resim
Lincoln Cássio de Souza Soares
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:45
Boy:-
Uyruk:Brezilya
  • 1226
    lincoln yanlış evliliktir. hiç ummadığınız anda karşınıza çıkan, birden hayatınızın tam merkezine oturan, dünyada tek sandığınızdır. en kıymetliniz, her kaprisini çektiğiniz ama zamanla aslında doğru tercih olmadığıni anladığınız, ayrılığın en iyi yol olduğunu anladığınız, boşanmak istiyorum dediğinizde kabul etmeyen, yüklü nafaka isteyen, sonunda allah belanı versin be dedirten eski karınızdır lincoln.
  • 1227
    bir spor sayfasının haberine göre geldiğinden bugüne kadar 15 milyon euro bize maliyet yüklemiş futbolcudur... yanlış duymadınız tamı tamına 15 milyon euro... galatasaray kulübünün kasasından çıkan tam 15 milyon euro... paf takımda 1.500 tl aylık ile oynamaya hazır canavar gibi topçular aylarca yönetimi beklerken lincoln gibileri 15 milyon euro gibi bir para karşılığında bu takıma zerre kadar birşey vermemiştir.

    15 milyon euro ... dile bile kolay değil bu para.

    galatasaray etik değerlerini ayak altına almasını, takım içinde çıkardığı huzursuzluğu bir yana koyuyorum zira asla bir kenarı koyulmaz ama ben koyuyorum alıştık çünkü, hatta ve hatta bu rolcü için kimi taraftarlarımız bülent korkmaz’a ağızlarından salya damlayarak küfürler etmiştir. ve ben bunlara rağmen galatasaray etik değerlerini ayak altına alan, takım içinde huzursuzluk yaratan bir rolcünün 15 milyon alıp zerre kadar bir katkısı bulunmamasını kaldıramıyorum.

    ve şimdi bazılarımızın çok büyük önem gösterdiği, bir tarafları yırtılırcasına lincooooooooolnnnnnnnn lincooooooooooooolnnnnnnnn diye bağıran taraftarlarımıza soruyorum. madem bu rolcü bu kadar iyi bir topçu o halde aylardır neden satılamıyor? kimse almıyor farkında mısınız? en yüksek 1 milyon euro bonservis veriyorlar...

    suçlu taraftardır. ben dahil, sen dahil, o, bu, şu dahil...

    sonuna kadar suçlu taraftardır.
  • 1230
    lincoln konusu cok uzadi fakat bir kac $ey daha soylemek gerek. maliyetini baskan acikladi, 2 yilda toplam 14 milyon €'ya mal olmus bir adam. lincoln'i sizce kim transfer etti peki? ozhan canaydin mi, adnan polat mi yoksa biz mi? bana kalirsa lincoln'un transferinde ki en onemli hata * bizimdir, yani taraftarlarin. ne olursa olsun lincoln'u biz istedik, sorunlu oldugunu bilmiyormuyduk? schalke'nin sampiyonlugunu kacirdigi sezon bilmem kac mac ceza aldigini, lakayit ve sorumsuz oldugunu? biz sadece riske girdik ve tutmadi, burdan kimse yonetime sallamasin. ha tabi hirsizin hic mi sucu yok?

    (bkz: allah belani versin be lincoln)
  • 1232
    nasıl ki frank ribery'nin elden kaçırılması sonucu arda turan gündemimize ve kalbimize girdiyse, cassio de souza soares lincoln'ün de kulüple ilişiği kesilerek bir başka alt yapı oyuncumuz emre çolak'ın önü açılmış olabilir. en azından ben resmi böyle yorumluyor ve bu şekilde bir gelecek umuyorum takımım için. ancak ribery konusunda kaybedilen paralar, bu defa farklı bir boyutta karşımıza çıkmasın. şöyle ki, bonservisi lincoln efendiye verilmemelidir, ki verilmemiştir de. adnan polat sözleşmeyi feshettik demiştir yalnızca. öyle istediği yere keyfince gidemez lincoln, bu unutulmamalıdır; bir çıkarı olacaktır bu durumdan mutlaka kulübün.
  • 1233
    ulan bir ecnebi geldi taraftarı birbirine düşürdü. baştan beri, ta havaalanına gidip, nasıl bir sözleşme imzaladığını, galatasaray'a nelere patladığını bilmeyen arkadaşlar tarafından karşılandı. yıldızdı, karşılanabilirdi elbet ama geldiği takım da galatasaray'dı, ankaragücü değil..
    sonra bir kaç güzel oynadı, onun için yeni bir tezahurat bile çıktı. lincollnnn, lincollnnn.. diye..
    sonra kalli'nin kurallarına uymadı, hakan şükürle birlikte derbide tribüne gönderildi. hakan şükür olayın etkisini çabuk atlattı. ama lincoln, başladı bir kere kapris yapmaya. kapris yaptıkça bir tarattan da, "tanrı, olmam gereken yere gönderdi" deyu, taraftara gaz verdi, yerini sağlamlaştırdı. çünkü özhan amcamız öyle bir sözleşme imzalamış ki yıldız alacaz diye, lincoln'ün kafasında, takımdaki durumu önemli değildi. nasıl olsa, takımda kuvvetli olan sözleşmesi ile istediği türlü at koşturabilirdi. asıl önemli olan taraftarın uyutulmasıydı.
    oyunun gayet iyi oynadı. bu adam iyi gününde de, kötü gününde de, kaprisli gününde de alkışlandı, trübünlere çağırıldı. takımdaki futbolcular taraftara küstürüldü. "ne lan bu dediler, iyi oynasa da oynamasa da, lincolnnn, lincolllnn!"
    belki taraftar sırtındaki numaraya saygı duyuyordu, belki hagi özlemiydi tüm bu ayrıcalıkların layık görülmesi.
    bu sayede lincoln, taraftarın sevgilisi, takımın geri kalanı ise diğerleri....
    lincoln iyi oynadıkça, bu durum daha belirdi, kimsenin sesi çıkamadı, "bakın beyler bu adam karaktersizin tekidir" diye. ama tartışmalar kötü oynayınca alevleniyordu.
    yılmaz lincoln savunucuları, sahip çıkıyor, yılmaz lincoln sevmeyenleri ise, "ben demiştim. bu adamdan bir b.k" olmaz diyordu..
    ne oldu peki?
    lincoln büyük kaptanın başını yaktı. galatasaray'ın duygularıyla oynadı ve oynamaya devam ediyor. karaktersiz olum bu. tartışmaya gerek var mı? florya'da rijkaard yerine daha kariyersiz, diş giriştirebileceği bir teknik adam olsaydı sanıyorum, yine gelecekti. yine istediği gibi at koşturacaktı.
    ama rijkaard senin sözleşmendeki bilmem kaçıncı maddeyi sallar mı sallamaz. senin yıldız olduğunu sallar mı sallamaz. bülent gibi oyundan sonradan almaz, direk mehmet güven'le başlar valla.. kulübede mıy mıy oturursun..*
  • 1234
    lincoln galatasaraya geldiğinden beri bekleneni verememiştir tüm taraftarın gözünde ama lincoln yararlı da olmuştur elbette attığı goller yaptığı asistler küçümsenemez.

    yabancı bir futbolcu olduğu için sürekli göz önündedir.
    aynı özelliklerde aynı golleri atan asistleri yapan aynı şekilde oyundan çıkan tatile geç gelen geç giden vs. futbolcu türk olsaydı örn: ayhan akman bu kadar göze batmazdı.

    lincoln kalsa da gitse de yabancı kontejanın boşalmasından başka değişen bir şey olmaz. şöyle düşünün bir arkadaş edindiniz beraber eğlendiniz güldünüz iki güzel dost oldunuz gün geldi kavga ettiniz ve yollarınız ayrıldı onunla tanışmadan önceki hayatınız nasıldı ondan sonraki hayatınız nasıl aynı biraz üzülürsünüz o kadar yani aslında bir şey kaybetmezsiniz onun yokluğunda."o yokken zaten hayatımdan memnundum şimdi değişen nedir". gibi bir cümle kurarım ben genelde.

    galatasarayın da kaybedeceği bir şey yoktur tazminat dışında.
  • 1236
    şu kulüpte bu kadar destek görürken, taraftarın büyük sevgisine sahipken, yapılmaması gereken ne kadar çok iş varsa yapmıştır. herkesin bir sabrı* vardır. galatasaray taraftarının bile sabrını taşırmayı başardı.
    bu büyük sevgiye karşı yaptığı hareketler tek kelimeyle ihanettir.

    üstelik yönetim bu oyuncuyu kazanmak için ona çok iyi davrandı. galatasaray'ın sözleşmeli futbolcusu değil de, oğluymuş gibi davranıldı. yine de adam olamadı, olmadı. kaptanlık bile bir ara verildi, oynadığı her saniye taraftardan destek gördü.

    peki neden böyle oldu? bu adam neden ortam elverişliyken bu ortamı terketti? rijkaard galatasaray'ın başına geçtiğinde takımdan ayrılmayacağım, daha yapacak çok işim var dedi, ama hala türkiye'ye gelmedi. neden?

    kimse bilmiyor. olan bizim kulübün milyonlarına oldu.
  • 1243
    galatasaray'dan ayrilisi'nin schalke'den ayrilisiyla bu kadar benzemesi, kendi kisiligi acisindan düsündürücüdür. lincoln, schalke'de de cok seviliyordu, ancak son sezon cok fanatik ve kulübüne sadik olan schalke taraftarini kendine küstürdü.

    bugün, kendisini cok seven galatasaray taraftari da artik lincoln'e karaktersiz diye sövüyor, ayni schalke taraftarinin yaptigi gibi.

    bu da lincoln'ün karakterinde ciddi bozukluklar olduguna isaret ediyor...
  • 1244
    ne kadardır sürüyordu
    başka kimler biliyordu
    söyle kaç arkadaş
    kaç dost arkamdan gülüyordu

    demekki ben senin için
    hiçbir şeyden ibarettim
    hayatına girip çıkan
    sıradan bir hikayeydim

    o kadar mı kıymetim yok
    o kadar mı değerim yok
    ne kadar acı
    bir o kadar ''açık''
    aldatıldım...

    şimdi hangi yüzle karşımda duruyorsun
    hem suçlu hem güçlü
    sabrımı zorluyorsun
    utanmadan bir de hesap mı soruyorsun
    yıkıl karşımdan durma
    sen ''sevmeyi bilmiyorsun''

    kardeşim demet akalın'ın bu şarkısını dinliyorken aklıma bir anda lincoln düştü.
    kendisine bir taraftar olarak bu şarkıyı hediye etmek ve bir daha da dönüp bakmamak istiyorum. zira ızdırabını ...kym ben böyle işin...
  • 1247
    türk taraftar yapısını da bir kez daha ortaya koymuş futbolcu. geldiğinde 5000 kişi karşılamıştı, şimdi giderken herkes arkasından sövüyor. iyi oynayınca herkes baş tacı yaptı, kötü oynayınca yerden yere vurdu. niye böyle davranılıyor anlamıyorum, bir adamı ya en tepeye ya en dibe koyuyoruz. ortasını bir türlü bulamadık. savunduğum falan anlaşılmasın bu yazıdan, sadece bu düşünce sistemine karşıyım.
  • 1248
    türk taraftarının kendisine hakkını verdiğini düşünüyorum en başta, kesinlikle bu takıma gelirken yetenekleri ile sempatisi ile sevilen bir futbolcu olmuştur. ilk geldiği dönemlerde öyle müthiş bir futbol sergilemediği ise aşikar. ancak 2 yıldır bu tarafda sürekli ona güvendi ve sevdi kötü oynadığı sürede dahil buna. ama artık galatasaray formasının değerini bilmediğimiz anda, gözden düşmüştür. geldiği gün kü müthiş karşılama gibi hakketiği gibi küfürlerle gönderilecektir. forma numarasını * arda turana kaptırdıktan sonra suratına tükürsen ya rabbi çok şükür yağmur yağdı diyecek kişilikte bir adamdır. adam mıdır?
  • 1250
    bu karakter yoksunu topçu üzerinden türk taraftar yapısına geçiş yapılmamalıdır. herkes için yapılabilir ama bu haysiyetsiz türk taraftar yapısını göstermemeli. kötü oynadığı için mi yerden yere vuruldu yoksa canı oynamak istemediği için mi veya taraftarı parmağında oynattığı için mi önce bunu düşünmek lazım. canla başla mücadelesini eder tüm takım arkadaşları gibi gelir antremanını kampını yapar çıkar topunu oynar ha iyi oynar sıçar o ayrı o zaman arkasından sövüyorsak hep beraber düşünüp eleştirelim birbirimizi ona ben de karşıyım ama bu dingil yavşak kazmalığından mı kötü oynadı sanki.
    paşam kampa gelmesin brezilyada sünnet düğünlerinde tef çalsın ama arada "kampa gelicem herşey galatasarayım için" diye yalakalık yapmayı ihmal etmesin biz beklerken gitsin almanyada havaalanından "hacım gel burası çok ucuz bak" diye duty free yağmalasın sonra biz burdan sövünce düşünce yapımız yanlış olsun...harbiden ilginç..
App Store'dan indirin Google Play'den alın