• 1070
    bugün 13 mayıs 2013*. canım son günlerde çok sıkkın, hayattan soğudum aynaya her baktığımda içimden bir parça kopuyor.

    bu nefret sadece kendimeydi, ben hiç bir zaman istediğim kişi olamamıştım, yıllardır hep eksiktim. bir insanın kendinden utanması ne demektir bilir misiniz, dışarı her çıktığında kafasında bin türlü şeyin dolaşmasını? “şu an dışarıdan nasıl görünüyorum?” diye düşünmekten karşısındaki insanın ne dediğini bile anlamamayı.

    ama son birkaç günde yaşanan olaylardan sonra anladım ki, kendimden nefret etmem kadar, bu dünyadan da insanlardan da, hastalıklı düşüncelerinden de nefret etmem beni bu duruma sokmuş.

    göz göre göre savaşa girmek için, başkalarının menfaati için savaşa girmek için kurulan planlar ve hatay’da ölen onlarca insan. biliyorduk zaten onlar için önemli olanın insan hayatı olmadığını, ancak destek çıkan o kadar çok kişi var ki bu ülkede, ki yakınlarım da var onların arasında. işte hepsinden biraz olsun düşünmedikleri için, tepki göstermedikleri için, ölümlere alıştıkları için nefret ediyorum. bu ülkedeki milyonlarca insanı kendileri için kutsal olan şehitlik kavramıyla uyutanlardan nefret ediyorum. keşke “yeter” diyebilselerdi, belki böyle olmazdı.

    futbol için, spor için maçlara giden, ancak işi kan davasına dönüştüren insanlar... yine birinin hayatı elinden alınmış: burak yıldırım. sizinle aynı takımı tuttuğum için utanıyorum gibi saçma bulduğum bir şey söylemeyeceğim asla. ancak renkler uğruna bir insan öldürdüğünüz için, sizden ve bugüne kadar sizinle aynı şeyi yapmış herkesten nefret ediyorum.

    gurur duyduğum tek şey, pişman olmadığım, iyi ki yapmışım ve iyi ki böyleyim dediğim tek şey galatasaray kalmış elimde. fenerbahçeli olmana rağmen ben istanbul'a geldiğimde bana kombine almayı teklif eden babam, keşke herkes senin gibi olsaydı da, dünyada çevresine zarar vermek dışında hiç bir şey yapmamış, üstüne bir forma giydiğinde kendini adam sanan insanlar hiç var olmasaydı. şu lanet maç günleri sokaklar da bizim evimiz gibi keyifli olsaydı, kanlı ve şiddet dolu değil.

    sözlük ağlama duvarına yazıyorum evet, ancak ağlamıyorum. öfke var sadece. ailem ve beni dünyalar kadar sevmesine rağmen onu kendimden kurtarmak için kendimden uzaklaştırdığım bir melek dışında her şeye karşı bir nefret.

    içimi döküyorum sadece, ilk defa.
App Store'dan indirin Google Play'den alın