resim
Mustafa Denizli
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:74
Uyruk:Türkiye
  • 956
    1949 doğumlu hocamız. 66 yaşında. yaşlıymış, kalp hastasıymış falan bunlara takılmamak gerekiyor. sonuçta bir teknik direktör şu yaşta olmalı veya dipçik gibi olmalı diye bir şart yok. kimisi antremana gelir "sen şurda oyna, sen aldığın topu buna ver, sen orta yap" der gider. söylediklerini yapmayanları oynatmaz ve stressiz bir şekilde işini yapar, olayı kapatır. kimisi ise tam tersi kendini parçalar, 2 senede saçında sakalında siyah kıl kalmaz ama başarısız olur.

    şu genç yaşımda panik atak ve tansiyon tarzı bir iki rahatsızlık yaşadım (stresli yaşam mı dersiniz ya da genel olayların birikimi mi dersiniz bilemem. ben de çözemedim). gittiğim doktorlar tee testi falan yaptılar. ama gel gör ki domuz gibi olduğumu söylediler. nickimden anlaşıldığı gibi memkeletim muğla'da bir doktora gittik. muğlalı olan bu doktora annem ve babamla gittik. annem "içkiyi az içsin değil mi doktor bey" dedi ve bunu bana bakıp kafa sallayıp içerleme edasıyla söyledi. tabi doktor muğlalı olunca bakış açısı farklı oluyor. adam istifini bile bozmadı. "içsin adam yahu, bira kötü alışkanlık değil ki hanımefendi. bırakın içsin yahu. ama abartma oğlum sen de" dedi. yani demem o ki kalp hastasıymış şuymuş falan geçiniz efendim bunları. bırakın içsin adam. bırakın teknik direktörlüğünü yapsın adam.

    seveni de sevmeyini de vardır. ben bugünkü basın toplantısında hocayı gayet iyi, gayet heyecanlı, gayet hevesli gördüm. bu da bende çok olumlu bir izlenim bıraktı. futbolda pozitif enerji her zaman önemlidir ki hele bu pozitif enerji mustafa denizli gibi bir hocadan geliyorsa. mehmet demirkol'un dediği gibi mustafa hoca ortaya bir "27. haftada lideriz" lafı atar. ne olduğunu şaşırırsın. sahaya süreceğin 11'i değiştirirsin. güçlü bir karakterdir. biz öncelikle kendisine destek olmalıyız diye düşünüyorum.

    "teknik direktör ille de yerli olmalı ligi tanımalı" bilmem ne diye düşünmüyorum. elbette burayı bilmesi bir avantaj sağlar. hele bu adam mustafa denizli gibi güçlü bir karakterse iyi bir avantaj sağlar. bugün iyi bir beşiktaşlı, iyi bir analizci olan arkadaşımla takıldık. "abi ne yalan söyleyeyim ben korktum mustafa hocanın gücünden" dedi. uzun maratonlarda bunlar önemlidir. lakin bir hoca ligi tanımasa da olur. mesela gelsin izlandalı bir hoca "4-3-3 kardeşim, wesley soldasın, poldi 60'tan sonra gireceksin" desin. rakipler hiç takmasın adamı, antepten 3 mü yedik, herifi itin götüne mi soktuk, basın götüyle mi güldü, fark etmez. bir bakarız 31. hafta olmuş lideriz ve puan farkı 5 olmuş. yani klişelerden kurtulmalıyız demek istiyorum.

    "teknik direktör ille de yabancı olmalı vizyon getirmeli 2 sene şampiyonluk yok ama sonra 5 sene üst üste" falan filan laflarını da sevmem. dünya'da bunu yapan kulüpler sayılı. futbol bu, kısa vadede başarı çok önemlidir. sen 1000 liraya kombine 150 liraya forma alacaksın. sonra 2 sene şampiyonluk yok denince tamam diyeceksin. böyle bir şey olmaz. ya da nadiren olur. futbol böyle bir şey değil abi. bizim bildiğimizden ya da tahmin ettiğimizden çok farklı dinamikleri barından bir oyun ve mustafa denizli gibi hocalar da bu dinamiklere hepimizden daha fazla hakim. ben mustafa hoca'nın ciddi ciddi çok önemli etkiler bırakacağını düşünüyorum. bu konuyu daha uygun bir zamanda doğru cümlelerle daha detaylı yazmak istiyorum.

    saygılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın