66
şimdi, efendim. 4-4-2 vardır. bir de fatih terim 4-4-2'si vardır. aslında ayrıca başlık olarak belirtilmeli bence ama, ota boka açılıyor denerek silinmesin diye şimdilik ukte seviyesinde bırakayım;
(bkz: fatih terim 4-4-2'si)
ve kelamıma geçeyim.
geçmiş futbol tecrübelerinin dayattığı, w-m olarak adlandırılan 2-3-5 taktiği gibi denemelerden sonra, özellikle 90'lı yıllara damga vuran klasik, iki kanatlı 4-4-2'yi yerle yeksan etmiş bir anlayıştır fatih terim 4-4-2'si. kanat oyuncusu yoktur. kanatlarda adam oynar ama hiçbiri klasik kanat oyuncusu değildir. eğer birisi sıfıra inip orta açacaksa; bu takımın sağ ya da sol beki olur.
uefa dönemine bakalım. orta sahamız:
okan - suat - tugay- hagi, alternatif olarak da ümit davala, hasan şaş ve emre belözoğlu var. bu adamların içinde klasik kanat oyuncusu yok. ortaya bakacak olursak; suat-tugay, her ne kadar suat biraz defansif olsa da, asla tek yönü bulunmayan bir ikili. sonradan dahil olan emre belözoğlu da bu çift yönlülükten nasibini almıştı bildiğiniz gibi. kanatlarda ise;. okan'ın ortasahaya desteği, ileri fırlamaları, sol kanada gelip top alıp kaleciyi geçip gol atmaları ile klasik sağ kanat özelliklerinin epey dışında idi. ümit de öyle. solda oynayan hagi ve hasan şaş ise bambaşka. sadece adı maç öncesi görsel olarak simetrik dursun diye sol kanada yazılan bu zatlar maç boyu sahanın en can alıcı yerlerinde görünüp en kilit işleri yapıyorlardı.
ikinci olimpiyatlı terim dönemini geçelim. zaten net hatırlamıyorum.
geçtiğimiz yıla tuhaf bir 4-3-3 ile başladık. eboue sol açık idi düşünün. fatih terim'in bu tercihi, fatih terim 4-4-2'sinden vazgeçmesi bize pahalıya patlayacaktı ki fenerbahçe maçı imdadımıza yetişti. ve ortaya engin-melo-selçuk-emre dörtlüsüyle yeni bir fatih terim 4-4-2'si örneği çıktı.
melo ve selçuk, yaratıcılık ve çift yönlülük açısından eski ortasaha ikilisinden bile iyi. sürekli koşan, basan, tekniği de eksik olmayan engin baytar, istikrar konusunda her an tetikte bırakması dışında okan buruk'u aratmıyor. hagimiz yok, ama emre çolak da en azından savunmaya destek olarak orta saha üstünlüğü sağlıyor ve hücum gücü azalsa da takım savunmasını taş ötesi bir hale getiriyor.
olası hamit altıntop transferi fatih terim 4-4-2'sini bu yıl da izleyeceğimizin müjdecisi olabilir. sağ kanada; ortaya da destek olacak, wide midfielder tadında bir adam almış olduk. şimdi sola gelecek adam mühim. hagi ekolünden; serbest gezen, nene gibi bir 10 numara mı alınacak, yoksa defansa da yardım eden bastos gibi komple bir oyuncu mu alınacak. kim alınırsa alınsın fatih terim 4-4-2'sinden vazgeçilmemesi takımla ilgili umutların taze kalmasını sağlıyor.
ben şimdiden oyunlarda bile bu taktiği seçiyor ve tüm oyuncuların oyuna dahil olması üzerine düşündükçe keyifleniyorum. içimden bir ses; 4-3-3'ün, 4-2-3-1'in yavaş yavaş azalacağını ve kanatsız, fatih terim 4-4-2'sinin geleceğe damga vuracağını, bunun da grande sayesinde olacağını söylüyor. bakalım.
(bkz: fatih terim 4-4-2'si)
ve kelamıma geçeyim.
geçmiş futbol tecrübelerinin dayattığı, w-m olarak adlandırılan 2-3-5 taktiği gibi denemelerden sonra, özellikle 90'lı yıllara damga vuran klasik, iki kanatlı 4-4-2'yi yerle yeksan etmiş bir anlayıştır fatih terim 4-4-2'si. kanat oyuncusu yoktur. kanatlarda adam oynar ama hiçbiri klasik kanat oyuncusu değildir. eğer birisi sıfıra inip orta açacaksa; bu takımın sağ ya da sol beki olur.
uefa dönemine bakalım. orta sahamız:
okan - suat - tugay- hagi, alternatif olarak da ümit davala, hasan şaş ve emre belözoğlu var. bu adamların içinde klasik kanat oyuncusu yok. ortaya bakacak olursak; suat-tugay, her ne kadar suat biraz defansif olsa da, asla tek yönü bulunmayan bir ikili. sonradan dahil olan emre belözoğlu da bu çift yönlülükten nasibini almıştı bildiğiniz gibi. kanatlarda ise;. okan'ın ortasahaya desteği, ileri fırlamaları, sol kanada gelip top alıp kaleciyi geçip gol atmaları ile klasik sağ kanat özelliklerinin epey dışında idi. ümit de öyle. solda oynayan hagi ve hasan şaş ise bambaşka. sadece adı maç öncesi görsel olarak simetrik dursun diye sol kanada yazılan bu zatlar maç boyu sahanın en can alıcı yerlerinde görünüp en kilit işleri yapıyorlardı.
ikinci olimpiyatlı terim dönemini geçelim. zaten net hatırlamıyorum.
geçtiğimiz yıla tuhaf bir 4-3-3 ile başladık. eboue sol açık idi düşünün. fatih terim'in bu tercihi, fatih terim 4-4-2'sinden vazgeçmesi bize pahalıya patlayacaktı ki fenerbahçe maçı imdadımıza yetişti. ve ortaya engin-melo-selçuk-emre dörtlüsüyle yeni bir fatih terim 4-4-2'si örneği çıktı.
melo ve selçuk, yaratıcılık ve çift yönlülük açısından eski ortasaha ikilisinden bile iyi. sürekli koşan, basan, tekniği de eksik olmayan engin baytar, istikrar konusunda her an tetikte bırakması dışında okan buruk'u aratmıyor. hagimiz yok, ama emre çolak da en azından savunmaya destek olarak orta saha üstünlüğü sağlıyor ve hücum gücü azalsa da takım savunmasını taş ötesi bir hale getiriyor.
olası hamit altıntop transferi fatih terim 4-4-2'sini bu yıl da izleyeceğimizin müjdecisi olabilir. sağ kanada; ortaya da destek olacak, wide midfielder tadında bir adam almış olduk. şimdi sola gelecek adam mühim. hagi ekolünden; serbest gezen, nene gibi bir 10 numara mı alınacak, yoksa defansa da yardım eden bastos gibi komple bir oyuncu mu alınacak. kim alınırsa alınsın fatih terim 4-4-2'sinden vazgeçilmemesi takımla ilgili umutların taze kalmasını sağlıyor.
ben şimdiden oyunlarda bile bu taktiği seçiyor ve tüm oyuncuların oyuna dahil olması üzerine düşündükçe keyifleniyorum. içimden bir ses; 4-3-3'ün, 4-2-3-1'in yavaş yavaş azalacağını ve kanatsız, fatih terim 4-4-2'sinin geleceğe damga vuracağını, bunun da grande sayesinde olacağını söylüyor. bakalım.