387
çapa tıp fakültesi çocuk acil binasının en üst katında bulunan bizim lösemili çocuklar vakfı'nda normalde sadece tedavi gören çocuklar ve (genelde anne olan) bir refakatçının girmesine izin verilen steril servisinde, daha önce ismini dahi bilmediğim batıkon denen kan görünümlü sıvıyla ellerimi uzun uzun yıkayıp, maske önlük ve galos takip, bir ay iki gün sonra ismi galatasaray'li kadir karataş odası olarak değiştirelecek olan, duvarları galatasaray bayrak ve posterleriyle dolu odada üzerinde galatasaray çıkartmalarıyla dolu 37 ekran sarı renkli televizyonda, tanıdığım en büyük galatasaraylılardan biri olan rahmetli kardeşim ile izlediğim maçtır. maç sonunda ergun penbe'nin soyunma odasından kardeşimi arayıp maçı kritik yapmaları ve söz vermiştik bak kazandık demesi 12 yasında lösemi hastası bir çocuğun ömründe yaşayabileceği en güzel olaydır.