• 107
    10 şubat 2013 galatasaray antalyaspor maçı yazısı

    --- alıntı ---

    böyle şeylere taraftarlar bozuluyor ama ben gördüğümü yazmak zorundayım: karşılaşmanın ilk 45 dakikasındaki futbol yoksulluğu insanı hasta edecek düzeydeydi. ligin lideri ve takipçilerinden birinin neredeyse tek pozisyon üretemeden bu süreyi geçirmelerine inanmak kolay değildi ama nasıl olsa futbolumuzun halini hepiniz biliyorsunuz.

    elbette ki sarı kırmızılı takımın zirve yarışındaki rakiplerinden birini hem de gol yemeden yenmiş olması önemli. üstelik asıl rakibiniz durumundakilerin de kazandıkları haftada bir kazaya uğramamak da değerli. bunlara söylenecek birşey yok. bitmedi, mp antalyaspor kalitesindeki bir takımı oynayamaz hale getirmeleri de az iş değil. yine de insan biraz daha futbol bekliyor.

    sneijder ve drogba transferlerinin rüzgarıyla stada koşan taraftarlar maçın başında gelen golle elbette mutlu oldular ama sonrasında futbol adına hemen hiçbirşey olmayışı kolay katlanılabilir bir durum değildi. sadece sneijder’in derin toplarıyla cim bom pozisyon bulmaya çalıştı. onları da rakip savunma kesmekte çok zorlanmadı.

    neyse ki galatasaray kalesine gelen ilk topun gol olma durumu yaşanmadı bu sürede çünkü kaleye hiç top gelmedi. mp antalyaspor da kendi kalitesinin çok altındaydı. belki ilk maçta evlerindeki farklı yenilginin tedirginliği içindeydiler. erken gelen gol yine böyle bir durumun yaşanabileceğini düşündürdü galiba onlara.

    ortaalandaki 5 adamın takımı öne doğru taşıyamayışı şaşırtıcıydı. melo’nun yokluğunda kilit adam hamit olacaktı ama olamadı. tam tersine top kayıplarıyla sorun oldu. yekta’nın çok geri dönmesi, riera ile amrabat arasındaki iletişim eksikliği cim bom’u kısır bir oyuna mahkum etti.

    şansın epeyce ağır bir etken olduğu gol dışındaki tek şutun devrenin sonunda sabri reis’ten gelmiş olması durumu kestirmeden anlatan bir veriydi. antalyasporlu oyuncuların gol olsun diye attıkları şutların taca çıkışı da onların halini anlatır gibiydi.

    ikinci yarıda sarı kırmızılı takımın gol yiyip ‘hadi ayıkla pirincin taşını!’ denecek bir durum doğabilir gibi görünürken amrabat’ın çaldığı top ve burak’ın attığı müthiş gol şapka çıkarılacak cinstendi. takımı da tribünleri de ayağa kaldıran bu oldu. sonrasında cim bom rahatlayıp biraz oynar gibi yapmaya başlayabildi.

    stadın zemini de ciddi bir sorun. çabuk yenilendi ve uzaktan da iyiymiş gibi görünüyor ama hiç de öyle değil. oyuncular çoğu durumda dengelerini sağlamakta sorun yaşıyor. nedensiz gibi görünen yere yığılmalarında da bunun belli bir payı vardı.

    burak’ın iki altın golünün yanısıra sabri’nin olağanüstü çabası galatasaray taraftarını en çok mutlu eden olaydı. onun için başlığımız böyle. burak’a iki haftalık terim cezası yaramış diyelim mi?
    --- alıntı ---*
App Store'dan indirin Google Play'den alın