• 11
    (bkz: trakya futbolu)

    bu başlığa yazılan girilerin durumu gayet güzel özetlediğini belirtmek isterim. aslında aşağıda yazdıklarım önceki yazılanlarla içerik olarak aynı fakat yine de birkaç paragraf çiziktirmek istiyorum ve konuya direkt olarak dalıyorum...

    coğrafya ve trakya insanının yaşam tarzı... trakya demek köy demek. şehirlerde yaşayan insanların 3/4'ü çevre köylerle daimi bağlantıları olan insanlardır. bu durum özellikle edirne'nin ve kırklareli'nin ilçeleri için daha fazla geçerli. tekirdağ'ın büyükşehir oluşu durumu daha farklı kılsa da benzer vaziyet bu şehirde de mevcut. trakya'nın coğrafi özelliği buranın insanları için hayvancılığı, tarımı birçok şeyin önünde tutar. verimli topraklar insanların bu tip işlerle haşır neşir olmasını zorunlu da kılar bir nevi. toprak daima ön plandadır. "falanca toprağını ona satmış", "şu kadar dönüm araziye şunu yaptım", "x'in mahsuller bu kadar etmiş" vesaire. bu gibi muhabbetler köy kıraathanelerinin değişilmezleridir. hiç mi futbol konuşulmaz? konuşulur tabii ama arazi, memleket meselesi, takı muhabbetinden sonra... buralardaki çocuklar da haliyle bu sohbetlerin etkisiyle büyürler. evet, herkes takım tutar fakat bu tutkunun adı öncelik olarak birinci, ikinci hatta üçüncü sırada dillendirilmez.

    trakya insanının eğitim anlayışı... destansıdır! geyik yapmıyorum, gerçekten muazzam bir eğitim aşkı vardır trakya insanında. yukarıdaki paragrafta bahsettiğim köy çocukları var ya, yarısından çoğu zamanı gelince üniversite için atar çantasını sırtına. kent insanı da köy insanı da o biçim teşvikçidir bu konuda, kız - erkek ayırt etmeksizin. çocuklar ideallerine ulaşabilmek için kendilerini topa mopa çok vermezler. ailelerin abartılı yarışmacı kafa yapısı da buna bir etkendir. diyeceğim o ki, gençler için futbol vazgeçilmez bir tutku olmaz hiçbir zaman.

    trakya'daki spor anlayışı... futbol elbette ki sevilir sevilmesine de, bazı ilçelerde basketbol futbolun da önündedir. ayrıca; özellikle bulgaristan özelinde balkan coğrafyasından gelen insanların da etkisiyle vücut geliştirme sporu inanılmaz popidir birçok trakya ilçesinde. hafta sonları birkaç saat mesafedeki bulgaristan'a geçerek steroid temin etmenin ne kadar kolay olduğu ve ucuza denk geldiği hesaba katılırsa bu duruma pek şaşırmamak gerek :) burada bahsettiğim vücut geliştirme kültürü vücudu şekle sokmaktan ibaret değil, gerçek anlamda yarışmacı bir mantalite. ne bileyim, türkiye şampiyonaları vesaire. küçük çaplı değil yani trakya'daki vücut geliştirme uğraşı.

    alkol... bakın böyle bir içicilik olamaz. insan gibi içmek diye bir şey söz konusu değil bu topraklarda. hayvan gibi içmek de denemez hatta, daha farklı bi' şey bu. adını koyamıyorum, yaşamak lazım. sınırı, sonu olmayan bir içki döngüsüne girdiğinizi düşünün... düşündünüz mü? ahan da işte trakya'dasınız :) alkol zammı falan hak getire. bir de şu var elbette; bulgar içkileri. özellikle sarı rakı. sek şekilde, viski gibi tüketilir. demek istediğim ucuz alkole ulaşım da kolaydır yani. böyle bir ortamda gençlerin alkole olan yaklaşımlarının nasıl olmasını beklersiniz? bildiniz, affetmezler :) yani? yani alkol çok büyük bir kültürdür trakya'da. cuma iş çıkışı halı saha da tercih edilir ama ıslatmak daha mühimdir.

    bölgenin istanbul'a olan yakınlığından ve yöneticilerin olaya yaklaşımından bahsedilmiş önceki girilerde.

    trakya refah düzeyi yüksek bir bölge. insanının "a be nabıcan şimdi te orda bea kâmil" kafa yapısında olduğu düşünülür ilk başta ama kesinlikle böyle bir durum yok. varsa da bu raddede değil. atatürk'üne, eğitimine, tarımına sahip çıkan bir kesimdir trakya. evet, gösterişten ve para konuşmaktan biraz fazla hoşlanırlar ancak gerçekten iyi insanların yaşadığı bir coğrafyadır. bütün nedenleri tek bir sebebe indirgemek gerekirse olay şundan ibarettir; futbol herhangi bir konuda hiçbir zaman öncelikli tercih değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın