• 883
    önümüzdeki birkaç senenin "üç büyükler" için oldukça belirleyici olacağını düşünüyorum. büyük kulüpler için deniz tamamen bitti, mallar haraç mezat satıldı, borç yükleri sürdürülemeyecek seviyeye ulaştı. üstelik mevcut gelirler de hala giderleri karşılamıyor, yani durum kötüleşmeye devam ediyor. bu dakikadan sonra, taraftarı ile "mantıklılık ve sakinlik" mutabakatı yapabilen, financial fair play'i "düşman" değil "kontrol mekanizması" olarak görebilen, sorumluluk sahibi ve güvenilir bir oyuncu grubu ile bir çatı kurabilen kulüp ayakta kalacak, mayıs ayından ötesi ile ilgilenmeyen kulüpler ise ağır yara alacaklar.

    fenerbahçe bugün itibariyle çılgınlığa resmen teslim oldu. beşiktaş'ta yönetim dengesini kaybetti, takım-teknik direktör-taraftar ilişkileri altüst durumda. bu şartlar altında biz hala kötünün iyisi durumundayız. çok eleştirilse de, en azından kulübün parasını çarçur etmeme konusunda çok hassas bir başkanımız var (ki bana göre şu aşamada çok kritik bir özellik). teknik direktörümüz, zor zamanlarda etrafında birlik olabildiğimiz efsanevi kulüp figürü. kadromuz da bana göre diğer kulüplere göre daha az müdahaleye ihtiyaç duyuyor.

    bu şartlarda biz taraftara düşen görev, kesinlikle sakin kalmak. biraz uzun vadeli düşünebilmek zorundayız. fenerbahçe ara transferde paraları kamyonla dağıtırken ortalığı yangın yerine çevirmemeliyiz. galatasaray, takım -teknik direktör - taraftar kenetlenmesini gerçekleştirebildiği zamanlarda durdurulamaz oluyor, ne kadrolarla başardık bunu hepimizin hatırlaması gerek. yine yapamamamız için hiçbir sebep yok, mantıkla hareket etmeye ihtiyacımız var sadece.
App Store'dan indirin Google Play'den alın