• 129
    galatasaray'ın şu andaki en büyük kabusu ahmet çakır'dır. hamzaoğlu'nun sezon başında transfer yapmamasının ve melo'nun gönderilmesinin en büyük sebebidir kendisi. hamzaoğlu'nu etkisi altına aldığı o kadar açık ki bugün gstv'de savunduğu hususlar tam anlamıyla hamzaoğlu'nun yaptıkları.

    -transferle şampiyon olunmazmış.

    -hamzaoğlu'nun gönderilmesi büyük hataymış. denizli'nin getirilmesini de desteklemiş ve başarılı olacağını iddia etmiş ama sonu kötü olmuş. yine de gönderilmesi yanlışmış.

    -tabi yine sabri'nin avukatlığını yapıyor. sabrilerle şampiyon olurmuşsunuz. yıldızlar bu işin süsüymüş. sabri'nin sezon başından beri sırf ofsayt'ı bozduğu için yediğimiz dört golden, ileri gidip geri dönmediği için yediğimiz üç-dört golden hiç bahsetmiyor.

    -sosyal medyadaki birkaç ....'ın sözü ile karar verilmezmiş. (burada yine yanlış kelime kullanıyor ama yazmayacağım onu) sosyal medya bu yıl galatasaray'a büyük zarar vermiş.

    a.çakır sık sık gstv'ye çıkarılıyor ve gs yönetimi ile td. ve futbolcularını zehirliyor. kendisi maalesef çağdışı bir kafa yapısına sahip. söylediklerinin çoğu yanlış ve gerçeklere aykırı. iki gün önce radyospor'da sabri ugan'ın konuğu iken aynen şunları söyledi. "beşiktaşlılar cüneyt çakır'dan şikayet etmesinler. çünkü sezonun ilk yarısındaki maçta hem ersan'ın atılmaması, hem de üçüncü goldeki faulü unutmasınlar" yani açıkça diyor ki ilk maçta hakem fener'i yaktı, bu maçta da cüneyt'in bjk'yi yakması normaldir.

    şimdi bu kafa yapısına, bu zihniyetteki adama ne diyeceksin. ben söyleyecek bir laf bulamıyorum sadece çağdışı bir kafa diyorum.

    gstv yönetimine sesleniyorum. bu adamın söylediklerini sakın ciddiye almayın, ve onu asla programa çıkarmayın. kitap yazmış, tarihi biliyor. tamam yazdığı kitaplardan bahsetsin, futbol tarihinden bahsetsin ama güncele sakın karışmasın.

    bir de galatasaray taraftarının çılgınca transfer istediğini söylüyor ve bu gerçekdışı beyanı üzerinden sosyal medyada yazan taraftarlara yükleniyor. sayın çakır bak söylüyorum, bir daha tekrar ediyorum, kafan almayabilir ama anlatıncaya kadar söylemeye devam ediyorum.

    galatasaray taraftarı çılgınca transfer istemedi. sadece üç mevkiye nokta transfer istedi. sağ bek, ön libero ve forvet. aç sözlüğün bütün yazarlarını oku, %99'u sadece bu mevkilere nokta transfer istedi. ve ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı. hem de sezonun daha onuncu haftasında.

    ayrıca takım her yıl şampiyon mu olmalıymış. olurmuymuş öyle şey. taraftar her yıl bunu istiyormuş.

    sayın çakır, taraftar tabi ki her yıl şampiyonluk ister. ama takımı gereken mücadeleyi verir, yönetim takımın noksan mevkilerine akıllıca transfer yapar ya da altyapıdan gençlerle takviye eder, (sinan gümüş gibi) sonuçta ikinci olur, üçüncü olur hatta 4. olur. taraftar buna asla isyan etmez. taraftarın isyanı bile bile ladesleredir. sağbek oyuncumuz savunma yapmasını bilmiyor, ön savunma hattımız melo varken bile sos veriyordu, melo gittikten sonra tamamen yumoşa döndü yerine adam alınmadı, forvette burak ve umut yetersiz 1. sınıf bir forvet alınsın istedi taraftar alınmadı.

    peki sonuç ne oldu, daha sezonun onuncu haftasında takım şampiyonluk şansını kaybetti, tarihinde ilk defa cl'ye katılan astana'yı istanbul'da yenemedi, a.madrid'e iki maçta da yenildi ve rezil oldu. sonunda da gidip lazio'ya elendi. yani taraftarın söylediği her şey ama her şeyin doğru olduğu ortaya çıktı. sen bunları anlamaktan acizsin diye biz bunları yazmayalım mı?

    transferle şampiyon olunmazmış. şu anda türkiye liginde şampiylnluğa oynayan fener nerdeyse bütün takımı yeniledi, bjk ise geçen yılki kadrosunun ilk onbirine tamı tamına dört futbolcu transfer etti, yetmedi ikinci devre üç transfer daha yaptı. sen bunları nasıl görmezsin. kaldı ki galatasaray taraftarı sadece üç nokta transfer istedi ama hamzaoğlu, sen ve senin gibilerin dolduruşuna gelerek yapmadı.

    hamzaoğlu'nun niasse'yi taraftar yüzünden alamadığı savunması da yanlıştır sayın çakır. öncelikle niasse bu sezonun ilk yarısında bir çıkış yakaladı ve değerini artırdı. niasse iki yıla yakındır l.moskovadaydı neden çıkış yakalayamadı. galatasaray taraftarı hamzaoğlu'nun deyimiyle burak'ı üzmeyecek forvet değil, burak'ı kesecek bir forvet transferi istiyordu. örneğin, gignac, kalıniç, m.gomez. bunda da sonuna kadar haklıydı.

    sonuç olarak sayın çakır, lütfen anlamadığın şeylere karışma. sadece sen değil, futbol yorumcu ve yazarlarından futboldan anlayan kimseyi görmedim. işte denizli hakkındaki görüşleriniz. bu taraftar daha geldiği gün denizli'ye karşı çıktı, hamzaoğlu kötüydü bu daha da kötü dediler ve haklı çıktılar. sen ve senin gibileri ise mozart oldular. (şansal, m.demirkol, tüzemen vs)
  • 45
    saçmalamış yazar. ee gerets de uğur uçar'la, ferhat öztorun'u kadıköy'de, üstelik resmi bir karşılaşmada sahaya sürdü. sonuç? diz kapağı parçalanana kadar uğur uçar sürekli yükseliş içindeydi. ferhat öztorun da iyi kötü, trabzonspor'a gidecek kadar performans gösterdi. bir maçla genç oyuncu biter mi ya? emre çolak da bu sezonun 9. haftasında çok net bir golü kaçırdı kadıköy'de. emre çolak beklenen aşamayı kaydedemezse bu yüzden mi olacak? böyle saçma düşünce mi olur?

    geri gelince de "bu gençler niye şans bulamıyor :(((" derler... bi git ya, bi gün gözünü seveyim. bi saçmalama. gereksiz konuşmalar insanı. sizin gibi her boku bilenler yüzünden türk futbolu çamur içinde debeleniyor zaten.

    --- alıntı ---

    galatasaray geçen sezonun ortasında hiç de yabana atılmayacak bir bonservis bedeli ödeyip altay'dan musa çağıran'ı transfer etti. izleyen herkesin anlatmakla bitiremediği, hocalarının büyük övgüleriyle kesinlikle geleceğin büyük yıldızlarından biri olacak diye galatasaray'a uğurlanan musa'yı rijkaard yok etti!

    hayır, abartılı bir yargıda bulunmuyorum. elbette ki musa'nın daha söylenebilecek çok sözünün olacağına inanıyorum. ancak anlatmak istediğim konu başka. rijkaard'ın bu genci almanya'daki fenerbahçe maçının ilk 11'inde sahaya çıkartmış olması gibi bir felaketten söz ediyorum.

    üstelik, daha 14. dakikada 10 kişi kalmış ezeli rakibe yenilmenin korkunç sonuçları olabileceğinin farkında bile değildi bizim uçamayan hollandalı! bazı okurlar gibi bunun herhangi bir hazırlık maçı olduğunu sanıyordu...

    --- alıntı ---

    tabii aynı musa'yı hagi niye yeterli görüp, oynatmadı? yazıda onun yanıtı yok. bir sen biliyorsun bunun bir hazırlık maçı olmadığını. hangi kafalardasınız birader siz ya? ne içiyorsunuz bu yazıları yazarken, iki şişe absent mi içip alıyorsunuz klavyeyi elinize?

    edit: ayrıca zizonkovac'ın biraz sonra muhtemelen hak vereceği "doğru söylemiş lan adam" diyeceği, vasat futbol yorumcusu.
  • 142
    kendisi prensip olarak hep sorunlarımızı transferle değil, kendi iç bünyemizden gelen çözümlerle çözelim fikrini savunan bir gazeteci olmuştur.

    her zaman doğru olmasa bile malum "bir transfer gelecek tüm sorunlar çözülecek" zihniyetindeki tayfaya güzel bir denge oluşturur.

    şimdi bu yaşlı ve değerli galatasaraylı abimize söylenen saygısız, zaman zaman terbiyesiz cevaplar bu mecrada ne kadar tartışma kültüründen uzaklaştığımızı, kutuplaşma meraklısı olduğumuzu ve ar damarımızın çatladığını gösteriyor. kendimiz gibi düşünmeyeni bulmayaverelim, hemen hakaret, hemen linç. ki bu kendi içimizden birisi, yaşca büyüğümüz.

    utandım burada olmaktan.
  • 66
    21 temmuz 2011 tarihinde tv8'de yayınlanan 8.gün programında kendisine sorulan " galatasaray'ın tarihinde de şike varmıdır?" diye gelen bir soruya "bu sorunun sorulması bile çok abesdir bunu nasıl yanıtlayabilirim. en çok düşündükleri sanırım 8-0'lık maçdır " diyip, o maçta neden şike olmadığını hemen hepimizin de anlattığı şekilde anlatmış, üstüne aziz yıldırım!ın avukatı için " o şahıs haddini aşan açıklamalar içinde. şike var diyen ispatlamakla yükümlüdür" demiş ve kalbimde ayrı bir yeri olmasının nedenini bir kez daha bana göstermiştir.
  • 78
    hakkında "yabancı düşmanı bir faşisttir" yazdığım entry silindi. sözlükte de çok fazla tepki aldım. zaten bu tepkiden sonra silindi o entry de. fazla tepki alan entry'ler uçuyor nedense. coşkun özarı için aylar önce yazdığım bir entry eskiden nitelikli oluyor da mesela özarı öldükten sonra o entry niteliksizleşiyor. hıncal uluç için de "ölse üzülmem yazmıştım" uluç öldükten sonra o entry de uçar. eminim. ya da bu entry'yi ihbar kabul ederler, bilemem. ölü sevmek gibi adetlerim yok.

    neyse, geçelim:

    bugün geçen sezonun kötü geçmesinin nedeni olarak lorik cana'yı göstermiş. ben başka bir şey demiyorum...

    hümanist ve enternasyonalist spor yazarı. taşralı değil. taşralı kafası yok kendisinde. bilakis gerçek bir avrupalı gibi düşünüyor. yani hayatında okul görmeden almanya'ya inşaat işçiliği yapmaya giden yirmi otuz yaşındaki köylüler bugün ne kadar avrupalıysa o kadar avrupalı, o kadar şehirli, o kadar medeni.
  • 132
    sabri'nin manevi babası.

    ahmet çakır: "sneijder bu işin süsüdür. takımı sahada ileri taşıyan, topu getiren sabri'dir. sabri galatasaray için daha önemlidir"

    ahmet çakır: "sabri'nin aldığı para anasının ak sütü gibi helaldir. o kadar boş konuşuyorlar ki..."

    ahmet çakır: "sabri, sneijder'den daha fazla kazanmalı. bu takımı sabri şampiyon yapar, sneijder değil"

    bu açıklamaları sözleşmesi uzatıldığı için yapmış. sezon içinde sabri'nin yedirdiği gollerden sonra konuşur mu? tabi ki hayır.
  • 5
    spor yazarı ya da yorumcusu olmak bu ülkede en kolay işlerden biri olarak görülür çoğu zaman. yazdıkların kalitesiz de olsa seninle aynı "tarafta" olan insanlar vardır nasılsa. onların hoşuna gidecek bir iki içi boş cümle seni okunan yazar olarak piyasada köşe sahibi yapabilir. bir de yönetimi de rahatsız etmiyorsan yazdıklarınla, başka kalite vs. gerekmez sana. bu negatif tanımın dışında kalan birkaç kişiden biridir ahmet çakır. iyi ki vardır ve iyi ki yazıyordur. yazılarını ve yorumlarını merak ettiğimiz birkaç kişiden biridir bu alemde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın