fatih terim

teknik direktör değil sihirbazdır. sihirbazların marifeti olmayanı olmuş gibi göstermektir. bir de bunu iyi sunarsa iyi bir sihirbaz olmuş olur. aslında türk futbolunda her zaman eksik bir şeyler vardı. her dönem yetenekli futbolcuları oldu. 80'lerde metin, tanju, rıdvan varken 0 çeken takım ne oldu da 90'larda hakan, tugay, rüştülü kadroyla iyi sonuçlar almaya başladı. arada yetenek farkı mı vardı? hayır, özgüveni yerine gelen, avrupalıyla eşit antremanları yapan gururlu türk futbolcuları oluştu. fark buydu, bunu sağlayan denizli, terim gibi antrenörlerdi. ama ülkedeki anlamsız milliyetçi bakış açısı yabancıların hepsini para avcısı ruhsuzlar ordusu olarak görüyordu. halbuki yabancı antrenör veya futbolcunun farkı fundemental bilgisiydi. piontek olmasaydı milli takım, derwall olmasaydı galatasaray devrimi, hagi olmasaydı uefa kupası olmayacaktı. daha alınacak çok mesafe varken işte burada fatih terim bir yanıltıcı olarak devreye giriyor. türk futbolcusuna olduğundan daha büyük bir paye biçen, onun götünü kaldıran bir terim. o dönem yurtdışına giden futbolcuların tugay hariç tıpış tıpış geri dönmesinin nedeni de buydu. çünkü onlara avrupa'da futbolcu muamelesi yapıldı. halbuki onlar koçum, aslanım, yaparsın nağmelerine alışkındı.

kısa kesicem, bugünkü kötü halimizin ana sebebi terim'dir. drogba- sneijder ikilisi transfer olduğunda burak drogba'yi, selçuk da sneijder'i kendisine denk görmüştür. onlardan bir eksikleri olmadığını eminim düşünmüşlerdir. buna medya, terim ve yeniçeriler de çanak tutmuştur. ama torpillileri terim gitti, takke düştü kel göründü. sonraki teknik direktörlerde yabancıların performansı aynı kaldı. yerlilerin performansı semih hariç yerlerde süründü. şimdi size soruyorum, selçuk ve burak formsuzlar mı, yoksa aslında o kadar iyi futbolcular değiller mi? adam zamanında öyle bir özgüven aşılamış ki, engin baytar bile kötü gidişatın sebebini kendisinin kadro dışı bırakılması olarak görüyordur.