resim
Didier Yves Drogba Tébily
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:46
Boy:1.89
Uyruk:Fildişi Sahili
  • 4529
    şu entry'mi (bkz: #1398875) verilerle desteklememi gerektirecek bir entry daha girmeme sebep olan legend.

    öncelikle drogba öyle bir kaç maçla gömülecek adam değil, bunu yapan varsa da futbol bilgisinden şüphe ederim. dün drogba ile ilgili 53 bugün şu ana kadar 10 yani toplamda 63 entry girilmiş, doğal olarak hepsini okumadım, belki eleştirilen, drogba'yı eleştirdiği için futbol cahili ilan edilen insanlar arasında değilimdir, ama o ihtimale karşı kendi tezimi destekleyeceğim.

    bir arkadaş tugay kerimoğlu ve ryan giggs örneklerini vermiş ki tam konuya uyan futbolcular. şimdi bu futbolculara baktığımızda tugay 38'inde futbolu bıraktı, giggs 40'ında hala oynuyor. ama bu takımlar, bu adamların alternatifini yaratıp, bu adamlardan kalitelerine ihtiyaç duydukları anlarda yararlandılar. ben de drogba konusunda tam olarak bunun yapılması taraftarıyım, doğru bir sistemle abartmıyorum 38-40a kadar hepimizi allah diye inletir.

    tezimi rakamlarla desteklemek gerekirse futbolu 38 yaşında bırakan tugay

    2006-2007 sezonunda 30 maçta forma giyiyor maç başına ortalama süresi 73 dakika civarı
    2007-2008 sezonunda 20 maçta forma giyiyor maç başına ortalama 59,8'den 60 dakika civarı oyunda
    2008-2009 sezonunda (bıraktığı sezon) 29 maçta forma giyiyor 53 dakika civarı süre alıyor

    bu istatistik sadece premier lig istatiği olmakla beraber kaynak şurasıdır http://www.transfermarkt.com.tr/...en/spieler_3703.html
    inanmayan arkadaşlar süreleri de kendileri hesaplayabilir, linkte bahsettiğim sezonlarda tugay'ın fa cup'ta falan da ne kadar forma giydiği var, ben bilinçli olarak lig'le sınırlı tuttum.

    tugay'ın 36-37-38 yaşlarını veren bu döneminde görüldüğü üzere tugay hep 20-30 maç arasında oynuyor ve yaşlandıkça oyun süresi de düşüyor. ki mantıklı olan da bu. bu rakamlar tugay'ı kötü futbolcu yapmaz, tugay'a kötü futbolcuydu diyeni zaten allah çarpar, bu istatistikler blackburn'ün tugay gibi kaliteli bir ismi nasıl makul ve efektif kullandığı gösterir. drogba'da da olması gereken, anlatmaya çalıştığım tam olarak bu. böyle kaliteli bir ismi çok yormadan, belirli bir kadro derinliği içinde takımda tutmak ve artık drogba gibi bir adamı bir zahmet elazığ gibi saçma sapan deplasmanlarda yormamak lazım.

    not: aynı verileri giggs için de hesaplayacaktım ama zor geldi. bence derdim anlaşıldı. onu da merak eden varsa yine de amme hizmeti olsun buraya linki bırakayım, isteyen kendisi hesaplasın. http://www.transfermarkt.com.tr/...ieler_3406_2013.html
  • 4530
    burak yılmaz'ı çok severim, istatistiklerine de hayranım ama drogba'nın kötü gözükmesinin sebebi biraz da burak'ın teknik eksikliklerinden kaynaklanıyor. burak ceza alanı önüne çıkıp pas dağıtamaz, iş drogba'ya düşer. burak sırtı dönük top alamaz, o da drogba'ya düşer. burak kafayla top indiremez, e o da drogba'nın işi. kanatlara açılıp oyunu açan yine drogba... aslında burak'ın 35 yaşındaki drogba'nın eksikliklerini kapatması gerekirken drogba burak'ın eksikliklerini kapatmaya çalışıyor. bu da mantıklı bir oyun şekli değil. sadece burak'la sınırlamamak lazım tabii; sezonun ilk yarısında bekler de dahil olmak üzere kanat oyuncularımızın performansı rezaletti (bruma hariç). buna sneijder'in topu ayağından çabuk çıkaran oyun yapısı da eklenince bütün toplar drogba'da toplanmaya başladı. 35 yaşındaki bir futbolcuya da bu kadar yüklenilmemesi lazım.

    bu takımın gördüğü en büyük, en azimli yıldız hagi'ydi ama o bile drogba'nın yaşındayken bu kadar aktif olarak oyunda olmazdı. gerekirse oyun içinde gayet güzel dinlenirdi. çünkü hagi dinlendiğinde onun yaptığı işlerin tamamını yapamasalar da ona yakın işler yapan, oyunu tutacak adamlar vardı takımda. hatta sadece saha içinde değil saha dışında da dinlendirilirdi; bazen erkenden oyundan alınır ya da sonradan oyuna girerdi, çok nadir de olsa kadroya alınmadığı zamanlar da olmuştu. benim gördüğüm en çalışkan ve hırslı futbolcu olan hagi bile 35-36 yaşında bu şekilde oynamaya başlamışsa drogba'dan her maç 90 dakika aktif oynaması beklenemez. fakat görüyorum ki bunu bekleyen, olmayınca da "maç seçiyor, laubali..." diye çemkiren arkadaşlar var. yapmayın bir zahmet.

    hatta size bir link vereyim dostlar. 35 yaş veya üstünde, bu sezonun ilk yarısında drogba'yı maç ve gol istatistiklerinde geçebilen veya aynı olan futbolcular:

    http://www.transfermarkt.com.tr/...tml?searchId=1759122

    gördüğünüz üzere üst düzey liglerden sadece luca toni var. yani drogba şu anda yaşına göre olağanüstü bir iş başarıyor zaten. boşa eleştirmeye gerek yok. asıl iş drogba'dan nasıl faydalanacağını bilmekte.
  • 4531
    yav allah akıl fikir versin yemin ediyorum. sabahın şu an 6:41 i yazıyla altılıkırkbiri ben medeni usul sınavına çalışmak için bu saatte okula geldim yani hiç çalışmadım ama üşenmedim telefondan sırf şu asıl futbol cahillerine bişeyler yazmak için girdim. yahu yemin ediyorum çıldırdım ya artık galatasaray sözlük görebileceği en dip noktayı gördü bence. bre süper zekalı, futbol ordinaryüsü arkadaşlarım yahu cidden adamın sakatlıktan yeni çıktığını ve buna rağmen iki maç biri 75 biri 90 dk olmak üzere iki resmi maça çıktı. bu bir mucizedir bildiğin lan. bide utanmadan ciddi ciddi eleştiriyorsunuz. yahu adam 36 yaşında sakatlıktan çıkar çıkmaz devre arası hazırlık maçlarında oynayamadan direk 2 maçda ilk 11 oynamış. ya valla elim ayağım titredi resmen nasıl göremiyorsunuz şu basit denklemi allah aşkına 2+2=4. tamam bizde biliyoruz artık yaşlandı eski gücü olmayacak ama gelip buraya elazığ maçından sonra drogba bitmiş yazmayın eto bitmişi söyleyen şahıs kadar bile iplenmezsiniz en azından öyle olması gerekir ama bakıyorumda şu ilkede siz bile görüşünüze akıl çekebiliyorsunuz. şimdi aklıma geldi saktlıktan çıkmamış olsa bile ben drogba olsam şu bok gibi zeminde depara kalkmazdım yemin ediyorum. aslında şu entry yazmak için harcadığım 3gye yazık da daha fazla insanın aklını çelmeyin diye ders çalışmam gereken zamandan 12 dkmı heba ettim. haram olsun. eyyorlamam bu kadar ey günler.
  • 4535
    $ampiyonlar ligi ve ligde ki performansini baz alarak, kendisi ile olan gelecek planlamasini bu 2 kritere göre yapmamiz gereken mavi filimizdir.

    bir soft analizi yapilip, kendisi ile devam edilmeli veya yollar ayrilmalidir.

    kendisini takimda tutmak için nedenlerimiz var:

    artilari:
    - $ampiyonlar ligi ve lig de gol atiyor
    - takimimiz ve ülkemizin reklamini yapiyor
    - abilik özellikleri var, genç oyunculari motive ediyor

    eksileri:
    - maç seçiyor, örnegin ziraat türkiye kupasi maçlari
    - yüksek maliyeti
    - yabanci siniri

    kendisi ile ziraat türkiye kupasini alirsak, ba$arili olmu$ sayilmayiz.

    ha, $ampiyon oluruz ve tekrardan $ampiyonlar ligine katilma hakkini elde ederiz ve bu yil $ampiyonlar liginde en az bir yari final görürürüz, o zaman kendisini görüsmeye cagirir, ya$ina ve performansina uygun bir sözle$me önerirsin.

    lakin önümüzdeki sene için mutlak suretle drogba muadili bir forvet transferi $art. tabii ki hepimizin hayalini zlatan ibrahimovic süslüyor. lakin 35ine gelmeden bu transfere pek ihtimal vermiyorum. kaldi ki adam 1-2 yildir en verimli dönemini geçiriyor.

    dolayisi ile benim ilk adayim edin dzeko ve ikincisi klaas-jan huntelaar olurdu.
  • 4538
    iyi bir galatasarayda her haliyle kabul edilebilecek ve devamlı sahada olması gereken, sahada görmek isteyeceğim, tecrübesi ve futbol zekasıyla takıma çok şey katan efsane.

    fakat takım kötüyken ne yazık ki sahada en çok sırıtan oyunculardan oluyor. bunun sebebi ise bu tür durumlarda sahada ihtiyacımız olan daha fazla fizik güç artık kendisinde yok. atılan toplara yetişemeyince ikili mücadelelerde ayakta kalamayınca, tüm takım ona oynadığı için takıma katkısı olamıyor, hatta pozisyonların yok olmasından dolayı zararı bile oluyor.

    ya bu adamın eksikliklerini gidecek bir şekilde oynamalıyız, ya da kendisinden başka türlü yararlanmanın yolunu bulmalıyız. misal adam toplara yetişemiyor ve eşleştiği oyuncuya fizik olarak üstünlük kuramıyorsa defansın dikkatini çekip adamları başka yere yönlendirmeli ve takım bu durumda diğer oyuncular üzerine oynamalı. aynen hagi'nin açıklarını kapatan okan-suat-emre mantığı gibi.

    tabi benim üstün taktik teknik zekam ve tecrübem mancini ile kıyaslandığında onun bu konudaki fikrinin daha kabul edilebilir olduğu gerçeğini bir kenara atamayız.

    kendisine saygım sevgim çok büyük ama sanırım yolun sonuna yaklaştı ihtiyar.
  • 4539
    bitmiş denilen adam geçen sene fatih terim sezon ortasından sonuna kadar tribündeyken takıma saha içinde liderlik yaparak şampiyonlukta önemli pay sağladı.
    yine aynı adam öyle ya da böyle hoca değişikliğindeki kaos daha da kötü hal alabilecekken saha içinde yine liderlik etti, über bir yıkım olmadı en azından. iki senedir at topu drogba'ya sistemi öyle ya da böyle 1 şampiyonluk 1 de cl turu getirdi.

    şimdi adam biz hariç çoğu takım taraftarının dahi izlemediği türkiye kupasında oynanan iki maçta etkisiz oynadı diye bitti damgası vuruluyor. ki kendisi ilk yarının sonundan beri belindeki sakatlık yüzünden roberto mancini'nin ciddi kamp programını tam alamadı.

    22 ocak 2014 elazığspor galatasaray maçını baz alıp bitti diyenlere 1 ay öncesinden şu kareleri hatırlatırım;

    http://www.youtube.com/watch?v=5mptGyC4UA4
    http://www.youtube.com/watch?v=WlisxXE_mG4

    bunları yapabilecek daha bitmemiş bir adam varsa söyleyin dinleyelim; ama adamı tutup idman kaçırdığı ve sakatlıktan çıktığı bir dönemde 1 haftada oynanan 2 maçta asacaksanız cidden işimiz var. bilmem farkında mısınız ama tff'sinden medyasına ciddi bir savaş içindeyiz, şakalık bir durum yok. bu durum da bir de yok didier drogba, yok burak yılmaz, yok roberto mancini üzerinden kendi içimizde bir iç savaş çıkaracaksak, iç cepheler açacaksak bizi çatır çutur yerler bu ciddi düşmanlar.
  • 4540
    2013-2014 sezonu sampiyonlar ligindeki performansina bir bakalim:

    1. maçimiz olan real madrid maçinda çok iyi oynarken ilk yarinin sonunda pepe tarafindan sakatlandi. o ana kadar real madrid savunmasini korkunç rahatsiz ediyordu. maçtan çiktiginda skor 0-1 aleyhmizeydi. maçi maalesef 1-6 kaybettik.

    2. maçimiz juventus deplasmanindaydi. drogba'nin goluyle 0-1 one geçtik. ardindan juventus'un iki golu geldi. 2. golu takip eden dakika icerisinde drogba'nin indirdigi topu umut bulut aglara gonderdi ve didier'nin 1 gol 1 asistle oynadigi maçta torino'dan altin degerinde 1 puanla donduk.

    3. maçimiz olan kopenhag maçinda takim halinde harika bir futbol sergilerken drogba da 3-1 galibiyete 1 golle katki sundu.

    4. maçimizda kopenhag'a deplasmanda 1-0 yenildik.

    5. maçimizda madrid deplasmaninda husrana ugradik. real madrid'in daha ilk yaridan 10 kisi kaldigi ve ronaldo olmaksizin sahada bulundugu maçta maalesef galatasaray'da sahada yoktu. drogba bu maçta umut'a bir asist yapip, skoru 1-1'e getiren golde harika bir asist yapsa da maalesef sahada bizi ayaga kaldirmayi basaramadi.

    ve nihayet 6. ve son maçimiz olan efsanevi iki gunluk galatasaray juventus maçlarinda da harika oynadi. 85. dakikada sneijder'e indirdigi kafa topu ve attirdigi golle gruptan cikmamiza dogrudan etki etti.

    istatistikleri toplayinca grupta attigimiz 8 golun 5'ine dogrudan 3 asist 2 golle katki saglamis durumda.
  • 4545
    maç seçen dünya starımız.

    evet ofsayt yiyeceğimi bile bile yazıyorum bunu. kendisine hayranım. hala ve hala spiker maçta "pas drogba'ya, drogba döndü, drogba! son anda kaleci" gibi kelimeler kullanınca " vay beee adam bizde ulan drogba oluuum" diyorum ama gelin görün ki adam büyük oranda maç seçiyor.

    bunu özellikle son oynana 22 ocak 2014 elazığspor galatasaray maçında gördük, pas alamayınca doğru düzgün pres yapmıyor hatta kollarını iki yana açıp "nabıyon hacı dayı yeaa" falan diyor. yani sanki çok yorgunmuş çok bitkinmiş gibi bir görüntü çiziyor ama yorgun ya da sakat olsa mancini zaten hazırlansın diye kadroya koymaz heralde en azından onbire almaz.

    kıssadan hisse, yeri her zaman bizde ayrıdır ve öyle kalacaktır fakat bir an önce mental açıdan o kafadan çıkıp her rakibe chelsea gibi olmasa da beşiktaş gibi fenerbahçe gibi bakmalı ve golleri leblebi gibi atmalıdır.

    seviyoruz seni golleri dizedur!
  • 4547
    "drogba bitmiş" gibi yersiz ve mantıksız bir cümleyle eleştirilmesindense "maç seçiyor" şeklinde eleştirilmesini daha haklı ve masum görebilirim. çünkü insanlar drogba'dan çok şey bekliyor, onun sahaya çıktığı her maçta oyuna ağırlığını koymasını, skora etki etmesini istiyor. ama açık olmak gerekirse bu pek de doğru bir bakış açısı değil.

    üzgünüm ama, maç seçiyor eleştirisinin hemen arkasından gelen "üzerinde galatasaray forması varken maç seçemez! her maça aynı istek ve ciddiyetle çıkması gerek!!!" cümlesi pek gerçekçi değil. çünkü bu adam mart 78 doğumlu, çünkü bu adam 36 yaşının içinde, çünkü bu adam 2 gün arayla 3 maça çıkarılıyor. açıkçası buradaki meselemiz drogba ile alakalı değil, tamamen bizimle alakalı, bizim maksimum noktaya çektiğimiz beklentilerimizle alakalı. artık drogba'dan beklentilerimizi revize etmeli veya biraz düşürmeliyiz. o zaman yıllık 4 milyonu hak etmiyor dersen de sana fenerbahçe, beşiktaş, juventus maçlarındaki drogba'yı hatırlatırım. şampiyonlar ligi'ndeki chelsea eşleşmesini büyük umutla beklerken kendi kendimize söylediğimiz "we have drogba, they don't" mottomuzu hatırlatırım. bu adamın görevi bize büyük maçları aldırmak zaten. görüyoruz ki o maçlardaki sorumluluğunun ve kendisinden beklentilerin o da farkında ki görevini başarıyla yapıyor ve hedef maçları takıma kazandırıyor. kısacası antalyaspor gibi, elazığspor gibi maçlarda (hele türkiye kupası maçlarıysa) zaten drogba'nın ayağına bakmamalıyız. takım ola ki o maçları kazanamadığında da ilk kurban olarak drogba'yı seçip ona saldırmamalıyız. problem tam olarak bu.

    aslında drogba gelmiş geçmiş en karakterli, en profesyonel futbolcu olabilir. 11 yaşımdan beri futbolla içli dışlı biri olarak drogba'ya bu yakıştırmaları rahatlıkla yapabilirim. yine hatırlatmak lazım, galatasaray'a geldiğinde ayağının tozuyla çıktığı aksihar deplasmanında* oyuna girer girmez golünü atan da aynı drogba'ydı. o günlerde mutluluktan deliye döndüğümüzde söylenilen şeyler "adam profesyonel abi yeeeaa. aksihar maçında bile işini ciddiyetle yapıyor, golden sonra şl maçında gol atmışçasına deli gibi seviyor baksanaa" minvalinde övgülerdi. 12-13 sezonunda mersin* ve elazığ* maçlarında 2'şer gol atan da aynı drogba'ydı. görüldüğü üzere aslında adam maç seçmiyor, sadece her maç 'gol atamıyor'. drogba bitmiş, sene sonu gönderelimci arkadaşların "gol = iyi oyun" zihniyeti bütün kulübe ve taraftara hakim olsa geç bulduğumuz drogba'yı erken kaybederiz ama neyse ki hala mantıklı ve futbolu bilen kişiler çoğunlukta.

    ayrıca denklem ne kadar doğru olur bilemiyorum da önemi herkesçe malum olan türkiye kupası maçları sonrasında " drogba maç seçiyor" diyen taraftar, içeride oynadığımız gaziantep bb, balıkesirspor ve tokatspor maçlarında stadı boş bıraktı. ben taraftarım, o futbolcu. o 4 milyon alıyor diyenlerden özür dilerim. zamanlarını çaldım.

    neyse fazla uzatmayalım, haber inşallah doğrudur.
    (bkz: #1399939)
App Store'dan indirin Google Play'den alın