• 5
    galatasaray'ın oynadığı "sistem" üzerinde fazla durulan diziliştir.

    öncelikle mogwainin paylaştığı "oyuncuların en çok topla buluştuğu alanlar" resmine bakalım.

    http://tr.matchstudy.com/...8/1308_ABallPlay.jpg

    burdan görüldüğü üzere sistem 4-4-2'den ziyade 3-1-4-2 gibi görülüyor. esasen sabri'nin bindirmeleri emre'yi daha çok içe ittiğinden, burak'ın da al-ver için daha fazla geriye gelmesi sistemi bu kıvama getirmiştir.

    benim görüşüm, sistemimiz; hocanın kafasındaki oyunculardan maksimum verimi alabileceği diziliştir.*

    selçuk'u 2 sene öncesine döndürebilmek için önünü açmak, emre'yi pas hızımızı arttırabilmek için hucüma yakın bölgelerde oynatmak, burak'ı ofsayttan kurtarabilmek için geriye çekmek, bir nebze de olsa sneijder'e daha fazla şut imkanı yaratmak için sola kaydırmak.
  • 6
    (bkz: cahillik ömür boyu)

    adam, kendi kafasında uydurduğu saçma sapan teorilerle futbol yorumlamaya çalışıyor. neymiş? 4-4-2'nin ileri ikilisi illaki centre forward olmalıymış, şayet birisi second striker (deep lying forward) olursa o sistem 4-4-1-1 olurmuş. tam bir "merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş." örneği. hadi bize filan sormaya utanıyorsun da aç bari wikipedia'ya bak.

    https://i.hizliresim.com/AJLa0v.png

    bak, ne diyor oradaki 4-4-1-1 topic'inde? "a variation of 4–4–2 with one of the strikers playing "in the hole", or as a "second striker", slightly behind their partner."
    şair, burada "4-4-1-1"in bir "4-4-2" varyasyonu olduğunu anlatmaya çalışmış. halbuki sen bize bunun bambaşka bir sistem olduğunu yutturmaya çalışıyorsun. hadi, bize inanmıyorsun da belki wikipedia'ya inanırsın. bu bir.

    ikincisi, 4-4-2'yi seviyor diye eleştirdiğin galatasaray taraftarı da aslında second striker'lı 4-4-2'yi, yani 4-4-1-1'i seviyor. 96-00 döneminde hakan şükür centre forward, arif second striker'dı. 11-12 sezonunda elmander centre forward, necati second stiker'dı. ama sen sanıyorsun ki galatasaray taraftarı iki tane konvansiyonel centre forward'den mütevellit 4-4-2'lere tapıyor. bu senin hüsnü kuruntun, olguları fikrine göre eğip bükmen ya da bilmemezliğin. ilkiyse kötü niyetlisin, ikincisiyse cahilsin. seç, beğen, al.
  • 7
    temel esprisi birbirini pozisyona sokabilecek kadar uyumlu bir forvet ikilisi ve bu forvetlerden en az birinin topsuz oyuna katılabilecek kadar oyunun içinde olmasıdır.

    en büyük handikapı ise ortasaha göbeğinde sadece iki adam bulundurmasıdır. bu sebeple forvetler geriye yardıma gelmezse 4-3-3 türevini oynayan rakibe karşı ortasaha hakimiyetini kaybedersin. hatta ortasahası güçlü bir rakibin varsa forvetler geriye gelse de yine hakimiyeti kaybedersin. çünkü forvetler genellikle savunma yapmayı, alan daraltmayı bilmezler.

    bu durumda bir tercih yaparsın, "ortasaha hakimiyeti bende olmasın ama çok iyi defans yapayım, bir de öyle forvetler oynatayım ki topu aldıkları an ok gibi fırlayıp gol pozisyonu üretsinler" dersin simeone gibi, veya "forvetlerimden biri (elmander) forvet arkası gibi oynasın, topun rakipte olduğu her an defansa yardım etsin" dersin fatih terim gibi. bu taktikler işler.

    ama zağar gibi gezinen iki tane santrfor koyayım, kanattan sürekli orta keseyim, cezasahası içinde çoğalıp seken toplarla pozisyona gireyim dersen sonuç bu olur: https://www.youtube.com/watch?v=eqd2Cl0gLjU

    elinde 4-4-2'ye uygun adam varsa 4-4-2 oynarsın, italya gibi birçok çift yönlü ortasahan ve üçlü defansın kitabını yazmış stoperlerin varsa 3-5-2 oynarsın. robben-van persie'nin 2014'teki hali gibi hücumcuların, sneijder gibi bir pasörün varsa kalan herkesi savunmacı isimlerden seçip 5-3-2 oynarsın. taktik ve diziliş, elindeki kadronun niteliklerine göre belirlenir.

    galatasaray bu sene 4-4-2 uygulayabilir miydi? bence podolski-sinan-umut üçlüsünün hiçbir kombinasyonuyla uygulayamazdı, ki sneijder de rakip kaleden ciddi manada uzaklaşırdı. milli takım 4-4-2 oynayabilir mi? burak-cenk ikilisiyle oynayamaz, yunus mallı mainz'de ara ara santrfor oynamış, çok büyük bir çılgınlık yaparak yunus-cenk ikilisini deneyebilirsin ama muhtemelen hüsranla sonuçlanır.

    dolayısıyla hiçbir kulübün genlerinde4-4-2, 3-5-2, 5-3-2 yoktur. hepimizin gayet iyi bildiği bir örnek, hamzaoğlu geldiğinde 4-4-2'de ısrar etseydi ne sneijder ne de yasin bu kadar parlayamazdı, dördüncü yıldızı da takamazdık. bu sebeple belirli fikirler üzerinde takıntılı olmamak, esnek düşünmek lazım.

    futbolun tek bir doğrusu yok.
  • 15
    --- alıntı ---

    http://www.futbolakademi.net/...oads/2017/09/1-2.jpg

    futbolda en bilinen ve günümüzde de kullanılmaya devam eden formasyonlardan olan 4 – 4 – 2 formasyonu, grafikte de görüldüğü gibi kalecinin önündeki dörtlü defans oyuncusu, dört orta saha ve iki hücumcudan oluşur. defans hattı iki merkez savunmacıdan ve kenardaki bek oyuncularından meydana gelir. orta saha da benzer bir modeli takip eder ve merkez orta saha oyuncularıyla kenarlarda iki kanat oyuncusundan oluşur. hücum hattı da santrfor diye tabir edilen merkez forvet oyuncularından meydana gelir.

    4 – 4 – 2, seneler boyunca ingiliz futboluyla özdeşleştirilmiştir ancak aslında ilk olarak torpedo moscow ve dynamo kiev’de görev yapan rus antrenör victor moslov tarafından literatüre sokulmuş ve sahada uygulanmıştır. moslov, bu formasyonu kuran ve takımı topu kaybettiğinde rakibin topla oynama süresini azaltmak için bir pres oyunu geliştiren yenilikçi bir futbol adamıydı. aynı zamanda oyuncuların beslenmesiyle ve bunun performansa olan etkisiyle ilgilenen ilk antrenörlerden biriydi.

    `4 – 4 – 2’yi benimseyen takimlar`

    http://www.futbolakademi.net/.../09/2-2-1024x538.jpg

    futbolda başarı elde etmek için bir çok takım bu formasyonu kullandı. formasyonlar kültürel ve modaya uygun bir trend takip eder. 4 – 4 – 2 de 1966’da ingiltere’nin kendi evinde dünya kupası’nı kazandığı takım ile anılır. 80’lerin sonunda ve 90’ların başında arrigo sacchi, fabio capello gibi isimlerle hem domestik turnuvalarda hem avrupa’da zaferler yaşayan milan da bu formasyonu kullanıyordu. bu diziliş bugün hala futbol dünyasında yerini koruyor denilebilir. atletico madrid’de diego simeone sık sık 4 – 4 – 2 kullanıyor ve bir kez la liga’yı kazandı bir kez de şampiyonlar ligi finali oynadı. barcelona ve real madrid gibi dünya devi kulüplerle yarışıyordu ve çok önemli işlere imza atmayı başardı.

    muhtemel avantajlari ve kisitlamalari

    avantajları

    `1 –` takımlar savunmada ve hücumda sahaya iyi yayılmış olur ve alanları kontrol edebilir. savunma yapılırken dört defans oyuncusu ve dört orta saha çok iyi yayılarak alan daraltabilir, topa ve rakip hücumcularına baskı uygulayabilir, bir blok oluşturmak için aralarındaki mesafeyi de azaltarak rakibi sekiz savunmacı ve bir kaleciye karşı oynamak zorunda bırakabilir. aynı zamanda iki forvet oyuncusundan biri orta saha bloğuna katılırsa bu beşli bir orta saha anlamına gelir ve rakibin oynayacağı alan sınırlanır, sayıca defansta üstünlük oluşur. bunun sonucunda hücum yapan rakip, ileriye daha çok oyuncu göndermek zorunda kalır ve böylece de kontrataklara müsait duruma gelir.

    `2 –` bu diziliş aynı zamanda geniş alandan, kenarlardan hücum etme opsiyonları ve oyunun yönünü değiştirme olanakları sağlar. kenarlardaki orta saha oyuncuları, merkezdeki oyunculardan gelen destek, kademe ve pas opsiyonları sayesinde kendilerini biraz daha hücuma yaklaştırabilirler. bekler de bindirmeler yaparak hücuma destek verebilirler ve savunma topun kaybedilmesi durumunda defansif destek sağlayabilecek bir orta saha oyuncusunun katılımıyla birlikte üç savunmacı ve bir defansif orta saha şekline döner.

