resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 19097
    3 mart 2019 bb erzurumspor galatasaray maçında iki puanı kendi elleriyle bırakmış hocamız.

    --- alıntı ---
    ilk 11'e bakınca gördüğüm kadarıyla fatih terim'in rakibi oldukça küçümsediği maç. maç eksiği olan emre akbaba'nın ilk 11'de olmasından ve orta sahanın defansif yükünün tek başına ndiaye gibi savruk bir adama bırakılmasından ben bunu anladım. bu maç fernando oynayamıyorsa bile donk'un mutlaka 11'de başlaması gerekiyordu. akhisar gol atamadı ve tehlikeli ataklar da bulamadı. ama her rakip atakta takım olarak geriye dönüp sıfırdan oyun kurup yeniden rakip alana yerleşmek zorunda kaldık. maça başladığımız oyun anlayışı gidişata göre oyunun devamında dönmemiz gereken anlayıştı. neyse ki bir son dakika mucizesiyle olabilecek en güzel kapanışı yaptık. terim'in sonuna kadar arkasındayım, ama bu maçtaki olası bir puan kaybı kendisine yazılırdı.
    --- alıntı ---

    yukarıdaki entry'i 24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçı için girmiştim. erzurumspor maçında da aynı hataları tekrarlamakla kalmadı fazlasını yaptı.

    orta sahamız donk olmadan çok yumuşak. rakip yaldır yaldır üzerimize geliyor. orta sahada rakibi karşılayacak oyuncumuz yok. maçın yapıldığı iklim zaten malum. buna rağmen selçuk-ndiaye gibi yumuşak bir ikiliyle maça çıkıyoruz. donk hiçbir şey yapmasa en azından rakibin uzun toplarında kafaya çıkıyor. son iki maçtaki orta sahamızda rakibi korkutacak kimse yok. rakibi korkutup sindireceğimiz yerde resmen adamları hücum yapmaya davet ediyoruz. büyük takımı büyük takım yapan rakiplerine korku salmasıdır. erzurumspor değil bizden korkmak maç 0-0'ken bizi yenmek için oynadı.

    selçuk ve semih neden bu takımda olduğunu anlayamadığım adamlarken bir de ilk 11'e yazılıyorlar. linnes yorgun olabilir. ama linnes'in dinlendirileceği maç bu maç mı? eğer 45 dakika oynayabiliyorsa 90 dakika da oynar. en kötü ihtimalle semih kadar oynar. linnes yokken tek kanadı kırık kuş gibiydik. selçuk artık sözleşmesi için gün saymaktan başka bir şey beklemememiz gereken bir oyuncu. hele de yanında ndiaye gibi savunma yönünden açıklarını kapatamayacak biri olunca hiç çekilmiyor. orta sahanın gerisine geldiği her an zarar. ilerde de 10 tane pas atacak da biri isabetli olacak asist yapacak...

    emre akbaba içerdeki akhisar maçında bile 45 dakikayı zor çıkarırken oyuncuların ayakta duramadığı erzurum'da kurtarıcı olarak oyuna giriyor. hoca, selçuk oynarken orta sahanın yeterince yumuşak kalmadığını düşünmüş ki sakatlıktan yeni çıkmış oyuncuyu oynatıp daha da yumuşak hale getirmek istedi. emre iyi bir oyuncu. ama bu kadar anlam yüklenen olayını gerçekten anlamıyorum. herkeste emre gelip bizi tek başına şampiyon yapacakmış gibi bir heyecan var. nedir bu acele? az sabret, adam hazır olduğunda oynasın. şu zeminde oynayıp sakatlansa iyi mi olacak?

    bir takım hiç mi korner kullanamaz? kornerleri kimin kullanacağı bile belli değil. her kornere farklı bir oyuncu "bu sefer ön direğe ben atçam" diye koşuyor. maç boyunca arka direğe tek korner kullandık, onda da tüm takım öne koştu. ben stoper olsam korner için ileri çıkmaya harcadığım enerjiye acırım. "bütün kornerleri luyindama'ya atın" desen en azından bir duran top taktiğimiz olur.

    hoca'nın sinan gümüş takıntısını anlamıyorum. ilk yarı inatla her maça ilk 11 yazılıp feghouli'nin yüzüne bakılmazken şimdi de forvet transferlerinin ardından sinan'ın yüzüne bakılmıyor. adam hiçbir şey yapmasa pozisyona giriyor. şu maça 11'de başlayan ve sonradan giren toplam 14 oyuncudan daha mı az gol atma şansı var bu adamın? hazır olmayan emre gireceğine kenarda bekleyen sinan girsin işte oyuna. en azından iki şut çeker, galip gelmek için bir şeyler yaptık dersin.

    diagne, kostas'ın yerine girmese de birinin çıkışı ile diğerinin girişi arasında sadece 7 dakika var. yani kostas'ın yerine girdi demek taktiksel anlamda yanlış olmaz. diagne oyuna girerken inşallah kostas çıkmaz dedim. selçuk çıkınca da hocanın daha önce donk'u forvete alıp top şişirdiği maçlar* aklıma geldi. hemen ardından da kostas oyundan çıktı. benim merak ettiğim kostas'ın yapamadığı neyi diagne'nin yapmasının beklendiği. kostas'ın o an sakatlığı veya yorgun bir görüntüsü de yoktu. en azından oyunun içine daha fazla girmeye çalışan bir oyuncu sahadaydı. iki oyuncu birlikte sahada kalsa en azından hoca bir şey deniyor derdim. ama aynı şeyi bir de farklı bir oyuncuyla denemek anlamsız oldu. sırf değişiklik yapmış olmak için hoca kostas'ı oyundan aldı.

    kendisine ben de güveniyorum. ama güvenmek eleştirmeye engel değil. ne yazık ki kendisi aldığı 10 maçlık cezadan döndüğünden beri teknik direktörlüğü unutmuş gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın