksümüz olduğunu düşünmüyorum. olsa olsa 4-4-2'nin elmas formasyonunu yapabiliriz ama beklerimiz dinamik olmadığı için bu sistem de tutmaz. ben fatih hoca'mın 4-4-2'yi sadece sıkışan/gol atmamız gerektiği maçlarda döneceğine inanıyorum.
  • 518
    su anki kadromuza gore en uygun dizilis. bunu birkac yerde dile getirdim, dun parma maniac/tardini bufe/emre ozcan da dile getirince 2. defa ayrica mutlu oldum. *

    99/00 yilindaki baklava orta sahayi oynayacak oyuncular da
    12-13 yilindaki elmander necati arkasindaki emre colak, engin baytar, selcuk inan, felipe melo tarzi bir orta sahayi da oynayacak takim bizde var.

    belhanda sol ic, feghouli sag ic, ortaya lemina/seri, geriye n'zonzi.
    ayni kosulda yedeklerde omer bayram, lemina/seri, emre mor, jimmy durmaz, gibi oyuncular da mevcut. babel'i hamle oyuncusu yapabiliriz, andone ve falcao ileride baslarlar.
  • 520
    her zaman söylüyorum, söylerim, söyleyeceğim, söylemekten bıkmayacağım, 4-2-3-1 veya 4-1-4-1 veya 4-3-2-1 veya 4-3-3 gibi sistemler tek ayağı topal sistemlerdir. neden tek ayağı topal sistemlerdir? çünkü santrforda 1 adamın var. evet yalnızca 1. o açıkta duran oyuncular kanat forvet olabilirler ama onlarda onyekuru gibi ligde sezonda 10-15 arası gol atamazlarsa ligi domine etmen ve ligde şampiyon olman kolay değil. ayrıca o 1 adet santrforun da ligde 20-25 civarı gol atamazsa yine şampiyon olma şansın zor. ayrıca rakiplerin 4lü savunma oynadıkları bir durumu da düşünecek olursak o 4 kişinin kucağına sadece 1 adet santrforunu bırakıyorsun. o 4 kişi senin 1 kişi bekleyen santrforunu orada yiyorlar maç boyunca, hırpalıyorlar, yoruyorlar. haaa bana ibrahimoviç, drogba, levandowski gibi sırtı dönükte oynayabilecek, servis yapabilecek, hem kafa toplarında, hem de yerden şutlarıyla etkili bir santrfor bulursan ileride tek oynatırsın bu 1 adet santrforunu. ama günümüzde bu tarz komple santrfor dediğimiz santrforlar kalmadı. şimdiki santrforları 4lü savunmanın içine atınca orada kayboluyorlar. bir de şu ama 4-2-3-1 veya 4-3-3'te takım sahaya daha iyi yayılıyor, daha iyi parselizasyon yapıyor, takım savunması daha iyi yapılıyor geyiği çıktı son zamanlarda. kardeşim sen attığından fazlasını atıp galip gelmek mi istiyorsun? yoksa ben takım savunmamı çok iyi yapayım, arkada kompakt bekleyip 1 gol atayım 1-0 kazanayım diye mi düşünüyorsun? ikincisini düşünüyorsan senden şampiyon takım olmaz kardeşim bu kadar net. sen garanticisin demektir ve bu sana her zaman maç kazandırmaz. tıpkı barca'nın sürekli tiki taka olayında olduğu gibi. sen kale içine kadar paslaşır şut çekmeyi unutursan rakip kalenin önüne otobüsü çektiğinde ceza sahası dışından ekstra şutlar atmaya programlanmadığından rakibi çözemezsin. tıpkı bunun gibi.

    neyse giriş kısmını geçtikten sonra gelelim gelişme ve sonuç kısmına. evet konumuz 4-4-2. bence bu saha parselizasyonu ve oyuncuların birbirlriyle eşleşmesi muhabbeti tamamen bir safsata. 4-4-2'de ileride biri muhtemelen uzun, diğeri kısmen kısa ama hızlı, aralara girip çıkacak bir santrfor yapısıyla maçı sen domine edersin ve rakibi her daim tehdit etme durumunda olursun. maçın 1. dakikasından 90+lara kadar oyunun içinde olursun ve bu durum sana kendi yarı sahanda sürekli stoper ve kalecilerinle paslaşma durumunu vermez. ileride falcao tek oynarken muslera'nın ileri şişireceği topu falcao indirdi diyelim maçta kime indirebilir? indirdiği topun galatasaray'da kalabilme durumu nedir? falcao'nun tek başına rakibi tehdit etme durumu nedir? 4-4-2'de ise falcao ve andone'nin çapraz koşularla rakibin savunmasını dengesiz yakalanmasını, özellikle falcao'yu 2 hatta 3 savunmacının kapatmaya çalışırken aradan çıkacak ve boşta kalacak olan andone'nin bulacağı pozisyonlar ve rakibe oluşturacağı tehlikeler nedir? şeklinde baktığımızda bile 4-4-2'nin diğer devşirme sistemlerden daha etkili olacağı kesindir. zaten her sistemde üç aşağı beş yukarı savunma ve orta sahaların neler yapacağı, neler oynayacağı belli. tek ileride 2li mi yoksa tek santrfor mu oynandığında bazı şeyler değişiyor günümüz futbolunda. peki şunu sormak istiyorum neden 1-0 geriye düşüldüğünde hemen orta sahadan bir kişi çıkartılır ve 1 santrfor daha oyuna alınır? nedeni basit, gol atmak için, rakibe ilerde basıp, baskı kurup hataya zorlamak ve gol atmak için. doğru mu? doğru. peki o zaman neden maça 2 santrfor başlayıp işi daha ilk yarıda bitirmeye gidilmez ki o zaman? maça 4-4-2 başla, skoru al, gerekirse maçın ikinci yarısı 60. dakikadan sonra 4-2-3-1'e dön. zaten bu 4-2-3-1 sistemi, maçı kazanmak isteme sistemi değil. 4-2-3-1 sistemi ben önce bir maçı tutayım, daha doğrusu maçı tutayımın neti, maçı bir kilitleyeyim sonra duruma göre, maçın gidişhatına göre bir hamle yaparım'dır.

    buradan fatih hocama seslenmek istiyorum. artık maçlara 4-2-3-1 tek ayağı topal sistemiyle başlayıp, maçlara rölantide başlamayalım. 4-4-2 ile başlayalım, atak oynayıp skoru erken bulalım, sonra ikinci yarıda yine sıkıştığımız durumlarda rölanti sistemine yani 4-2-3-1 sistemine dönüş yaparız. bana kalırsa hiç dönüş yapılmamalı ama 4-4-2'nin hiç olmamasından iyidir. zatn bu lanet 4-2-3-1 modası çıktı çıkalı süper ligdeki her takım aynı tornadan çıkmış gibi bu topal sistemi oynuyor ve çok kötü maçlar izliyoruz ligde maalesef.

    edit: ayrıca şunu da eklemeyi unuttum. hani 1 adet santrforumuz 20-25 gol atmalı şampiyonluk için demiştim ya, 4-4-2'de böyle bir zorunluluğunuzda olmuyor. çünkü o ilerdeki 2 adet santrforunuz 15er gol atsalar yine yeterli oluyor. çünkü tek santrforun atması gereken gol miktarını toplamda 2 santrforunuz atsa da yeterli oluyor yani şampiyonluk için. sabırla okuduğunuz için çok teşekkürler. :))
  • 524
    lemina temposunu kazanıp sağ beke geçerse iç sahada muhakkak denememiz gereken diziliş. lemina'nın ilk atılımı marsilya'daydı ve orada birkaç maç sağ bek oynadığını çok net hatırlıyorum.

    2019-2020 sezonunun ilk maçları gösteriyor ki nagatomo savunmada yine işini yapacak ama hücuma gücü yetmeyecek. mariano ise maalesef bitmiş. ve biz linnes yerine mariano'yu seçtik. bu bence çok büyük bir hata. neyse olan oldu.

    muslera - nagatomo - marcao - luyindama - lemina - belhanda/babel - nzonzi - seri - feghouli - andone/babel - falcao.

    bu dizilişin en büyük dezavantajı feghouli'nin kaleye uzaklaşması. ancak topu yeteri kadar ileri yıkabilirsek el mahkum o da kaleye yaklaşacak.

    sağda lemina, solda marcao, göbekte derine gelen nzonzi ve önünde pozisyon alan seri, içeri yaklaşan belhanda, ileride boş koşu atacak andone/babel ve inecek toplara gidecek falcao.

    oyun kurmak oldukça kolay olacaktır. en azından birden çok alternatif var. ileri at pres yap, topla çık, yan ve geri paslarla rakibi çek uzun oyna...

    lemina'yı savunma pozisyonunda beke atıp hücumda orta sahaya doğru yaklaştırıp göbeği iyice güçlendirebiliriz de. sağda zaten feghouli sağ ayağıyla oynayacağı için orta tehdidi olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın