*

resim
Lincoln Cássio de Souza Soares
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:45
Boy:-
Uyruk:Brezilya
  • 2653
    kendi paramla aldığım ilk formanın arkasında adı yazılı oyuncudur.

    rahmetli özhan canaydın, çorlu'da taraftar derneği açılışı sırasında lincoln ile anlaştık diye haber vermişti. gstv'de oyuncunun transfer videosunda kadıköy'de şampiyonlar ligi'nde fener'e attığı 2 gol bol bol gösterilmişti.

    canı istediğinde futbol oynardı. deplasmana özellikle de soğuk deplasmanlara gitmezdi. schalke iyi performansa rağmen sanıyorum ki sorunlu yapısından dolayı bize satmıştı.

    hagi'nin yerini doldurmaya çalıştığımız senelerde, büyük ses getirerek gelen, sonra başarısız olan bir başka oyuncu olarak tarihe karıştı.
  • 2656
    inanılmaz bir topçuydu. izlerken zevk duyuyordum. hani böyle topu ayağına aldığında sanki topla dans ediyodu top ona geldiğinde gözümü ekrandan ayırmazdım. sağa bakar sola atardı. sola bakar sağa atardı. adama hayrandım ya hala da hayranım. hatırlayınca kederlenirim :(

    öncelikle çok zor bi transferdi. hatta yıllar sonra transferiyle alakalı şöyle bi yazı gördüm :

    https://twitter.com/.../1036298263425679363

    --- alıntı ---

    “bizim lincoln’ü satma gibi bir niyetimiz yoktu ancak haldun üstünel geldi ve zorla randevu aldı, 2 saat görüştük.

    inanılmaz bir diksiyonu ve ikna kabiliyeti vardı. 5 milyon gibi komik bir fiyata lincolnü sattım.

    ertesi gün uyandığımda “ben ne yaptım” dedim.”

    clement tönnies

    --- alıntı ---

    2007-2008 sezonunda takımda oynayan 1-2 yabancıdan bi tanesi (diğeri de song'tu galiba). o sezon inanılmaz bir uyumu vardı takımla. takım içinde oyuncularla pek sorunu yoktu ama bazen kafasına göre oynardı :)

    en iyi maçlarına uefa kupası'nda oynuyodu. hertha, bordeaux bide malesef hamburg. hamburg maçında oyundan çıkmasaydı çok büyük ihtimalle turu atlardık. oyundan çıkarken bülent korkmaz'a ''why coach why ?'' demesini unutamıyorum. :(
  • 2657
    https://tamsaha.wordpress.com/2009/12/

    hakkında 2009 yılının aralık ayında kaleme alınmış şöyle iç burkan bir yazı okudum. kim yazdı, blog kime ait hiç bilmiyorum ama samimi bir anlatımla mutlak sevgi ve özlem dökülmüş kaleme. hagi'den sonra uzun yıllar 10 numara sıkıntısı çektik. o sıkıntıların üstüne lincoln'ün gelişini sabaha kadar kutladık. iyi işler de yapmadı değil ama bir şekilde erkenden ayrıldı yolumuz.

    bir futbolcunun, bir taraftarın kalbinde böyle derin yer ettiği oluyor bazen... ben de iliç konusunda böyle hassasım.(u: (:)

    not: böyle eski bloglarda yazılmış eski yazıları okumak tuhaf hissettiriyor insana. zaman tünelinde yolculuk yapmak gibi bir şey yani...
  • 2659
    saf yetenekti. hagi'den sonra gördüğümüz en yetenekli 10 numaraydı.

    canı isteyince oynayan tiplerdendi. fb medyasının gazına gelip taraftar da üzerine gidince iyice ayarı kaçtı.

    zaten istikrarı olsa yolu türkiye'ye düşmez avrupada 1.sınıf bir takımla la liga, seri a ya da şampiyonlar ligi kupası kaldırırdı.

    2008-2009 sezonu 16.haftaya kadar olan istatistikleri. bu istatistikleri şu an ligimizde yapan biri olsa kapıyı 30 milyon avrodan açardı oynadığı kulüp.

    https://www.transfermarkt.com.tr/...0/plus/0?saison=2008

    o dönem rıdvan başta olmak üzere herkes üzerine gitmişti. buna taraftarın gaza gelip sallaması ve kendi disiplinsizliği de eklenince 2.yarı kayboldu gitti. adamın saçının bile eleştirildiğini hatırlıyorum.
  • 2660
    kendisinin kaybolup gitmesinde disiplinsizliginin yaninda o donem kisa bir ara teknik direktorlugumuzu yapan bulent korkmaz’in yerli oyunculari ve formdan dusmus hasan sas’i lincoln yerine tercih etmesi ve lincoln’e olan garezi gercegini de unutmayalim.

    bulent korkmaz’in galatasaray tarihinde yeri ayridir ama gercekleri de ortbas edemeyiz. daha gelmeden o sene oynadigimiz hertha berlin macinda yorumcu olarak cikan bulent korkmaz’in “galatasaray evlatlari varken niye lincoln kaptan oluyor” demisligi vardi. ayrica futbolun kendilerini biraktigi hasan sas, umit karan, ve yetenek olarak kisitli mehmet guven o donem bir cok kez kewell, lincoln, ve baros yerine anlamsiz bir sekilde oyuna suruldu. hatta arda turan’in 66 numaradan “adamliga” evrildigi surec o donemde basladi.

    tum bunlarin yaninda bulent korkmaz’in eski asker arkadaslari hakan unsal, ve henuz biraz da siyasi sebeplerden vatan haini ilan edilmemis hakan sukur’un gaziyla iyice yerli - yabanci ayrimi yapilmisti. oyuncu degisikligi tabelasinda “kewell-mehmet guven”, “lincoln-ayhan/hasan sas” yazilari yuzunden ligde 5. olduk, avrupa’da kadikoy’e finale gidecegimiz yil o meshur hamburg faciasini yasadik.

    tum bunlarin ustune ertesi yil hakan unsal cikip “galatasaray’li yabancilar noele gitmek icin bilerek sakatlik numarasi yapiyor kart goruyor” diye bir yazi yazmisti. guzide taraftarimiz “ama objektif olcem derken b*kuni cikarma agbi” diye sirin mi sirin dusunurken aslinda bu yorumlarin takimimizda huzursuzluk cikarip yerli-yabanci ayristirdigi ve bu sebeple potansiyel 3 sampiyonluk kaybetmemize yol actiginin farkinda bile degildi.

    galatasaray gercegidir, “bazi” efsanelerimiz bize ne kadar verdilerse, bir o kadar da aldilar. bunu kimse inkar edemez.
  • 2662
    2008-09 sezonu. hamburg maçında emre aşık haksız bir kırmızı kart görüyor. ilk maçtayız. deplasmandayız. skor 1-1. aynı anda nonda, kewell, arda ve lincoln sahada. takımın teknik direktörü bülent korkmaz bu karttan sonra, bence doğru bi değişiklikle, oyundan lincoln'ü çıkarıyor. yerine mehmet güven'i alıyor, kewell'ı da stopere çekiyor. burda not düşelim. mehmet güven'i diğer hocalar ne kadar kullanmışsa, kewell'ı stopere çekecek kadar eksiğin olmasına rağmen, bülent korkmaz da o kadar kullanmıştır. 6-7 maçta, maç kadrosuna dahil bile etmemiştir.

    oyundan çıkan lincoln, bülent korkmaz'a söyeniyor ve fuck off diyor. maç sonunda haldun üstünel, lincoln'ü haşlıyor. skibbe döneminde krallığını ilan etmiş lincoln bu duruma alınıyor. daha önce de yaptığı iddia edildiği gibi, deplasmanlara "sakatım" bahanesiyle gitmek istemiyor. bülent korkmaz da zorla götürüp kulübede yanında oturtuyor. burda en az suçu olan bülent korkmaz'dır ki hatırladığım kadarıyla "galatasaray'ın evladı" tabirini de mehmet güven için değil, yorumcu olduğu ve meira'nın abuk subuk hatalar yaptığı dönemde emre güngör için kullanmıştır. yine hasan şaş'a da lig, kupa, avrupa derken 6 maçta toplam 82 dakika şans vermiştir. ama hep lincoln'ü kesip hasan'ı oynatmış gibi anlatılır. burda fikirlerine çok değer verdiğim dostlarımız da öyle hatırlıyor olabilir. asıl ayıbı, hasan şaş oyuna girerken onu ıslıklayan biz galatasaray taraftarı yapmışızdır. aklıma geldikçe üzülürüm.

    üst düzey bir yetenek olan lincoln kariyerinin her aşamasında karakter sorunları yaşamış bir adamdır. gittiği diğer takımlarda bülent korkmaz yoktu ama hepsinde sıkıntı yaşadı. bu yüzden suçu bülent'e ya da başkasına atmaya gerek yok. kaldı ki galatasaray kulübü, rijkaard gibi ismi büyük bir hocayla kendisine tertemiz sayfa açma fırsatı verdi. beyzademiz onu bile kabul etmeden kaçtı gitti.
  • 2668
    ilk zamanlarında yeteneğiyle kendine hayran bırakan, karakteri ve istikrarsızlığı ile zamanla kendisinden soğutan brezilyalı on numara. özellikle ilk sezonda 12 ağustos 2007 galatasaray çaykur rizespor maçında attığı füze aklımda yer edinmiştir. fakat yeteneğini tamamlayacak, onu ideal bir 10 numara yapacak liderlik ve çalışkanlık özellikleri zayıf olduğu için kimseyi tatmin edemeden ayrılmıştır. deplasman maçlarına gitmemesi, yaz kamplarına geç katılması gibi profesyonellikten uzak davranışları hala aklımdadır. bunun yanında 67 maçta 28 asistlik performansıyla asist konusunda son yıllarda herhangi bir futbolcumuzda görmediğimiz bir üretkenliği olduğu söylenebilir. işini ciddiye alsa belki de kendini dünya yıldızları arasında sayabilirdik, ama almanların dediği gibi: halamın tekerlekleri olsa minibüs olurdu
  • 2669
    bugün 43 yaşına giren yakın dönem 10 numaralarımızdan belki de en gösterişlisi. topla dans eden topçular familyasının da son üyelerindendi, hem kendine hem bize çok yazık etti...

    cassio lincoln denince bir çırpıda akıllara gelen top 5 (rastgele sıralamayla):

    1) ilk maçında olimpiyat stadı'nda çaykur rize'ye salladığı füzesi
    2) 3-4'lük bellinzona deplasmanında son dakikada rakibe çarpıp giren aşırtması
    3) turuncu formayla çıkılan fb deplasmanında 0-1 öne geçiren golü + frikik golünün saçma sapan şekilde iptal edilmesi
    4) volki'den sami yen'de kaçışı
    5) kaptan çıktığı hertha berlin deplasmanındaki tek kişilik şovu
  • 2671
    2008-2009 sezonu,
    hertha berlin deplasmanı.
    parçalı forma, beyaz şort, beyaz konç.
    kolda beyaz, ortasında galatasaray amblemiyle kaptanlık pazubandı.
    kamera alttan yan açıyla çekerken attığı klas çalım.

    lincoln denince asla aklımdan çıkmayan maç. tek kişilik şov...

    hakkında fazla entry girilmesine gerek yok. evet biraz problemli bir oyuncuydu ama oynadığında tek başına dağıtırdı rakibi.

    kimileri problemli olmasıyla hatırlar kimisi şovlarıyla.

    ben gözlerim yaşlı hertha berlin deplasmanıyla hatırlayacağım.

    bir de "why coach ? why ?" dediği sami yen'de ki hamburg maçı. hala daha hatırlayınca içime öküz oturur.

    bir ara lincoln vs. belhanda entryleri vardı.
    belhanda'nın şampiyonluklardan sonra en büyük başarısı belki de lincoln'le kıyaslanırken isminin yanından geçmesidir.
  • 2672
    bu adamın gerçekten neyi hasretle anılıyor anlamıyorum. sadece skibbe döneminde doğru dürüst top oynadı. geri kalan dönemde ful yatışta idi. üstüne üstlük kulüpten de bir kamyon para alıyordu.

    bunu schalke'den almışlardı. hamit ve halil altıntop kardeşlerin sadece 1 sezon beraber oynadıkları schalke döneminde stutgart ile şampiyonluk için çekişiyorlardı. son haftalarda lincoln gitti rakibine kafa mı atmıştı ne yapmıştı işte ardından 5 maç ceza aldı. tabbii sezon sonunda stutgart şampiyon oldu. schalke taraftarı şampiyonluğun kaybedilmesi olarak bunu gösteriyorlardı ve de sezon bitiminde hemen galatasaray'a şutlandı.

    o dönem schalke'nin tarihinde şampiyonluğa en çok yaklaştığı sezondu. lincoln'u 3 sezon oynattıktan sonra sezon bitiminde 5 milyon euro'ya galatasaray'a satmışlardı. schalke'de tek giden lincoln değildi. hamit altıntop'da bayern münih'e transfer olmuştu. stutgart'da da khedira real madrid'e transfer olmuştu çok net hatırlıyorum.

    fenerbahçe'de o sezon roberto carlos'u transfer etmişti. hatta iki oyuncu da sürekli birbirleriyle karşılaştırılıyorlardı. fenerbahçe roberto carlos için taraftarlara açık imza töreni düzenlemişlerdi. adam biraz top sektirip sonra bir taraftarı işaret ederek topu tribüne dikmişti. lincoln ise geldi yüksek bir balkondan aşağıdaki taraftarlara sariiiii taraftar da kırmızı, lincoln tekrar sariiii diye bağırmıştı falan :)

    lincoln'un galatasaray kariyeri tıpkı kendisinden sonra yerine gelen bir diğer brezilyalı elano blumer gibi ilk maçında güzel bir golle başlamıştı. ilk başta, 2 sezon takımı çalıştıran ve ilk sezonunda takımı şampiyon yapan fakat ikinci sezonunda takımı 2. yapınca gönderilen eric gerets'in yerine getirilen feldkamp ile 2007 yazında başlayan galatasaray macerası sezon bitmeden feldkamp ile yollar bitime 6 hafta kala feldkamp'ın görevi bırakmasıyla, sezonun geri kalan 6 haftalık diliminde takımın başında cevat güler ile devam etti ve lig onunla bitirildi. o sezon evet şampiyon olduk fakat lincoln ligde sadece 19 maçta oynadı ve 5 gol 5 asist yaptı. toplamda da 27 maçta 7 gol 8 asist yaptı.

    lincoln galatasaray'da ikinci sezonuna bir önceki sezon uefa gruplarından çıktıklarında 3. turda karşılaşıp ilk maçta kendi sahamızda sayısız gol kaçırıp 0-0 berabere kaldığımız ikinci maçta deplasmandaysa 5-1 yenildiğimiz bayern leverkusen'in o sıradaki teknik direktörü michael skibbe ile başlamıştı. işte bu dönemde skibbe bir şekilde motive etmeyi başardı ve bundan verim almayı başardı. inişli çıkışlı saha sonuçlarından dolayı skibbe şubat ayı sonunda, kendi sahamızda 21. hafta maçında lincoln'un 1 gol attığı kocaelispor'a 5-2 yenilip gönderilene kadar takım için uğraş veriyordu. skibbe yerine gelen bülent korkmaz bunun şımarık tavırlarına taviz vermeyince ipler orada koptu.

    bulent korkmaz gelir gelir gelmez çıktığı, skibbe ile fransa'da 0-0 berabere kaldığımız bordeux maçının istanbul'daki rövanşında 4-3 kazanırken lincoln o maçta 1 asist yapmıştı. işte korkmaz'ın lincoln'den doğru dürüst yararlandığı belki de tek maç budur. skibbe döneminde ligde 15 maçta 8 gol 13 asist yapan lincoln, bülent kokmaz döneminde ligde 8 maçta 1 asist yaptı. adam canı isteyince oynuyordu ama parasını her şekilde alıyordu. o sezonu 5. sırada tamamlarken beşiktaş sezonu mustafa denizli ile çifte kupa ile tamamlamıştı.

    ertesi sezon takımın başına bülent korkmaz yerine rijkaard getirildi. takım almanya'da bochum'da kamp yaparken kendi keyfi olarak kampa katılmamıştı. daha sonra takımın kamp yaptığı yerin 20 km uzaklıkta kızlarla alem yaptığı öğrenilince adnan polat idi galiba bunu apar topar brezilya'ya palmerias'a satıyor. 2 sezon önce 5 milyon euro'ya alınan adam yarı fiyatından bile ucuza 2.10 milyon euro'ya satılıyor.

    galatasaray kariyeri boyunca akılda kalan en önemli özelliği oldukça sorunlu ve şımarık biri olduğuydu. o dönemde kışın soğuk deplasman maçlarına sakatlığını öne sürüp gitmemesiyle ve türkiye kupası fener rövanşında volkan demirel'in bunu sahada kovalamasıyla ün salmıştı. bütün bunlara rağmen takımda en çok kazanan oyunculardan biri olması da diğer oyuncular arasında da huzursuzluk yaratmıştı.

    lincoln'u bazı taraftarların sevmesi normal. tıpkı muhammet ali'nin de boksörken seyircilere yönelik yaptığı gibi bazı maçlarda tribünleri çoşturmak adına hareketler yapardı. arada biraz şova kaçtığı olurdu. sahada topu sektire sürmesi, gol attıktan sonra korner bayrağını çıkartıp saz veya gitar gibi çalıp dans etmesi gibi değişik hareketleri vardı.

    https://www.milliyet.com.tr/...k-eden-yanit-1114981

    eğer gerçekten özlenecek biri varsa o da yanlış zamanda gelen zvjezdan misimovic'dir. lincoln'un yerine alınan elano blumer ile beraber sadece yarım sezon oynadılar. ikisi beraber yan yana harikalar yaratabilirlerdi ama olmadı maalesef. o adam halen daha içimde bir yaradır. ne rijkaard ne hagi adamı doğru dürüst oynatamadı. 4-3-3 ün ileri üçlüsünün solunda misimovic mi oynatılır kardeşim. neyse bakalım.
  • 2674
    schalkeden geldiğinde koşan 10 numara şeklinde lanse edilmiş, ilk 5 maç türkiye liginin içinden geçmiş eski 10 numaramız. hasan şaş yaz kampında herkes sahada 1-1/istasyon çalışırken, o salonda bisiklet bindiği için lincolne france tour dediğinden kendisine küstüğünü söylemişti. yetenek olarak saha içinde müthiş ama saha dışında bir o kadar da sorunlu bir oyuncuydu.
    o sıralar yaşananlarla ilgili bir haber linki de bırakayım da hafızalar canlansın. *
    http://gss.gs/ap0
  • 2675
    90’ların ortasından beridir galatasaray’ı takip ederim, hemen hemen her maçı izledim ya da ezbere bilirim. izlediğim kadarıyla söyleyeceğim; hagi’den sonra gelen en yetenekli oyuncu tartışmasız lincoln’dür. allah vergisi bir yeteneği vardı. canı isterse tek başına maç alırdı.

    hertha berlin maçı var mesela uefa’da oynadığımız, allah aşkına izleyin resitalini. tek başına gitti aldı getirdi 3 puanı. tadı damağımda kaldı resmen oyunu. sneijder de dahil o yeteneğe kimse erişemedi. bambaşka bir adamdı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın