16
https://bilet.galatasaray.org/...bine-gorsel-2014.jpg
öncelikle kombine almak istediğiniz bölümün fiyatı+%18 katma değer vergisi biçiminde fiyatlanacak kartlardır. bu, şu demek oluyor: örneğin 725 liralık kale arkası kombine bileti alacaksınız. herkes bilir; bu tribünler emekçilerin, öğrencilerin, rütbesi düşük memurların, kısacası alt ve orta alt sınıfın tribünleridir. istisnalar olmakla birlikte bu durum böyledir. sanırım o 725 tl'nin içerisinde padişahın damadına "çok okuma, kafan karışır" lafını diline pelesenk etmişlerin evlerinde sürekli açık olan kanalları satın aldırması karşılığı yaptığı harcamaları futbol izlemek isteyenler üzerinden çıkartacağı passolig zamazingosu da dahil. yani kulüp size kombinenin ederi 665 lira, 60 lira da passolig; etti 725 demiyor. her ne kadar uygulama ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı olsa da o paraları az çok söğüşletmeden bırakmazlar. bununla yetinmiyor tabii ki zatı alileri; akabinde diyor ki, "ver 130 lira daha! yol yapacam, alt geçit yapacam, tünel yapacam, hes yapacam!". işin bu noktası da bambaşka bir tartışma ya, oraya girmeyeyim pek. tek söyleyeceğim; bu 130 liranın gaz, tazyikli su ve jop olarak size dönme ihtimali de %55, aklınızda olsun.
bütün bunları niye söyledim? burada tutup hükümetlik edenleri eleştirmek için değil, bilakis gönül verdiğim kulübü eleştireceğim. yukarıda girizgahını yaptım sadece. bizler; yıllarca maaşından ciddi bir bölümü buraya ayırarak, çok sevdiğimiz piizlerden, pazar gezmelerinden, kitaplardan, sinemadan, tiyatrodan, şöyle ağız sulandıracak bir porsiyon biftekten, sevdiceğe çayın kahvenin yanında ağzı tatlansın diye alınacak o çok kıymetli pastadan feragat ederek o kartları aldık. amcamız çocuk sahibi oldu; galatasaraylı cibinlik aldık. yeğenimizin doğum gününde drogba forması aldık. ilk kez statta maç izleyen şehir dışından gelen misafirimize atkı alıp hediye ettik. kulübe yüksek kira ödüyor diye bilmem kaç günlük simitlere 7.5 lira para ödeyerek karnımızı doyurmayı, bütün düzenimizin haftanın son gününde alt üst olmasını görmezden geldik, yine o stada geldik. şimdi siz, tepemize binen bu ceberrut, eğitimsiz ve zalim çarıklıların ettiklerini bize fatura ediyorsunuz ya; benden paso. ben yokum, artık yeter. bu düzene yenilmekse; yenildim, eyvallah.
türkiye'de oynanan futbol ortada. bir kale arkasının 850 lira ederi olması mümkün değil. hadi bunu sineye çektik, bulduk, buluşturduk, aldık o kartı. içeri girerken fotoğrafımı çek, kredi kartı bozması bir kartı bana ittir, hastalandığımda kartımla bir tanıdığımın orada benim yerime yoklamaya imza atmasına müsaade etme... e kusura bakma, yokum ben. şöyle ikinci el, temiz bir lcd televizyon alırım 500 liraya. bir de digitürk bağlatırım eve, uzaktan uzağa izlerim çocukluk aşkımı. belki; birkaç yıl sonra, bazı şeyler umduğum gibi gelişirse tekrar buluşuruz.
her şeye rağmen para bulup buluşturacak olan tüm renktaşlarıma bol şans. borçlanırsanız da terso yollara baş vurmayın. altından kalkamayacağınız borca girmeyin.
eyvallah.
edit: http://www.bvb.de/eng/Tickets/Seating-plan borussia dortmund tribününde 1 euroyu 3 lira olarak hesapladığınızda dahi en pahalı kombine bilet 2568 lira ve "all prices incl. 19% vat.". yani; fiyatlara kdv dahil. biz de ise 4200 liralık kombine biletin bir de %18 kdv'si var. sonuç; 4956 lira. 44 lira da bahşiş versin adam, düz 5000 tl yapın onu bence. çünkü; bizim kişi başına milli gelirimiz yıllık 70.000 euro, almanlarınsa 35.000 euro. yani bu fiyatlandırmalardan benim edindiğim izlenim o yönde en azından. tabii almanların kazançlarını euro üzerinden elde ettikleri gibi minik, sevimli mi sevimli bir bilgiyi de burada paylaşmak gereği hissediyorum. ondan sonra; "türkiye'de enflasyon yok! geçti o devirler!". geçti tabii, yarağımın başı zübükzade! geçmez olur mu hiç? patates, bulgur, kol gibi doğalgaz faturası, kira, iki parça giyecek... millette bir şey talep edecek, kendi ilgi alanlarına ayıracak para kalıyor mu ki enflasyon olsun evveliyatını siktiğimin yiye yiye şişip patlayarak ölecek olan domuz kılıklı iktisatçı eskisi danışman bozuntusu seni!
neyse; sinirlenmiştim, içimi döktüm. yukarıdaki paragraftan ötürü sorun yaşarsam sinirimi yutarım belki. inceleyin şu bilet fiyatlarını size zahmet. hak vereceksiniz.
