869
2018 yazı boyunca eleştirirken olur olmadık ithamlarla karşılaştığımız yönetim. çokça finansal fair play, orta karar fatih hocanın bir bildiği, biraz da zaten şampiyon olmuş kadro sebebiyle futbol üzerinden eleştiri yapmak direk bir linç sebebiydi. amatör şubeler üzerinden yapılan eleştiriler ise "sizin zevkiniz yüzünden kulüp mü batsın" ile savuşturuluyordu. amatör şubelerde zaten hazırlıklıydık, hatta camianın geri kalanı da nedense baştan kabullenmişti olacakları. ancak aylar geçip sezon ilerledikçe futbolda da çok ezbere bir yapılanmaya gidildiği gerçeği acı acı kendini göstermeye başladı.
dursun aydın özbek'in bıraktığı enkaza, hem de baskın bir seçimle doğru dürüst fizibilite bile yapmadan toplama bir ekiple talip olmak cesaret işiydi. 2 yıllık bir saltanat için göz göre göre kulübü batırmaya razı gelmemeleri de kulübün belki ilerde çok senelerini kurtaracak bir hareket oldu. ancak bu kadar basit bir refleksin dünyanın en büyük erdemi gibi sunulup bir dokunulmazlık zırhı gibi lanse edilmesi ortaya bir dev aynasının çıkmasına sebep oldu.
mustafa cengiz yönetimi'nin yegane yapabileceği şey uçurumun kenarına gelmiş galatasaray'ı şarampole yuvarlanmadan yola döndürebilmekti. bu konuda hem kulüp içindeki statükocularla, hem siyasi erkle hem de siyasetin omuz verdiği sportif düzenle tam uyum içinde çalışmaktan başka şansı yoktu. amatör şubelerde her takımı teker teker tırpanlarken zarar tablosunu asıl yaratanlara hiç dokunulmamasının sebebi tüm bunlarla uğraşırken yiğit şardan'ın yediği golü yememek idi. yaz boyu süren kapı kapı belediye ziyaretlerinin sebebi "ilişkileri" sıcak tutmak, olası bir ters durumda huzura çıkacak yüzü bulabilmekti. belki de akhisarspor'dan falan yapılan şampiyonlar ligi transferlerinin de başka ekosistemlere şirin görünme kaygısı vardır, kim bilir...
uzun lafın kısası galatasaray'ı maddi anlamda uçurumun kenarından kurtarmak için herşeyi yapan ve bunu başaracak olan yönetimdir. belki şansı yaver giderse kafatasçı lisecilere karşı net bir galibiyet olmasa da birkaç dumur sonuç alabilir. onun dışında belki 2-3 sene belki 5 sene sportif anlamda birşey beklemek hayalcilikten öte delilik gibi birşey malesef...
hatta daha acı konuşayım: 2018-2019 sezonunda sahaya çıkan, futbol dahil herhangi bir galatasaray takımının herhangi bir galibiyeti bile bir mucize...
işi bu hale getirip güle oynaya gününü gün eden dursun aydın özbek başta olmak üzere tüm tayfanın ellerinden ve gözlerinden öperim...
dursun aydın özbek'in bıraktığı enkaza, hem de baskın bir seçimle doğru dürüst fizibilite bile yapmadan toplama bir ekiple talip olmak cesaret işiydi. 2 yıllık bir saltanat için göz göre göre kulübü batırmaya razı gelmemeleri de kulübün belki ilerde çok senelerini kurtaracak bir hareket oldu. ancak bu kadar basit bir refleksin dünyanın en büyük erdemi gibi sunulup bir dokunulmazlık zırhı gibi lanse edilmesi ortaya bir dev aynasının çıkmasına sebep oldu.
mustafa cengiz yönetimi'nin yegane yapabileceği şey uçurumun kenarına gelmiş galatasaray'ı şarampole yuvarlanmadan yola döndürebilmekti. bu konuda hem kulüp içindeki statükocularla, hem siyasi erkle hem de siyasetin omuz verdiği sportif düzenle tam uyum içinde çalışmaktan başka şansı yoktu. amatör şubelerde her takımı teker teker tırpanlarken zarar tablosunu asıl yaratanlara hiç dokunulmamasının sebebi tüm bunlarla uğraşırken yiğit şardan'ın yediği golü yememek idi. yaz boyu süren kapı kapı belediye ziyaretlerinin sebebi "ilişkileri" sıcak tutmak, olası bir ters durumda huzura çıkacak yüzü bulabilmekti. belki de akhisarspor'dan falan yapılan şampiyonlar ligi transferlerinin de başka ekosistemlere şirin görünme kaygısı vardır, kim bilir...
uzun lafın kısası galatasaray'ı maddi anlamda uçurumun kenarından kurtarmak için herşeyi yapan ve bunu başaracak olan yönetimdir. belki şansı yaver giderse kafatasçı lisecilere karşı net bir galibiyet olmasa da birkaç dumur sonuç alabilir. onun dışında belki 2-3 sene belki 5 sene sportif anlamda birşey beklemek hayalcilikten öte delilik gibi birşey malesef...
hatta daha acı konuşayım: 2018-2019 sezonunda sahaya çıkan, futbol dahil herhangi bir galatasaray takımının herhangi bir galibiyeti bile bir mucize...
işi bu hale getirip güle oynaya gününü gün eden dursun aydın özbek başta olmak üzere tüm tayfanın ellerinden ve gözlerinden öperim...
