248
temel esprisi birbirini pozisyona sokabilecek kadar uyumlu bir forvet ikilisi ve bu forvetlerden en az birinin topsuz oyuna katılabilecek kadar oyunun içinde olmasıdır.
en büyük handikapı ise ortasaha göbeğinde sadece iki adam bulundurmasıdır. bu sebeple forvetler geriye yardıma gelmezse 4-3-3 türevini oynayan rakibe karşı ortasaha hakimiyetini kaybedersin. hatta ortasahası güçlü bir rakibin varsa forvetler geriye gelse de yine hakimiyeti kaybedersin. çünkü forvetler genellikle savunma yapmayı, alan daraltmayı bilmezler.
bu durumda bir tercih yaparsın, "ortasaha hakimiyeti bende olmasın ama çok iyi defans yapayım, bir de öyle forvetler oynatayım ki topu aldıkları an ok gibi fırlayıp gol pozisyonu üretsinler" dersin simeone gibi, veya "forvetlerimden biri (elmander) forvet arkası gibi oynasın, topun rakipte olduğu her an defansa yardım etsin" dersin fatih terim gibi. bu taktikler işler.
ama zağar gibi gezinen iki tane santrfor koyayım, kanattan sürekli orta keseyim, cezasahası içinde çoğalıp seken toplarla pozisyona gireyim dersen sonuç bu olur: https://www.youtube.com/watch?v=eqd2Cl0gLjU
elinde 4-4-2'ye uygun adam varsa 4-4-2 oynarsın, italya gibi birçok çift yönlü ortasahan ve üçlü defansın kitabını yazmış stoperlerin varsa 3-5-2 oynarsın. robben-van persie'nin 2014'teki hali gibi hücumcuların, sneijder gibi bir pasörün varsa kalan herkesi savunmacı isimlerden seçip 5-3-2 oynarsın. taktik ve diziliş, elindeki kadronun niteliklerine göre belirlenir.
galatasaray bu sene 4-4-2 uygulayabilir miydi? bence podolski-sinan-umut üçlüsünün hiçbir kombinasyonuyla uygulayamazdı, ki sneijder de rakip kaleden ciddi manada uzaklaşırdı. milli takım 4-4-2 oynayabilir mi? burak-cenk ikilisiyle oynayamaz, yunus mallı mainz'de ara ara santrfor oynamış, çok büyük bir çılgınlık yaparak yunus-cenk ikilisini deneyebilirsin ama muhtemelen hüsranla sonuçlanır.
dolayısıyla hiçbir kulübün genlerinde4-4-2, 3-5-2, 5-3-2 yoktur. hepimizin gayet iyi bildiği bir örnek, hamzaoğlu geldiğinde 4-4-2'de ısrar etseydi ne sneijder ne de yasin bu kadar parlayamazdı, dördüncü yıldızı da takamazdık. bu sebeple belirli fikirler üzerinde takıntılı olmamak, esnek düşünmek lazım.
futbolun tek bir doğrusu yok.
en büyük handikapı ise ortasaha göbeğinde sadece iki adam bulundurmasıdır. bu sebeple forvetler geriye yardıma gelmezse 4-3-3 türevini oynayan rakibe karşı ortasaha hakimiyetini kaybedersin. hatta ortasahası güçlü bir rakibin varsa forvetler geriye gelse de yine hakimiyeti kaybedersin. çünkü forvetler genellikle savunma yapmayı, alan daraltmayı bilmezler.
bu durumda bir tercih yaparsın, "ortasaha hakimiyeti bende olmasın ama çok iyi defans yapayım, bir de öyle forvetler oynatayım ki topu aldıkları an ok gibi fırlayıp gol pozisyonu üretsinler" dersin simeone gibi, veya "forvetlerimden biri (elmander) forvet arkası gibi oynasın, topun rakipte olduğu her an defansa yardım etsin" dersin fatih terim gibi. bu taktikler işler.
ama zağar gibi gezinen iki tane santrfor koyayım, kanattan sürekli orta keseyim, cezasahası içinde çoğalıp seken toplarla pozisyona gireyim dersen sonuç bu olur: https://www.youtube.com/watch?v=eqd2Cl0gLjU
elinde 4-4-2'ye uygun adam varsa 4-4-2 oynarsın, italya gibi birçok çift yönlü ortasahan ve üçlü defansın kitabını yazmış stoperlerin varsa 3-5-2 oynarsın. robben-van persie'nin 2014'teki hali gibi hücumcuların, sneijder gibi bir pasörün varsa kalan herkesi savunmacı isimlerden seçip 5-3-2 oynarsın. taktik ve diziliş, elindeki kadronun niteliklerine göre belirlenir.
galatasaray bu sene 4-4-2 uygulayabilir miydi? bence podolski-sinan-umut üçlüsünün hiçbir kombinasyonuyla uygulayamazdı, ki sneijder de rakip kaleden ciddi manada uzaklaşırdı. milli takım 4-4-2 oynayabilir mi? burak-cenk ikilisiyle oynayamaz, yunus mallı mainz'de ara ara santrfor oynamış, çok büyük bir çılgınlık yaparak yunus-cenk ikilisini deneyebilirsin ama muhtemelen hüsranla sonuçlanır.
dolayısıyla hiçbir kulübün genlerinde4-4-2, 3-5-2, 5-3-2 yoktur. hepimizin gayet iyi bildiği bir örnek, hamzaoğlu geldiğinde 4-4-2'de ısrar etseydi ne sneijder ne de yasin bu kadar parlayamazdı, dördüncü yıldızı da takamazdık. bu sebeple belirli fikirler üzerinde takıntılı olmamak, esnek düşünmek lazım.
futbolun tek bir doğrusu yok.