4774
türk futbolunun başına gelen en güzel şey.
02 mayıs 2011'de 3.kez göreve geldiğinde önüne bir enkaz bırakılmıştı. psikolojik olarak bitmiş bir takımın yanında umudunu kaybetmiş bir taraftar profili vardı. işte bu noktada hocanın güçlü kişiliği ve karizması devreye girdi. bütün türkiye’ye inanarak yola çıkmanın ve gerektiği gibi çalışmanın, başarmanın tek yol olduğunu gösteren, öğreten imparator yine aynısını yaptı. önce takıma sonra taraftara bunu bir kez daha hatırlattı. hatırlatmakla da kalmadı. imparator ve yardımcıları(ümit davala-hasan şaş), çok kısa zamanda kazanma hırsıyla dolu bir takım yarattılar.
çalışmadan, emek vermeden, elindekinden maksimum verimi almadan başarılı olunamayacağını biliyordu. gece gündüz çalıştılar, deli gibi emek verdiler, o bitmiş denilen-burun kıvırdığınız oyunculardan maksimum verimi almayı başardı. çalışmanın, emeğin, elindekinden maksimum verimi almanın sonucu olarakta tarihimizin belki de en anlamlı, en başı dik şampiyonluğunu armağan etti bizlere.
burda hiç kimseye hocanın geçmiş başarılarını anlatmaya gerek yok. ama şunu söylemeden geçmeyeceğim. hocanın en büyük özelliklerinden biri de bize ve futbolculara kazanma psikolojisine sokabilmesi, onlara o hırsı aşılayabilmesidir. bugünkü sabırsız, sosyal medyadan taraftarcılık oynayan taraftarın durumu da bundan kaynaklanmaktadır. hoca bize unutmaya yüz tuttuğumuz şeyleri yeniden yaşatmaya başlamışken arada meydana gelecek ufak tefek kazalar da olacak elbet. ama kalkıp da bir mağlubiyetle adam asmaca oynamayacağız.
sosyal ortamlarda, bi facebook, bi twitter hesabı alan herkesin teknik direktör-yorumcu-gazeteci vs. olduğu bir dönemden geçiyoruz. ama kusura bakmayın arkadaş. bu adama laf edemezsiniz, eleştiremezsiniz. hiçbiriniz bu adamdan daha iyi bilmiyorsunuz bu işi. bu adam ne derse, ne yaparsa inanıp, destek vereceksin ötesi yok bunun. ilk dönem getirdiği zayıflar için babasına ikinci dönem düzeltirim baba diyen adamlar kalkıp hocanın oyuncu tercihlerini, yanlışlarını çemkiriyorlar.
olum bi düşünün lan. takım kaybettiği zaman, kötü oynadığı zaman hepimizden çok düşünüp, üzülen adam bu. siz kalkmış böyle bir adama çemkiriyorsunuz.
hayatımızda dediklerini sorgulamadan yapacağımız insanlar vardır, benim için de hoca bunların başında geliyor. beni 5.kata çıkarıp atla aşağı dese düşünen, niye diyen afffection'ı cümle alem siksin.
allah bir, fatih terim de bir. unutmayın, değerlerinize sahip çıkın.
02 mayıs 2011'de 3.kez göreve geldiğinde önüne bir enkaz bırakılmıştı. psikolojik olarak bitmiş bir takımın yanında umudunu kaybetmiş bir taraftar profili vardı. işte bu noktada hocanın güçlü kişiliği ve karizması devreye girdi. bütün türkiye’ye inanarak yola çıkmanın ve gerektiği gibi çalışmanın, başarmanın tek yol olduğunu gösteren, öğreten imparator yine aynısını yaptı. önce takıma sonra taraftara bunu bir kez daha hatırlattı. hatırlatmakla da kalmadı. imparator ve yardımcıları(ümit davala-hasan şaş), çok kısa zamanda kazanma hırsıyla dolu bir takım yarattılar.
çalışmadan, emek vermeden, elindekinden maksimum verimi almadan başarılı olunamayacağını biliyordu. gece gündüz çalıştılar, deli gibi emek verdiler, o bitmiş denilen-burun kıvırdığınız oyunculardan maksimum verimi almayı başardı. çalışmanın, emeğin, elindekinden maksimum verimi almanın sonucu olarakta tarihimizin belki de en anlamlı, en başı dik şampiyonluğunu armağan etti bizlere.
burda hiç kimseye hocanın geçmiş başarılarını anlatmaya gerek yok. ama şunu söylemeden geçmeyeceğim. hocanın en büyük özelliklerinden biri de bize ve futbolculara kazanma psikolojisine sokabilmesi, onlara o hırsı aşılayabilmesidir. bugünkü sabırsız, sosyal medyadan taraftarcılık oynayan taraftarın durumu da bundan kaynaklanmaktadır. hoca bize unutmaya yüz tuttuğumuz şeyleri yeniden yaşatmaya başlamışken arada meydana gelecek ufak tefek kazalar da olacak elbet. ama kalkıp da bir mağlubiyetle adam asmaca oynamayacağız.
sosyal ortamlarda, bi facebook, bi twitter hesabı alan herkesin teknik direktör-yorumcu-gazeteci vs. olduğu bir dönemden geçiyoruz. ama kusura bakmayın arkadaş. bu adama laf edemezsiniz, eleştiremezsiniz. hiçbiriniz bu adamdan daha iyi bilmiyorsunuz bu işi. bu adam ne derse, ne yaparsa inanıp, destek vereceksin ötesi yok bunun. ilk dönem getirdiği zayıflar için babasına ikinci dönem düzeltirim baba diyen adamlar kalkıp hocanın oyuncu tercihlerini, yanlışlarını çemkiriyorlar.
olum bi düşünün lan. takım kaybettiği zaman, kötü oynadığı zaman hepimizden çok düşünüp, üzülen adam bu. siz kalkmış böyle bir adama çemkiriyorsunuz.
hayatımızda dediklerini sorgulamadan yapacağımız insanlar vardır, benim için de hoca bunların başında geliyor. beni 5.kata çıkarıp atla aşağı dese düşünen, niye diyen afffection'ı cümle alem siksin.
allah bir, fatih terim de bir. unutmayın, değerlerinize sahip çıkın.