• 74
    an itibariyle düşünüldüğünde iç karartıcı olarak gözükse de, uzun vadede bizim için hayırlı olacağını düşündüğüm cezadır.

    yaklaşık 20 senedir süregelen ekonomik sıkıntının temel sebebi, en basit ifade ile, kazandığımızdan daha çok harcamamız. bunu biraz değiştirirsek, harcadığımız kadar kazanamamamız.

    bunda elbette temel faktör sürekli olarak “şampiyonluk” baskısı altında, çoğu zaman saçma sapan transferler yapmamız; saçma sapan olmayan, doğru, hatta bizi orgazm seviyesine çıkartacak transferlerin de maddi yükleri ile maddi getirileri arasında fark olduğunda mevcut mali tablonun hali hazırda devam eden sistemle umut vermesi mümkün değil.

    şu anda hem yönetim, hem hoca, hem taraftar olarak bizlere büyük görev ve sorumluluklar yüklenmiştir.

    yönetim, özellikle transfer konusunda her zamankinden çok çok çok daha titiz davranmalıdır. taraftara hoş görünmek, şov gibi amaçlar ile sırf ismi var diye transfer yapmamalı, hatta -bu kısmı çok zor ve yapamazlar ise kızmam- mevcut oyuncular ile oturup sözleşmeleri tl bazında veya kur sabitlemeli, indirim de içerecek şekilde revize etmeye çalışmalıdır.

    bununla birlikte, basketbol ve voleybol başta olmak üzere amatör sporlarda bütçe planlaması doğru yapılmalı, gerekirse 2 sene tanking modeli benimsenerek tek hedef “inşallah” ligde kalmak olmalıdır. üzülerk söylüyorum ki amatör adı altında yaklaşık 10-20 m euro gibi bir para harcanan bu spor dallarında başarı kovalanması şu an sahip olduğumuz bir lüks değildir. bu konu ile ilgili olarak, geçen seneki baz gelir + tshirt kampanyası yapılabilir. mesela basketbol erkek t-shirti olur, 20 tlden satılır, atkı yapılır 10 liradan satılır. bu satış rakamları haftalık olarak ana sayfada şube kırılımı ile yayınlanır. bu takım ölüsünde 1 m dolar kazanıyorsa yeni sezon bütçesi 1 m dolar + tshirtlerden gelecek para olarak belirlenir. taraftar olarak bizler, gerekirse 1 gün sigara içmez gider şubelere destek oluruz; 4 şube kişi başı 80 tl (20x4). mevcut durum kurtuluş savaşıdır ve çıkış yönetimden beklenmemeli, topyekün gerçekleştirilmelidir. böylece taraftardan beklenen destek gelmez ise taraftarın da mutsuz olması ciddiye alınmaz zira, yukarıda bahsettiğim gibi marka isimlerin geldiği dönemdeki store ve bilet rakamlarına baktığımızda galatasaray taraftarının -üzülerek söylüyorum- “hem ayranım dökülmesin hem g.tüm s.kilmesin” mantığı ile hareket ettiğini görüyoruz.

    yönetim kısmı sonrasında hoca kısmına geliyoruz. futbolda fatih terim nasıl ikon ise özellikle erkek ve kadın basketbol şubelerine hem düşük bütçe ile çalışabilecek, hem de taraftarın en azından büyük bölümünün saygısını kazanmış ( ergin ataman / oktay mahmuti) hocalar getirilerek bütçe, altyapı vb ile 4 yıllık bir plan çıkartılmalıdır. bu süreçten evvel taraftara durumun mantıklı şekilde anlatılması ve hedeflerin geçici bir süre için futbolda cl potasından amatör şubelerde ligden düşmemek olduğunun kafalara kazınması lazım.

    son olarak taraftara geliyoruz; “ben en ucuza tüm yıldızları izleyeyim, şampiyon olup sevineyim, renkli gün olsun tıklım tıkış storeda alışveriş yapayım” döneminin kapanması lazım. elbette yönetim tarafından farklı fiyat skalalarında üretilecek ürünlerin can sıkıntısı nedeniyle alınması, sırf bir alışveriş merkezinde gezerken store önünden geçildi diye girilip 3-5 lira da olsa para harcanması lazım. sen istiyor şampiyonlar ligi, 50 lira kardeşim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın