• 42
    şiddet sadece stadın içinde olduğundan dolayı uygulanması gayet doğru olan yasaktır.

    zaten maç günleri galatasaray - fenerbahçe - beşiktaş taraftarları arasında türkiye'nin dört bir yanında hiç kavga çıkmaz.

    zaten bizim spor yöneticilerimiz, asla çıkıp taraftarlar arasında ayrımcılık yapmaz, şiddete ve vandalizme sebep olmaz.

    zaten bizim medyamız yalan haberlerle kulüpleri birbirine düşürmeye çalışmaz, nefreti körüklemez.

    zaten bizim bürokratlarımız stad açılışına gelip ölmüş bir başkanın ardından aciz demez, dese bile özür dilemez, buna tepki olarak sadece ıslıklayan taraftara da internet üzerinden orospuçocuğu demez.

    yayıncı kuruluş, reklamdan para kazanalım diye heyecanı artırmak için ayak oyunlarıyla ligi uzatıp, rating uğruna taraftarların ölümlerine sebep olmaz.

    zaten biz millet olarak şiddeti hiç sevmeyiz, bir türkler var böyle bir de iskandinavlar. düğünlerimizde kalaşnikoflar ortaya çıkmaz, törelerimizde namussuz(!) kız kardeşlerimiz de öldürmeyiz, sevinmesini biliriz, maçlardan sonra balkona çıkıp salyalarımızı akıta akıta rahat rahat sıkabilmemiz için güzel ve yalnız ülkemizde silah ruhsatı alma yaşı 16'dır, muasır medeniyetlerdeki gibi.

    bu şiddet olayları var ya, bunları hep deplasmana giden üç beş bin çapulcu yapıyor. gitmesiner.
  • 21
    yasağın saçmalığıyla ilgili birçok şey söylenmiş zaten. bilmiyorum üzerine daha ne söylenebilir. bu saçmalık yüzünden 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçı'nda takımımızın yanında yerimizi alamayacağız.

    27 ekim 2011 beşiktaş fenerbahçe maçı'ndan önce bu yasak bu sezon ilk kez gündeme geldiğinde, ve sonrasında 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçı'ndan önce bu karar alındığında sosyal medyada ve birçok taraftar forumlarında bu yasağa karşı büyük takım taraftarlarının hep bareber hareket etmesi gerektiği söyleniyordu. ki zaten olması gereken de buydu. yeterli mi? tartışılır. örneğin; 17 kasım 2011 galatasaray fc barcelona regal basketbol maçı'nda, maçtan önce ve maçtan sonra galatasaray taraftarı bu yasağa karşı tepkisini gösterdi. daha sonra da zaten ua da sitesinde yasakla ilgili kınama yazısı yayınlandı. aynı şekilde gfb de sitesinde tepkisini koymuş ve bu yasağı 19 kasım 2011 fenerbahçe eskişehirspor maçı'nda protesto etmiş. çarşı'nın sitesinde* yasakla ilgili bir şey göremedim ama muhtemelen onlar da tepkisini koyacaktır. zaten onlar genelde kendi reklamlarını yapamadıkları olayları pek ön plana çıkarmazlar. forumlarında mutlaka vardır bir tepki ama en azından site girişlerinden ve ana sayfalarında göremedim. forumlarına girmediğim için tepkilerinin boyutları ne derece onu bilmiyorum. en son bizim eski açığın üstü kapatılıp, deplasman tribünün kapama işlemi yetişmediği bir galatasaray beşiktaş maçı öncesinde girmiştim forumlarına, o zaman da bu olayın kasıtlı yapıldığını söyleyerek "şerefsizsin galatasaray" başlığını sabitlemişlerdi. oysa o şerefsiz galatasaray onlara o gün yağmurluk dağıtmıştı. o günden sonra da zaten ciddiye alacağım bir forum değil orası. bir de tuzu kuruluk olayı var tabi. fenerbahçe inönü deplasmanı yaptığı için haliyle onlar da kadıköy deplasmanı yapacaklar.

    neyse benim değinmek istediğim konu çok farklı. şimdi bu yasak konuşulduğunda ve karar alındıktan sonra sosyal medyada ve taraftar forumlarında maçları beraber izleyelim gibi bir görüş ortaya atıldı. hala da konuşuluyor bu. yani madem kulüpler birlik olup deplasman yasağı kararı aldılar, (ona da inanmıyorum ya, bence dayatma sonucu alınmış bir karar) akılları sıra rakip taraftarlar da maçları beraber izleyerek bu yasağı protesto edecekler ve delecekler... az biraz tribün kültürünü bilen onu geçtim az biraz kafası çalışan adam şu cümleyi kurmaya utanır. ulan zaten o yasak siz maçları beraber rahat rahat izleyemiyorsunuz, gidiş gelişlerde bir ton olay yaratıyorsunuz diye alınıyor, sen de bunu, rakibinin seni davet ettiği bir maça, usulüne uygun olarak icabet ederek ve maçı kardeş kardeş beraber izleyerek* protesto edeceksin öyle mi? yani bu hareket direk yasağın alınış sebebini onaylamak demek olmuyor mu? ulan o zaman bu yasak kararını alan adamlar çıkıp demez mi, "bak ne güzel isteyince olay çıkartmadan beraber maçları izleyebiliyorsunuz" diye. bir de sonuna eklerler, "madem öyle yasak hep devam etsin, siz de kuzu kuzu maçlarınızı izleyin". senin elinden en doğal hakkın alınacak ve sen resmen bu kararı alanları onaylarcasına hareket edeceksin öyle mi?

    ulan bir kere tribünün kültürünün kuralıdır bu; "çivi çiviyi söker". madem böyle bir yasak alınıyor bu yasağa daha sert çıkacaksın. bu ismini saydığımız ve tribünlere koşulsuz hakim olan gruplardan hangisi spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair yeni yasa tasarısı hakkında bir görüş bildirebildiler? taraftarı resmen kuzu yapmak üzerine kurulu, meşale yakmanın vb. birçok tribün hareketinin para ve hapis cezasına çarptırılacağı bu yeni yasa geldikten sonra kimse kimseye ne bok olacağı hakkında bir fikir sahibi bile değil. ben biraz ifade etmeye çalışayım; sadece meşale yaktın diye kombinen iptal edilecek, para cezası alacaksın ve ciddi bir süre maçlara giremeyeceksin. stat ve polis kameralarından küfür ettiğin tespit edilirse aynı şekilde muamele göreceksin. pankart sokmak büyük mesele olacak hele sopalı pankartlara yer olmayacak. girişte daha okuduğu pankartta bile ne yazdığını anlayamayan polisler pankartını içeri almayacak, belki sakıncalıdır diye. stata bir devlet adamı geldi ve sen onu ıslıkladın mı? tamamdır artık işin bitti. ve bunla beraber birçok şey. artık işler eskisi gibi de değil, bir kamera görüntüsünden bile anında kimlik bilgilerine ulaşılıp sen daha stattan çıkmadan cezan kesiliyor. arada gümbürtüye giden bir ton insan olacak ama kimse kimseye derdini anlatamayacak. zira tribün insanı zaten doğuştan sabıkalı. al sana yakın zamandan ufacık bir örnek: http://gss.gs/L7

    iş rantlarına dokunmaya gelince aslan kesilen bu tribün grupları, resmen birçok haklarını ellerinden alan ve tribün kültürünü bitirmeye yönelik yapılan yaptırımlarda nedense suskun kalıyorlar. olan gerçekten takımının sevdalısı ve tribün külütürünü yaşatmaya çalışan insanlara oluyor.

    evet tribünlere hakimsiniz, bu kadar da güçlüsünüz de, spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair yeni yasa tasarısı hakkında taraftarların hakkını koruyacak en ufak bir girişimde bulunabildiniz mi? oysa tamamen sizinle ilgili düzenlemeler içeren bu yasa tasarısında aktif olarak rol almanız gerekmiyor muydu? siz sürekli desteklediğiniz takımın taraftarlarının hepsini temsil ettiğinizi söylemiyor musunuz?

    ulan bugün gelinen noktada tribüne büyük renk katan sopalı pankartları bile içeri sokmak için götünden ter akmıyor mu insanların? oysa o pankartlar içeri girdiği zaman nasıl bir ambiyans yaratılabiliyor herkes görüyor. ama senin bu hakkın bile elinden alınmış ve bu artık yasayla korunacak ve sen bu konuda bir bok yapamıyorsun.

    tribün grupları ve tribün kültürü öyle mi? içine rant girmiş hiçbir tribün grubunun bir tribün kültürü olmaz, olmayacak da.

    derbilerde deplasman yasağı herkese hayırlı olsun. bu daha bir şey değil, yeni başlıyoruz. sen sabaha kadar kına bunu, kimin umurunda? şiddet ve korkuyla kurduğunuz imparatorluğunuzda sizi sizden başka kim ciddiye alıyor ki?

    sonuç olarak 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçı'na gelirsek; sağlam bir tribün kültürü olan bir taraftar grubu bu maçla ilgili yasak karşısında ne yapardı ben söyleyeyim mi? bunu da yarın maçtan sonra söylerim. milyon tane kınama yazısına bedel. ben yine de şimdilik sebebiyet vermemek için susayım.
  • 37
    bu sene de devam edecek mi yoksa eskiye dönülecek mi diye merak ettiğim skandal karardır.

    hayatında futbol taraftarlığı nedir bilmeyen yalı çocuklarının, iş adamlarının, locasında puro & viskiyle beraber maç izleyenlerin verememesi , üzerinde söz hakkı dahi alamaması gereken bir konuda, paraya sahip olmaları sebebiyle hakkında hüküm verebildiği saçmalığın daniskasıdır.

    bu karar geçen yıl şike soruşturması kapsamında aziz yıldırım'ın tutuklanması üzerine fenerbahçe taraftarının sokaklara dökülmesi, yakıp yıkması gibi şiddet hadiselerinden sonra alındı.
    bu durumda şunu sormak lazım: fenerbahçe taraftarı özelinde futbol taraftarları nasıl galeyana geldi?

    spor yöneticilerinin en itidalli davranmaları gereken zamanlarda, saçma sapan açıklamalarıyla, ortamı devamlı gererek taraftarları kışkırtmaları sebep olmadı mı buna?

    olur olmadık deli saçmalıklarını haber yapan sözde gazeteci, duyumcu, avukat, hukukçu, işin aslında ise eline iki kitap alıp okumamış bayraklı götverenlerin camiaları ve taraftarları birbirine düşürüp hem kendi popülaritelerini hem de kurumlarının reytinglerini artırma kaygısı sebep olmadı mı buna?

    ee o zaman be ibneler, iki dakika adam gibi susun, kendi çıkarınız uğruna gencecik insanları maşa yapmayın, gerisi hallolur zaten.
    futbolda şiddeti yöneticiler ve medya körüklemedikçe, gerçek taraftarlar (paralılardan bahsetmiyorum) birbirlerini anlarlar.
  • 59
    2000'li yılların ortalarında "amatör branş" maçları ile başlamış ve günün sonunda en bir atasporumuz olan futbola kadar ulaşmış olan hadise. bu ülkede handikaplı insanların rehabilitasyonu için oynanan tekerlekli sandalye basketbolu maçında bile "deplasman" seyircisi organize kavga çıkartmaya gelip kavga çıkarttığını ve tekerlekli sandalyelerin falan havalarda uçuştuğunu düşününce insan çok da bir karşı argüman sunamıyor.

    amatör branş maçlarında yaşanan olaylar ve salonların boşaltılması prosedürüyle maçların maçlıktan çıkmaya başlaması üzerine yasaklar gelmişti. spor sergi sarayı'nın yıkılması ve "cenk dönemi"nin bitmesi sonrası "amatör" branş maçları bir dönem kaderine terk edilmişti. yarı yarıya bile olsa 70-80 bilemedin 100 kişiye oynandı uzun dönem. 2000 sonrası bizim tarafta ultraslan'ın kurulması olarak tezahür eden yönlendirmenin 3 tribünde de karşılık bulması ve özellikle aziz yıldırım'ın yaptığı yatırımlarla yaktığı işaret fişeği sonrası bir anda bu maçlar da rağbet görür oldu.

    zaten rağbet görmeye başladıktan 3-4 sene sonra da deplasman yasakları geldi. erkek basketbolda 2005'ten beri deplasman yasağı var, kadın basketbolda ise sanırım 2007 ya da 2008'den beri var. voleybol'da aradaki uçurumlardan ötürü sanırım kendiliğinden yasak gelmiş gibi bir durum oldu. tekerlekli sandalye basketbolunda ise 2012'de ahmet cömert'te milletin birbirine tekerlekli sandalye fırlattığı beşiktaş maçından beri yasak var. zaten geriye sanırım bir tek atari branşı kaldı üç takımdan en az ikisinin yer aldığı.

    amatör branşların herkes için ikinci üçüncü planda olması ve salonların hakikaten çok ciddi güvenlik zaafiyetleri barındırmasından ötürü hem yasak kararı kolay alındı, hem de fazla bir karşı argümanla karşılaşmadı. futbolda ise idarenin "aradığı" bahane şike davası oldu. önce yasak kararı alındı, sonra sezonun ilk derbisi olan 27 ekim 2011 beşiktaş fenerbahçe maçında son dakikada uygulanmayacağı açıklandı. ancak artık organizasyon bozukluğu muydu yoksa kasıtlı bir hareket miydi bilinmez; deplasman tribününe giremeyen fenerbahçe taraftarı maç oynanırken stadın içine girdi. o olay da işin nişanesi oldu ve 5 sezon boyunca bu yasak inatla uygulandı. 2016-2017 sezonunda ağır aksak uygulanmaya başladıysa da 2020 pandemisi sonrası rafa kalkmış oldu yeniden...

    bu milletin olanca eğitilmezliğine rağmen arada sırada kaldırılmaya çalışısa da sonu maalesef hep hüsran oluyor. son oynanan 27 kasım 2022 göztepe altay maçında izmir valisi çok güzel bir adım atmıştı "ben bu yasağı tanımıyorum" diyerek. mükafatı da ambulanstaki sağlıkçıların içeri soktuğu işaret fişeğinin 15 metre ilerde duran bir taraftarın kafasına doğru ateşlenmesi oldu ne yazık ki. muhtemelen bu olay önümüzdeki sezonun da böyle yasaklarla geçmesine vesile olacaktır.

    işin trajikomik tarafı güya her koyunun kendi bacağından asılmasını sağlayacak olan, her eyleme bireysel ceza verilmesini sağlayacak olan passolig gibi bir uygulamanın varlığına rağmen bu yasakların devam ettirilmesi. bütün maç kare kare insanlar kayda alınıyor. sahaya sırtını dönüp tribünü çeken kameralı polisler var. içeri girerken zaten passolig'e verdiğin bilgiyi ülkeye girişte vermiyorsun. ancak tüm bu fişlemeye rağmen "olayları çıkartanlar"ı(!) cezalandırmak yerine "ne güzel olurdu maarif okullar olmasa" mantığıyla bu yasaklar uygulanmaya devam ediyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın