2012-13 UEFA Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu İlk Maçı
21:45 Türk Telekom Arena
1 - 1
  • 414
    maç öncesi havalarda uçuşan "2-0 / 3-0 alırız!" sözleri sonrası böyle bir sonuçla karşılaşmak, bu iddialarda bulunan kimseler için illa ki yıkıcı olmuştur. fakat schalke son 10-11 resmi maçında 1 kez kazanmış da olsa, dillendirildiği gibi 7-8 eksikle de gelse, oynadığınız yer şampiyonlar ligi ve motivasyonu, havası bambaşka bir maç. temkinli yaklaşıp kontrollü oynamak, rövanşında deplasmanda olası gollü beraberlik ile üst tur biletini alacağınız 0-0'a razı olmak daha akılcı ve mantıklı olurdu. fakat sneijder ve drogba transferleri bizleri çok şımarttı. schalke'yi küçülttükçe küçülten medyanın gazına da gelinince, istenen ruh hali taraftarın birçoğunda başarıyla oluşturuldu.

    fatih hoca eleme usulü ile oynana maçların büyük dehasıdır. fakat sneijder - burak - drogba'nın aynı anda sahada olması, bütün kozlarımızı aynı anda oynamış olmamıza neden oldu. üstelik sneijder'i geçtim herhangi bir forvet arkası oyuncusunu, asıl mevkiisinden alıp sol/sağ kanada koymak ve orada oynamaya mecbur bırakmak hatayken hoca sneijder'den 4-4-2 sol kanadı olmasını istedi ve ondan alabileceğimiz maksimum verimi, minimuma düşürdü. sneijder hakkında "savunmaya yardım etmiyor" diye eleştirmek de hata zincirinin ilk halkasını görmezden gelmektir çünkü sneijder'i asıl yerinde oynatmadığınız için, yaptığı veya yapmadığı hareketlerden ötürü onu eleştiremezsiniz de. umarım fatih hoca sneijder'i, yaratıcılığını en rahat kullanabileceği forvet arkasına en kısa zamanda yerleştirir ve ondan sol kanat yaratmaya çalışmaz.

    "nasıl başlamalıydık?" diye soranlara verecek cevabım belli: sneijder'i oynattığınız müddetçe yalnızca 2 altertafiniz var. birincisi 4-4-1-1 ki burada burak veya drogba'dan birini feda etmek durumundasınız. drogba'yı anlatmaya gerek yok. tüm dünya'nın tanıdığı, mevcut kadromuzdaki en büyük ve en önemli silah. burak ise bu maça kadar çıktığı 6 maçta 6 gol ile şampiyonlar ligi'nin gol kralı durumunda olan biriydi. bu veriler ışığında iki oyuncu arasında tercih yapmak elbette çok zor fakat çift maçlı eleminasyon sisteminde kendi sahanızda oynayacağınız ilk maçta kontrolsüz şekilde hücum etmek yerine, daha tutumlu ve kontrollü oynamalısınız. bu yüzden burak ile başlayıp ikinci yarıda oyunun ve skorun gidişatına göre drogba alınabilirdi. diğer alternatifimiz de burak ve drogba'nın aynı anda oynayabileceği 4-3-1-2 sistemi. ikisinin ortak noktası da sneijder'in forvet arkasındaki "1" olması. fatih hoca, apaçık görünen doğruları, deneme-yanılma yöntemiyle bulan bir hoca. schalke'yi bu maçta gördük, tanıdık. rövanş maçında çok daha akılcı hamleler ile üst tur biletini arayacağımızı düşünüyorum.

    maça gelecek olursak, ilk yarı ve ikinci yarı arasında dağlar kadar fark olduğunu görüyoruz. bunun sebebinin de sneijder'in oyundan alınması olduğunu söyleyebiliriz. çünkü ikinci yarıda yerden 2 top yapmayı denemek yerine, aldığımız her topu drogba'ya atmayı tercih ettik. açıkçası koskoca galatasaray'ın, üstelik şampiyonlar ligi son 16 turu maçında, "doldur-boşalt" ile gol araması üzücü bir durum. üstelik 'drogba nasıl olsa alıyor, indiriyor.' diyerek bunu hücum felsefemiz bellemek de akıl tutulması yaşandığının göstergesi. buna rağmen drogba kendisine atılan hemen her topu aldı, indirdi, topu ileride tutmamızı sağladı. fakat topu indirdiği yerde topu servis edebilecek sneijder'in olmaması ise sistemin eksik noktası olarak karşımıza çıktı.

    genel olarak, özellikle 2. yarıdaki görüntümüzü düşündüğümüzde 1-1 çok iyi bir skor. yenemediğimiz için hayıflanmak yerine, yenilmediğimiz, 2. yarıda gol yemediğimiz için kendimizi şanslı addetmeliyiz. çünkü schalke, ikinci yarıyı düşündüğümüzde, ne yaptığını bilen bir oyun oynarken galatasarayımız tamamen drogba'ya uzun top şeklinde bir oyun anlayışına bürünmüştü. tüm bunlara rağmen, ilk yarı sonunda hamit ve dany'nin yaptığı bireysel hatalardan yediğimiz gol olmasa kazanabilirdik bile. yine de 90 dakika sonunda tabeladaki skor, "tur gitti :(" psikolojisine bürünmemizi gerektirmiyor. deplasmanda çok daha rahat ve iyi oynayan bir takım olarak, rövanş maçında da turu sonuna kadar kovalayacağımızdan eminim. schalke ile denk güçlere sahip olduğumuzdan orada da karşılıklı goller olacaktır. önemli olan ve yapmamız gereken, yediğimizden daha fazlasını atmak. bu 3 hafta içerisinde gerek sneijder'i kullanacağımız bölgeyi en doğru şekilde görmek, gerekse drogba'nın takıma daha da uyum sağlaması sonrası, schalke için daha tehlikeli bir rakip haline geleceğimiz şüphesiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın