11233
son zamanlarda revaçta olan bir hikaye var. şöyle bir şey;
“biri türk, biri kürt ve biri ermeni üç arkadaş erik çalmak için zengin bir türk'ün bahçesine girerler. bahçenin sahibi türk gelir. bunları bahçesinde görünce önce ermeni’ye çatar: “lan, hadi anladık bu ikisi müslüman; sen müslüman bile değilsin, hangi hakla bahçeme girip erik çalarsın?” der; ermeni’yi öldüresiye pataklar ve dışarı atar.
sonra sıra kürde gelmiştir. kürde de: “lan, sen türk bile değilsin; hangi hakla bahçeme girer ve erik çalarsın?” diyerek kürdü de bir güzel döver.
sıra türk olana gelmiştir. ona da: “sen ne biçim türksün, nasıl bir ermeni ve bir kürtle bir olup bahçeme erik çalmaya gelirsin?” der ve onu da iyice patakladıktan sonra bahçeden atar.
ardından bu üç arkadaş: “nasıl olur da biz üç kişi olduğumuz halde bu adamdan dayak yeriz?” diye aralarında tartışmaya başlarlar.
bu sırada türk kürd'e döner ve şöyle der: “biz en başta ermeni’yi dövdürmeyecektik.”
bu hikayede sembolik de olsa melo bence ermeni'yi temsil ediyor. kürt bruma oluyor bu durumda. türk'de tahmin edeceğiniz üzere sneijder. ben bunu bilir bunu söylerim arkadaş.
o gün melo'nun gidişine sessiz kalmasaydık bruma'nın da gidişi bu kadar kolay olmazdı. sneijder'i göndermeyi de akıllarından bile geçirmezlerdi.
“biri türk, biri kürt ve biri ermeni üç arkadaş erik çalmak için zengin bir türk'ün bahçesine girerler. bahçenin sahibi türk gelir. bunları bahçesinde görünce önce ermeni’ye çatar: “lan, hadi anladık bu ikisi müslüman; sen müslüman bile değilsin, hangi hakla bahçeme girip erik çalarsın?” der; ermeni’yi öldüresiye pataklar ve dışarı atar.
sonra sıra kürde gelmiştir. kürde de: “lan, sen türk bile değilsin; hangi hakla bahçeme girer ve erik çalarsın?” diyerek kürdü de bir güzel döver.
sıra türk olana gelmiştir. ona da: “sen ne biçim türksün, nasıl bir ermeni ve bir kürtle bir olup bahçeme erik çalmaya gelirsin?” der ve onu da iyice patakladıktan sonra bahçeden atar.
ardından bu üç arkadaş: “nasıl olur da biz üç kişi olduğumuz halde bu adamdan dayak yeriz?” diye aralarında tartışmaya başlarlar.
bu sırada türk kürd'e döner ve şöyle der: “biz en başta ermeni’yi dövdürmeyecektik.”
bu hikayede sembolik de olsa melo bence ermeni'yi temsil ediyor. kürt bruma oluyor bu durumda. türk'de tahmin edeceğiniz üzere sneijder. ben bunu bilir bunu söylerim arkadaş.
o gün melo'nun gidişine sessiz kalmasaydık bruma'nın da gidişi bu kadar kolay olmazdı. sneijder'i göndermeyi de akıllarından bile geçirmezlerdi.