öncelikle kombine almak istediğiniz bölümün fiyatı+%18 katma değer vergisi biçiminde fiyatlanacak kartlardır. bu, şu demek oluyor: örneğin 725 liralık kale arkası kombine bileti alacaksınız. herkes bilir; bu tribünler emekçilerin, öğrencilerin, rütbesi düşük memurların, kısacası alt ve orta alt sınıfın tribünleridir. istisnalar olmakla birlikte bu durum böyledir. sanırım o 725 tl'nin içerisinde padişahın damadına "çok okuma, kafan karışır" lafını diline pelesenk etmişlerin evlerinde sürekli açık olan kanalları satın aldırması karşılığı yaptığı harcamaları futbol izlemek isteyenler üzerinden çıkartacağı passolig zamazingosu da dahil. yani kulüp size kombinenin ederi 665 lira, 60 lira da passolig; etti 725 demiyor. her ne kadar uygulama ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı olsa da o paraları az çok söğüşletmeden bırakmazlar. bununla yetinmiyor tabii ki zatı alileri; akabinde diyor ki, "ver 130 lira daha! yol yapacam, alt geçit yapacam, tünel yapacam, hes yapacam!". işin bu noktası da bambaşka bir tartışma ya, oraya girmeyeyim pek. tek söyleyeceğim; bu 130 liranın gaz, tazyikli su ve jop olarak size dönme ihtimali de %55, aklınızda olsun.
bütün bunları niye söyledim? burada tutup hükümetlik edenleri eleştirmek için değil, bilakis gönül verdiğim kulübü eleştireceğim. yukarıda girizgahını yaptım sadece. bizler; yıllarca maaşından ciddi bir bölümü buraya ayırarak, çok sevdiğimiz piizlerden, pazar gezmelerinden, kitaplardan, sinemadan, tiyatrodan, şöyle ağız sulandıracak bir porsiyon biftekten, sevdiceğe çayın kahvenin yanında ağzı tatlansın diye alınacak o çok kıymetli pastadan feragat ederek o kartları aldık. amcamız çocuk sahibi oldu; galatasaraylı cibinlik aldık. yeğenimizin doğum gününde drogba forması aldık. ilk kez statta maç izleyen şehir dışından gelen misafirimize atkı alıp hediye ettik. kulübe yüksek kira ödüyor diye bilmem kaç günlük simitlere 7.5 lira para ödeyerek karnımızı doyurmayı, bütün düzenimizin haftanın son gününde alt üst olmasını görmezden geldik, yine o stada geldik. şimdi siz, tepemize binen bu ceberrut, eğitimsiz ve zalim çarıklıların ettiklerini bize fatura ediyorsunuz ya; benden paso. ben yokum, artık yeter. bu düzene yenilmekse; yenildim, eyvallah.
türkiye'de oynanan futbol ortada. bir kale arkasının 850 lira ederi olması mümkün değil. hadi bunu sineye çektik, bulduk, buluşturduk, aldık o kartı. içeri girerken fotoğrafımı çek, kredi kartı bozması bir kartı bana ittir, hastalandığımda kartımla bir tanıdığımın orada benim yerime yoklamaya imza atmasına müsaade etme... e kusura bakma, yokum ben. şöyle ikinci el, temiz bir lcd televizyon alırım 500 liraya. bir de digitürk bağlatırım eve, uzaktan uzağa izlerim çocukluk aşkımı. belki; birkaç yıl sonra, bazı şeyler umduğum gibi gelişirse tekrar buluşuruz.
her şeye rağmen para bulup buluşturacak olan tüm renktaşlarıma bol şans. borçlanırsanız da terso yollara baş vurmayın. altından kalkamayacağınız borca girmeyin.
eyvallah.
edit: http://www.bvb.de/eng/Tickets/Seating-plan borussia dortmund tribününde 1 euroyu 3 lira olarak hesapladığınızda dahi en pahalı kombine bilet 2568 lira ve "all prices incl. 19% vat.". yani; fiyatlara kdv dahil. biz de ise 4200 liralık kombine biletin bir de %18 kdv'si var. sonuç; 4956 lira. 44 lira da bahşiş versin adam, düz 5000 tl yapın onu bence. çünkü; bizim kişi başına milli gelirimiz yıllık 70.000 euro, almanlarınsa 35.000 euro. yani bu fiyatlandırmalardan benim edindiğim izlenim o yönde en azından. tabii almanların kazançlarını euro üzerinden elde ettikleri gibi minik, sevimli mi sevimli bir bilgiyi de burada paylaşmak gereği hissediyorum. ondan sonra; "türkiye'de enflasyon yok! geçti o devirler!". geçti tabii, yarağımın başı zübükzade! geçmez olur mu hiç? patates, bulgur, kol gibi doğalgaz faturası, kira, iki parça giyecek... millette bir şey talep edecek, kendi ilgi alanlarına ayıracak para kalıyor mu ki enflasyon olsun evveliyatını siktiğimin yiye yiye şişip patlayarak ölecek olan domuz kılıklı iktisatçı eskisi danışman bozuntusu seni!
neyse; sinirlenmiştim, içimi döktüm. yukarıdaki paragraftan ötürü sorun yaşarsam sinirimi yutarım belki. inceleyin şu bilet fiyatlarını size zahmet. hak vereceksiniz.
