55
ntvspor un 27 ağustos 2009 tarihli spor servisi programında fenerbahçe'den sepetlenen edu dracena nın gazetelere yansıyan ( aziz yıldırım kuruyor takımı, aziz yıldırım ne derse o oluyor) tarzı açıklamalarına yorum getirmeyerek aslında çok açıklayıcı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. fenerbahçe ile ilgili idari herhangi bir konu sözkonusu olduğunda ya salakça bir espri ile kendince konuyu geçiştirmekte ya da çok kötü (sahte) mimikler ile, söylediği ile düşüncesinin çeliştiği gün gibi ortadadır. oyuncu olsaydı (tiyatro-sinema) yılın kazması ödülünü kendi ellerimle verirdim kendisine hiç düşünmeden.
daha önce yayınlanan aynı programda fuat akdağ, bir takım sebeplerden ötürü artık takım tutma-taraftar olma özelliğini bir kenara bıraktım, türkiye'den hiçbir takımın taraftarı değilim şeklinde yaptığı açıklamaya (ki itirazım yok buna, doğruluk payı var) mehmet demirkol da katılarak, kendini o kategoriye sokmuştu. ancak eylemler ve söylemler arasındaki tutarsızlık fenerbahçe ile ilgili herhangi bir konuda hemen sözkonusu bünyeyi yalanlamaktadır. asla çok iyi bir spor yazarı olamayacağı gerçeğini kabullenmesi gerekmektedir, çünkü taşımış olduğu fenerbahçelilik duygusunu asla üzerinden atamayacaktır. şahsi fikrim; atsın da demiyorum zaten; saçma sapan şeyler yazan fenerbahçeli yazarların varlığında spor yazarlığından fenerbahçe yazarlığına geçmesi, önce futbol eleştirmenliği olarak kendisi; sonra da fenerbahçe yi selçuk yulalar'dan gürcan bilgiçler'den okuyan fenerbahçeliler in zeka seviyesi açısından en idealidir.
daha önce yayınlanan aynı programda fuat akdağ, bir takım sebeplerden ötürü artık takım tutma-taraftar olma özelliğini bir kenara bıraktım, türkiye'den hiçbir takımın taraftarı değilim şeklinde yaptığı açıklamaya (ki itirazım yok buna, doğruluk payı var) mehmet demirkol da katılarak, kendini o kategoriye sokmuştu. ancak eylemler ve söylemler arasındaki tutarsızlık fenerbahçe ile ilgili herhangi bir konuda hemen sözkonusu bünyeyi yalanlamaktadır. asla çok iyi bir spor yazarı olamayacağı gerçeğini kabullenmesi gerekmektedir, çünkü taşımış olduğu fenerbahçelilik duygusunu asla üzerinden atamayacaktır. şahsi fikrim; atsın da demiyorum zaten; saçma sapan şeyler yazan fenerbahçeli yazarların varlığında spor yazarlığından fenerbahçe yazarlığına geçmesi, önce futbol eleştirmenliği olarak kendisi; sonra da fenerbahçe yi selçuk yulalar'dan gürcan bilgiçler'den okuyan fenerbahçeliler in zeka seviyesi açısından en idealidir.