    `3 –` sistem açıkça belirlenen rollere ve sorumluluklara sahiptir. 4 – 4 – 2 ile 4 – 2 – 3 – 1 ‘i kıyaslamanız durumunda derinlik yaratan, geriden top alan iki orta saha oyuncusu ile hücuma daha yakın olan üçlü arasında nasıl farklar vardır? üçlünün forvet ile bağlantı konusunda rolü nedir? bu üçlü geniş alana mı yayılmıştır yoksa dar alanda mı oynar? bu gibi pek çok soru sorulabilir. burada anlatılmak istenen şudur: sisteme daha fazla ünite, blok eklemeniz durumunda saha içindeki karışıklık ve rol sayısı artar. takım halinde iyi işlemek için açık ve düzgün şekilde belirlenen rollere ihtiyaç vardır.

    `4 – 4 – 2 ile gelen kısıtlamalar`

    `1 –` merkez orta saha oyuncuları hem hücumda hem savunmada etkili olmak zorundalar ve bu yüzden bu becerilere sahip olmalılar. örneğin 4 – 2 – 3 – 1’e baktığımızda, hücuma katkı vermesi beklense de defansif görevlerden sorumlu iki orta saha oyuncusu vardır. bu formasyonda durum böyle değildir.

    `2 –` orta sahanın merkezindeki oyuncular aynı zamanda çok iyi iletişim kurmalı ve disiplinli olmalılar. eğer iki oyuncu da destek vermek için hücuma yönelirse ve top kaybı yaşanırsa, rakip için orta sahada derin boşluklar oluşur. bu yüzden hangi oyuncunun hücumu hangi oyuncunun savunmayı destekleyeceğine ve topun arkasında olacağına karar verilmesi için iletişim olmazsa olmaz.

    `3 –` defans, orta saha ve hücum olarak üç ünite şeklinde sahaya yayılmak rakibin muhtemelen bu hatları delip boşluklar bularak hücuma yönelmesi anlamına gelebilir. eğer rakip bir şekilde topu hücuma taşıyabilirse bir anda bir blok yani dört oyuncu oyundan düşebilir.

    `4 –` takımın kanatlar üzerinden, kenarlardan hücum etmesi durumunda öndeki iki forvet oyuncusu üç ya da daha fazla savunmacı artı kaleciyle başa çıkmak zorunda kalacağı için, üçüncü bölgeye daha fazla oyuncu gönderilmesi gerekecek ve bu oyunculara yöneltilen pasların da tam isabet olması gerekecek. eğer bir takım dörtlü savunmaya karşı 4 – 3 – 3 ile oynarsa o ekstra hücumculara sahip olmuş olur. 4 – 2 – 3 – 1 ile oynarsa en uçtaki forvet oyuncusu hemen arkasındaki üçlüyle kombinasyon kurabilir ve hücum etkinliği artabilir.

    --- alıntı ---

    kaynak: http://www.futbolakademi.net/...2ye-genel-bakis.html
  • 17
    18 şubat 2018 kasımpaşa galatasaray maçında ilk yarı hiç de fena oynamıyorken ikinci yarıya 4-4-2'yle başlanması -bence- hataydı. hocanın neden böyle bir şey yaptığına anlam veremedim. serdar'ın sakatlandığı ve donk'un bu sebepten stopere çekildiği söyleniyor ama yedeklerde balta, ahmet ve koray varken iyi işleyen diziliş bozulmamalıydı. maçın kaybedilme sebebi elbette sadece bu değil ama selçuk-tolga ikilisinin koca 45 dakika boyunca orta sahayı tutamayacağı, eren'in ve kanatların bunlara yardım etmeyeceği aşikardı.

    4-4-2 üstünden dönen tartışmalar var bir de. kimisi çağ dışı olduğunu söylüyor kimisi hala işler bir sistem olduğunu. iki tarafın da haklı ve haksız olduğu noktalar var.

    evet, eğer forvet hattını konvansiyonel iki santrfordan oluşturursan ve orta sahan kemik gibi değilse 4-4-2 çağ dışıdır. (bizim düştüğümüz durum buydu.) fakat elinde doğru oyuncu grubu varsa 4-4-2 de an az 4-3-3 veya 4-2-3-1 kadar modern bir sistemdir. (aslında şunu söylemem bile zul. elinde oyuncu olmadıktan sonra 4-3-3 de çağ dışıdır ama 4-4-2'ye karşı anlamsız bir öfke var.)

    4-4-2'nin yıllarca tenkit edilmesindeki başlıca sebep, 2 forvetle oynamanın orta sahadan bir adam eksilteceği ve bunun da takım direncini azaltacağı, savunmayı zedeleyeceği üstünedir ki forvet hattında eren-gomis; orta saha göbeğinde de selçuk-tolga kullanılırsa bu fikri savunan adamı haklı çıkarırsın. lakin ki işin aslı öyle değildir.

    4-4-2'yi futbol tarihinde en iyi kullanan, sıfırdan tesis edip simeone, ranieri, benitez, ancelotti gibi hocalara ışık tutan kişi arrigo sacchi'dir. 80'lerin sonunda uygulamaya koyduğu 4-4-2'yle sadece italya'yı değil avrupa'yı da kendisine biat ettiren bir milan yaratmıştır. üstadın başarısını sadece 4-4-2'yle şerh etmek kendisine haksızlık olur aslında. alan savunması, çapraz pres (conte'nin de euro 2016'da uyguladığı), tümleşik bloklar vs. futbol tarihini değiştiren daha birçok icadı vardır reyizin. ofsayt taktiği de bunlardan biridir mesela. milan'a bunu öyle iyi uygulatmıştır ki 1990'da ofsayt kuralında değişikliğe gidilmesinin baş müsebbibinin kendisi olduğu söylenir. 1989'da real'i 5-0 yendikleri maçtan bir ofsayt tuzağı:

    https://www.youtube.com/watch?v=3Dnx16-tEF4

    neyse, sacchi için ayrı bir yazı lazım; 4-4-2'ye dönelim. bir kere böyle bir mastermind'ın savunmayı güdük bırakacak bir sistem kullanmayacağı kesin. hele ki adam adama savunma yapan ve rakibi yakaladığı yerde çiğ çiğ yiyen 5 savunmacıyla maça çıkılan seksenler italya'sında... 4-4-2 istenildiği takdirde çok iyi bir savunma dizilişidir bir kere. benitez'in bunun hakkındaki "4-4-2, var olan en iyi defansif sistemdir." lafzını veya sacchi'nin milan'daki regista'sı ancelotti'nin real'i çalıştırılırken söylediği "4-3-3 takımın ihtiyaç duyduğu dengeyi sağlamaktan uzak ve ileride pres yapmak için de çok uygun değil. amacımız hücum ederken 4-3-3'ü, savunma yaparken 4-4-2'yi kullanmak." sözünü anımsayalım.

    üzerinden neredeyse otuz yıl geçmesi hasebiyle doğal olarak sacchi'nin 4-4-2'sinin mazide kaldığı düşünülebilir, o yüzden atletico ve leicester'a bakalım. aslında sacchi'nin prensiplerinin pek de değişmediğini görelim.

    şimdi şu, sacchi'nin 4-4-2'si: https://i.hizliresim.com/VrrqMr.jpg
    şu, simeone'nin la liga şampiyonu atletico'su: https://i.hizliresim.com/A11RPq.jpg
    bu da premier lig şampiyonu leciester: https://i.hizliresim.com/NZZvRY.jpg

    simeone her ne kadar atletico oyuncusu olarak hatırlanıp hocalığıyla da bunu perçinlese de oyunculuk kariyerinin çoğu italya'da geçmiş biri. avrupa'ya 1990'da pisa'ya transfer olarak adım atıyor. arada sevilla ve atletico yapıp 96'da inter'e transfer olarak tekrar italya'ya dönüyor. (zaten inter'liler kendisini çok sever, kendisi de inter'e karşı boş değildir ve bir gün inter'i çalıştırmanın hayali olduğunu söyler.) 99'da lazio'ya gidiyor, burada 4 yıl oynayıp tekrar atletico ve sonrasında arjantin yaparak emekli oluyor. teknik direktör olarak avrupa'ya açılması da aynı futbolculuğu gibi yine italya üzerinden. 2011'de kariyerinin en önemli bölümü olarak tarif ettiği ve takımı küme düşmekten kurtardığı bir catania macerası var. yani italyan futboluyla son derece haşır neşir bir adam simeone. atletico'da oynattığı futbolu italyan işine benzeten de çoktur. zamanında paulo fonseca atletico'yu "ispanya'da oynayan bir italyan takımı." olarak betimlemişti mesela. ranieri de "leicester'ı atletico modeli üzerinden inşa ettim. onlar bir ispanyol takımı değil, italyan takımı." demişti. trapattoni "simeone'nin kötü futbol oynattığı büyük bir yalan. biz aslında birbirimize benziyoruz. aynı mantaliteyi paylaştığımızı söylersem kabalık etmiş olmam herhalde." diyerek el cholo'ya selam çakmıştı. gattuso'nun da "günümüzde italyan hocalar bize ait elli yıllık defansif anlayışı terk edip başkalarını taklit etmeye çalışıyorlar ama elin mourinho'su ve simeone'si bizim futbolumuzu oynatmıyor mu?" diyerek italyan hocaları topa tuttuğunu hatırlayalım.

    ranieri zaten bilindiği gibi italyan. napoli, fiorentina, parma, juventus, roma, inter, valencia, chelsea, atletico, monaco gibi bir dünya büyük kulüp çalıştırmış olsa da leicester'la olan şampiyonluğunu ve fiorentina günlerini bir kenara bırakırsan kariyerini tanımlamak için kullanılabilecek en iyi sözcük "vasat" olur herhalde.

    biri italyan, öteki italyan tandanslı bu iki hocanın sacchi'nin milan'ının mirasını yaşattığını söylemek mümkün. üç takım arasındaki oyuncu tiplemeleri bile üç aşağı beş yukarı aynı.

    sağlam kaleciler (libero tipi olmalarına gerek yok): galli, courtois, schmeichel
    enerjik bekler (denge açısından biri daha defansif): tassotti, maldini; juanfran, filipe luis; simpson, fuchs
    birisi daha teknik olmak üzere iki canavar stoper: costacurta, baresi; miranda, godin; morgan, huth
    birisi basan (anchor) diğeri dağıtan (regista) iki merkez orta saha: riijkard, ancelotti; gabi, tiago; kante, drinkwater
    birisi akışkan biri teknik ama ikisi de merkeze yardımcı kenarlar: donadoni, colombo; adam turan, koke; mahrez, albrighton
    safkan golcü ve çalışkan-pres yapan-oyun kuran ikincil forvet: van basten, gullit; costa, villa; vardy, okazaki

    yukarıdaki üç takımın yanına bizim 2011-2012 yılında şampiyon olan ve bence 2000 döneminden sonra en baskın futbolu oynayan takımı da ekleyebiliriz. sağlam kaleci: muslera / enerjik bek: eboue / defansif bek: balta / lider-teknik stoper: ujfa / markeci, hamleci stoper: semih / basan orta saha: melo / regista: selçuk / akışkan kenar: emre / teknik kenar: engin / safkan golcü: baros / presçi forvet: elmander

    (tipleme-oyuncu eşleştirmelerine birkaç ekleme-çıkarma yapılabilir elbet ama yukarıdaki kadrolarla birebir mukayese açısından ben böyle tanzim ettim.)

    sistemin oyun prensiplerine gelince çok şey söylenebilir ama iki husus çok önemli:

    1. kanatlar caniggia, overmars tarzı klasik açık veya kanat forvet değil de orta saha özelliklerini haiz adamlar olacak + bu sistemde trequartista olmadığı için yeri geldiğinde oyun kuracaklar, kilit pas atacaklar, ara pas akıtacaklar.

    2. forvetlerden biri pres yapmaktan gocunmayacak. (hatta ikisi birden böyle olursa daha evla: elmander-necati) orta sahayı beşleyecek, top sürecek, bağlantı vazifesi görecek.

    bunlar sağlandıktan sonra 4-4-2'nin işlememesi için bir sebep yok. teoride 2 kişiden oluşan orta saha pratikte 5'lenir ki bu takımın savunmasını taş gibi yapar. leicester 2016 şampiyonu olduğunda ligin en az gol yiyen 4 takımından biriydi. (manu-tottenham: 35 / arsenal - leicester 36.) atletico, 2014'te la liga şampiyonu olduğunda 26 golle ligin en az gol yiyeniydi. aynı şekilde biz 2011-2012 şampiyonu olduğumuzda yediğimiz gol 24'tü ki en az gol yiyen ikinci takım olan fenerbahçe'den 10 gol daha az yemiştik.

    ...

    demek istediğim şu ki dizilişin moderni veya iptidaisi olmaz. 3-5-2 öldü dersin, bir de bakarsın ki juventus şampiyonlar ligi finaline çıkmış; italya, euro 2016'da ispanya'yı ve belçika'yı tokatlıyor. 3-4-3 bitti dersin, chelsea gider bu sistemle premier lig'i kazanır. 4-4-2 çağ dışı dersin atletico la liga'yı, leicester premier lig'i kazanmış.

    mevzu tamamen elindeki kadroyla bağıntılı.

    kadron kalitelidir, 2011-2012'deki gibi dominant bir şekilde süper lig şampiyonu olursun. (biz)
    kadron daha kalitelidir, onca büyükbaş arasından sıyrılıp premier lig şampiyonu olursun. (leicester)
    kadron çok daha iyidir; barça-real ikilisini geçer la liga şampiyonu olur, üstüne iki kez şl'de final oynarsın. (atletico)
    kadron olağanüstüdür, hocan da dahidir; üst üste 2 kez şl'yi kazanır, daha mühimi dünya futbol tarihini değiştirirsin... (milan)

    fakat...

    orta saha özelliklerini haiz forvetin yoksa, kanatların merkeze yardım eden cinsten değil de sıfıra inen cinstense, merkez orta sahalarından biri fizik olarak bitik diğeri teknik olarak eksikse gider kasımpaşa'ya yenilirsin.

    fatih hoca'nın şu oyuncu grubuyla bu diziliş üzerinde daha fazla ısrar etmemesi temennisiyle...
  • 18
    daha önce bir futbol maçı izlememiş kişiye simetriler, parseller üzerinden 4 4 2 dizilişi anlatıldığında kişinin hayal dünyasında linkteki gibi bir oyun canlanması muhtemeldir.
    https://resmim.net/f/TxoNhb.jpeg
    forvet, kanat ve sol orta sahanın kosünüsüne... neyse neyse. 4 4 2 iyi diziliştir ama oynamak için 2 adet (bakın yemek kaşığı ya da su bardağı demiyorum, adet diyorum. ) forvet gereklidir. '' forvet''.
    hani ortasaha özellikli kanat oyuncularını falan geçtim.
    biz forvet kısmında sıfır dememek için kaleciyi de taktiğe katan takımız. 1 4 6 oynuyoruz diyoruz soranlara.
  • 20
    2019-2020 spor toto süper lig cemil usta sezonu'nda oynamamiz gerektigini dusundugum sistemlerden biridir efendim.

    nedir 4-4-2, once onu anlamamiz gerekiyor aslinda.

    thierry henry'nin, guardiola'nin oyun felsefesini anlattigi bir video bircogumuzun malumudur. peki ne anlatiyor henry? 2. ve 3. bolgelerden bahsediyor ve guardiola'nin onlara; "benim gorevim topu 3. bolgeye nasil tasiyacaginizi gostermek. 1. ve 2. bolgede benim dediklerimi yaparsaniz, 3. bolgede serbestsiniz. zira o serbestligi kendi yeteneklerinizle gole cevirebileceginiz bosluklar bulacaksiniz." (direkt bir ceviri degil bu yazdigim, henry'nin anlattiklarina gore kendi yorumum da var)

    peki 4-4-2 anlatmak icin, niye 4-3-3 hastasi guardiola'nin oyun felsefesinden ornek verdim?

    cunku oyuna hakim olmanin (topa degil) yolu, 2. bolgeye hakim olmaktan geciyor. ve 100 milyonlarca euro'nuz veya alt yas kategorilerinden beri a takim ile ayni sistemi oynatarak yetistirdiginiz oyunculari bekleyecek (ajax modeli) sabra sahip bir futbol kulturunuz yoksa, 4-4-2 sizi - yani bizim gibi takimlari - hedefinize ulastiracak en kisa yoldur.

    4-4-2, takim olarak kompakt kalmanizi, dolayisiyla orta sahada daha guclu olabilmenizi, top rakipteyken uygulanacak alan parselasyonu ile minimum enerji sarfiyatli 2. bolge kontrolunu, top sizdeyken de oyunu istediginiz gibi ve istediginiz kadar genisletebileceginiz, kolay uygulanabilir bir sistemdir.

    http://gss.gs/tlv.jpg

    bizim de uygulamamiz gerektigini dusunme sebeplerim;

    1. babel: oyun akli geregi, babel'i sol kanatta oynatmanin, onu bir nevi hapsetmek oldugunu dusunuyorum. leipzig macinda da gordugumuz gibi, babel kaleye ne kadar yaklasirsa, o kadar verimli oluyor. aslinda fatih hoca bunu gecen sene emre akbaba transferi ile uygulamak istemis, bunun sinyallerini de basin toplantisinda "belhanda'nin yerine alinmadigini, emre'nin gole daha yakin pozisyonda oynayacagini" soylerek vermis; ama hem eren/sinan ikilisinin istenilen duzeyde olmamasi, hem emre'nin uzun sureli sakatlanmasi, hem de feghouli'nin o donemdeki bitik goruntusu hocayi bu fikirden vazgecirmisti.

    2. belhanda/feghouli: ikisine de fransa altyapisinda ogretilen seylerden biri, sikisan oyunda kanattan oyun kurabilmek. ve ikisi de cizgiye basmayi degil, iceride durmayi seviyorlar. fatih hocanin takim boyunu 30 metrenin altina cekme arzusunu da denkleme dahil eder, beklerimizin de sanilanin aksine wing-back degil full-back oldugunu goz onunde bulundurursak, top bizdeyken ortaya soyle bir tablo cikacaktir...

    http://gss.gs/2jz.jpg

    boylelikle; hem top rakipteyken alani parselledigimiz hem de top bizdeyken bekleri ileri cikarmadan 3. bolgede yeterli seviyede sayica ustunluk kurabildigimiz icin, her iki durumda da 2. bolgenin kontrolunu elimizden birakmamis olacagiz.

    ayrica bu sistemde, seri'nin yanina alinacak/kiralanacak bir adet duncan ve alani dogru parselleyecegimiz icin pres yapmasina cok ihtiyac duymadigimiz, 14 ve 17. zone'lardaki becerileri ile rakiplerin korkulu ruyasi olacagini dusundugum babel - falcao ikilisi ile bizi uzun zamandir hasret kaldigimiz sampiyonlar liginde ust turlari gorme hedefimize bir adim daha yaklastiracaktir.
  • 21
    beklenen, özlenen ve turkiye'de galatasarayimiz ile özdeslesmis sistem. 96-2000 yillarinda lige ve avrupa'ya damga vurdugumuz yillarda 4-3-3 ile birlikte siklikla kullandigimiz sistem ve sonra. fatih terim'in 3. dönemi ve elmander, baros, umut bulut ile yeniden donus yaparak yenilmez bir takim yarattigimiz sistem.

    benim gibi bircok taraftarin da halen bu sisteme ne kadar özlem duydugunu sonuna kadar hissedebiliyorum. önde hem rakibe basan hem de skor uretebilen guclu santraforlariniz varsa kesinlikle vazgecmeden israrla oynamaniz gereken bir sistemdir. bu sezon bu sistemi oynayabilir miyiz bilmiyorum, eldeki kadroya ve yapilan transferlere bakarsak bu sezon da bu sistemi oynamamiz zor gorunuyor, cunku bu sistemin en önemli parcasi olan önde basan, guclu ve skorer santraforlarimiz yok. falcao eger gelirse bu durum degisir mi bilmiyorum ancak asagidaki 11 ile en azindan birkac mac bu sistemin denenmesi taraftariyim.

    https://galatasaray11.com/eleven/52605

    sol kanadi belhanda'ya sag kanadi ise feghouli'ye emanet edip, orta ikilide ise nzonzi ve seri'yi kullanabiliriz. öndeki ikili ise falcao ve babel olabilir. bu sekilde yasli ve temposu gun gectikce dusen beklerimizin de etkinligini artirabiliriz. bekleyip gorecegiz.
  • 23
    dizilişten ziyade anlayış olarak taraftarın benimsediğini düşünüyorum. zira bu dizilimle oynamak için önde baskı ve kompakt oyun anlayışı şart. üstelik orta saha 4'lüsünün hepsinin orta saha özellikli olması gerek ki, bu da topa hükmetmeyi sağlaması açısından elzem.

    bu dizilişin taktiksel olayı;
    4 orta saha merkez özellikli oyuncu,
    beklerin hücum beki olabilmesi (çünkü sol ve sağ kanat oyuncuları orta saha özellikli olduğundan kanat bindirmeleri yapacak bekler gerekir),
    santrfor ikilisinin en az birisinin daha pres özellikli olmasıdır.

    4-4-2 ile yıllardır dünya futbolunda bir yer edinmiş simeone'nin atletico'sunun yeni sezondaki kadrolarını inceleyelim (bu sezona diziliş olarak net bir 4-4-2 ile başlamamış olsalar da taktiksel anlayış olarak çok farklı değil).

    ligin ilk maçında* getafe karşısındaki onbirin sahaya yayılışı: https://gss.gs/vmB.png

    daha ziyade 4-1-2-1-2 gibi bir dizilim söz konusu. ön libero olarak partey oynadığı için bu tercih edilmiş. net bir 4-3-1-2 dizilişini ön libero partey'in yerine oynayan daha merkezi orta saha llorente sebebiyle eibar maçında* görebiliriz: https://gss.gs/LpR.png

    bu iki maçtaki dizilimin ortak özelliği orta sahada oynayan 4 oyuncunun da net orta saha özellikli olması (belki lemar biraz forvet özellikli. zaten simeone'nin net 4-4-2 oynamama sebebi lemar'dır. dikkat edilirse saul ve koke sağ ve sol iç olarak oynuyorlar. bu iki oyuncu geçen seneden beri orta sahanın sol ve sağında oynamaya devam ediyorlar.

    bu iki oyuncu da aslında merkez orta saha özellikli oyunculardır.

    bu iki maçın bir diğer ortak yönü beklerin kanat bek gibi oynayabiliyor oluşu. trippier ve lodi (kısmen de olsa) kanat bindirmeleri ile takımın oyununu enine genişletme ihtiyacını giderebiliyorlar.

    ve ileride joao felix. her yere basabilen, takım presini önde başlatabilen oyuncu.

    kabaca 4-4-2 oyununu oynayabilmek için barındırmanız gereken özellikler bunlar. üstelik bu özelliklere sahip bir takımsanız rahatlıkla 3-5-2'yi de oynayabilirsiniz. tıpkı atletico'nun leganes maçında* yaptığı gibi.

    https://gss.gs/HWq.png

    ilginçtir bu oyunda merkez orta saha olarak bildiğimiz saul 3-5-2' nin sol kanadı. lemar'ın da sola kaymasıyla orayı güzel idare edebildi.

    3-5-2 deyince akla barzagli chiellini bonucci savunmasına sahip juvesi geliyor elbette. ancak juve de son dönemde çift forvetini koruyarak 4-4-2 dizilimini tercih edebiliyor. örneğin son napoli maçındaki* diziliş şöyleydi.

    https://gss.gs/jCJ.png

    isimler değişse de roller değişmiyor görüldüğü gibi.

    matuidi kimdir? bildiğimiz defansif orta saha. olmadı 8 numara. peki 4-4-2'de ne oynuyor? sol kanat! yine 4 orta saha özellikli 4'lü orta saha hattı. bekler cancelo ve sandro biraz önceki tarife uyuyor. mandzukic tam 4-4-2'nin forveti ama biraz yaşlandı derseniz dybala oynayabilir.

    bakınız iki forvet özellikli kanat da kadronuzda yer alıyor ise 4-4-2'den kolayca 4-3-3'e dönebilirsiniz. zira beklerin felsefesi değişmiyor. 4-4-2'de iki kanatta oynayan orta sahalar sağ ve sol iç olarak konumlanıyor. bu sefer forveti 2 değil 3'e çıkarıyorsunuz (santrfor değil forvet bahsettiğim).

    örnekse juventus'un parma maçı*: https://gss.gs/ITx.png

    bakınız bekler hücumcu, 4-4-2'nin sol kanadı matuidi sol içe evrilmiş. forvet 3'lüsünün ikisi kanat özellikli (ronaldo ve douglas costa) birisi santrfor özellikli.

    yani demem o ki kadronuzda orta saha çokluğu ve biri forvet özellikli santrfor olmak üzere 2 iyi santrforunuz var ise 4-4-2 esnek bir oyundur. 4-3-3, 3-5-2 gibi dizilişlere de elverişlidir.

    bütün bu anlattıklarımın ışığında, andone ve lemina transferlerinin de gerçekleştiğini varsayarak, galatasaray için 4-4-2 olabilir mi diye beyin jimnastiği yapalım.

    orta saha 4 lüsünün belhanda-nzonzie-seri-lemina'dan oluştuğunu düşünelim.
    https://galatasaray11.com/53151

    belhanda favre'nin nice'inde sol kanat oynuyordu. oyunu da gayet sol içe uygun bir oyundu. lemina da sağ bek oynamışlığı olan orta 4'lünün sağ kanadını götürebilecek kapasitesi olan bir oyuncu. bu iki oyuncu içeriye devrildiğinde mariano ve nagatomo'nun kanatları etkin kullanması da olası. andone'nin pres özellikli santrfor olabileceğinden de kuşkum yok. adem'in andone'yi babel'in de falcao'yu yedekleyebileceğini düşünüyorum.

    üstelik meşhur 2011-2012 sezonu galatasaray'ın 4-4-2'sinin orta sahası emre çolak-melo-selçuk-engin olduğunu düşünürsek şu anki orta sahanın daha etkili olacağını düşünmek saçma değil. belki riera ve eboue gibi iki özel bek performansını almak güç olabilir. ancak denemeye değer olduğunu düşünüyorum.

    üstelik maç içerisinde emre mor ve babel gibi hamleler ile 4-3-3'e geçmek mümkün.
    https://galatasaray11.com/53152

    buradaki en büyük sorun takımın en önemli oyuncusu feghouli. onu harcamak imkansız. bu durumda da atletico'nun lamar'ı harcamadığı gibi bir 4-3-1-2 anlayışı düşünülebilir mi? sol iç seri, sağ iç lemina, ortada nzonzie ve önlerinde feghouli dizilimi ile tıpkı atletico'nun lamar'lı sistemi hayata geçirdiği model düşünülebilir.
    https://galatasaray11.com/53153

    dizilimleri değiştirebileceğimiz fakat önde baskılı anlayışın değişmediği bir takım olabilir galatasaray. 4-4-2 de bunun önemli bir parçası haline gelebilir. güzel bir hikaye olur.
  • 24
    fatih terim'in en sevdiği sistem. yani en azından eskiden öyleydi.

    şu anda 4-1-4-1 veya 4-3-3 gibi diziliyoruz sahaya. skoru bulunca 5-4-1 falan yapıyordu hoca bir ara.

    uzun süredir 2011-2012 gibi bir 4-4-2 göremedik hocadan.

    burada tabii o sezonki oyunculara benzer isimler olmaması bahane edilebilir ama belki de hoca vazgeçti bu sevdadan bilemiyorum.

    yalnız fatih terim'in muslera'dan sonra tahtaya ilk yazdığı ve en güvendiği iki isim şu anda feghouli ve belhanda.

    bu ikili varken belhanda'yı bir kenara atarak engin baytar çıkarmaya çalışıp 4-4-2 dener mi? bilemiyorum.

    keza feghouli de 4-4-2 kanadı olabilir mi meçhul?

    bir de johan elmander'imiz yok pek tabii. andone enerjik bir isim ama elmander'in yaptığını yapabilir mi? falcao ile uyumları nasıl olur bilemiyorum.

    babel ileri ikilide olursa hücum pres ne kadar işler o da meçhul?

    yalnız son 10 yılda izlerken en çok keyif veren takım da 4-4-2 oynayan o takımdı.

    https://gss.gs/73q.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın