ali sami yen ve metin oktay'dan sonra galatasaray'ın sembolü.
yahu arkadaş, millet mağlubiyet sonrası bir hışımla gelmiş sinirle bir şeyler karalamış diye yazmayayım ters düşmeyelim diyoruz ama olay farklı bir boyuta geldi.
bu takımın teknik direktörü olarak oynanan kötü futbolun tabiki sorumlularından biridir bu kesin fakat...
yahu siz nerden biliyorsunuz terim'in rakip takım analizi yapmadığını, rakip takım oyuncularına özel önlemler almadığını? her rakip takım çalışan özel önlemler alan maç kazanacak, daha iyi oynayacak diye bir şey mi var? erzurum her geldiği pozisyonda tehlike mi yarattı? bugün enerjisi düşük diyenler ceza alınca da daha sakin olmalı takımı yalnız bıraktı gibi argümanlarla eleştirdi burada biraz tutarlı olalım. olay yaşta ise dünyadaki genç ve en enerjik teknik direktörler'in başında gelen klopp neredeyse 7 puandan şampiyonluk veriyor şu sıralar ingiltere'de açın bakın. aynı şekilde almanya'da favre'nin dortmund'unun ve portekiz'de porto'nun bir çöküş durumu var. bu adamlar hiç rakip analizi yapmıyor herhalde veya teknik adamlarının enerjileri bitik(!).
neymiş türkiye'de kimse hesap soramazmış kendisinden, bugüne kadar okuduğum en saçma eleştiri noktası da bu oldu.
1. adam bok gibi oyuncu havuzuna sahip milli takımı aldı avrupa'ya götürdü. son dünya kupası finalisti hırvatistan ve ispanya'nın olduğu grubtan üstelik de hain bir futbolcu grubuna rağmen kıl payı gruptan çıkaramadığı için topla tüfekle tweetle ne varsa geldiler. ayrıldıktan ve yerine taktik bilgisi üst düzey biri getirildikten sonra kendi dengi takımların bulunduğu ligde türkiye küme düştü.
2. bir tacizci sapık tarafından, ölmüş babasının kendisine emanet ettiği kadın tacize uğradığı için 3 kişiyle onlarca kişinin olduğu mekana gitti, tacizci sapığı dövüp mekandan ayrıldı. medya bunu mekan basma olarak servis etti, dayak yediği yazıldı, tacizci sapığın heykeli yapıldı ve tüm medya terim'i suçlu ilan etti.
3. milli takım'dan istifa ettiğini açıkladı, sırf itibarını zedelemek adına istifası kabul edilmedi aradan bir hafta geçmeden kovuldu. yetmedi üstüne anasının ak sütü gibi helal olan tazminatı haftalarca etik değil diye konuşuldu.
4. şampiyonluk yarışı içinde olduğu takıma ülkenin otoriter olarak bilinen cumhurbaşkanı hem geçen sezon hem bu sezon açık ve net destek çağrısı yaptı.
5. oynattığı en kısıtlı kadrodan en formda oyuncusu uefa'dan ceza yememek için stoke city'ye satıldı ve yerine kimse alınmadı. buna rağmen şampiyonluk yolundaki tüm rakiplerini birer birer devirerek şampiyon oldu.
6. fenerbahçe maçı
* sonrası 7 maç ceza aldı. ne yaptı da aldı bu cezayı allah aşkına! hakem kararlarını eleştirdiği için aldı. ne küfür etti ne başka bir argo kelime bile kullanmadı. milletin rakip takım futbolcularının boğazını sıkarken almadığı 1 maç cezayı hiçbir şey yapmadığı için tam 7 misli ile aldı.
7. avrupa maçı öncesi takımındaki 5 kişinin motivasyonunu düşürmek adına cezaları açıklandı. çıktı yine gayet medeni bir şekilde ''schalke'ye de bir tebrik mesajı beklerim'' diye laf soktu 3 maç ceza daha yedi! federasyon şov yaptı!
8. forvetsiz bir kadroyla mücadele ederken özellikle iç sahada olmak üzere takımının önü kesilmek için hakemlerin başvurmadıkları tezgah kalmadı. en az 8 puanı tek başına hakemlerin aldığını söyleyebiliriz. önümüzü kesmeyi deneyip de başaramadıkları maçları saymıyorum bile!
9. bütün iç saha maçlarını gündüz oynamış olan erzurumspor ile akşam -6 derecede oynamak zorunda bırakıldı.
bütün bunlar olurken kimse hesap soramaz deniliyor fatih terim için yahu daha ne olsun be! adam yapmadığı yanlışların bile cezasını ödüyor nereye hesap sorulamıyor?
ayrıca kim hocadan neden hesap soracakmış ben merak ediyorum. bu adam galatasaray üzerinden hakkı olmayan bir şey mi aldı? galatasaray'ın arkasından oyun mu çevirdi? yetimin, öksüzün hakkını mı yedi? kendi gibi düşünmeyeni terörist mi ilan etti? önüne gelene cevap veremeyecekleri ortamlarda laf mı söyledi? millet'in parasını kendi cebine mi indirdi? aile fertlerini usulsüzce zengin mi etti? bulunduğu konuma milletin değerlerini sömürerek mi geldi?
malum şahıs ile kendisine benzetme yapmak düpedüz art niyettir. verdiği emeklere birazcık saygınız olsun!